TamSaha 187. Sayı / Haziran 2020
Futbola nokta koyduktan sonra teknik adamlık konusunda nasıl karar aldınız? Yeşil sahalarda yeniden olma, meydan okuma dürtüsümü futbolu bırakan futbolcuları hare- kete geçiriyor? Teknik direktörlüğe geçiş yapma konusu her zaman aklımda vardı. 2009 yılında UEFA A lisansımı elde ettim. Futbol oynadığım dönemde o imkânımvardı. Hazırlığımı zaten 2009 yı- lından itibaren yavaş yavaş yapmaya başlamıştım. 2012 yılında futbolu nokta- ladımve Özcan Kızıltan ile birlikte Kartalspor’da yardımcı antrenör olarak başladım. Oradan Yeni Malatyaspor’a gittim. Orada 3-4 ay çalıştığım güzel bir dönem oldu. Süper Lig’de Elazığspor’da yardımcı antrenör olarak çalıştım. Olympiakos’taki eski teknik direktörüm Trond Sollied hoca ol- muştu. Onun yanına yar- dımcı olarak gittim. Ondan sonrasını biliyorsunuz. Abdullah Avcı ile birlikte Başakşehir’de yardımcılık yaptım 3 sene. Ama benim zaten kafamda teknik direktör olma isteği vardı. Yardımcılıkta hedefim 5 sene kalmaktı. Sonra tek- nik direktör olmak istiyor- dum. Tam tesadüf, 5 yılımı doldurup Yeni Malatya- spor’a teknik direktör oldum. Orada da Allah’a şü- kürler olsun ilk yılımız ba- şarılı; ikinci yılımız daha da başarılı geçti. Yeni Malat- yaspor’u Avrupa kupala- rına taşıma fırsatı buldum. Yardımcı hoca olarak uzun bir süre (148maç) Başak- şehir’de çalıştınız ve Ab- dullah Avcı ile beraber çok önemli başarılara imza attınız. 2014’ten 2017’ye kadar geçen Başakşehir serüveninde neler öğren- diniz, neler yaşadınız? Ben her zaman söylüyo- rum… Futbolda elde ettiğim deneyimler sırasında çalış- tığım teknik direktörlerden her zaman bir şeyler kap- tım. Kendi sisteminizi yavaş yavaş kafanızda kurmaya çalışıyorsunuz. Başakşehir’de de Abdullah Hoca ile başladığımızda kendisinin vizyonunu gör- dümve kendi vizyonumu da ona anlattım. Böyle bir başlangıç yaptım. Abdullah Hocaya her zaman teşek- kür ediyorum. Bana güve- nip, takımın antrenmanını bana uygulattığı bir dönem oldu. Ben kendimi o üç se- nede gerçekten çok iyi ge- liştirdim. Nitekimbugünkü durumlara geldik. Almanya futbolu, Türk fut- bolunun ve Millî Takımları- mızın altyapısı gibi... Bizim burada 85 milyonluk nü- fusla başaramadığımızı Almanlar orada 2.5 mil- yonluk Türk nüfusla nasıl başarıyor? Disiplin… Sistem… Yine de- taya girmemgerek; buna zamanımız yetmez. Oturup bunun geniş konuşulması gerekiyor. Adamların kurduğu bir sistemvar. Al- manya’da 360 nokta var. Futbol Federasyonu kurdu bu sistemi. Ben daha 12-13- 14 yaşlarında eyalet kar- masındaydım. Her hafta pazartesi günü özel idman yapıyorduk. Almanya Fut- bol Federasyonu tarafından uygulanan bir sistemdi. O eyaletin elit futbolcula- rını alıp, haftada bir kere bir programüzerinden çalıştı- rıyordu. Adamların böyle bir sistemi vardı. BizimTürkiye’de maalesef böyle bir sistemyok. Ku- lüplerimize baktığımızda kimvar? Altınordu var çok iyi yapan… Trab- zonspor var altyapıdan iyi futbolcu- lar çıkartan. Galatasaray biraz var. Zamanında Bursaspor vardı. Onun dışında yetersiz hepsi. Bu konuyu muhakkak geliştirmemiz gerekiyor. Millî Takım’da ve liglerde unutul- maz maçlarınız hangileriydi? Demin açıklamıştım. Fenerbahçe döneminde güzel maçlarımvardı. Millî Takım’da olanmaçlarımı iyi düşünmem lâzım. Tamhatırlamıyo- rum ama güzel maçlarımvar. Ümit Millî Takım’a ilk çağırıldığım zaman çok iyiydi. Rahmetli Erdoğan Arıca teknik direktörümüzdü. Letonya’ya karşı Balıkesir’de oynadığımız bir maç vardı. Benim ilk Ümit millî ma- çımdı. 4-1 kazanmıştık. O çok gü- zeldi. Türkiye’de ilk o taraftarın içinde oynayıp; o heyecanı yaşa- mıştım. İlkmaçımın galibiyetle sonuçlanması çok güzel olmuştu. Abdullah Avcı’nın yardımcılığını yapanlardan Okan Buruk, Tayfun Korkut ve siz hep iyi noktalara g eldiniz. Bu işin sırrı nedir? Bu işin sırrı kendinize koyduğunuz bir hedef ve vizyon… Yardımcı ola- rak çalışırken bu vizyonunuz daha da gelişiyor. Ondan sonra kendi takımınızı devraldığınızda o vizyonunuzu kendi oyuncuları- nıza en doğru şekilde aktarmanız… Ben elimden geldiği kadarıyla beynimdeki düşüncelerimi, vizyonumu oyuncularıma aktarmaya çalışıyorum. Bunu da ekibimle birlikte iyi yaptığımızı düşünüyorum. Futbolcu da çok önemli. Futbolcu bunu çabuk algıladığı zaman sahada uyguladı- ğında ortaya güzel bir fotoğraf çıkıyor . Ligimizden takımınızda görmek istediğiniz üç oyuncunun ismini istesek... Mevkiye göre değişebilir (gülüyor)… Çok oyuncu var beğendiğim. İsim söylemeyeyimben… Bir teknik adam olarak ideal oyun sisteminiz nedir? Takımınızın en üst seviyede nasıl bir oyun oyna- masını hayal ediyorsunuz? Bizimoynadığımız sistem4-2-3-1 sistemi… Ama zaman zaman bu 4-3-3 oluyor. Rakibe yönelik olabi- liyor. Bazen beşliye dönebiliyoruz. Bu sistemleri ben denedimve çalış- tım. Ama en doğru oynadığımız sistem4-2-3-1… O sezon üzerine kitap yazabiliriz 2017-2018 sezonunda teknik direk- tör olarak ilk görevinizi aldınız ve sizi Süper Lig’de Yeni Malatya- spor’un başında izledik. 6. haftada takımın başına geçtiniz ve 28 maçta 9 galibiyet, 9 beraberlikle ligi 43 puanla 10. sırada bitirdiniz. Tek- nik adamolarak ilk sezonunuzu nasıl yorumlarsınız? Üzerine kitap yazabiliriz aslında… Öyle söyleyeyim… Gerçekten dışarı- dan gözüktüğü gibi değil her şey… Dışarıdan güzel bir fotoğraf gözüke- biliyor. Ama içine girdiğiniz zaman gerçek sıkıntılarla, sorunlarla kar- şılaşabiliyorsunuz. Ama Malatya’da sıkıntılarla karşılaşmamıza rağmen her şeyi pozitife çevirerek güzel bir sezon yaşadığımızı düşünüyorum. Çok çalıştık ekibimle birlikte. Uyu- madığımız günler de oldu. Biz eli- mizi değil, gövdemizi taşın altına koyduk. Ama Allah’a şükürler olsun ki o sezonu ilk 10 içinde bitirebildik. İkinci sezonunuzda 29 maçta 10 ga- libiyet, 8 beraberlik elde ettiniz ve Yeni Malatyaspor sezon sonunda UEFA Avrupa Ligi’nde ön eleme oy- nama hakkı kazandı. Geçen sezon 62 63
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==