TamSaha 185. Sayı / Nisan 2020

dedi. Öyle deyince “Senmi başlattın da sen bıraktırıyorsun? Bırakmıyo- rum. İki sene daha oynayacağım” diye çıkıştım. İyice sinirlendi. Mekki Başak’ı çağırdı, “Ben bununla konu- şamam” dedi. “Keşke şu da olsaydı” dediğiniz bir şey kaldı mı içinizde? Yeşil sahalara dair… Jübilemi İnönü Stadı’nda yapama- mak çok üzdü beni. Neden yapamadınız? Stadı vermediler bana. Statlar yeni yeni çimlendiriliyordu o sıralar. Beşiktaş verdi ama Gençlik Spor’un bölge müdürü engel oldu. Ben de jü- bilemi Fenerbahçe’nin stadında yap- tım. Bu içimde ukde olarak kaldı hep. Millî Takım’da ne kadar oynadınız? 1983’e kadar millî formayı giydim. 18 kez A, 2 defa da ümit millî oldum. 5 kez de Ordu Millî Takımı’nda görev yaptım. Ordu Millî Takımı serüveni de ilginç başladı mesela… Orayı da anlatın sizin için sakıncası yoksa… Soyunma odasından askere götür- düler beni. Genelkurmay’ın telsiz emriyle. Şenol Güneş, Turgay Semercioğlu, Halil İbrahimEren, Ayhan Akbin, Sinan Turan, Cüneyt Memişoğlu, Zonguldakspor’dan Turgut, Bursaspor’dan Sedat Özden filan hep Ordu Millî Takımı’nda o zaman. AMillî Takımyani. Binbaşı Altan Tetik de hocamız. Bizden önce Yusuf (Tunaoğlu) ağabeyler şampi- yon olamadılar diye Ordu Millî Takımı lağvedilmiş, sonra da yeni bir takım inşa edildi. Ama biz de ikinci olabildik. Soyunma odasından askere gittiğinizi söylemiştiniz… Evet. Soyunma odasındayken içeri şapkası yamuk biri girdi. 1.90 boyla- rındaydı. “Necdet Ergün kim?” diye sordu. “Benim” dedim. “Çabuk giyin askere gidiyorsun” diye seslendi. “Bari annemi babamı göreyim” dedim. Bir asteğmen verdi yanıma. “Çabuk git gel” dedi. O asteğmenle birlikte gittik eve. Sonra da Ankara Spor Okulu’na teslim etti. Amasya- lıydı kendisi. O izne gitti, ben asker oldum. Millî formanın hissettirdikleriniz- den bahseder misiniz? Millî Takımduygusu herkes için aynıdır. Oynarken, millî marş söyle- nirken tüyleriniz diken diken olur. Konsantrasyon tavan yapar. Teknik direktörlüğe adım atışınız nasıl oldu? Futbolu bıraktıktan sonra 13 sene ara verdim. Önce kayınpederimle ticarete girdim. İlk antrenörlük deneyimimU19 Millî Takımı’nda takımında oldu. Necati Özçağlayan şef hocaydı o zaman. Sonra tekrar bölgeye geçtik. 2006’da Rıza Çalım- bay Beşiktaş’a gidince “Beraber çalışalım” dedi. Ben de izin aldım Fatih (Terim) Hocadan. U18’in hocalı- ğını yaptım iki sene. Sonra da bir sene A takımın scout işi. Sonra döndüm tekrar Türkiye Futbol Federasyonu’na. 10 senedir de bölge antrenörüyüm. Günümüz futbolunda en beğendiği- niz sağ açıklar kimler? Biz 4-3-3’e göre oynuyorduk. Çizgide kalıyorduk. Quaresma tribüne oynamazsa iyi futbolcu. Galatasaraylı Onyekuru da öyle. İkisi de süratli ve motorik özellikleri var. Kenarda oynayan futbolcunun farkını ortaya koyabilmesi lâzım. Kenardayken karşında bir kişi var, ortalarda ise iki-üç kişi. Motorik özelliklerin iyiyse ve pozisyon bilgin varsa kenarda işin biraz daha kolay. Kenarlardaki oyuncuların bu özellikleri varsa takımını da taşıyor ileri. Başarıda etkenler neler sizce? Genetik en önemlisi bence. Çalışma ve diğer oyuncularla uyum, işini sevmek de önemli faktörler. Yönetimle ve taraftarla uyumlu olmak da performansa etki eder. Biz koşunca tribünde koşan seyirciler vardı eskiden. Son olarak yeni piyasaya çıkan kitabınızdan söz edelimve bu keyifli sohbete noktayı koyalım. Henüz okuma şansım olmadı. Nelerden söz ettiniz ‘Necdet Gölgedeki Yıldız’ isimli kitabınızda? Necdet Ergün’ü anlattımdoğal ola- rak. Bu röportajda konuştuğumuz şeyler de var içinde konuşmadıkla- rımız da. Türk futbolu var, Türk fut- boluna yön verenler var. Doğrular da var, yanlışlar da. Yani Necdet Ergün bu yaşa kadar ne yaşadıysa hepsin- den kesitler var… 28 Şubat 1979’da Bursa’da Cezayir’le karşılaşan Millî Takımımızın kadrosu.... Ayaktakiler soldan sağa: Fatih Terim, Şenol Güneş, CemPamiroğlu, Sedat Özden, Önder Mustafaoğlu, Necati Özçağlayan. Oturanlar: Necdet Ergün, Erdoğan Arıca, Turgay Semercioğlu, Mustafa Denizli, Erhan Önal 72

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==