TamSaha 183. Sayı / Şubat 2020

lemciler de VAR, fiziksel müdaha- leler ve ofsayt gibi konularda seanslar yaptı. Ayrıca hakemlere Beden Yapısı Ölçümleri yapıldı. İkinci gün sabah seansında ha- kemler, hakem-yardımcı hakem iş birliği üzerine çalışmalar yaptı. Bir gün önce yapılan video testin sonuçları da analiz edildi. Semine- rin son gün sabah seanslarında hakemler fiziksel müdahaleler, elle oynamalar, penaltı kararları ve VARmüdahaleleri üzerinde dururken, yardımcı hakemler de ofsayt konusunda çalışmalar yaptı. Seminerin öğleden sonraki bölümünde Üst Klasman Yardımcı Hakemlerine FIFA atletik testi uygulanırken, teste katılan FIFA Kadın Yardımcı Hakemi Mürvet Yavuztürk de testi başarıyla ta- mamladı. Seminer Üst Klasman Hakemlerine uygulanan FIFA Atletik Testi ile sona erdi. Kulüpler Birliği Vakfı Başkan Yardımcısı ve Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz törende yaptığı konuşmada, hakemlerin işlerinin zor olduğunun herkesçe bilindiğini belirtti. Türki- ye’de hakemkararlarına düşük tolerans gösterildiğinin farkında olduğunu ifade eden Otyakmaz, şunları kaydetti: “Bu konuda bize düşen sorumluluklar da var. Bizle- rin, teknik ekiplerin ve oyuncula- rın da daha farklı yaklaşımlarının olması gerektiğinin farkındayız. Kulüp yöneticileri olarak bazen haklı bazen haksız açıklamaları- mız oluyor. Bunları biliyoruz. Bunu teknik direktörlerimiz de zaman zaman yapıyor. Sahada sizleri aldatmaya yönelik hareket- lerin yapıldığını da tümTürkiye görüyor. Hakemlere saldırmanın dayanılmaz hafifli- ğine hepimiz kendimizi bazen kaptırıyoruz. Ancak konuyu saha içi kararlarına getirirsek, sizler de bazen işinizi daha da zorlaştırıyorsunuz. Bütün futbol ailesi olarak sizin iyi niyetinizden şüphe duymuyor ve size güveniyoruz. Kulüp başkanları olarak sizden beklentimiz cesur olmanız, taraftarın, yöneticilerin ve televizyon yorumcularının etkisinde kalmamanız. Tümmüsa- bakalarda takım ayırt etmeksizin adaletli olmanız. Saha içindeki hâkim sizsiniz. Sizin otoritenizi sarsa- cak hareketlerde bulunan oyunculara gerekli cezayı verin. Tümkararlarınızı kimsenin tesiri altında kal- madan, forma rengine bakmadan bilginizle beraber vicdanınızla da verin. Oyun kalitesini arttırmak için sahada yapabileceğiniz şeyler var. Süre geçirmeye çalışan, hakemi aldatmaya yönelik hareketlerde bulunan, her pozisyonda olur olmaz itiraz eden futbolcuya gerekeni yapın. Ancak ikinci sarı kartlarda da hassas davranın. Gerekeni Sivas’ta yapın, İzmir’de yapın ama İstanbul’da da yapın.” Otyakmaz, hakemlerin saha içi ka- rarlarında mutlaka bir standardının olması gerektiğini vurgulayarak, “Bir maçta farklı, öbür maçta farklı kararlar vermeyin. Bu tür kararlar uzun süre Türk futbolunda gündem teşkil ederek, sizlere büyük zarar veriyor. Hata yapabilirsiniz ama maçları öyle bir yönetin ki kafanızı yastığa koyduğunuzda vicdanınız sizi rahatsız etmesin. Hepimiz, Türk futbolunun bileşenlerinin birer par- çasıyız. Ahenk ve uyum içerisinde herkes görevini lâyıkıyla yaparsa, marka değerimiz artar, futbol kalitesi yükselir. Bizler futbolseverlere karşı görevimizi yerine getirmiş oluruz" diye ko- nuştu. Rusya’da gerçekleşen 2018 FIFA Dünya Kupası’ndan sonra herkesin VAR sistemine olan isteği ve inancı- nın arttığını dile getiren Otyakmaz, “Fakat ülkemiz- deki uygulamaları görünce ne yazık ki hayal kırıklıkları yaşadığımız da bir gerçek. VAR konuşma- ları, VAR çizgileri ve VAR’a gidip-gitmemek kamuo- yunda yeni gündemler oluşturdu. VAR sistemini destekliyoruz ve ikinci yarıda daha iyi iletişimle problemleri azaltmanızı bekliyoruz. VAR kayıtlarının, toplumu bilinçlendirmek adına örnek teşkil edebile- cek bazı kritik pozisyonlarda kamuoyu ile paylaşıl- ması fikrini destekliyorum” ifadelerini kullandı. Mecnun Otyakmaz: "İyi niyetinizden şüphe duymuyoruz” Gönülden Kaleme 2019-2020 Cemil Usta Sezonu’nun ilk yarısını, sahada oynanan futbolun kalitesinin dışında yapılan konuşmalar ve oluşturulan suni gündemlerle bitirdik. Sanırımülke- mizdeki kadar futbolun yan unsurla- rının, sergilenen oyunun önüne geçerek konuşulduğu bir ülke yoktur. Tabiî bu ölçütüm futbolun lokomotifi sayılan ülkelerle sınırlı. Biraz sahanın içine inelimve enleri- mizi belirlemek için, önce sahanın patronları olan teknik adamlara bakalım. Hocaların çoğunluğu için günah keçisi, müsabakada yapılan hata varsa hakemler oluyor. Basın toplantılarında bunu ön plana çıkar- mak suretiyle, kendisine gelecek eleştirileri bertaraf etme yoluna giderek, maçta yaptığı taktik, teknik hataları, yanlış oyuncu değiştirme, oyuna zamanında doğrumüdahale edememe, takımına iyi futbol oyna- tamama gibi unsurların konuşulma- masını sağlayan teknik adamların dışında kalan tümhocalar ilk yarının en iyi hocalarıdır benim için. Gelelimsahanın emekçisi futbolcu- lara… Gerçek bir profesyonel gibi ya- şamayı içselleştirmeyen, hocasının verdiği taktiğe uymayan, sahada ha- kemlerle oynamayı alışkanlık haline getiren, her fırsatta hakemi kandır- maya yönelik hareketleri yapan, arkadaşını tribünlere şikâyet eden, rakibine saygı duymayan, maçta kazanmak uğruna her şeyi mubah gören oyuncuların dışında kalan, Atamızın, “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlâklısını severim” şiarını benim- seyen, sahada sadece işini yapan tüm futbolcular benim için en iyi futbolculardır. Kulüp yöneticilerimiz hemen her ko- nuda fikir beyan etmekte bir beis görmezler. Haklarıdır da… Futbolun gelişimi adına edilen kelâmın başımı- zın üstünde yeri var fakat hemen hemen tümdemeçler, karşı tarafı suçlamaya yönelik, öküz altında buzağı arama türünde, sadece kendi kulübünün çıkarlarını gözeterek verilir. Hakemlerin yaptıkları hatalar, hata olarak görülmez, kendi kulüple- rine kasıtlı yapılmış davranışlar ola- rak değerlendirip demeçlerin şiddeti de bu doğrultuda artırılır. Bu söylem- lerle ülke futbolunun gelişimi, kulüp- lerin çıkarlarına kurban edilir. Bu tür yöntemlerin tersine hareket eden, kulübünü iyi yöneten, altyapıya önemveren, transferde az hata yapan, ülkemiz futbolunun gelişimi için kafa yoran, projeler üreten tüm yönetici ve başkanlar ilk yarının, benim için kulübüne ve ülke futboluna en faydalı olanlarıdır. Hakemlerimizin oyunun kuralları doğrultusunda adalet dağıtıcıları olmaları gerekir. Futbol iklimimizin hakemlerin işini oldukça zorlaştır- masına karşın, hakemlerin yönetim- lerinde yaptıkları doğrular veya yanlışlarında bir standart oluştura- mamaları da iklimin kuvvetlenerek sürekliliğine sebep oluyor. Benim en iyi hakemimbu iklimin ekmeğine yağ sürmeyecek yönetimleri gösteren tümhakemlerimizdir. Futbolumuzun olmazsa olmazı taraf- tarlara gelince… Kendi futbolcusuna küfür eden, sahaya yabancı madde atan, bu davranışlarının taraftarı ol- duğu kulübe zarar vereceğinin far- kında olmayan, futbolun üç ihtimalli bir oyun olduğunu unutan, maça ge- lirken, rakip taraftarı düşman görüp yanında delici ve kesici aletler taşı- yan, kadına şiddeti protesto eden fakat sonrasında koro halinde ana avrat söverek dil şiddeti uygulayan taraftarlar dışında kalan, gönül ver- diği takımını aldığı sonuçlara bakma- dan yürekten destekleyen tüm taraf- tarlar benim için en iyilerin başında gelmektedir. Spor basınımızı ve yorumcuları de- ğerlendirmezsek, bu olumsuz iklimin oluşmasını anlatmakta eksik kalırız. Spor basınımızmaalesef ateşe körükle gidiyor. Yöneticilerin veya tarafların verdiği demeçleri, amigo yazarlığı öne çıkararak tuttuğu kulü- bün çıkarları doğrultusunda tırman- dırmaktan kaçınmayan yazarlar ve yorumcular dışında kalan, doğruları kendi çıkarları için eğip bükmeden ülke futbolunun gelişmesi için söyleyen tümyazar ve yorumcular benim için en iyilerdir. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Nihat Özdemir ve yönetim kurulu üyelerinin bu olumsuz iklimin yok edilmesi, futbolumuzu zehirleyen söylemlerin önüne geçilebilmesi için yapılması gereken iki şeyi acil uygu- laması gerekiyor. Birincisi ve bence en önemlisi, hakemlere standart ge- tirici eğitimverdirmeleri… Bu şekilde futbol kamuoyunun hakemyönetimlerine güveni artacağı için, hakemlerin hataları kasıt olarak görülmeyecektir. Benimönerim performansa odaklı değerlendirme yapılmalı, ödül ve ceza yöntemi uygu- lanmalı, iyi maç yöneten hakem en yüksek ücreti almalı, hatalı maç yöneten hakeme, dinlendirmenin ya- nında alacağı para hata oranına bağlı olarak beşte bir oranına kadar düşü- rülmeli. İkinci olarak damesnetsiz ithamlarda bulunan başkan ve yöne- ticilere ispat zorunluluğu getirilmeli, eğer ispat edemezse, en ağır para ve disiplin cezası verilmeli. Aksi takdirde bu konular futbol kamuoyunu meşgul etmeye ligin ikinci yarısında da devamedecektir. Yaşamsevinciniz hiç bitmesin. Sağlıkla kalın… İsmail Gökçek İlk yarının ‘EN’leri 132 133

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==