TamSaha 183. Sayı / Şubat 2020
eksik gördüğün yönler neler? Bu eksikleri gidermek için özel bir çalışma yapıyor musun? Kuvvet yönünden bir eksiğim çok yok şükür. Özel antrenö- rümde var, fitness da çalışı- yorum. Çalışmaktan hiç yüksünmüyorum. Sol ayağımı iyi kullanıyorum. Sağ ayağım eksik biraz. Hız konusunda da ufak tefek sorunlarımvar. Hocalarıma danışıyorum, “Neler yapabilirim?” diye so- ruyorum. Trabzon’da hocalar çok değer veriyor böyle şey- lere… Genç oyuncuların soru sorması çok hoşlarına gidiyor. Sağ ayağımın ve hızımın eksik olduğunu düşünüyorum. Gidermek için de çok çalışıyo- rum. Avrupa’ya bakıyorum, futbolcular çok atletik. Yusuf Yazıcı abiyle konuşuyorum. Bana çok yardımcı olmuştur. A takıma ilk çıktığımda Yusuf abi hep yanımdaydı. Müsait olduğum zamanlarda kendi- sini hep ararım. Hal hatır sora- rım. O bana çok şey katmıştır. Öğrenebildiğimher şeyi öğre- niyorumkendilerinden. Bazı rakiplerimiz çok başka sevi- yelerde. Millî Takım’la Ameri- ka’ya gitmiş, Portekiz ve Brezilya ile oynamıştık. Zayıf gözükenler bile çok güçlü. Çok çalışıyorlar. Genetiklerinde de var ama çok çalışıyorlar. Disiplinli çalışmak çok önemli bu yüzden. Kendine nasıl bir kariyer planlıyorsun? Ulaşmak istediğin hedeflerin neler? En büyük örnek Yusuf Yazıcı abi. Kendi yolunu çizdi. En başından itibaren hayali Avrupa’ydı… Bunu başardı. Bir röportajını dinlemiştim, “Hayallerimi kafamda oluştu- ruyorum ama ilk önce gü- nümü kuruyorum. Bugünkü hayallerimin peşinde koşuyo- rum” demişti… Ben de aynı şekilde adım adım, yavaş yavaş yükselmek istiyorum. Aynı o kafadayım. “İlk önce günümde nasıl olmalıyım”ı düşünüyorum. Sözleşmem sona erdiğinde önceliğimher zaman Trabzonspor… Çünkü bana her şeyimi Trabzonspor verdi. Buralara gelebildiysem önceliğimher zaman Trab- zonspor’dur. Bana güvendiler, şans verdiler. Sözleşme imzalattılar. Sözleşmemömür boyu bu takımla… Biteceğini hiç düşünmüyorum. İngilizlerin idmanlarını izliyorum Hangi ligleri seviyorsun? Premier Lig’i seviyorum. Koşmaya, mücadele etmeye bayılıyorum. İkili mücadeleye gireyim, yere düşeyim, rakip bana sıkı müdahale etsin, ben ona aynı şekilde karşılık vere- yim… Premier Lig de böyle bir lig… İngiltere’de benim için en güzel örnek de Cenk abi. Boş olduğum zaman hep onu izli- yorum. İngiliz takımlarının idmanlarını takip ediyorum. Liverpool, Manchester City nasıl idman yapıyor hep izliyorum. Kendine hangi oyuncuları, hangi yönleriyle örnek alıyorsun? Cenk Tosun’u örnek alıyorum kesinlikle… Gittiği yerleri belki kendisi de hayal etmiyordur. Kendine tabiî ki inanıyorsun ama küçük bir korku oluyor içinde. Daha 17 yaşındayım ama yaşımı hiçbir zaman küçük görmüyorum. Yaşıma göre fiziğimde iyi Allah’a şü- kürler olsun. Önümde çok güzel örnekler var. Cenk abi var, Yusuf abi var. 17-18 ya- şında çocuklar bugün Şampi- yonlar Ligi’nde oynuyor. Bunlara da bakmak lâzım. Futbol yaşı aşağı iniyor. Gol atıpmaç kazandıran çok genç oyuncu var. Yabancılarımız Türk gibi Trabzonspor hareketli günler geçi- riyor. Takımın bugüne kadarki performansını nasıl buldun? Sezon sonu için neler söylemek istersin? Antalya kampından Millî Takım kampına geldim. Kamp çok iyi geçti. Yabancı oyuncular sanki Türk gibi. Onlar da artık yavaş yavaş Türkçe konuşmayı öğrendi. Ndiaye geldi, o bile Türkçe konuşuyor. Lig so- nunda her şeyin güzel olacağını dü- şünüyorum. Bence o sene, bu sene… Bu senenin sonunda bence şampi- yon Trabzonspor olacak. Uluslararası bir oyuncu olabilmek için dil bilmek önemli… Yavaş yavaş başlıyorum. Yurt dışına çıkınca dil bilmemek çok büyük zorluk. Millî maçlarda hakeme derdinizi anlatamıyorsunuz. Kaliteli bir hocadan İngilizce öğrenmeye başlıyorum. Riva’ya gelemediğim zaman ağlardım U17 ve U18 Millî Takımlarımızda forma giydin. Bize millî oyuncu olmanın değerini ve sana hissettir- diklerini anlatır mısın? Ay-yıldızı taşımanın onur ve gu- ruru hiçbir şeyde yok. Ailemden aldığım terbiye gereği hiç yalan söylemem. Millî Takımlara daha küçük yaşlarda gelemediğim için çok üzülüyordum. U17’de başladım, geçen sene ilk iki maçta gol atınca Avrupa Şampiyonası elemelerine çağrıldım. Açıkçası seçilmediğim zaman ağlıyordum. Çok üzülüyor- dum. Hep, “Bu listede ne zaman Muhammet Akpınar yazacak?” diyordum. Çok çalışıyordum. Hatta o dönem altyapı hocaları bana çok güveniyordu. Olmayacak diye hiç düşünmedim. Hep çalıştım. Millî Takımlarda oynamak çok önemli. Çünkü burada sizi scout ekipleri, antrenörler izliyor. Amerika’ya Nike Turnuvası’na gittik, çok büyük takımların scout ekipleri geldi. Teklifte bulunanlar bile oldu. Millî Takımlara gelemeyen arkadaşlarım hiçbir zaman çalışmayı bırakmasın, hep hayal etsinler. Ben hep “En iyisi ben olacağım” diye hayal ettim. Şimdi buradayım. En önemli hede- fimAMillî Takım’a yükselmek… Millî Takımlarda bulunduğunuz zaman her yerde izleniyor olmak beni motive ediyor. Millî Takım’ın başarısıyla birlikte Çağlar, Cengiz, Merih gibi oyuncu- larımız çok iyi transferler yaptı. Dünyada millî oyuncularımıza karşı özel bir ilgi oluştu. Geleceğin yıldız adaylarından biri olarak bu durumu nasıl değerlendiriyorsun? Cengiz abiyi, Çağlar abiyi, Merih abiyi, Hakan abiyi gördükçe, “Neden biz de orada olmayalım?” diyorsu- nuz. Bu tesislerden içeri girdiğimde Merih abinin yırtılan formasını gördüm; çok duygulandım. Tüylerim diken diken oldu. Odamda dinleni- yorken Merih abinin sakatlandığını duydum; o kadar üzüldümki… Hatta kendisine ulaşmaya çalıştım geçmiş olsun demek için ama ulaşamadım…Millî Takımımız çok başarılı. Avrupa’nın en iyi kulüple- rinde oynayan oyuncularımız var. Düşünsenize, en yakın arkadaşınız Cristiano Ronaldo… Hayal ediyor- sun; gerçekleştiriyorsun. Yusuf abi “Neden olmasın?” sözünü çok kullanır. Evet, neden olmasın? Türkiye’de çok özel yetenekler var. Hem abilerimiz var hembiz varız hemde alttan gelen daha küçük yaştaki kardeşlerimiz var. Olması gereken de buydu. Her oyuncunun ayrı bir yeteneği var. Hakan abiye bakıyorsun, orta sahadan gol atıyor. Cenk abinin süper golleri var. Oy- nadıkları takımlar çok üst düzeyde. Zlatan Ibrahimovic golden sonra Hakan Çalhanoğlu’na sarılıyor. Hayal ediyorsun, gerçekleşiyor. İnsanın tüyleri diken diken oluyor. Golcülerin özel bir durumu var. Sen de biliyorsun ki bazen gol atamaya- biliyorsun. Bazen duraklama döne- mine girebiliyorsun. Böyle anlarda kendini yüksek tutmak için özel bir çalışman var mı? Altyapılarda çoğu kez gol kralı oldum. Böyle anlarda attığımgolleri izliyorum. “Yaptım, yine yaparım” diyorum. Neden olmasın diyorum. Dediğiniz gibi, golcüler bazen duraklama dönemine girebiliyor. Boş kaleye atamıyorsun. Golcüler- den en büyük beklenti her zaman gol… Ama dediğimgibi geçmişte yaptıklarımla kendimi motive edebiliyorum. Boş zamanlarında neler yaparsın? Hobilerin ve fobilerin neler? Dört-beş yakın arkadaşımvar. Onlarla bir araya gelip sohbet ediyorum. Aileme çok düşkün bir insanım. Kamplara geldiğim zaman arama kayıtlarını göstereyim size, hep ailemle konuşmuşum. Çok düşkünüm onlara… Ben onları ararım, onlar beni arar. Aileme çok bağlı bir insanım. Bir an olsun ayrıl- mak istemiyorum. Boş olduğum zamanlarda doğada yemek yemeyi seviyorum. Masa tenisini, bilardo oynamayı severim. Ailemle ne olursa olsun severim… Sıkıcı olan şeylerden kaçıyorum. Uzun bir filmi izleyemem. Dar alanlarda kalamam. Eğlenceli olmayan şeylerden sıkılı- yorum. Bizimunuttuğumuz, senin eklemek istediğin bir şey var mı? Küçük kardeşlerime şunu söyle- mek isterim. Hiçbir zaman vazgeç- meyin. Bazen, “Yapamayacağım, edemeyeceğim” diyorsun ama vazgeçmeyeceksin. Benimbaşım- dan geçtiği için söylüyorum. Düşünsenize, U14, U15, U16 Millî Takımlarında oynayamadım ama hiçbir zaman da vazgeçmedim. Evet, üzüldüm ama kendimi motive ettim. Özellikle babambenden hiç- bir zaman vazgeçmedi. Çok şükür karşılığını aldık. Gol atınca hep annemi öperim. Genç kardeşlerim kendi yollarını çizsinler. Arada düşecekler. Düşürmek; üstlerine basmak isteyenler olacak. Ama vazgeçmesinler. 97 96
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==