TamSaha 182. Sayı / Ocak 2020
racağı muhakkaktı. Hal böyle olunca, Pernambuco Eyaleti’nden olan hikâyemizin kahramanı Junin- ho’ya “Juninho Pernambucano”, Sao Paulo Eyaleti’nden olan diğer Juninho’ya ise “Juninho Paulista” denilerek işin içinden çıkılması kararlaştırılmıştı. Yani bir yerde uzun uzun “Juninho Pernambu- cano” yazısını görüyorsanız bilin ki aslında bu futbolcunun ismi değil, “Pernambucolu Juninho” demek. Avrupa’da şaşırtan istikamet Gerek ulusal gerek uluslararası düzeyde kazanılan bu başarıların ar- dından Juninho’nun rotayı Avrupa’ya çevirmesiyse kaçınılmazdı. Lâkin yıldız oyuncunun seçtiği adres hayli şaşırtıcıydı. İtalyan, İspanyol ve İngi- liz kulüpleri gibi her futbolcunun rüyası diyebileceğimiz kulüplerden ziyade Juninho, dümeni Fransa’ya kırmıştı. Üstelik Fransa Ligi’nde o güne dek ara sıra zirveye oynadığı görülse de hiç şampiyon olamamış bir takıma, Lyon’a imzayı atıyordu. Lyon’a hiç şampiyon olamamış dedik belki ama Juninho’nun gelişiyle birlikte adeta kulübün de kaderi değişiyordu. Zira Lyon, ligi Lens’in iki puan önünde zirvede tamamlayacak ve tarihinin ilk şampiyonluğunu elde edecekti. Şampiyonlar Ligi’ndeyse Fransız ekibi pek beklediğini bulamamış, Barcelona, Leverkusen ve Fener- bahçe ile birlikte yer aldığı grupta üçüncü olabilmişti. Lyon, yoluna devam ettiği UEFA Kupası’ndaysa dördüncü turda Slovan Liberec’e elenecekti. 2002-2003 sezonunda Lyon, ülke- sinde üst üste ikinci şampiyonlu- ğunu elde ederken Juninho, 13 golle takımının ligdeki en skorer ismi de olmuştu. Lâkin Avrupa’da hayal kırıklıkları devam etmekteydi. Bu kez de Şampiyonlar Ligi’nde Ajax, Rosenborg ve Inter’le birlikte yer aldığı grupta üçüncü olan Lyon, ardından UEFA Kupası’nda yılın en büyük sürprizlerinden birinin kurbanı olmuş ve Denizlispor’a elenmekten kurtulamamıştı. Ertesi sezonsa Lyon, ligde doludizgin gidişini sürdürüp peş peşe üçüncü şampiyonluğunu elde ettiği gibi, Avrupa’da da nihayet şeytanın bacağını kırıyordu. Şampiyonlar Ligi’nde ilk turda Bayern Münih, Celtic ve Anderlecht’le birlikte zorlu bir grupta yer almalarına karşın bu kez bu grubu lider bitirmeyi başarı- yorlardı. Juninho’nun Münih deplas- manında 2-1 kazandıkları maçta, o dönemin dünyadaki en iyi birkaç kalecisinden biri olan Oliver Kahn’ı yaklaşık 30metreden avladığı frikik golüyse sezonun belki de en güzel frikik golüydü ve futbolla azıcık dahi ilgilenen bir kişinin bile artık Juninho adını duymamış olması mümkün değildi. Lyon, sonrasında ikinci turda da Real Sociedad’ı her iki maçta da 1-0’lık skorlarla devirirken ikinci maçtaki golde Juninho’nun imzası vardı. Çeyrek finaldeyse Lyon, kupayı daha sonrasında kazanacak Juninho’nun alâmetifarikasının frikikler olduğu herkesin malûmu. Hatta birçok kişiye göre Juninho bu alanda gelmiş geçmiş en etkili isimbile olabilir. Peki, gerçekten de öyle mi? Bu soruya, kayıtlardaki yetersizliklerden ötürü tüm zamanlar için cevap verilmesi hayli güç olsa da Juninho’nun son 30 yıl- daki en büyük duran top ustası olduğu bir gerçek. Kendisinin frikiklerden 77 golümevcut (her ne kadar bazı kaynaklar, vuruş esnasında barajdan seken iki golü rakiplerin kendi kalesine attığını öne sürerek bunu 75 olarak gösterse de tüm golleri izleyerek 77’nin daha doğru bir sonuç olduğuna vardık). Günümüzün en iddialı frikikçileri olan Cristiano Ronaldo ile Lionel Messi’ye baktığımızdaysa Ronaldo’nun 53, Messi’nin 52 frikik golü olduğunu görmekteyiz. Kendilerine çok iyi bakan bu iki süper starın önlerinde daha en az dört-beş yıl olduğu düşünülse bile bu süre zarfında Juninho’ya yetişmeleri için bugüne dek attıklarının yüzde 50’si kadar daha frikik golü kaydetmeleri gerekiyor ki, bu hiç de kolay olmasa gerek. Messi ile Ronaldo haricinde yakın geçmişte frikikleriyle meşhur diğer büyük yıldızlara bakıldığındaysa Ronaldinho’nun 66, David Beckham’ın da 65 duran top golü bulunuyor. Frikik gollerinin büyük katkısıyla tüm zamanların en golcü defans oyuncusu olan Ronald Koeman’ın 60, en golcü kaleci Rogerio Ceni’nin ise 59 frikik golü var. Bundan gerisiyse biraz sisli zira 1990’lardan evvel çok detaylı istatistik tutulmadığı gibi, her maç videoya da kayıt edilmi- yordu. Örneğin bazı kaynaklara göre Zico’nun 62 frikik golü var fakat başka kaynaklar da bu sayının Zico’nun Flamengo kariyeriyle sınırlı olduğunu, efsane ismin İtalya, Japonya ve millî takımkariyerleri de işin içine katıldığında 101 frikik golü bulunduğunu iddia ediyor. Bu 101 sayısının özel maçlar dâhil edildiğinde ortaya çıktığını öne süren kaynaklar da var tabiî. Dolayısıyla Zico, Juninho’dan önde de olabilir, geride de… Keza İtalya’da oynadığı dönemde bir maçta frikikten hat-trick bile yapmış olan Sinisa Mihajlovic’in Çizme’de 43 frikik golü var fakat öncesinde Yugoslavya’da ne kadar attığı tambilinmediğinden kendisinin 70-80 civarı frikik golü olduğu tahmin edilmekte… Daha geriye gidildiğindeyse, 1970’lerde Rivelino ve Nelinho, 1950’lerde de Didi gibi duran top ustalıkları dillere destan olmuş isimler var ama onlarla ilgili neredeyse hiç sağlıklı istatistik yok. Futbolun klasik dönemine ait olsa da golleri hakkında en ayrıntılı istatistiki çalışmalar yapılmış olan Pele’ninse frikikten 70 kez ağları havalandırdığı belirtiliyor. Diğer büyük efsanelerden Diego Maradona’nın 62, Michel Platini’ninse 50’nin üzerinde frikik golü attığına dair istatistikler de var ama bu iki ismin de özellikle kariyerlerinin ilk yıllarıyla ilgili kayıtlar hayli bulanık olduğundan bundan daha fazla atmış olma ihtimalleri de hiç de az değil. Juninho en iyisi mi? 92 93
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==