TamSaha 185. Sayı / Nisan 2020

genellikle ilkokul çağında bir kulübün altyapısına girip bu işin eğitimini almaya başlarlarken, Pruzzo’nun bu tedrisata dâhil olması anca 16 yaşında bir lise öğrencisiykenmümkün olabilmişti. Etrafındakiler ona çok iyi bir fut- bolcu olabileceğini söylemiş ve bir bakıma kendisini zorla Genoa kulü- bünün altyapısına sokmuştu. Pruz- zo’nun nazarındaysa futbolculuk hâlâ Kaf Dağı’nın ötesindeydi. Neyse ki çevresindekiler, Pruzzo kadar alçakgönüllü değildi. Bilhassa da amcası… Amca Pruzzo bir benzin istasyonu işletmekteydi. Onunla çalışan akaryakıt dağıtımcılarından birinin ofisiyse, Genoa Kulübü Baş- kanı Renzo Fossati’ninmüdavimi olduğu bir restorana komşuydu. Da- ğıtımcısıyla konuştuğu bir esnada ona, kendisinin başkanla görüşme- sini sağlayıp sağlayamayacağını soran Amca Pruzzo, olumlu cevap alınca hemen girişkenliğini konuş- turmuş ve Başkan Fossati’nin kar- şısına çıktığında da ona altyapıdaki yeğeninin ne denli yetenekli bir oyuncu olduğunu anlatarak başkandan yeğenini mutlaka izlemesini rica etmişti. Bu hararetli ısrar, başkanda da ister istemez bir merak uyandırmış ve kendisi, Genoa’nın antrenörlerinden Lino Bonilauri’yi ilk fırsatta altya- pıda, söz konusu gencin de dâhil olduğu antrenmanlardan birkaçını izlemekle görevlendirmişti. Boni- lauri’nin gördüğü ise on sekiz içerisinde golü çok iyi koklayan bir gençti. Hep doğru noktaya hareket- lenip doğru pozisyon alıyordu, zamanlaması da dört dörtlüktü, son vuruşlarda da çerçeveyi bulma oranı hayli yüksekti. Özellikle hava toplarında, her ne kadar boyu 1.78 metre olsa da müthiş etkiliydi. Hem çok iyi sıçrıyor hemde kafasıyla topu istediği noktaya yönlendiri- yordu. Üstelik gerektiğinde rakip savunmacılarla dişe diş mücadele etmekten kaçınmayan bir yapısı da vardı. Bonilauri, açıkçası genç oyuncunun neden hâlâ altyapıda olduğuna da şaşırmıştı. Durumdan başkan Fossati’ye bahsettiğinde de Roberto Pruzzo’nun artık Genoa’nın as takımı için gayet yeterli seviyeye geldiğini de belirtmiş, bunun üzerine de Fossati, genç oyuncuya kariyerinin ilk profesyonel sözleş- mesini önermişti. O ana dek profesyonel futbolcu olmak gibi bir beklentisi bulunmayan Pruzzo da haliyle bu teklife inanmakta zorlan- mıştı. Şaşkınlığını üzerinden attık- tan sonraysa Pruzzo tabiî ki bu teklifi kabul edecek ve 1973-74 sezonuyla birlikte de Genoa’nın as takımkadrosunda, 18 yaşında çaylak bir oyuncu olarak kendisine yer bulacaktı. Kâbus gibi bir başlangıç GelgelelimGenoa’nın o sezonda böylesine genç bir oyuncu için ne denli uygun bir kulüp olduğu hayli tartışmalıydı. Zira kırmızı-mavili ekip, Serie A’daki 16 takım içeri- sinde belki de en zayıf olanıydı. Hele hele iş ofansa geldiğinde durumları tambir felâketti. Öyle ki 30maçlık sezonda rakip filelere sadece 16 gol gönderebileceklerdi. Genç bir hücumoyuncusu için son derece elverişsiz olan bu ortamda Pruzzo ilkmaçına 2 Aralık 1973’te, Cesena karşısında çıktı. 1-1 bitenmaçta gol atamadığı gibi, sonrasında 18 karşı- laşmada daha forma şansı bulacak fakat topu bir türlü ağlarla buluştu- ramayacaktı. Sezon sonunda Genoa’nın küme düşmesiyle de bu kâbus gibi sezon, berbat bir biçimde noktalanmış oluyordu. Pruzzo’nun kariyeri, belki de olabi- lecek en kötü biçimde başlamıştı. Bir santrforun 19maçta tek bir gol dahi atamamış olması, hiçbir şe- kilde mazur gösterilebilecek bir durumdeğildi. Üstüne bir de takımı küme düşmüştü. Benzer bir süreç- ten belki de bir başkası geçse, kari- 76 77 yeri daha başlamadan bitmiş olabilirdi. Ancak Pruzzo, psikolojik açıdan tâbi tutulduğu bu en zor imtihanı geçmeyi başaracaktı. Nite- kim 1974-75 sezonunda Genoa’nın ilk on birinde düzenli olarak kendi- sine yer buluyor ve Serie B’de çık- tığı 33 maçta da rakip filelere 12 gol gönderiyordu. Genoa, sezonu ye- dinci sırada tamamlayarak Serie A’ya yükselme hayallerini ertele- diyse de Pruzzo, takımının en golcü oyuncusu olarak önemli bir eşiği aşmıştı. 1975-76 sezonuyla birlikte Pruzzo ve Genoa’nın performansı bir kat daha artacaktı. Genç golcü, bu sefer ligde rakip fileleri 18 defa havalandı- rıyor ve onun da bu büyük katkısı sayesinde Genoa, Serie B’de şampi- yonluğa ulaşarak yeniden Serie A’ya dönmenin sevincini yaşıyordu. Serie A’daki ilk deneyiminde büyük hayal kırıklığı yaşayan Pruzzo ise ikinci döneminde nihayet şeytanın bacağını kıracak ve bu büyük ligdeki ilk gol sevincini de 3 Ekim 1976’da oynanan sezonun ilkma- çında, daha sonra forması altında efsaneleşeceği Roma’ya karşı yaşa- yacaktı. Pruzzo, maçın 57. dakika- sında fileleri havalandırarak takı- mını 2-1’lik üstünlüğe taşıdıysa da mücadele 2-2 sona ermişti. Bu sif- tahla birlikte Pruzzo devamını da getirecekti. Sezonun geri kalanında 17 gol daha atan genç oyuncu, top- lamda 18 gole ulaşıyor ve gol krallığı yarışında da 21 gollü Torinolu Fran- cesco Graziani’nin ardından kendi- sine ikinci sırada yer bulacaktı. Genoa ise puan cetvelinde 11. basa- maktaydı belki ama üç yıl önceki vaziyetle kıyaslandığında kırmızı- mavililerin hallerinden pek şikâ- yetçi oldukları da söylenemezdi. Pruzzo, mevzubahis sezonda gös- termiş olduğu performans saye- sinde Serie A’nın büyük kulüpleri tarafından da takip edilmeye başlamıştı. 1976-77 sezonuysa, ilk bakışta Genoa ve Pruzzo adına yeni bir felâket olarak görülebilirdi. Zira Pruzzo, önceki sezonun yarısı kadar, yani dokuz kez gol sevinci yaşamış, Genoa da takımhalinde 30maçta 23 gol bulabilince bir kez daha Serie B’nin yolunu tutmak zorunda kalmıştı. Küme düşmeyi daha da dramatik hale getirense, Genoa’nın, ligde kalma yolunda çe- kiştiği Fiorentina’ya ligin son hafta- sında konuk olmasıydı. İki ekip de aynı puana sahipti fakat Fiorentina, Genoa’nın sadece bir averaj farkıyla önündeydi. Kısacası Genoa’nın rakibini, deplasmanda yenmekten başka çaresi yoktu. Fakat söz konusumücadele golsüz eşitlikle sona ermiş ve Fiorentinalılar ligde kalmayı kutlarken Genoalılarsa tam tersi duygular içinde kalmıştı. Transfer yarışını Roma kazandı Buna rağmen Pruzzo’yu takip eden büyük kulüpler, oyuncunun kalite- sinin farkındalardı ve Genoa’nın küme düşmüş olması, onlardaki bu kanaatin değişmesine neden olma- yacaktı. Kendisini en yakından izle- yen isimlerin başındaysa, o dönem Roma’nın sportif direktörlüğünü yapmakta olan Luciano Moggi geli- yordu (futbolseverler kendisini daha çok yıllar sonra Juventus ile karıştığı Calciopoli skandalından hatırlayacaklardır). Moggi, Roma Başkanı Gaetano Anzalone’yi, Pruzzo’nun transferi için ikna ettikten sonra Genoa kulübüyle de görüşmelere başlamış ve 3 milyar liretlik bonservis ücretine ilâveten Genoa’nın, Roma’nın genç orta saha oyuncusu Bruno Conti’nin hakla- rına ortak olması karşılığında bu transfer gerçekleşmişti. Pruzzo, Roma’ya geldiğinde baş- kent ekibi henüz ligde zirve müca- delesi vermekten uzak bir görüntü içindeydi. Sadece üç yıl evvel bir lig üçüncülüğü elde etmişlerdi. Onun dışında 1960’ların ikinci yarısından itibaren genelde hep ligin orta sıra- larında kendilerine yer bulmakta- lardı. 1978-79 sezonundaysa Roma daha bile etkisiz bir görüntü içeri- sindeydi ve küme düşme tehlikesini de hayli yakından hissetmeye baş- lamıştı. Sondan bir önceki hafta, Roma’nın konuğu, hemen arka- sında yer alan Atalanta’ydı ve bu maçta bir kayıp yaşanması halinde Pruzzo, Genoa günlerinde, uluslararası kariyerini olumsuz etkileyecek olan Rossi ile birlikte... Pruzzo, Genoa’daki çok talihsiz başlangıcına rağmen ayakta kalmayı başaracaktı....

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==