TamSaha 187. Sayı / Haziran 2020
1955 doğumlu Fransız futbol adamı Michel Platini, sadece sahalarda boy gösterdiği dönemde değil sonrasında da bu oyuna yön çizen isimlerden biri oldu. Profesyonel kariyeri boyunca yedi sene Nancy’de, üç sene Saint-Etienne’de, beş sene de Juventus’ta forma giyen hücumcu, ilk takımıyla Fransa Kupası’nı, ikinci takımıyla da Fransa Ligi’ni kazandı, Juventus’ta ise iki Serie A ve bir İtalya Kupası şampiyonluğunun yanına bir Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası, bir de Avrupa Kupa Galipleri Kupası şampiyonluğu ekledi. Fransa Millî Takımı ile 1984’te Avrupa Şampiyonu olurken iki sene sonra dünya üçüncülüğü gördü. Ayrıca, 1983-1985 yılları arasında üç kez art arda Ballon d’Or kazandı. Hücumcu orta saha olmasına rağmen golcülüğüyle de rakiplerin korkulu rüyasına dönüşen Platini, Serie A’da iki kez gol krallığı yaşadı. Ayrıca 1984’te gelen Avrupa Futbol Şampiyonası ve 1985’teki Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası zaferlerinde, organizasyonların en çok gol atan ismi olmayı da başardı. 1984’teki şampiyonada attığı 9 gol halen daha bir Avrupa Futbol Şampiyonası’nda bir golcünün ulaşabildiği en iyi istatistik. 32 yaşını doldurduğu ay emekliliğini açıklayan Platini futboldan kopmadı. 1988-1992 yılları arasında Fransa’yı çalıştırdı. 2007 yılında UEFA’ya başkan seçilen ilk eski futbolcu oldu. FIFA başkanlığı için adaylığını koyacağını söyleyip vazgeçtiği 2015 yılında, Sepp Blatter’i istifaya sürükleyen yolsuzluk skandalına Platini’nin de dâhil olduğu konuşulmaya başlandı. Soruşturma neticesinde önce geçici men cezası aldı, ardından 2023’e kadar sürecek şekilde tüm futbol faaliyetlerindenmen cezasına çarptırıldı. 1970 doğumlu Emmanuel Petit, 18 yaşında profesyonel kariyerine adım attığı Monaco’da 9 sene oynadı, üç yıllık Arsenal, bir yıllık Barcelona ve yine üç yıllık Chelsea tecrübelerinin ardından 33 yaşında emekliye ayrıldı. Fransa Millî Takımı ile 1998’de Dünya Kupası kaldıran Petit, finalde Brezilya’ya üçüncü golü atan isimdi. Bu aynı zamanda Fransa’nın tarihinde attığı 1000’inci gol olarak kayıtlara geçti. Monaco ile birer lig ve kupa, Arsenal ile de 1998’de Premier Lig-FA Cup dublesi yaşayan Petit, dizinden geçirdiği sakatlıklar yüzünden kariyerinin son sezonunun büyük bölümünde oynayamadı. 2004 yazında serbest kalan Petit, birkaç ay sonra sakatlığının bir daha üst düzey futbol oynamasına izin vermeyeceğini söyleyerek emekliliğini açıkladı. At kuyruğu şeklinde bağladığı sarı uzun saçlarıyla akıllarda kalan Petit, Galatasaray’a karşı 2000 UEFA Kupası Finali’nde Arsenal forması giymişti. Michel Platini Emmanuel Petit 1964 doğumlu Alman golcü Jürgen Klinsmann, kulüp kariyeri boyunca Stuttgart, Inter, Monaco, Tottenhamve Bayern Münih gibi takımların formasını giydi. Hem Inter hemde Bayern Münih ile UEFA Kupası kazandı. Bundesliga’da bir kez gol kralı oldu. Ancak kariyerinin en önemli başarıları kulüp değil millî takım formasıyla geldi. 1990’da Federal Almanya ile dünya şampiyonluğu, 1996’da ise Almanya ile Avrupa şampiyonluğu yaşadı. 1992’deki Avrupa Şampiyonası’nda da final oynadı. 108 kez millî formayı giyen Klinsmann, bu istatistikte Matthaeus, Klose ve Podolski’nin ardından dördüncü sırada yer alıyor. Klinsmann bumaçlarda rakip filelere 47 gol bırakmayı da başardı. 1998’de Tottenham’ı l igde tutan bir performans sergiledikten sonra 33 yaşında emeklili- ğini açıklayan Klinsmann, ABD’ye taşındı. 2003 yılında dördüncü kümede mücadele eden amatör Orange Country Blue Star takı- mıyla sekiz maça çıkıp beş gol attıktan bir sene sonra Almanya’ya millî takım teknik direktörü olarak döndü. Savunmayı neredeyse hiç önemsememekle eleştirildiği ofansif oyun anlayışıyla 2006 Dünya Kupası’nda Almanya’ya dünya üçüncülüğü getirdi. Bayern Münih’in başında bir Bundesliga, bir UEFA Kupası zaferleri yaşadı ve 2011-2016 yılları arasında ABDMillî Takımı’nı yönetti. Jürgen Klinsmann Brian Laudrup 1969 doğumlu Brian Laudrup, Danimarka’nın “Plajdan Avrupa şampiyonluğuna” uzanan 1992 macerasında, millî takımdan ayrılma kararını gözden geçirerek finallere gitmişti. Savunma ağırlıklı o takımın az sayıdaki hücumgüçlerinden olan Laudrup, turnuvada gol atamasa da şampi- yonlukta en önemli rollerden birini oynadı ve o sene dünyada yılın futbolcusu ödülü oylama- sında beşinciliği Peter Schmeichel ile paylaştı. O sene yılın en iyi Danimarkalı futbolcusu ödülü ise Laudrup’a gitti. 1986’da Bröndby’de başlayan profesyonel kariyerinde Bayern Münih, Fioren- tina, Milan, Rangers, Chelsea ve Ajax gibi takım- ların formalarını da giyen Laudrup, Danimarka’da iki kez, İtalya’da bir kez, İskoçya’da ise üç kez lig şampiyonluğu gördü. Milan ile UEFA Şampiyonlar Ligi’ni, Chelsea ile de UEFA Süper Kupa’yı ka- zandı. Müthiş tekniği, top kontrolü ve sürati sayesinde hücumcu orta saha, kanat ve forvet pozisyonlarının tamamında oynayabilen Dani- markalı yıldız, 2000 yılında, Ajax forması giyer- ken ve son sezonunda 38maçta 15 gol atmışken, geçirdiği sakatlıklar nedeniyle futbola 31 yaşında veda etmek zorunda kaldı. Emekliliğinin ardın- dan futbola idareci olarak dönmeyi düşünmeyen Laudrup, ülkesinin televizyon kanallarında futbol yorumculuğu yapmayı tercih etti. 29 28
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==