TamSaha 190. Sayı / Eylül 2020

Oleksandr Shovkovskiy Az önce bahsettiğimiz Roar Strand’ın ardından futbol tarihinin en çok lig şampiyonluğu gören ikinci ismiyse Oleksandr Shovkovskiy. Ukraynalı file bekçisi, SSCB’nin dağılmasından kısa bir süre sonra Dinamo Kiev’in kalesini korumaya başlamıştı. Ukrayna Ligi yeni kurulmuştu ve henüz Dinamo ülke- sinde tek tabanca konumundaydı. Bu sayede kulüpteki ilk sekiz sezonunda sekiz şampiyonluk yaşadı. Sonraki yıllarda Shakhtar ile yaşanan rekabet sayesinde Dinamo’nun hızı biraz kesildiyse de 2016’da 41 yaşında futbolu bırakana kadar Shovsovskiy altı lig şampiyonluğu daha görecek ve toplamda 14 şampiyonluğa ulaşacaktı. Bunların yanında Ukrayna Kupası’nı da 10 defa havaya kaldırmıştı. Andriy Pyatov Ukrayna’da Shovkovskiy’nin devri kapanırken Pyatov’un dönemi başlıyordu diyebiliriz. Dinamo Kiev’in Ukrayna’daki yegâne rakibi haline gelen Shakhtar Donetsk’in 2007’den beri kalesinde görev yapmakta olan Pyatov, turuncu-si- yahlı ekiple şu ana kadar dokuz lig şampiyonluğu yaşadı ve 36 yaşında olma- sına rağmen kariyerine devam etmekte. Dolayısıyla bu sayı daha da artabilir. Pyatov ayrıca Ukrayna Kupası’nı da sekiz defa kazanma başarısını gösterdi. Shovkovskiy’ye göre en önemli artısıysa, 2009 yılında UEFA Kupası’nı kucaklaması oldu. Ukrayna futbolunun son çeyrek asrından bu iki kaleciyi çıkardığınızda geriye neredeyse hiçbir şey kalmıyor denilebilir. Peki, kaleci- likleri böylesine bir dönemi kasıp kavuracak kadar büyükmüydü? İşte burası biraz tartışmalı. Bu sezon teknik direk- törlük görevini üstlendiği Bayern Münih ile adeta fırtınalar estiren Hans-Dieter Flick’i 40 yaş üzeri futbolse- verlerin gözü bir yerden ısırıyor olabilir mi acaba? Hatırlayanları tebrik ederiz zira kendisi futbolcuyken, 1985’ten 1990’a kadar Bayern Münih forması giymişti. Orta sahada görev yapan Flick, aynı dönemde Sören Lerby, Lothar Matthaus gibi isim- lerle takım arkadaşı olduğundan haliyle bu yıldızların gölgesinde kalmıştı. Beş sezonda Bayern ile 100’un üzerinde maça çık- masına rağmen sadece beş gol atabildiğini de belirtmeden geçmeyelim. Zaten bu yüzden Bayern Teknik Direktörü oldu- ğunda birçok kişi onun geçmişte de bu takıma futbolcu olarak hizmet ettiğini duyduğunda şaşırmıştı ki bahsedilen dönem çok da eskilerde değildi. Ancak buna rağmen Flick Bayern’deki futbolcu- luk kariyerinde dört lig, bir de kupa şampi- yonluğu görmüştü. Igor Biscan Hemdefansif orta saha hemde stoper olarak görev yapabilen bir isim olan Biscan, altyapısından yetiştiği Dinamo Zagreb’de 1995’te A takım seviyesinde oynamaya başlamıştı. Dinamo’da üç sene üst üste şampiyonluk yaşamasının ardındansa 2000 yılı sonunda Liverpool’a transfer olan Biscan, o sezon UEFA Kupası maçlarında oynamadığı için o şampiyonluğa katkıda bulunamasa da daha sonra takımıyla bir UEFA Süper Kupası, bir de Şampiyon- lar Ligi şampiyonluğu görecekti. 2007’de yeniden Dinamo’ya dönen Biscan, burada üst üste beş yıl daha şampiyonluk gördü ve futbolu da öyle bıraktı. Bernd Dürnberger Bayern Münih tarihinin belki de en görkemli kadrosu, 1970’lerin ortasında Beckenbauer, Müller, Breitner, Maier gibi yıldızları barındıran kadroydu. 1974, 1975 ve 1976’da üst üste üç kez Şampiyon Kulüpler Kupası’nı kazanan o kadronun daimi üyelerinden biri de orta sahada görev yapan Bernd Dürnberger’di. Sert ve mücadeleci bir oyuncu olan Dürnberger, ince işleriyse genellikle takım arkadaşlarına bırakmakla yetiniyordu. 1972’den 1985’e kadar tümkariyerini Bayern’de geçiren Dürnberger, 500 civarında maça çıkmış ve 50’ye yakın gol kaydetmişti. Federal Almanya Millî Takımı içinse hiç düşünülmeye- cekti. Futbolu bıraktığında beş Bundesliga, iki Almanya Kupası, üç Şampiyon Kulüpler Kupası ve bir de Kıtalar- arası Kupa kazanmıştı. Bu sayede aynı dönemde Ajax’ın kalesini koruyan Heinz Stuy ile de ilginç bir rekoru paylaştı. Bu, hiç millî takımda oynamayanlar içinde en çok kupa kazanma rekoruydu. Jimmy Case Flick’in Bayern’de sahip olduğu rolün bir benzerini Jimmy Case’in Liver- pool’da üstlendiği söylenebilir. O da altyapısından yetiştiği Liverpool’un orta sahasında 1973’ten 1981’e kadar görev yapmıştı. Çevresinde Graeme Souness, Terry McDermott ve Ray Kennedy gibi ağır toplar olduğundan Case göze hiçbir zaman “iyi bir görev adamından fazlası” olarak gözük- meyecekti. Ara sıra on sekiz üzerinden çok sert şutlarla goller attığı olurdu, onun dışındaysa sahada pek dikkat çeken bir isim olduğu söyle- nemezdi. Ancak Case, Liverpool forması altında dört lig, üç Şampiyon Kulüpler Kupası, bir UEFA Kupası, bir de UEFA Süper Kupa kazanarak kendisinden çok daha şöhretli birçok oyuncunun yakınına bile yaklaşamadığı bir kupa koleksiyonuna da sahip olmuştu. Heinz Stuy Mademhazır adı geçti, Heinz Stuy ile devam edelim. O da Cruyff, Neeskens, Krol ve Haan gibi yıldızlarıyla 1971-1973 aralığında üst üste üç kez Avrupa şampiyonu olan efsanevi Ajax takımının file bekçisiydi. Hatta bu şampi- yonlukların geldiği üç finalde de gol yemeyerek bir rekorun sahibi olmuştu (sonradan bu rekora Sepp Maier de ortak olacaktı). Ancak bu biraz da takımının savunmadaki kolektif oyun anlayışıyla da alâkalı bir durumdu zira Stuy’ın çok da ekstra özellikleri olan bir kaleci olduğu söylenemezdi. Nitekimkendisi millî takıma da hiç çağrılmamıştı. Bunun üzerine kariye- rinde kazandığı üç Şampiyon Kulüpler Kupası, iki Avrupa Süper Kupası, iki lig şampiyonluğu, üç Hollanda Kupası ve bir de Kıtalararası Kupa eklenince, o da Dürnberger ile birlikte hiç millî formayı giymeden en çok kupa kaza- nan iki oyuncudan biri olarak tarihteki yerini aldı. Hans-Dieter Flick 96 97

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==