TamSaha 188. Sayı / Temmuz 2020
lakaplı İsmet Yamanoğlu beni görüp beğendi ve Vefaspor takımına ça- ğırdı. O zamanlar 16 yaşında ilk li- sansımı aldım. 4 sene Vefaspor’da kaldım. Beni Datcu keşfetti O dönemde altyapı eğitiminizi nasıl aldınız? Vefaspor’da genç takımdaydım; sonra amatör ve devamında A takımının kalecisi oldum. Genç takımdayken şansıma A takımka- leci antrenörü İlie Datcu beni görüp beğenmiş. İlk temel eğitimimi al- mamda bana en büyük faydayı sağ- layan kişidir. 4 sene içinde Toros Özşahin, Fikri Beşiroğlu, Selahattin Hocamve A TakımTeknik Direk- törü Metin Türel bana çok destek oldu. Metin Türel, Beşiktaş’a teknik direktör seçildikten sonra beni ya- nına alarak Beşiktaş’ta kaleci ol- mamı sağladı. Bu konuda Sabri Dino’nun da çok emeği olmuştur. O zaman çocukluk yıllarımda Alman Millî Takımkalecisi Sepp Maier ve Sabri Dino’yu çok beğeniyordum. Bundan dolayı mahalle takımında bana lakap olarakMaier derlerdi. Bu mesleği seçmemde bana büyük ör- nek teşkil ettiler. Vefaspor’da genç ve amatör takımlarda şampiyon- luklar yaşadım. Bir günde iki maç oynadığım oldu. Amatör takımda oynarken bir anda A takımkalecisi sakatlandığı için gelip beni aldılar. Sonra A takımda oynadım. Vefaspor’dan Beşiktaş’a nasıl transfer oldunuz? Vefaspor’dayken A takımda gösterdiğimbaşarılardan dolayı Metin Türel beni Beşiktaş’a gön- derdi. O zamanlar amatör takımlar finali olurdu Vefa Stadı’nda… Yakla- şık 5000 seyirci olurdu. O finallerde oynama şansına sahip oldum. Başarılı geçen 4 seneden sonra Beşiktaş’a transfer oldum. Üç nesille oynadım Beşiktaş’tayken Altay ve Petrolofisi takımlarında dönemdönemkiralık oynadınız ve sonrasında Denizli- spor’a transfer oldunuz. Beşiktaş dönemleriniz nasıl geçmişti? 1980 yılında Beşiktaş’a geldim. Ka- leci olarak RasimKara ve Mustafa Özbey vardı. Üçüncü kaleci olarak göreve başladım. İlk iki sene hiç Beşiktaş formasını giymek nasip olmadı. Ama hiçbir zaman çalışma- mazlık yapmadım. İdmanlardan sonra Şeref Stadı’nda beni hepmal- zemeci Ahmet çalıştırırdı. Dorde Miliç, Beşiktaş’a antrenör olduktan sonra şansımdöndü ve ilk formayı bana o verdi. İlkmaçımMersin İdman Yurdumaçı olmuştu ve 3-0 kazanmıştık. Ondan sonra kupa maçında oynattı beni. Devamında içerideki maçta oynattı ve iyi oyna- dım. Fakat deplasmanmaçında beni oynatmadı ve hırsımdan koridorda ağladım. Ama sezon sonunda son maçlarda bana hep görev verdi. Sonraki sezon birinci kaleci oldum. Hayatımda geçen şöyle bir entere- san olay vardı; ben oynamaya baş- ladığım zaman Rasim abi takım kaptanımızdı. Adem İbrahimoğlu, Millî Takımkalecisiydi ve ben de Beşiktaş’ın kalecisiydim. Beşik- taş’taki yükselişimTrabzonspor maçında 1986 yılında şampiyonluğa damga vurmamla zirve yaptı. Bugüne kadar Beşiktaş’ta 34 sene içinde şampiyonluğa damga vuran tek kaleci benim. Sonra yabancı kaleci furyasında yedeğe düştüm. Miloş Jurkoviç ve Rade Zalad vardı o dönemde. Sonra ben oynamak istediğim için Beşiktaş’tan ayrıldım. 1988’de Altay’a transfer oldum. Altay’da 5 sene takımkaptanlığı yaptım. Bu yıllarda üst düzey kale- cilik yaptım. 5 sene sonra İstan- bulspor’dan teklif geldi. Devamında İstanbulspor ile anlaşma sağladık. O ara Beşiktaş kaleci arıyordu. Süleyman Seba “Tekrar Beşiktaş’a geri dönsün” deyince boş mukave- leye imza attım. Süleyman Seba döneminde Beşiktaş’a geri dönen ender sporculardan biriyim. Beşik- taş’ta kaldığım 10 sene boyunca üç nesil futbolcuyla top oynadım. Kemal Batmaz, RasimKara, Mus- tafa Özbey, Adem İbrahimoğlu, Ali Kemal Denizci, Serdar Bali, Mehmet Ekşi, Ömer Gülen, Samet Aybaba, Necdet Ergün, Süleyman Oktay, Büyük Haluk, Ziya Doğan, Rıza Ça- lımbay, Fikret Demirer, Kadir Akbu- lut, Ulvi Güveneroğlu, sonra Hüsa- mettin Gökçen, Ali Gültiken, Feyyaz Uçar, Gökhan Keskin, Sinan Engin, sonra üçüncü nesil olarak Mehmet Özdilek, Oktay Derelioğlu, Sergen Yalçın, Ali Günçar, Alpay Özalan, Mutlu Topçu gibi futbolcularla oynadım. Beşiktaş’ta her kupayı yaşamak nasip oldu. Lig şampiyon- luğu, Türkiye Kupası, Cumhurbaş- kanlığı, Başbakanlık, Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası gibi ya- şanması gereken her kupayı yaşa- dım. Yılın kalecisi seçildim. Sonra Petrol Ofisi ve Denizlispor’a gittim. Gittiğim zaman Denizlispor’a kü- mede kalması için büyük faydam olmuştur. Bu arada 3 kez AMillî Takıma seçildim. Sonra kaleciliği bıraktım. Kalecilikte çok güzel anı- larım oldu. Değerli kupalar kazan- dım. En büyük anım 1986’da Trabzon’da Beşiktaş’ın lig şampi- yonluğuna imza atmamoldu. Be- şiktaş’ın bütün çalıştığı antrenman sahalarında çalışma şerefine nail oldum. Şeref Stadı, Fulya Stadı ve Ümraniye’de bulunan Nevzat Demir Tesisleri’nde çalıştım. Futbolculuk kariyerinize nokta koyduktan hemen sonra Beşik- taş’ta kaleci antrenörlüğü görevi yürüttüğünüzü görüyoruz. Antrenör olma fikri nasıl oluştu? Bu kararı nasıl aldınız? 1999’da Beşiktaş altyapısından tek- lif geldi ve orada kaleci antrenörlü- ğüne başladım. Bir sene sonra Rıza Zafer Öğer, Vefa günlerinde Zafer Öğer, Şeref Stadı’nın çamur deryasındaki efsane enstantanede... Beşiktaş’ın efsane kadrolarından birisi... Soldan sağa ayaktakiler: Samet Aybaba, Kadir Akbulut, Metin Tekin, Haluk Serenli, Zafer Öğer, Necdet Ergün. Oturanlar: Ulvi Güveneroğlu, Rıza Çalımbay, Kovacevic, Fikret Demirer, Şekerbegovic 92 93
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==