TamSaha 185. Sayı / Nisan 2020

1980’lerde, günümüze göre çok daha negatif bir futbol oynandığını ve gol ortalamalarının da daha düşük olduğunu ayrıca vurgula- makta fayda var. Öyle ki gol krallığı sıralamasında Pruzzo’dan sonra en çok gol atan ikinci isimolan Massimo Palanca’nın 13, üçüncü sıradaki Alessandro Altobelli’ninse 12 golü vardı. Roma’nın toplamgol sayısı da 43’tü. Roma, İtalya Kupası’nda da bir ön- ceki sezonki başarısını, üstelik de çok benzer bir şekilde tekrarlıyordu. Finalde yine Torino’yla karşı karşıya gelmişlerdi ve rakiplerini yine penaltı atışları sonucunda saf dışı bırakmayı bilmişler, bunun sonu- cunda da kupada üst üste ikinci za- ferlerini elde etmişlerdi. Bu sezonun Roma adına en kötü anıysa Kupa Galipleri Kupası’nda yaşanmıştı. Sarı-kırmızılı ekip, daha ilk turda turnuvaya veda etmişti. Üstelik Demokratik Almanya temsilcisi Carl Zeiss Jena ile oynadıkları ilk maçı 3-0 kazanmalarına rağmen rövanş maçını 4-0 kaybederek elenmişlerdi. 1981-82 sezonuna gelindiğindeyse Roma ligde bu kez üçüncü sıraya geriliyordu. Zirvede yine Juventus yer alırken, ikinci sırayı kapan ta- rafsa Fiorentina olmuştu. Pruzzo ise attığı 15 golle üst üste ikinci kez gol krallığını elde etmişti. Pruzzo hari- cindeyse ligde 12 golün üzerine çıkan olmamıştı. Hatta 10 gol bara- jını da Pruzzo ile birlikte üç oyuncu aşabilmişti. Kupa Galipleri Kupa- sı’ndaysa işler bir kez daha yolunda gitmemiş ve Roma, bu kez ikinci turda Porto’ya elenerek erkenden Avrupa defterini kapatmak zorunda kalmıştı. Rossi mucizesi yüzünden unutuldu 1982 yazına gelindiğindeyse tüm dünyanın gözü, İspanya’da düzenle- necek olan Dünya Kupası’ndaydı. Hatırlanacağı üzere 1980 Avrupa Şampiyonası’nda teknik direktör Bearzot, Pruzzo’yu 22 kişilik kad- roya almasına karşın hiçbir maçta sahaya sürmemiş ve İtalya da ev sahibi olduğu turnuvayı hayal kırıklığıyla noktalamıştı. Bundan sonraki iki sezondaysa Pruzzo, Serie A’da üst üste iki kez gol kralı olmuştu, dahası bunların ikisinde de rakiplerine fark atmıştı. Hal böy- leyken Bearzot’un Pruzzo’ya artık hak ettiği şansı vereceğine herkes kesin gözüyle bakıyordu. Lâkin huysuz ihtiyar, Totomercato adlı bahis şikesi skandalına karıştığı için iki yıl futboldanmen cezası almış ve cezasını turnuva başlama- dan birkaç hafta önce doldurmuş olan Paolo Rossi’yi turnuva kadrosuna dâhil ederken, Pruzzo’yu bu kez tamamen devre dışı bırakacaktı. İşin tuhafı neydi biliyor musunuz? Bearzot bu kararı yüzünden ta en baştan büyük eleştirilere maruz kalıyordu. Üstelik İtalya, turnuvaya da iyi başlayamıyor ve ilk tur grup maçlarını üç beraberlikle tamam- larken, kendisiyle aynı performansı gösteren Kamerun’u da sadece bir gol fazlasıyla geride bırakarak ikinci tura kalabiliyordu. Bearzot’un uğruna büyük bir kumar oynadığı Rossi de bumaçları boş geçmişti. Rossi, ikinci turda da Arjantin’le oynanan ilkmaçta yine gol atamaz- ken, bundan sonrasıysa bir film se- naryosu gibiydi. Zira Rossi, Brezilya ile oynanan kader maçında hat- trick yaparak İtalya’yı 3-2’lik galibi- yete ve yarı finale taşırken, bu turda da 2-0’lık Polonya galibiyetinde iki gole birden imzasını atmış, finaldeki 3-1’lik Federal Almanya zaferinde de gol perdesini açan isimolmuş ve böylece turnuvada İtalya şampi- yonluğa ulaşırken kendisi de gol krallığını elde etmişti. Haliyle çoğu kişinin de Pruzzo’yu unutmasını sağlamıştı. Bearzot’a iki hafta önce- sine kadar yöneltilen ağır eleştiriler de yerini alkışlara bırakmıştı ki bu bir bakıma Pruzzo’nunmillî takım kariyerinin bundan sonrasında da asla istendiği gibi olmayacağı manasına gelmekteydi. Ancak Pruzzo da böylesine zor durumlarda motivasyonunu kaybe- decek yapıda biri değildi. Zaten pro- fesyonel kariyerinin ilk sezonunda bir kez bile gol sevinci yaşayama- dan küme düşme üzüntüsüyle baş başa kalmasına rağmen bu sarı-kırmızılı ekip 28 yıl aradan sonra, tarihinde ikinci kez küme düşmüş olabilirdi. Atalanta’nın maçın ilk yarısını 2-1 önde kapat- masıyla da gerilimbir hayli artmıştı ama ikinci yarının ortalarında Pruzzo’nun attığı gol, mücadelenin 2-2 bitmesini ve Roma’nın da derin bir ‘oh’ çekmesini sağlamıştı. Sezonun genelindeyse Pruzzo ligde dokuz gol atmıştı. Yine de Roma’nın takımolarak 30maçta sadece 24 gol attığı düşünüldüğünde bu dokuz gol öyle pek de dudak bükülecek cinsten sayılmazdı. Öte yandan Pruzzo, millî forma ile ilkmaçına da bu sezonun başlarında, 23 Eylül 1978’de, Türkiye ile yapılan özel müsabakada çıkmıştı. Ancak karşılaşmaya ikinci yarıda dâhil olan Pruzzo, etkili bir oyun sergile- yememişti. Bu bakımdan geriye dö- nülüp bakıldığında, kendisinin tek kelimeyle “talihsiz” diye tarif edile- bilecek olanmillî takımkariyerinin gidişatının da daha ilkmaçtan bir özetinin sunulduğu söylenebilirdi. İlk büyük başarı Pruzzo’nun Roma’daki ikinci sezo- nuysa, ilkine kıyasla daha müspetti. 1974’ten 1977’ye kadar da Roma’yı çalıştırmış olan, önceki sezonsa Milan’ı ligde şampiyonluğa taşıyan Nils Liedholm’un yeniden Roma Teknik Direktörü olmasıyla takımın da Pruzzo’nun da performansları artacaktı. Pruzzo bu kez ligdeki gol sayısı 12’ye çıkarmıştı ve takımı da korkulu rüya görmeden ligi yedinci sırada bitirmişti. Ancak asıl başarı İtalya Kupası’ndaydı. Roma, 120 da- kikası golsüz sona eren finalde Torino’yu penaltılarla devirerek ta- rihinde üçüncü kez İtalya Kupası’nı müzesine götürmenin sevincini yaşıyordu. Pruzzo finalde ağları havalandıramamıştı belki ama finale gelene kadar oynanan sekiz maçta kaydettiği altı golle bu başarının da en büyükmimarla- rından biri sayılırdı. 1980 yazında Avrupa Şampiyonası, İtalya’nın ev sahipliğinde düzenle- niyordu. Böyle bir durumda İtal- ya’nın turnuvanın favorisi olması da kaçınılmazdı. Pruzzo da İtalya Millî Takımı Teknik Direktörü Enzo Bear- zot tarafından takımının 22 kişilik turnuva kadrosuna dâhil edilmişti. İtalya, turnuvanın ilk turunda İngiltere, İspanya ve Belçika ile aynı grupta yer alırken İspanya ve Belçika ile golsüz berabere kalmış, İngiltere’yi ise 1-0 yenmişti. Ancak İtalyanlar grubu dört puan ve bir averajla bitirse de kendileriyle aynı puan ve averajda olan Belçika daha fazla gol attığı için grubu lider tamamlıyor ve o günkü statü gereği de finalde diğer grup birincisi Fede- ral Almanya ile oynamaya hak kazanıyordu. Üç maçta sadece bir gol atabilen GökMavililer, bunun bedelini ağır ödemişlerdi. Teknik direktör Bear- zot’un, bu üç maçta da hücum hattında Franco Causio, Francesco Graziani ve Roberto Bettega üçlü- süne görev vermesi, Pruzzo’yuysa yedekten bile olsa oyuna sokma- ması da fazlasıyla eleştirilecekti. İtalya, grubu ikinci bitirmesinin üzerineyse diğer grubun ikincisi Çekoslovakya ile üçüncülükmaçına çıkmıştı ve Bearzot bumaçta, bir diğer forvet Alessandro Altobelli’yi de oynatırken Pruzzo yine mücade- leyi kulübeden seyretmekle yetin- mişti. GelgelelimBearzot’un planları bu sefer de tutmamış ve 1-1 biten maçın neticesinde penaltılarda üstün gelen Çekoslovakya, üçüncü- lük payesini alan taraf olmuştu. Peş peşe gol krallıkları Roma’nın 1980’de İtalya Kupası’nı kazanması, 1980’lerin ilk yarısı boyunca yakalayacağı başarılar düşünüldüğünde, aslında sadece bir başlangıç niteliğindeydi. Roma ve Pruzzo birlikteliği de asıl meyvele- rini bundan sonraki sezonlarda ve- recekti. 1980-81 sezonunda Roma, Juventus ile sıkı bir şampiyonluk yarışı içine giriyordu. Tek şampi- yonluğunu 1942’de kazanan, sonra- sındaysa üçüncü sıradan yukarısını göremeyen kulüp için bu aslında çok ciddi bir atılımdı. Ancak sarı- kırmızılılar sezon bitiminde iki puan farkla Juventus’un gerisinde kalı- yordu. Pruzzo ise sezon başında Brezilya Millî Takımı’nın orta saha- sındaki yıldızlardan Paulo Roberto Falcao’nun da kadroya katılmasıyla birlikte çok daha etkili olmuş ve Falcao’nun paslarının da katkısıyla ligde 18 kez ağları sarsarak gol krallığına ulaşmıştı. Bu noktada 78 79 6 Ocak 1981’de Hollanda ile Montevideo’da 1-1 berabere kalan İtalya Millî Takımı. Soldan sağa ayaktakiler: Roberto Pruzzo, Ivano Bordon, Gaetano Scirea, Francesco Graziani, Carlo Ancelotti, Claudio Gentile. Oturanlar: Giuseppe Baresi, Giampiero Marini, Bruno Conti, Giancarlo Antognoni, Pietro Vierchowod. Roma’nın 1980’lerdeki çıkışının mimarlarından Conti ve Pruzzo...

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==