TamSaha 184. Sayı / Mart 2020
Gönülden Kaleme Futbolda koordinasyon büyük öneme sahiptir. Futbolcu için hareketlerinin uyumu, sahada düşündüğünün eyleme kusursuz yansımasıdır koordinasyon. Kulüp için yönetimin belirlediği hedeflere ulaşma yönünde uyumolması, belirlenen hedefe daha kolay ve az zahmetle ulaşılma- sının anahtar kelimesidir. Sözlük, belli bir amaca ulaşmak için çeşitli işler arasında bağlantı, uyum, düzen sağlama, eşgüdüm şeklinde açıklıyor koordinasyonu. Peki, kulüp yönetenlerimiz veya kulüp pro- fesyonellerimiz altyapı ile üstyapı arasında koordinasyonu sağlayacak plan ve projeler yapıyorlar mı? Cevabım, kulüplerimizin büyük çoğunluğu için hayırdır. Daha önce de yazdığım gibi, ülkemizde altyapı maalesef angarya... Yapılan harcamaları gereksiz görenler de kahir ekseriyette. Durumböyle olduğunda, göstermelik yapı olarak kalıyor altyapılar. Bunun bir başka göstergesi ise altyapıdan A takıma ve ülke futboluna oyuncu yetiştirecek çalıştırıcıların aldığı maaşlara bakıldığında görülebilir. Bu tespitimizden sonra yurt dışındaki altya- pılar ile ülkemizdeki altyapılarda yetişen oyuncuları kıyaslayalım. Onlar 17 yaşındaki oyuncuları gözü kapalı A takımlarında oynatabilirken, bizde ise genç oyuncu kavramı 20-22 yaş. Bu yaştaki oyuncuları bile oynatmaktan imtina ediyor hocalarımız. Bunun iki ana sebebi var. Birincisi, hocaların alınan sonuçlara göre işlerine son verilmesi. İkincisi de Avrupa’nın büyük kulüplerinin her biri oyun felsefesine sahip ve altyapıla- rında da benimsedikleri felsefeye uygun oyuncu yetiştiriyorlar. Bu oyun felsefesi ile yetişen genç oyuncuların A takıma çıktıkla- rında uyum sorunu yaşamamaları kadar doğal bir şey olamaz. Dolayısıyla özgüveni yüksek, uyumlu oyuncular çıkarabiliyorlar. Benimvurgulamak istediğim, oyun sistemi değil, oyun felsefesi. Oyun sistemi gelen ho- calara göre değişir. Bir hoca 3-5-2 oynatır, diğeri 4-4-2 veya 4-2-3-1… Oyun felsefesi dediğim şey, fizik güce ve takımoyununa dayalı futbolumu, hücum futbolunumu, savunmayı ön plana çıkaran kontratak futbolunumu oynayacak? Ülkemizde kaç kulübümüzün oyun felsefesi var ve buna göre teknik adam seçimi yapıyor? En önem- lisi de altyapı oyuncuları kulüp felsefesine uygun çalışmalar yapıyor mu? Daha doğ- rusu, bu felsefeye uygun gençler yetiştirili- yor mu? Bir-iki kulübü istisna tutarak yetiştiremediğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz. İstisnaya tâbi kulüplerimiz dâhil, hiçbiri zorunlu olmadıkça genç oyuncuları oynatmıyor. Bu da ayrı bir konu... Ülkemizde gençlerimizin futbol yeteneği oldukça fazla. Maalesef, yetiştirdiğimiz oyuncu sayısı yeteneğimizle ters orantılı. Bir diğer konu da yetenekli oyuncuları, başta spor basını olmak üzere, yorumcular ve futbolun tümpaydaşlarıyla birlikte, olgunlaşmasına fırsat vermeden çürüğe çıkarmamız. Hep beraber bir anda iki maç iyi oynadığında göklere çıkarıyoruz veya tam tersi kötü oynadığı iki maçtan sonra yerin dibine sokuyoruz. Maalesef ülkemiz bu konuda tambir öğütücü. Bu konuyu tek taraflı ele alırsak tespitimiz eksik kalır. Gençlerimizin neden futbol iklimimizin olumsuz etkilerine bu kadar açık oldukları sorgulanmalı. Öyle görünüyor ki, gençleri- mizi eğitirken bir şeyleri eksik yapıyoruz. Sadece oyuncunun fiziksel gelişimini önemsiyor, buna yönelik çalışmalar yapıyoruz. Gençlerimizin spor hayatlarında karşılaşacakları sorunlara karşı nasıl davranacakları konusunda ruhsal desteği vermiyoruz veya bunu angarya görüyoruz. Doğru olan, her ikisini aynı önemde görüp, oyuncunun fiziksel gelişimine paralel ruhsal gelişimine katkı sağlayacak planlamalar yapmak. Bunun için altyapı- larda pedagog ve psikolog istihdam edilmeli ki, ruhsal ve fiziksel gelişimini tamamlamış yetenekli çocuklarımız profesyonel futbol hayatlarına özgüveni yüksek bir şekilde başlayabilsin. Aksi halde maalesef futbol hayatları başlamadan biten yetenekli çocuklarımız için hayıflanmalarımız sürüp gidecektir. Yaşam sevinciniz hiç bitmesin. Sağlıkla kalın… İsmail Gökçek Koordinasyon 142
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==