TamSaha 185. Sayı / Nisan 2020

31 B SırbistanMillî Takımı ugün Sırbistan, Karadağ, Bosna- Hersek, Hırvatistan, Makedonya, Slovenya ve Kosova’nın ayrı birer devlet olarak hüküm sürdüğü topraklarda 1991 yılına kadar bir birlik devleti olan Yugoslavya yaşadı. O topraklar her zaman bir “sporcumembaı” olarak bilindi. Sadece futbolda değil; su topun- dan voleybola, jimnastikten tenise ve basketbol kadar her alanda Yugoslavya coğrafyasın- dan sporcuların izini görmek mümkündü. Ancak Yugos- lavya’nın bölünmesinden sonra birliğin aslî mirasçısı haline gelen Sırbistan, o eski günlerdeki parlak zaferleri sürdürmeyi başaramadı. Her ne kadar Yugoslavya Futbol Federasyonu 1919 yılında kurul- muş olsa da, futbolun o toprak- lardaki geçmişi ta 1901 yılına kadar gider. Subotica’da kurulan 30 FK Backa ilk kulüptür. 1903’e gelin- diğinde Belgrat ve Zagreb sahnede- kini yerini alır. Soko ve HASK takımları kurulmuştur ve Yugos- lavya’nın bileşenleri oyunu keşfet- meye başlamıştır. Bu üç kulübün ardından adeta bir patlama yaşanır. İlkmillî maçı oynamak için ise l. Dünya Savaşı’nın bitmesini bekle- mek gerekir. Yugoslavlar 1920’de olimpiyatlarla dünya sahnesine çıkar. Ardından Paris ve Amster- damOlimpiyatları gelir. Lâkin katı- lım iyidir de performans gerçekten düşüktür. 1930’da Dünya Kupası heyecanlandırır, başarısız skorları telafi etmekten ziyade bu heyecana katılmak çeker onları. Balkan Kupası, Komşu Kupası gibi turnu- valarla hazırlandıkları Dünya Kupası’na doğru yola çıkarlar. Uruguay’da beklentiler düşüktür. Ama şahlanır Yugoslavya. Brezilya ve Bolivya’yı geçip ikinci tura çıkar. Beck’li, Marianoviç’li kadro zoru ba- şarmıştır. Gerçi ikinci turda şampi- yon Uruguay onları tam altı golle hezimete uğratır ama oraya kadar yükselmek bile teselli eder Yugos- lavya’yı. 1934 ve 38 Dünya Kupası finallerine gidemeyen Yugoslavya, 1950 Dünya Kupası’nda İsviçre’yi 3-0, Meksi- ka’yı 4-1 yense de Brezilya’ya 2-0 kaybedince elenir. 1954 Dünya Ku- pası’na katılmayı başaran Yugos- lavlar, tuhaf bir grup sisteminin uygulandığı 1954 Dünya Kupası’nda Fransa’yı 1-0 yenip Brezilya ile 1-1 berabere kalırlar. Brezilya ise Yu- goslavya’nın karşılaşmadığı Meksi- ka’yı 5-0mağlup ettiği için averajla öne çıkıp grup birincisi olur. Ama Yugoslavya da ikinci sıradan çeyrek finale yükselir. Lâkin Cenevre’deki maçta, finalde Macarları devirecek olan Federal Almanlara 2-0 yenilir ve yine evlerine dönerler. Yugoslavya, 1958 Dünya Kupası’nda da bir kez daha çeyrek finale çık- mayı başarır. Fransa, Paraguay ve İskoçya ile eşleştikleri grupta İskoçya ve Paraguay ile berabere kalırken, 3-2 yendikleri Fransa’nın ardından averajla ikinci olup son sekiz takım arasına kalırlar. Karşı- larına bir kez daha Federal Almanya çıkar ve 1-0’lık yenilgiyle yine hüsran yaşarlar. Bu arada 1948, 1952 ve 1956 Olimpi- yatlarında final oynayıp kaybeden Yugoslavya, 1960’ta Olimpiyat altı- nını boynuna takar ve ayrıca aynı yıl ilk kez düzenlenen Avrupa Şam- piyonası finallerinde de yerini al- mayı başarır. Başarır diyoruz çünkü o günkü statü gereği elemeler so- nucunda finallere dört takımkatıla- bilir. Ev sahibi Fransa ile oynadıkları yarı final, tarihin unutulmazları arasına girmiştir. 55. dakikasını 3-1, 75. dakikasını da 4-2 geride ta- mamladıkları müsabakayı 5-4 ka- zanarak finale çıkarlar. Sovyetlere karşı verdikleri şampiyonlukmüca- delesini ise 1-0 öne geçmelerine rağmen uzatmalarda 2-1 yenilerek kaybeder ve ikincilikle yetinirler. Artık demini bulan o kadro Şili’de düzenlenen 1962 Dünya Kupası’nda da dördüncü olmayı başarır. Grupta Sovyetlere 2-0 yenildikten sonra Uruguay’ı 3-1, Kolombiya’yı da 5-0 yenerek ikinci sırayı alır ve çeyrek finale çıkarlar. Ne tesadüftür ki karşılarında yine Federal Almanya vardır. Bu defa Petar Radaković’in golüyle 1-0 kazanıp son dört takım arasına kalırlar. Ancak yarı finalde Çekoslovakya’ya 3-1 yenilip final şansını yitirdikten sonra üçüncülük maçında da son dakika golüyle ev sahibi Şili’ye 1-0mağlup olup Eski Yugoslavya’nın nüvesini teşkil eden Sırbistan, bölünmenin ardından eski günlerinin oldukça uzağında kaldı. Yugoslavya döneminde dört kez katıldığı Avrupa Şampiyonası finallerinde iki ikinciliği bulunan Sırbistan, 1991’deki bölünmenin ardından bu sahneye bir kez çıkabildi. Yugoslavya’nın sekiz kez katılıp iki kez dördüncü olduğu Dünya Kupası finallerine ise Sırbistan 1990’dan bu yana dört kez gidebildi. Bölünerek güçten düştü 08.04.1928 Yugoslavya-Türkiye 2-1 Özel Maç 02.10.1931 Yugoslavya-Türkiye 0-2 Balkan Kupası 12.07.1936 Türkiye-Yugoslavya 3-3 Özel Maç 01.08.1937 Yugoslavya-Türkiye 3-1 Özel Maç 05.08.1948 Yugoslavya-Türkiye 3-1 Olimpiyat Maçı 05.06.1953 Türkiye-Yugoslavya 2-2 Özel Maç 17.10.1954 Yugoslavya-Türkiye 5-1 Özel Maç 29.10.1986 Yugoslavya-Türkiye 4-0 EURO Grup Eleme 16.12.1987 Türkiye-Yugoslavya 2-3 EURO Grup Eleme 27.02.1991 Türkiye-Yugoslavya 1-1 Özel Maç Türkiye-Yugoslavya AMillî Maçları Sırbistan’la ilk randevu! Tarih Maç Skor Statü Millî Takımımız Sırbistan’la tarihinin ilkmaçını oynayacak ama Sırpların ana mirasçısı olduğu Yugoslavya ile geçmişte 10 defa karşı karşıya geldi. Millîlerimiz, ilki 1928’de, sonuncusu 1991’de gerçek- leşen bu 10 randevunun sadece birinden galibiyetle ayrılırken, Yugoslavya altı galibiyet aldı, üç müsabaka da beraberlikle sonuçlandı. Bumaçlarda Millî Takımımızın attığı 14 gole Yugoslavya 26 golle karşılık verdi.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==