TamSaha 188. Sayı / Temmuz 2020

Javier Mascherano Sergio Busquets, Xavi ve Andres Iniesta’nın bulunduğu bir kadroya transfer olan bir orta saha oyuncusuysanız önünüzde muhtemelen iki seçenek var: Ya yedek kulübesinde sıkılmamak için kendinize yeni uğraşlar bulacaksınız ya da mevkiinizi değiştireceksiniz. Javier Mascherano 2010’da Camp Nou’nun yolunu tuttuktan sonra yedek kulübesinde daha fazla oturmak istemedi ve sezonun ortasından itibaren stoper oynamaya başladı. Yeni pozisyonunda Barcelona ile beşer La Liga ve Kral Kupası, ikişer de UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Süper Kupa ve FIFA Kulüpler Dünya Kupası şampiyonluğu gören Mascherano, Arjantin Millî Takımı’nda da iki pozisyonda birden sayısız kez görev yaptı ve 2014 FIFA Dünya Kupası’nda final oynadı. Robin van Persie Robin van Persie 20 yaşında Feyenoord’dan Arsenal’e transfer olduğundaWenger onun sol kanattan santrfora evrilmesini ve Dennis Bergkamp’ın boşlu- ğunu doldurmasını istedi. Zaman zaman 10 numara mevkiinde de kullanılan van Persie, en büyük verimi en uçta verdiğini tümdünyaya kanıtladı ve kısa süre için Arsenal 11’inin vazgeçilmez parçası haline geldi. Manchester United’da da 86maçta 48 maçlık bir performans sergileyen Hollandalı yıldız, 2015-2018 yılları arasında da Fenerbahçe forması giydi ve 57 maçta 25 gol attı. 1990’da Federal Almanya ile Dünya Şampiyonluğu yaşayan Lothar Matthaus, orta sahadan dört gollük bir katkı yapmış ve bir yıl içinde hem Almanya’da hemAvrupa’da hemde dünyada yılın futbolcusu seçilmişti. Kariyerinin ilk 12 yılını orta sahada geçiren ve 168 gol kaydeden Matthaus, futbol yaşantısının son yıllarında ise libero ve savunmacı olarak oynadı. Hatta yeni mevkiinde bile o kadar üstün bir performans sergiledi ki 1998 yılında, 38 yaşındayken Almanya’da yılın futbol- cusu ödülünü bir kez daha kazanmayı başardı. Philipp Lahm Oynadığı tümpozisyondaki performansların ortalamasını düşündüğümüzde çok az isimPhilipp Lahm ile boy ölçüşebilir. Bayern Münih’teki A takımkariye- rine 2002’de sol bek olarak başlayan Lahmdaha sonra sağ beke geçti ve bu mevkide 2012-2013 sezonunda listemizden Kroos ve Schweinsteiger’in de olduğu kadroyla üçleme yaptı. 2013’te Pep Guardiola’nın teknik direktörlüğe gelmesiyle Lahmda kendini defansif orta saha mevkiinde buldu. Guardiola’nın “Belki de hayatımda birlikte çalıştığım en zeki oyuncu” dediği Lahm, altyapıdan beri bu pozisyonda oynuyormuşçasına bir performans sergiledi ve onun kaptanlığında Bayern Münih Bundesliga’yı 24’üncü kez kazanırken lig tarihinde şampiyonluğu en erken ilân eden kulüp oldu. Lothar Matthaus Sergio Ramos Ramos, 2004’te profesyonel kariye- rine Sevilla’da adım attığında sağ bek oynuyordu. Hatta bir sezonluk perfor- mansıyla Real Madrid’in radarına gir- dikten sonra da bumevkide devam etti. Jose Morinho’nun 2011’de Real’in başına geçmesiyle Ramos’un kariyeri de stopere evrildi. Kayarakmüdahale konusundaki yeteneğini tekniği, pas yeteneği ve hava hâkimiyetiyle birleştirince Ramos tüm zamanların en iyi stoperlerinden biri olmakla kalmadı aynı zamanda en golcü stoperlerden biri olarak da adını tarihe yazdırdı. Andrea Pirlo Pirlo 1995’te kariyerine ofansif orta saha olarak başladı ve Brescia’da geçen üç yılın ardından Inter’in yolunu tuttu. Ne var ki bumevkideki performansı yeterli gel- meyince önce Reggina’ya sonra da ilk göz ağrısına kira- lık olarak gitti. Brescia’daki ikinci döneminde, Roberto Baggio’nun varlığı nedeniyle teknik direktörü Carlo Mazzone tarafından 8 numaraya kaydırılan Pirlo keli- menin tam anlamıyla kendini buldu. Bu değişimin farkına varan Milan, ezeli rakibini ikna ederek Pirlo’yu 2001’de kadrosuna kattı. Sonrasını hepimiz biliyoruz: Özeti bile Milan’da iki Serie A ve iki UEFA Şampiyonlar Ligi, Juventus’ta dört Serie A, İtalya Millî Takımı’nda ise bir dünya şampiyonluğu barındıran bir kariyer. Cristiano Ronaldo Kariyerine bir kanat oyuncusu olarak başlayan Cristiano Ronaldo, Sir Alex Ferguson’ın Arsene Wenger’den önce davranmasıyla 2003 yılında Spor- ting’den Manchester United’a transfer oldu ve Eric Cantona’nınmirası olan 7 numaralı formayı sırtına geçirdi. Kanattan harika performanslar sergiledik- ten sonra, United’daki son yıllarında santrfor olarak da görev yapmaya başladı. Wayne Rooney ve Carlos Tevez gibi isimler arasından bu pozisyona geçmeyi başaran Ronaldo, attığı gollerle Ferguson’ı haklı çıkardı. Kariyerinde daha sonra Real Madrid ve Juventus formaları da giyen Ronaldo, futbolun geçirdiği evrimle birlikte zaman zaman taç çizgisine yakın noktalarda sahaya çıksa da her kadroda gole en yakın isimolmayı sürdürdü. 86 87

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==