TamSaha 182. Sayı / Ocak 2020
Eğitimdurumunu öğrenebilir miyiz? Futbolla birlikte eğitim hayatını nasıl sürdürdün? 9 yaşında okuldayken kendi bün- yesine yeni çocuklar katmak iste- yen bir akademi geldi ve beni izledi. Bu benim için çok önemli bir fırsattı. Beni beğendiler. Babamla konuş- tum. Bu fırsatı değerlendirmemiz gerektiğini söyledi ve gitmeme izin verdi. Üç ay onların akademisine devam ederek idmanlara çıktım. Bu üç aydan sonra çok daha büyük bir takım olan FK Zeljeznicar geldi. Beni beğendiler ve kendi akademilerine katmak istediklerini söylediler. Fakat bunun için taşınmamgereki- yordu. Ailemle konuştuktan sonra bunun olabileceğini gördümve Sa- raybosna’ya gidip FK Zeljeznicar’da oynamaya başladım. Futbol kariye- rimde böylece şekillenmiş oldu. Sen de Edin Visca gibi Bosna-Her- sek vatandaşısın. Onunla yaptığı- mız röportajda savaş yıllarında çok zor günlerden geçtiğini öğrenmiştim. Senin açından o dönemnasıl geçti? Ben Bosna’ya 1998 yılında gittim. Makedonya’da doğdum ama 6 aylık bir bebekken Almanya’ya gittik ve orada dört yıl kaldık. Hatırımda Bosna-Hersek’le ilgili bazı görüntü- ler var. Bosna-Hersek’e ilk gitti- ğimde mahvolmuş bir ülke vardı karşımda. Orada savaş olduğunu net olarak görebiliyordunuz. Bunu gördükten sonra üzerinizde olumlu bir etki bırakması mümkün değil. Hatırladığım şey korkuydu. Gerçek- ten her şey çok korkunç görünü- yordu. Döndükten sonra bunları hatırlıyorum. Fakat çok küçük ol- duğum için o anıları ve yaptıklarımı çok da fazla hatırlamıyorum. Sadece üzerimde bıraktığı etkiyi ve Almanya’dan Bosna Hersek’e ilk kez gittikten sonra ülkenin o mah- volmuş halini; her şeyin birbirine geçmiş şeklini unutamıyorum. Geçtiğimiz yıllarda Saraybosna’ya gitmiştim. Bugün bile kurşun delikleri evlerin üzerinde duruyor. İnsanı derinden etkiliyor. Evet, halen öyle evler var. Tabiî ki birçoğunu tamir ettiler. Birçoğu daha güzel bir yere dönüştü ama halen öyle evler de mevcut. Zeljeznicar’ın U19 takımından sonra Olimpik Sarajevo takımına geçmiş- sin. Saraybosna’da nasıl bir altyapı eğitimi aldın? FK Zeljeznicar’la kontrat yapma- mıştım. Çünkü oradaki teknik direktör ve kulüple şartlarımız uyuşmadı. FK Olimpik’te ise altı ay oynadım. Aslında Olimpik’te çok fazla bir şey öğrendiğimi söyleye- mem. Çünkü sadece 6 ay kaldım. Ama ilk profesyonel sözleşmemi de burada yaptım. Aslında Bosna’da genç bir oyuncu olarak birçok şeyi öğrenebilirsiniz. Bosnalı genç oyuncular çok iyi bir oyuncuya dönüşebiliyor; iyi çalışıyorlar. FK Zeljeznicar da en iyi futbol akademilerinden bir tanesi. Orada çok şey öğrendim. İnsanlar çok ilgili ve gençlere değer veriyor. Genel anlamda Bosna’da güzel şeyler öğrendimdiyebilirim. Seninle futbola başlayan birçok arkadaşın futbolcu olamadı ama sen başardın. Neleri farklı yaptın? Bence kendinize hep inanmakla alâkalı. Başaramasanız bile dene- mekle alâkalı. Her gün, her saniye denemek zorundasınız. Belki daha kötü bir şekilde düşeceksiniz ama her seferinde ayağa kalkmanız gerekiyor. Kendinize inancınızı kaybetmeden bu yolda yürümek zorundasınız. Yürümeye duyduğu- nuz inançla alâkalı… Birçok kez ben de hata yaptım; birçok kez ben de düştüm. Ama her seferinde kalk- mayı başardım. 16-17 yaşında diğer arkadaşlarımgece kulüplerine gidip vakitlerini bu şekilde değer- lendirirken benim tek düşünüp odaklandığım şey iyi bir futbolcu olabilmekti. Bunun için emek ver- dim. Bu emeğimin karşılığını aldım. Şimdi baktığınız zaman bana, “Biz o dönemdışarı çıkarken sen hep evdeydin ya da çalışıyordun” diyor- lar. Ama yaptığımız kariyerler tamamen birbirinden farklı. Bugün ben buradayım. Onlar yapmak iste- seler bile benim sahip olduğumka- riyere erişemediler. İnanç, disiplin ve odaklanma ile ilgili diye düşünüyorum. Kısa bir süre Hırvatistan’ın Inter Zapresic takımında oynuyorsun ve ardından Slovakya’da Trencin günlerin başlıyor. Trencin’de başarılı bir grafik çizdiğini ve hem ligde hemde kupada şampi- yonluklar yaşadığını görüyo- ruz. Hırvatistan ve Slovakya günlerini nasıl anlatırsın? Aslında kısa bir Hırvatistan maceramoldu. Gittiğim takım ikinci lige düştü. Menajerimle birlikte, ikinci ligde oynama- mın kariyerime katkı yapma- yacağı kararına vardık. Oradan ayrılıp Trencin’e gittim. Benim için harika bir fırsattı. Orada birçokmaç oynadımve birçok başarı kazandım. Kariyerimde büyü- meme oldukça yardımcı oldu. Güzel günlerimgeçti oralarda. Trencin’deki başarın seni Belçika’nın Gent takımına taşıyor ve burada da şampi- yonluk yaşıyorsun. Ancak sonrasında ne oldu da Gent seni Norveç ekibi Haugesund’a gönderdi? Belçika ve Norveç’i nasıl değerlendirirsin? Aslında şimdi şunu görebili- yorum. Trencin’den Gent’e gitmek için çok da doğru bir zaman değilmiş. O zaman ol- dukça doğru gibi görünüyordu ama 21 yaşındayken bu kararı almak belki de yanlıştı. Gent’e gittiğimde sakatlandım. 2.5 ay idman yapamadımve takımla birlikte olamadım. Döndükten sonra ise takım oldukça iyi oynuyordu. Oyuncular çok iyi durumdaydı. Şampiyonluk için savaş halindeydiler. Şans bulmamhayli zor oldu. Yeni sezon başladıktan sonra ora- daki teknik direktör kendime kiralık olarak bir kulüp bul- mamın, gelişimim açısından daha doğru olacağını söyledi. Ben de kulüp bulmaya çalış- tım. Fakat o arada herhangi bir kulüp bulamadım. Bu yüz- den de 6 ay boyunca A ta- kımla idmanlara çıksamda maçlarımı PAF takımla oyna- dım. Daha sonraki 6 ayımda Norveç’ten Haugesund takımına transfer oldum. 6 ay orada oynadıktan sonra be- nimle kontrat yapmak istedi- ler. Ben de kabul ettim. Bunun iyi bir fırsat olduğunu düşün- düm. Orada oynayıp kendimi geliştirebilirdim. Orada oyna- maya devam ettim. Belki yan- lış bir adımdı, belki doğru bir adımdı. Bunun kararını ver- mek çok zor. Allah bilir. Ama 98 99
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==