TamSaha 184. Sayı / Mart 2020

Bulgaristan, 1990’larda altın dönemini yaşamıştı. Hristo Stoichkov’un Avru- pa’nın en önemli golcülerinden birine dönüştüğü yıllarda ona Krasimir Balakov, Emil Kostadinov, Luboslav Penev, Yordan Lechkov ve Trifon Ivanov gibi kaliteli ayaklar da eşlik edince Bulgarlar 1994 Dünya Kupa- sı’nda yarı final oynayarak tarihleri- nin en büyük başarısını elde etmişti. Ancak buna karşın Bulgaristan Avrupa Şampiyonalarında istediğini bulamamıştı. Dünya dördüncülükleri- nin hemen sonrasında katıldıkları EURO 96’da ilk tur gruplarını, dört puan toplayarak Fransa ve İspan- ya’nın gerisinde üçüncü bitirmişlerdi. Katıldıkları diğer Avrupa Şampiyo- nası olan EURO 2004’teyse sıfır çekerek elenmişlerdi. Son yıllarda Avrupa’nın en sıradan takımlarından birine dönüşen ve uluslararası yıldız niteliğinde bir oyuncusu da bulunma- yan ‘Komşu’nun böyle bir durumda Avrupa Şampiyonalarındaki makûs talihi yenmek gibi bir hedefi de haliyle yok ve onlar açısından tek amaç, futbollarının gerileme dönemi olarak kabul edilen bir dönemde tekrardan bir büyük turnuvaya katılarak üzerlerindeki kara bulutları bir nebze de olsa dağıtmak. Macaristan’ın yaşadığı düşüşse aslında zamanında çıkmış oldukları seviye göz önüne alındığında Bulgar- larınkine göre çok daha keskin. 1938 ve 1954’te Dünya Kupası’nda final oynayan Macarlar, özellikle bunların ikincisinde turnuvaya mutlak favori konumunda gelmişler ancak hâlâ tarihin en büyük sürpriz- lerinden biri olarak görülen finalde, henüz bir süper güç haline ulaşma- mış olan Federal Almanya’ya boyun eğmişlerdi. Sonrasında 1980’lere kadar yine Avrupa’nın kalburüstü futbol ülkelerinden biri olmayı sürdü- ren Macaristan, 1986 Dünya Kupa- sı’ndan 2016 Avrupa Şampiyonası’na kadarsa 30 yıl boyunca büyük turnu- valardan uzak kalmıştı. Bu bakımdan EURO 2016’ya katılmaları yeniden pozitif ivmelenmeyi getirecek bir kırılma noktası olabilirdi belki ama sonrasında 2018 Dünya Kupası ve EURO 2020 elemelerinde yaşanan başarısızlıklar, hevesleri kursaklarda bırakacak cinstendi. Macarlar en azından play-off’u geçerek bu başarı- sızlıkları unutturmak istiyor. Bulgaristan ile Macaristan bugüne dek 25 kez karşı karşıya gelirlerken bumaçların yedisini Bulgarlar, 12’si- niyse Macarlar kazandı. Bumüsaba- kalardaki en farklı galibiyeti de 17 Ağustos 1947’de oynanan Balkan Kupası maçında rakibini 9-0’lık skorla devirmeyi başaran Macarlar elde etti. Ancak Macaristan’ın, Bulga- ristan’ı en son 1985 yılında mağlup ettiğinin altını da çizmek lâzım. Son 35 yılda iki takım arasındaki beş randevudan üçü beraberlikle sona ererken, kalan iki maçtaysa sahadan gülerek ayrılan taraf, Bulgarlar oldu. EURO 2020 yolunda bu ay sonunda play-off’lar oynanacak. Hâlihazırda 20 ekibin vize aldığı turnuvada kalan dört kontenjan için de 16 takımmücadele edecek. En az bir takımın tarihinde ilk kez bu büyük turnuvaya katılacağıysa şimdiden kesinleşmiş durumda. UEFAUluslar Ligi 48 49 Bulgaristan-Macaristan İzlanda, gerek nüfusunun azlığı, ge- rekse iklim şartları yüzünden ülkede yılın yarısına yakın bir süre futbol oy- nanmaması nedeniyle uzun yıllar bo- yunca Avrupa’nın zayıf futbol ülkeleri arasında yer almıştı. Ancak 2011 U21 Avrupa Şampiyonası’na katılan sekiz takımdan biri olan İzlanda, o turnuva- daki jenerasyonunu sonraki yıllarda Amillî takımına çok başarılı bir şekilde adapte edince, o güne dek gelmeyi hayal edemeyeceği yerlere çıkmaya da başladı. 2014 Dünya Kupası’nı play-off’ta kaçıran, EURO 2016’da turnuvanın sürpriz takımı haline gelen ve İngiltere’yi ele- yerek çeyrek final oynayan İzlanda, nihayet 2018 Dünya Kupası’nda da boy göstermeyi başarmıştı. 2011’de Gylfi Sigurdsson başta olmak üzere Aron Gunnarsson, Alfred Finnboga- son, Kolbeinn Sigthorsson, Birkir Bjarnason ve Johann Gudmundsson gibi oyuncularla yola çıkan söz konusu jenerasyon, artık yavaş yavaş sona yaklaşmakta ve sahneden çekilmeden evvel de belki de son kez bir büyük turnuvada yer almayı amaçlamakta. Romanya ise Gheorghe Hagi, Marius Lacatuş, Gheorghe Popescu, Florin Raducioiu ve Dan Petrescu gibi yıldız- larıyla 1990’lardaki üç Dünya Kupa- sı’nda da grup aşamasını geçerek eleme turlarına yükselmeyi başar- mıştı. Ancak o neslin sonrasında bir daha Dünya Kupası göremeyen Rumen Millî Takımı, Avrupa Şampi- yonalarınaysa 2008 ve 2016’da olmak üzere iki kere katılırken bunlarda ilk turun ötesine geçemediği gibi, oyna- dığı altı maçta tek bir galibiyet dahi alamadı. Romanya, EURO 2020 ele- melerinde de grubunda İspanya, İsveç ve Norveç’in gerisinde kalırken, UEFA Uluslar Ligi’ndeyse dört takımlı grupta Sırbistan’ın ardından ikinci sırayı almıştı. Günümüzde, 20-25 yıl öncesinin aksine, Avrupa’nın önde gelen takımlarında da herhangi bir Rumen oyuncu yer almıyor. Hal böy- leyken Romanya’nın play-off’u geçmesi, geçse bile sonrasında EURO 2020’de bir şeyler yapması pek de beklenmiyor. İzlanda ile Romanya, geçmişte sadece iki kez karşı karşıya geldi. 1998 Dünya Kupası elemelerinde aynı grupta yer alan iki ekip arasındaki iki müsabaka da Romanya’nın 4-0’lık galibiyetle- riyle neticelenmişti. Tabiî bumaçlar oynandığı esnada Romanya’nın tari- hinin en iyi kadrosuna sahip olduğu, İzlanda’nınsa Avrupa’nın zayıf ekip- leri arasında yer aldığı da bir gerçek. Aradan geçen sürede köprünün altın- dan çok sular aktığı için 26 Mart’ta böylesi bir senaryo beklemek de her- halde biraz hayalperestlik olacaktır. İzlanda - Romanya A YOLU Onur Erdem Sıra geldi son dört takıma UEFA Uluslar Ligi’nde A Ligi’nde yer almasına karşın buradaki 12 takım içerisinde EURO 2020’ye doğrudan katılımhakkını elde edemeyen tek ekip konumundaki İzlanda, en azından söz konusu diğer takımla- rın zaten turnuvaya gidecek olmasın- dan dolayı şansını play-off’larda sürdürme fırsatını yakaladı. İzlanda aslen Uluslar Ligi’nde grubunu son sı- rada tamamlamıştı fakat A Ligi’nden play-off oynayacak durumda başka bir takımolmayınca play-off’a onlar kaldı. A Yolu’nda İzlanda’ya eşlik ede- cek diğer üç takımsa yine doğrudan EURO 2020’ye katılamayan takımla- rın UEFA Uluslar Ligi’nde yer aldığı sıralamaya göre belirlendi ve buna göre de normalde C Ligi’nde mücadele etmiş olan Bulgaristan, Macaristan ve Romanya, A Yolu’ndan play-off’lara giriş yaptı. A Yolu’ndaki eşleşmeler- deyse, 26 Mart’ta tekmaç üzerinden oynanacak yarı finallerde Bulgaris- tan, Macaristan’ı; İzlanda da Roman- ya’yı konuk edecek. 31 Mart’taki final maçı da Bulgaristan-Macaristan eş- leşmesinin galibinin sahasında oyna- nacak. Bu yoldan finallere katılacak takımınsa buna ne denli sevineceği hayli tartışmaya açık zira play-off’un galibi İzlanda, Bulgaristan veya Macaristan olursa, kura gereği turnuvada F Grubu’nda yer alacak. Söz konusu gruptaysa son iki dünya şampiyonuyla son Avrupa şampiyo- nunun, yani Fransa, Almanya ve Por- tekiz’in yer aldığı düşünüldüğünde buraya gelecek dördüncü takımın play-off’u geçtiğine pişman olması hiç de uzak bir ihtimal değil. Romanya ise diğer üç rakibinin aksine, play-off’u geçerse Hollanda, Ukrayna ve Avusturya’nın bulunduğu, nispe- ten daha kolay gözüken C Grubu’na gidecek. Bunun sebebi de C Gru- bu’ndaki üç maçın, Romanya’nın baş- kenti Bükreş’te oynanacak olması.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==