TamSaha 188. Sayı / Temmuz 2020
1990 Dünya Kupasõ 52 53 lmanlar II. Dünya Savaşı için fitili ateşlediklerinde hedeflerinde Kıta Avrupası’nda ciddi bir hâkimiyet kurmak yatmaktaydı. Nitekim 1 Eylül 1939’da sa- vaşın başlangıcına da tekabül eden Polonya’nın işgaliyle birlikte sınırlarını genişletmeye başlayan Naziler, kısa süre içinde hembatı hemde doğu yö- nünde ciddi bir yayılma gerçekleştire- cekti. Öyle ki 1941 yılının sonlarına gelindiğinde neredeyse İspanya’dan Rusya’ya kadar olan bir hat boyunca Avrupa’nın üst yarısı Almanya’nın egemenliği altına girmişti. Artık dünyada, Wehrmacht’ın yenilmez bir savaş makinesi olduğu yönünde genel bir kanı oluşmaktaydı. Lâkin bunun aslında büyük bir yanılgı olduğu, Rusya’yı işgal etme niyetiyle düzenlenen Barbarossa Harekâtı’nın başarısızlığa uğramasıyla ortaya çı- kacaktı. Bu başarısızlık sonrasında, 1942’den itibaren Nazilerin kıtadaki hâkimiyet alanı yavaş yavaş daral- maya başlarken 1945 yılının Mayıs ayına gelindiğinde Sovyet tanklarının Berlin’e girmesiyle birlikte Almanya mağlup oluyor, o yaz düzenlenen PostdamKonferansı neticesinde de ilk etapta SSCB, ABD, Birleşik Krallık ve Fransa arasında dört işgal bölge- sine bölünüyordu. Yaklaşık dört yıl sonrasındaysa ABD, Birleşik Krallık ve Fransa’nın kontrolü altındaki bölgelerin bir araya getirilmesiyle Almanya Federal Cumhuriyeti hayata geçirilirken, SSCB’nin kontrolündeki bölgede de Alman Demokratik Cum- huriyeti kurulacaktı. Almanya, II. Dünya Savaşı öncesinde, henüz futbolda büyük bir güç haline gelmemişti. Hatta komşusu Avustur- ya’nın 20. yüzyıl başlarında futbolda Almanya’dan çok daha ileri bir sevi- yede olduğu kabul görmekteydi. İlk olarak 1934 Dünya Kupası’nda boy gösteren Almanya, üçüncülük maçında Avusturya’yı sürpriz bir bi- çimde mağlup ettiğindeyse hem tari- hinin ilk önemli başarısını elde ediyor hemde gelecekte neler yapabilece- ğine dair ufak bir ipucu veriyordu. 1938’de Almanya’nın Avusturya’yı ilhak etmesinden kısa bir süre son- raysa Almanlar, Avusturyalı oyuncu- ları da kadrolarına katmış olmanın verdiği güvenle 1938 Dünya Kupası’na hayli iddialı bir şekilde gelmişler fakat bu kez ilk turda İsviçre’ye elenerek büyük bir şok yaşamışlardı. Bu da futbol dünyasında bir süper güç haline gelebilmeleri için halen daha mesafe kat etmeleri gerektiğini göstermekteydi. II. Dünya Savaşı sonrasındaysa Almanlar, yeni federal cumhuriyetin futbol federasyonu henüz FIFA’ya kabul edilmemiş olduğundan 1950 Dünya Kupası’na katılamayacaklardı. 1954 Dünya Kupası’yla birlikteyse Fe- deral Almanya, bu yeni adıyla ilk kez futbolseverlerin karşısına çıkacaktı. A II. Dünya Savaşı bitiminde parçalanan Almanya, 45 yıllık bir aranın ardından 1990 yılının sonlarında yeniden birleşecekti. Federal Almanya Millî Takımı’nın 1990 Dünya Kupası’nda yaşadığı şampiyonluk ise birleşmenin ardından çok daha güçlü bir şekilde futbol âlemindeki etkilerini sürdüreceklerine dair bir mesaj niteliğindeydi. Federal Almanya’nõnson gövde gösterisi Onur Erdem
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==