TamSaha 187. Sayı / Haziran 2020
müzelerine götürmüşlerdi. 20. yüz- yılın ilk 10 yılı geride kaldığında İn- giliz futbolunda altı şampiyonluğu bulunan Aston Villa ve dört şampi- yonluğu bulunan Sunderland’in ar- dından en çok şampiyon olan takım Newcastle United’dı. Newcastle, 1910’lardan itibaren orta sıralara gerilemeye başlasa da 1924’te bir Federasyon Kupası daha kazanılıyor, 1926-27 sezonunda da kulüp tarihinin dördüncü şampi- yonluğu geliyordu. Aston Villa hâlâ altı şampiyonluktaydı. Sunderland beş olmuştu. Newcastle da dört şampiyonlukla bu alanda üçüncü sıradaydı. Liverpool da dört şampi- yonluğa gelmişti. Newcastle, 1938’e kadar da bu alanda ilk üçte yer al- mayı sürdürecekti. Ayrıca 1932’de üçüncü kez Federasyon Kupası’nı kazanmışlardı. Bir bakıma II. Dünya Savaşı öncesindeki dönemde, İngiliz futbolunun en önde gelen birkaç kulübünden biri konumundaydılar. II. Dünya Savaşı sonrasında da, ligde daha çok orta sıralarda gezseler de 1951, 1952 ve 1955’te üç Federasyon Kupası daha kazanmışlardı ve 1955 itibarıyla da bu prestijli kupada, Aston Villa ve Blackburn Rovers ile birlikte altışar defayla en çok zafer kazanan üç takımdan biri konu- mundalardı. Ne var ki 1955 sonrasında Newcast- le’ın yüzü nadiren gülecekti. Bu dönemde kazanılan tek üst düzey kupaysa, 1968-69 sezonunda kulüpmüzesine taşınan Fuar Şe- hirleri Kupası’ydı. UEFA Kupası’nın öncülü niteliğindeki turnuvada Feyenoord, Sporting, Zaragoza, Vitoria Setubal ve Rangers’ı eleyen Newcastle, finalde Macaristan’ın Ujpest ekibiyle karşılaşmıştı (Ujpest’in yarı finalde Göztepe’yi elediğini de ayrıca belirtelim). İki maç üzerinden oynanan finalde de rakibine 3-0 ve 3-2’lik skorlarla üstünlük sağlayan siyah-beyazlılar, o kupayı aldıktan sonraysa ikinci kademede elde edecekleri lig şam- piyonlukları haricinde herhangi bir kupa göremeyeceklerdi. Keegan ile verilen zirve mücadeleleri İkinci kademe şampiyonlukların- dan demvurmamızdan anlaşıldığı üzere Newcastle, 1950’lerden sonra İngiliz futbolunun en üst seviye- sinde sürekli tutunmayı da başara- mayacaktı. 1960-61 sezonunda küme düşerlerken 1965’te geri dönmüşler, 1978’de bir daha düşer- ken 1984’te tekrar çıkmışlar ve 1989’da bir kez daha düşmüşlerdi. Kulübün bu çalkantılı dönemden çıkmasıysa, Şubat 1992’de Kevin Keegan’ın teknik direktörlüğe gel- mesi sonrasında mümkün olacaktı. Futbolculuk kariyerinin sonunda da iki sezon Newcastle forması giymiş ve futbolu da burada bırakmış olan Keegan, teknik adamlığa da bu ku- lüpte adım atacaktı. Ancak işi kolay değildi zira göreve geldiğinde Newcastle, tarihinde ilk kez üçüncü kademeye düşme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Keegan, ilk olarak yarım sezonluk sürede bu tehlikeyi savuştururken, 1992-93 sezonun- daysa o zamanki adıyla Birinci Lig’i zirvede tamamlayarak takımını Premier Lig’e taşıyacaktı. Siyah-beyazlılar, Premier Lig’deki ilk sezonlarında da beklentilerin çok üzerinde bir performans ortaya koyuyorlardı. Özellikle forvette genç Andy Cole ile tecrübeli Peter Beardsley arasındaki ortaklık, ligin bu alanda belki de en verimlisi olmuştu. NitekimCole 34 golle gol kralı olurken, Beardsley de 21 gol kaydetmişti ve ikilinin ulaştığı 55 gol, ligdeki 22 takımın 13’ünün attığı gol sayısını geride bırakıyordu. Newcastle bu sayede ligi de şampi- yon Manchester United ve Black- burn Rovers’ın ardından üçüncü sırada tamamlamıştı. Newcastle, 1994-95 sezonuna da çok iyi bir giriş yapmış ve ilk altı maçını kazandığı gibi, ilk 14 haftayı lider olarak geride bırakmıştı. Ancak takımın en önemli gol silahı olan Andy Cole’un Ocak transfer döne- minde Manchester United’a gitme- siyle birlikte Newcastle düşüşe geçecek ve sezonu altıncı sırada tamamlayacaktı. Keegan yönetiminde Newcastle United, 1995-96 sezonuna da fırtına gibi giriyor ve yine uzun süre lider- lik koltuğuna kuruluyordu. Hatta Aralık ayının sonlarına doğru takipçileri Manchester United’la aralarındaki farkı 10 puana kadar çıkarmışlardı. Lâkin Mart ayında büyük bir düşüş yaşayarak liderliği maç fazlasıyla Manchester’a kaptı- ran siyah-beyazlılar, 3 Nisan’da Anfield’da 2-1 ve 3-2 öne geçtikleri maçta Liverpool’a duraklama daki- kalarında yedikleri golle 4-3 mağ- lup olunca zihinsel olarak büyük ölçüde dağılıyorlardı. Newcastle, sezonu da Manchester’ın ardından ikinci sırada tamamlayacaktı. 1996 yazında Newcastle doğumlu olan ve iki sezondur Blackburn Rovers forması altında Premier Lig’i gol kralı olarak tamamlayan Alan Shearer, o zamanın dünya rekoru niteliğindeki 15 milyon poundluk bir bedelle doğduğu şehrin takımına transfer oluyordu. Bu rekor transfer, Newcastle’ın artık Premier Lig şampiyonluğu konusunda ne denli kararlı olduğunu da göstermek- teydi. Ancak 1996-97 sezonunda işler yine de pek istendiği gibi git- meyecek, sezon ortasında Kevin Keegan’ın yerine Kenny Dalglish’in göreve gelmesi de takımınmakûs talihini değiştirmeyecek ve sezon bitiminde de Newcastle yine kendi- sini Manchester United’ın gerisinde, ikinci sırada bulacaktı. Sıradanlığa mahkûmolunan yıllar Alan Shearer’ın 1997-98 sezonunda yaşadığı ağır sakatlıksa, bir bakıma Newcastle’ın Premier Lig’de şampi- yon olmasa da en azından şampi- yonluk kovaladığı bu dönemin sona erdiğini işaret etmekteydi. Sezonun büyük bölümünde en önemli gol silahından yoksun kalan siyah-be- yazlılar, ligi 13. sırada tamamlıyor- lardı ve bundan sonra da uzunca bir süre genellikle orta sıralarda kendi- lerine yer bulacaklardı. 2002, 2003 ve 2004’te sırasıyla ligi dördüncü, üçüncü ve beşinci olarak bitirdikle- rinde yeniden toparlanıyor gibi görünse de sonrasında yeniden gerilemeye başlayan Newcastle, 2008-2009 sezonu sonundaysa küme düşerek 15 yıldır aralıksız mücadele ettiği Premier Lig’e veda ediyordu. Ertesi sezon Champions- hip’te şampiyon olarak Premier Lig’e yeniden “merhaba” diyen siyah-beyazlılar, 2016’da bir kez daha düşüp 2017’de de bir kez daha çıkacaklar ve bir nevi “asansör takım” hüviyetine bürüneceklerdi. Premier Lig’deki son iki sezonunu da orta sıralarda bitiren Newcastle, 2019-2020 sezonunda da koronavi- rüs salgını nedeniyle lig durduğu esnada düşme hattının sekiz puan üzerinde 13. sırada yer almaktaydı ve tâbiri caizse “ne uzayacak ne de kısalacak” bir görüntü içindeydi. Newcastle United’ın geleceği, adeta Newcastle şehrinin gökyüzü gibiydi denilse yeriydi. Bulutlu, gıpgri ve son derece kasvetli… Hal böyleyken Suudi Arabistan veliaht prensinin çıkıp kulübü satın alma girişimde bulunması da bir anda piyangodan rekor ikramiyenin Newcastle’ın biletine isabet etmesi anlamına geliyordu. Veliaht Prens hakkındaki tartışmalar Lâkin işin bir de tartışmalı boyutu vardı. O da yakın gelecekte ülkesi- nin kralı olacak Muhammed bin Selman’ın 2015’ten beri yürütmekte olduğu Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı görevinde izlediği birtakımpolitikalarla alâkalıydı. Özellikle Batı dünyasında Suudi Arabistan’ın 2015’te, Prens Muham- med’in Savunma Bakanı olmasın- dan kısa bir süre sonra Yemen’e yaptığı askeri müdahale çokça tartışılmaktaydı ve bumüdahale esnasında birçok insan hakkı ihlalinin gerçekleştirildiği öne sürülmekteydi. Bunu, 2017 yılında Katar ile yaşanan diplomatik kriz izlemişti. Suudi Arabistan’ın başını çektiği ve aralarında Mısır ile BAE’nin de bulunduğu bazı Arap ülkeleri, İran ile yakın durduğu ve bazı terör örgütlerini de destekledi- ğini iddia ettikleri Katar ile diploma- tik ve ticari ilişkilerini kesme kararı almış, bu da küresel çapta sebep olabileceği ekonomik etkiler nedeniyle dünya genelinde endişeyle karşılanmıştı. Tümbunların üzerine, veliaht prensi sık sık eleştiren bir gazeteci olan Cemal Kaşıkçı’nın 2 Ekim 2018’de girdiği Suudi Arabistan’ın İstanbul konsolosluğunda katledil- mesi hadisesi eklendiğindeyse Prens Muhammed iyice zor duruma düşecekti. Kaşıkçı, konsolosluğa girdikten sonra uzun süre kendisinden haber alınamamış, 20 Ekim’e gelindiğindeyse Suudi yetkililer, talihsiz gazetecinin kon- soloslukta yaşanan bir kavga esna- sında hayatını kaybettiği yönünde bir açıklamada bulunmuşlardı. Türk polisiyse yaptığı incelemede maale- sef olayın basit bir kazanın çok ötesinde olduğuna dair bulgulara ulaşacaktı. Bunun üzerine ulusla- rarası kamuoyunda çok geniş bir kesim, Kaşıkçı’nın öldürülmesi ar- dındaki emrin bizzat onun tarafın- dan verildiğini düşünerek Prens 1968’de Fuar Şehirleri Kupası’nı kazanan Newcastle kadrosu... Newcastle 1990’larda Kevin Keegan’la büyük bir ivme yakalamış ve Premier Lig’e geri dönüp şampiyonluk kovalayan bir takıma dönüşmüştü 94 95
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==