TamSaha 184. Sayı / Mart 2020

25 Haziran’da Münih’te oynanan finalde SSCB’nin liberosu Oleg Kuznetsov sarı kart cezalısıydı ve onun yerine aslen bir orta saha oyuncusu olan Sergei Aleinikov’un çekilmesi, takımın adeta makine düzeninde işleyen sisteminde aksaklıklara neden olmuştu. Maçta ilk yarım saat içerisinde taraflar birbirlerine ne skor ne de oyun açısından üstünlük sağlayamı- yordu. Ancak 32. dakikaya gelindi- ğinde Hollanda’da sağ kanattan Erwin Koeman’ın arka direğe kes- tiği ortada, iyi yükselen Marco van Basten topu ön direğe çeviriyor ve o noktada Ruud Gullit’e de altıpas üzerinden kafayla dokunmak kalı- yordu. Portakallar 1-0 öndeydi. İlk yarının bu skorla tamamlanma- sının ardından ikinci yarının başla- rında futbolseverler, şampiyona tarihinin en unutulmaz anlarından birine tanıklık edecekti. Dakikalar 54’ü gösterirken, Arnold Mühren sol kanatta buluştuğu topu beklet- meden arka direkteki van Basten’e doğru ortalıyordu. Aslında bu çok da iyi bir orta sayılmazdı ve top hayli yüksekten geliyordu. Ancak van Basten, açısı da dar olmasına karşın bu ortaya gelişine öyle bir vole vuruyordu ki top acayip bir kavisle SSCB kalecisi Rinat Dasayev’in üzerinden aşarak uzak doksana takılıyordu. Hollanda şampiyonluk yolunda dev bir adım atmışken tribünlerdeki 60 bini aşkın futbol- sever de Avrupa Şampiyonası tarihinin belki de en güzel golüne tanıklık etmişti. Bu unutulmaz golün üzerinden altı dakika geçmemişti ki kaleci Van Breukelen’ın yaptırdığı penaltı, az kalsın Hollanda’nın avantajının çabucak heba olmasına yol aça- caktı. Gelgelelimpenaltıyı kullanan Belanov’un çok kötü bir vuruş yapması, Van Breukelen’ın topu çelmesini ve hatasını telafi etmesini sağlıyordu. Bu büyük fırsatın değer- lendirilememesi, Sovyet futbolcula- rın bir anda oyundan düşmelerine ve kalan yarım saat içinde maça eskisi gibi asılamamalarına da neden oldu. Portakalların işi artık çok daha kolaydı ve yarım saat daha skoru korumaları hiç de zor olmadı. Son düdüğün çalmasıyla birlikte de Hollanda, tarihindeki ilk Avrupa şampiyonluğunu elde ediyordu. SSCB ise bu turnuvada oynadığı dördüncü finalde üçüncü kez kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor ve bumaçla Avrupa Şampiyonası defterini de kapatıyordu. Zira bir sonraki Avrupa Şampiyonası gelene kadar Sovyetler Birliği çoktan parçalan- mış olacaktı. SSCB kalesinde Yaşin’den sonra o kaleyi devralan en iyi eldiven olarak gösterilen Dasavey’in müthiş oyunu, Hollanda’nın ileri uç elemanları için çok büyük bir engel teşkil ediyordu. Buna bir de 52. dakikada gelişen bir kontratakta Rats’ın attığı gol eklenince SSCB maçtan 1-0’lık galibiyetle ayrılmayı başaracaktı. 15 Haziran’daki İngiltere-Hollanda maçı, iki ekibin de turnuvaya mağ- lubiyetle başlamaları neticesinde adeta bir ölüm-kalımmücadelesine dönüşmüştü. Karşılaşmanın başlarında İngilizlerin iki topu direkten dönüyor, 23. dakikaya gelindiğindeyse Hollanda, rakibinin kaçırdığı bu gollerin cezasını van Basten’le kesip ilk yarıyı da 1-0 önde kapıyordu. İkinci yarıda İngilizler baskıyı arttırırken sekiz dakika içinde de Bryan Robson skora dengeyi getirecekti. Ancak sonrasında, sadece bumaçın değil, turnuvanın da yıldızı olacak olan van Basten, 72. ve 76. dakikalarda iki kez daha sahne alacak ve hat-trick yaparak İngiltere’nin ipini çekecekti: 3-1. Bumaçın ardından başlayan İrlanda-SSCB karşılaşmasıysa, daha düşük tempoda geçerken, ilk yarının sonlarındaWhelan’ın golüyle öne geçen İrlanda bu üstün- lüğünü 74. dakikaya kadar koruya- biliyor ve o esnada Protasov’dan gelen golle de maç 1-1 sona eri- yordu. Böylece ikinci maçlar sonunda, İrlanda ile SSCB üçer pu- anla grubun zirvesini paylaşırlar- ken, iki puanı bulunan Hollanda da bu iki takımı takibini sürdürüyordu. 18 Haziran’daki sonmaçlar gelip çattığında, iddiası kalmayan İngil- tere, SSCB önünde de teslim bayrağını erken çekiyor ve üçüncü dakikada Aleinikov’un kaydettiği golle yenik duruma düşüyordu. Her ne kadar İngilizler 16. dakikada Tony Adams ile 1-1’i bulsalar da maçta ilk yarım saat dolmak üzereyken Mihailiçenko Sovyetleri yeniden üstünlüğe taşıyacaktı. Son çeyrek saate girilmek üzereyken de Pasulko durumu 3-1’e getirmişti. Böylece Sovyet takımı grupta lider- liği hemen hemen garantiliyordu. Öte yandan aynı saatteki Hollanda- İrlanda maçı da golsüz devam edi- yordu ve İrlanda’nın 20 dakikadan bile az bir süre göstereceği direnç, grup ikincisi olarak yarı finale kalabilmeleri adına yeterli olacaktı. Ancakmaçta 82. dakikada Kieft’ten gelen gol, İrlanda’nın hayallerini yıkacak ve Hollanda, yarı finalde ev sahibi Federal Almanya’nın rakibi olacaktı. Federal Almanya-Hollanda maçı, Hollandalılar açısından 1974 Dünya Kupası finalinin rövanşını almak adına büyük bir fırsattı. Söz konusu final Münih’te oynanmış ve Federal Almanya maçı 2-1 kazanmıştı. Bu seferki büyük randevuysa, 21 Haziran’da, Hamburg’daydı. Karşılaşma öncesindeki büyük beklentilere karşınmaçın ilk yarısı kısır bir görüntüde geçiyor ve gol- süz sona eriyordu. İkinci yarıdaysa taraflar daha atak bir görüntü sergilerken Almanlar 54. dakikada Matthaus ile Hollandalılar da 74. dakikada Ronald Koeman ile birer penaltı golü bulacaktı. Skorun 1-1’e gelmesinin ardından maçın son bölümünde daha baskın olan tarafsa Hollanda’ydı. 87. daki- kaya gelindiğinde deWouters’ın ara pasına van Basten çok iyi hareket- leniyor ve yerde kayarak yaptığı vuruşla topu uzak köşeden ağlarla buluşturuyordu. Bu gol, Hollanda’yı sadece Federal Almanya kâbusun- dan uyandırmakla kalmıyor, aynı zamanda tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası finaline de taşıyordu. Bumaçtan bir gün sonra, SSCB ile İtalya ikinci finalist olabilmek için Stuttgart’ta karşı karşıya geldiler. Golsüz geçen ilk yarının ardından ikinci yarıda SSCB’nin inisiyatifi biraz daha eline alması, skora da yansıyacaktı. Dakikalar 58’i göste- rirken İtalya ceza sahası önünde topla buluşan Litovçenko, kaleci Zenga’nın soluna doğru bitirici vu- ruşu yaparak SSCB’yi 1-0’lık üstün- lüğe taşıyordu. Bu golün üstünden henüz iki dakika geçmişti ki sol kanattan Zavarov’un ortasına Protasov’un yaptığı vuruşla skor 2-0’a geldi. Maç da bu skorla sonuçlanınca finalin adı da “Hollanda-SSCB” diye konmuş oldu. 40 41 Hollanda, grupta yenildiği SSCB’yi finalde mağlup ederek tarihinin ilk ve tek Avrupa Şampiyonluğunu kazanmıştı. 1974’ün rövanşı gibi oynanan yarı finalde, Hollanda, Almanya’yı alt ederek finale çıkmıştı. Galibiyet golünün altında ise Kohler’in tutmaya çalıştığı Marco van Basten’in imzası vardı EURO 88’in gol kralı ve yıldızı Marco van Basten

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==