TamSaha 187. Sayı / Haziran 2020

rasında Fransa Ligi’nde genellikle kendisine orta sıralarda yer bulan bir kulüptü. Ancak Yeşiller 1956-57 sezonunda büyük bir çıkış göster- miş ve tarihlerinin ilk şampiyonlu- ğunu kazanmıştı. Herbin’in ligin son şampiyonu tarafından istenmesi de kendisinin o dönemde en değerli genç oyuncular arasında yer aldığı- nın bir başka göstergesiydi. Robert Herbin orta sahada defansif rol üstlenen, yeri geldiğinde ise savunmanın ortasında da görev ya- pabilen bir oyuncuydu. Sezgileri ve zamanlaması üst düzeydeydi. Ça- lışkanlığıysa muazzamdı. Kısacası Herbin, her teknik direktörün takı- mında görmek isteyeceği türden bir görev adamıydı ve St. Etienne’in teknik direktörü Jean Snella da farklı düşünmeyecekti. Böylece 18 yaşında, kariyerinin ilk profesyo- nel sezonunu yaşayacak olan Herbin, gençliği ve tecrübesizliğine karşın çoğu zaman kendisine St. Etienne’in ilk on birinde yer bul- mayı da başaracaktı. Aslında bunda bir bakıma takımın, Şampiyon Ku- lüpler Kupası ilk turunda Rangers’a 1-3 ve 2-1’lik skorlarla elenmesi de etkili olmuştu. Rangers önünde takımın tecrübeli isimlerini sahaya süren Snella, yaşanan bu başarısız- lık sonrasında kadroda değişiklikler yapma ihtiyacı hissetmiş ve bu sayede Herbin’e de bir bakıma gün doğmuştu. Genç oyuncu, 15 Aralık 1957’de Angers ile deplasmanda oynadıkları ve 2-2 sonuçlanan kar- şılaşmada da takımının ilk golünü atarak profesyonel kariyerinin ilk gol sevincini de yaşamıştı. Öte yandan St. Etienne her ne kadar 1957’de lig şampiyonluğuna ulaşmış olsa da bunun hemen ardından yine orta sıralarda gezinen bir takım haline geliyordu. Söz konusu şam- piyonlukta en büyük pay sahipleri, o sezon 29 golle oynamış olan Ka- merunlu Eugene N’jo-Lea ile 25 gol kaydeden Cezayirli Rachid Mekh- loufi’ydi. Mekhloufi, 1958’de Ceza- yir’in bağımsızlıkmücadelesine destek verme amacıyla St. Eti- enne’den ayrılarak Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin futbol takı- mına katılmıştı. N’Jo Lea ise 1959’da Lyon’a transfer olmuştu. Bu kayıp- ların da etkisiyle Yeşiller zirvede kalmayı başaramamıştı. Bu dö- nemde tek ciddi başarıya, 1960 yılında Fransa Kupası’nda final oynayarak yaklaştılar. AncakMo- naco’ya, normal süresi 2-2 biten mücadelede 4-2 mağlup olunca hedefe ulaşamadılar. Takımın per- formansı düşüşte olsa da Herbin’in bireysel performansı günden güne artmaktaydı. Bunun sonucunda da Fransa Millî Takımı Teknik Direk- törü Albert Batteaux, onu 1960 Av- rupa Şampiyonası için kadroya çağıracaktı. Şans ve şanssızlık bir arada Bu aslında tarihi bir fırsattı. Zira Av- rupa Şampiyonası ilk kez düzenle- necekti ve Fransa da turnuvanın ev sahipliğini üstlenmişti. Fransızların hâlihazırda çok iyi bir takımları da vardı. İki yıl önceki Dünya Kupa- sı’nda üçüncü olmuşlar ve tarihleri- nin en iyi derecesini elde etmişlerdi. O turnuvada 13 golle gol kralı olan Just Fontaine belki de ilelebet kırı- lamayacak bir rekora imzasını at- mıştı. Raymond Kopa da Zinedine Zidane ve Michel Platini’den evvel Fransız futbolunun gördüğü en par- lak 10 numaraydı. Ne var ki Avrupa Şampiyonası’nın başlamasına kısa bir süre kala hemFontaine hemde Kopa sakatlanarak turnuvayı kaçı- racaklardı. Bir bakıma Herbin’in millî takıma çağrılması da hem şans hemde şanssızlık olarak değerlendirilebilirdi. Ülkesinin ev sahipliği yapacağı büyük bir tur- nuvanın ilkinde sahada yer alacak olmak nasıl bir şanssa, bu turnu- vada belki de şampiyonluğu getire- bilecek takım arkadaşlarından yoksun kalmak da bir o kadar şanssızlık sayılırdı. Turnuvanın açılış maçı, 6 Temmuz 1960’ta, Paris’in Parc des Princes Stadı’nda, Fransa ile Yugoslavya arasında oynanacaktı. İlk on birde sağ haf olarak sahaya çıkan Herbin de ilk kez millî takım formasını taşıyacak olmanın heyecanını yaşıyordu. Fransızların Fontaine ve Kopa’nın yokluklarından ötürü duydukları tedirginlik, 11. dakikada Milan Galiç’in fileleri havalandır- ması ve Yugoslavya’nın 1-0’lık üstünlüğü yakalamasıyla derin bir endişeye dönüşse de bu fazla sür- meyecekti. Nitekimhemen bir da- kika sonrasında Jean Vincent skora dengeyi getiriyordu. Devrenin son- larına doğru kaptan François Heut- te’ün topu ağlarla buluşturması neticesindeyse ibre Fransızlardan yana dönecek ve ev sahibi ekip, karşılaşmanın ilk yarısını 2-1’lik üstünlükle geride bırakacaktı. Fransa, ikinci yarı başladıktan sekiz dakika sonra bir gol de Maryan Wisnieski ile bularak farkı ikiye çı- kartıyordu. Yugoslavya, iki dakika içinde Ante Janetiç ile skoru 3-2’ye getirip yeniden umutlansa da 62’de kaptan Heutte bir kez daha sahneye çıkacak ve takımının dördüncü go- lüne de imzasını atacaktı. Artık iş bu raddeye geldikten sonra nere- deyse kimse Fransa’nın finale yükseleceğine dair bir şüphe duy- muyordu. Lâkin 75. ve 79. dakikalar arasında Fransa’yı adeta bir kara- basan bekliyordu. Yugoslavya ev- vela 75’te Tomislav Knez ile farkı bir kez daha bire indirirken, ardından Drajan Yerkoviç 78 ve 79’da peş peşe iki gol kaydediyor ve böylece Yugoslavlar, tribünlerdeki 30 bine yakın Fransızın şaşkın bakışları arasında 5-4 öne geçiyorlardı. Fransızlar kalan on dakikalık süre içerisinde bu beş dakikalık şokun etkisini üzerlerinden atamayınca maç da bu skorla sona erecek ve finale yükselen taraf da Yugoslavya olacaktı. Fransa, bumaçtan üç gün sonra, yarı finalin diğer mağlubu Çekoslo- vakya ile üçüncülükmaçına çıka- Robert Herbin St. Etienne’deki ilk yıllarında... Herbin’in orta sahada bir dinamo ve takımkaptanı olarak görev yaptığı St. Etienne takımı.... 68 69

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==