TamSaha 185. Sayı / Nisan 2020

Polonya, turnuvadaki yedinci ma- çında altıncı galibiyetini elde ediyor ve dünya üçüncülüğü payesini de alıyordu. Lato da yedi gole ulaşarak turnuvada gol krallığını elde etmişti. Dünya Kupası’nda gelen bu büyük başarıyı, 1975 yılında Polonya Li- gi’nde elde edilen ikinci gol krallığı ve 1975-76 sezonunda da Stal Mie- lec’in yeniden şampiyon olması takip edecekti. Tabiî Polon- ya’da futbolculara 30 ya- şına gelmeden yurt dışına transfer izni verilmemesi kuralı olmasaydı Lato’nun çoktan Stal’dan ayrılıp üst düzey bir Batı Avrupa ku- lübüne gitmesi de herhalde kaçınılmaz olurdu. Polonya, 1976’da bir kez daha olimpiyatlarda başa güreşecekti. Ancak bu kez altınmadalya şansını son anda kaçıracaklar ve finali Demokratik Almanya’ya 3-1 kaybederek gümüş madalyada kalacaklardı. 1978’de Arjantin’de düzenlenen Dünya Ku- pası’ndaysa Polonya, bir önceki turnuvanın geri- sinde kalıyordu. Polonya her ne kadar ilk turda Federal Almanya, Tunus ve Meksika’yı geride bırakarak grubunu lider tamamlasa da ikinci tur gruplarında Arjantin ve Brezilya’ya yenilerek daha fazla ilerleme şansını kaçırmıştı. Lato ise Tunus ve Brezilya’ya karşı oynadık- ları maçlarda birer gol kaydetmişti ama bu, dört yıl öncekine kıyasla elbette sönük bir performans sayılırdı. İkinci dünya üçüncülüğü ve son demler Lato’nun yaklaşık 14 yıl boyunca formasını giydiği Stal Mielec ile yol- larıysa 1980 yılına gelindiğinde ay- rılacaktı. Zira tecrübeli oyuncu 30 yaşına gelmiş ve yurt dışına trans- fer hakkını kazanmıştı. Ancak Lato, futbol hayatının artık son yıllarına girmek üzere olduğundan üst düzey bir takıma gitmektense Belçika’nın Lokeren takımına transfer olmuştu. Buna karşın Lokeren, Lato’lu ilk se- zonunda tarihinin en iyi derecesini elde edecek ve ligi ikinci sırada tamamlayacaktı. İspanya’nın ev sahipliğini yaptığı 1982 Dünya Kupası, Lato’nun da kariyerindeki son büyük turnuva olacaktı. Bu kez ilk turu İtalya, Ka- merun ve Peru’nun önünde lider bi- tiren Polonya, ikinci turda da SSCB ve Belçika’yı geride bırakarak yarı finale yükselmeyi başarıyordu. 32 yaşındaki Lato, artık eski süra- tinde sayılmazdı, hatta takımın 1 numaralı ismi olma özelliğini de artık Zbigniew Boniek’e devret- mişti. Buna rağmen takımın önemli parçalarından biri olmayı sürdür- mekteydi ve her maça ilk on birde çıkarken, Peru’yu 5-1 yendikleri karşılaşmada bir kez fileleri de ha- valandırmış, böylece Dünya Kupa- larındaki toplamgol sayısını da 10’a yükseltmişti. Polonya’nın bu turnu- vadaki ilerleyişiyse, yarı finalde İtalya karşısında son bulacaktı. Maçı GökMavililer 2-0 kazanıyor, Lato ve arkadaşları da bir kez daha üçüncülükmaçıyla yetinmek duru- munda kalıyordu. Polonya, Fransa ile çıktığı üçüncülükmücadelesi- niyse 3-2 kazanacak ve sekiz yıl aranın ardından bir kez daha dünya üçüncüsü olacaktı. Polonya futbolu- nun elde ettiği en büyük dört başarı olan iki dünya üçüncülüğü, bir olimpiyat altınmadalyası ve bir olim- piyat gümüş madalyasında da yer alan tek ortak noktaysa Lato’ydu ve kendisi bu bakımdan da ülke futbolunun en özel ismi haline gelmişti. 1982 Dünya Kupası sonra- sında emeklilik öncesi son transferini yapma kararı alan Lato, Meksika’nın At- lante takımına imzayı ata- caktı. Burada da iki sezon daha top koşturan Polon- yalı, artık gözlerden ırak da olsa kariyerine bir CONCA- CAF Şampiyon Kulüpler Kupası Şampiyonluğu da ekleyecekti. 1984’te profes- yonel futbol hayatına nok- tayı koyan Lato, sonraki yıllardaysa bir müddet Kanada’da amatör bir kulüp olan Polonia Hamilton’da top oynadıktan sonra 1990’lı yıllarıysa ülkesinde teknik direktörlük yaparak geçirdi. Ancak burada pek beklediğini bulamaması üzerine bumeslekte fazla ısrarcı olmadı. 2000’lerin başında yaşadığı milletvekilliği deneyimi sonrasın- daysa 2008’de yeniden ülke futbolu için çalışma kararı aldı ve Polonya Futbol Federasyonu’nun başkanlı- ğına seçildi ve 2012’de bir başka efsane isimZbigniew Boniek’e devredene kadar da bu görevi sürdürdü. 62

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==