TamSaha 191. Sayı / Ekim 2020
rındaki son şampiyonluğunu elde edecekti. Fransa 98 Dünya Kupası ise hiç de Almanya’nın Avrupa Şampiyonu unvanına yakışır biçimde geçmedi. Oysa Berti Vogts yönetimindeki kadronun büyük bir değişimyaşa- dığı da söylenemezdi. Grupta ABD ve İran’ı 2-0 yenip Yugoslavya ile 2-2 berabere kalarak yine de ilk sırayı aldılar. Son 16maçında da Meksika’yı Hernandez’in golüne son 15 dakikada Klinsmann ve Bierhoff’la karşılık vererek 2-1 yendiler. Ama çeyrek finalde karşı- larında öyle bir Hırvatistan vardı ki, neye uğradıklarını şaşırdılar. Tıpkı ABD 94’te olduğu gibi Fransa 98’de de küçük bir Avrupa ülkesi, Alman Panzerini yıkmayı başardı. Jarni, Vlaovic ve Suker’le gelen 3-0’lık Hırvatistan galibiyeti, Almanların cebine eve erken dönüş bileti olarak girdi. Bu aynı zamanda Berti Vogts’un da AlmanyaMillî Takımı’ndaki sonu demekti. Ancak Almanları Hollanda ve Belçika’nın ortaklaşa düzenlediği EURO 2000’de daha ağır bir şok bekliyordu. Erich Ribbeck yöneti- minde katıldıkları turnuvada Porte- kiz, Romanya ve İngiltere ile aynı grupta yer aldılar. Herkes Alman ve İngilizlerin gruptan çıkacağını öngö- rürken, bütün tahminler alt üst oldu. Almanya sadece Romanya ile 1-1 berabere kalabilmiş, İngiltere’ye 1-0, Portekiz’e de 3-0 yenilerek son sı- rada kalarak elenmişti. Almanların üçmaçtaki şeref golünün altında ise Mehmet Scholl’ün imzası vardı. Bu sonuçtan sonra Ribbeck elbette takımın başında kalamazdı. Görev artık yakın zamanda futbolu bırakan büyük golcülerden Rudi Völler’deydi. Almanya, Völler yönetiminde Güney Kore-Japonya ortak yapımı 2002 Dünya Kupası’na da katıldı. İrlanda Cumhuriyeti, Kamerun ve Suudi Arabistanlı grubu iki galibiyet, bir beraberlikle ilk sırada tamamladı. Tek beraberliklerini İrlanda’dan al- mışlar, 8-0 biten Suudi Arabistan maçında ise şov yapmışlardı. Son 16 turunda Paraguay’ı Neuville’in tek golüyle geçtiler. Ardından ABD’yi Ballack’ın golüyle yine 1-0 yendiler. Yarı finalde yine Ballack sahneye çıktı ve yine 1-0’lık bir galibiyetle ev sahibi Güney Kore’yi devre dışı bırakarak finale yükseldiler. O turnuvada Türkiye de tarih yaz- mış ve ilk dörde kalmış, ama yarı finalin diğer ayağında Brezilya’ya 1-0 kaybederek final şansını yitir- mişti. Finalin favorisi Brezilya’ydı ve bu noktaya kadar eleme turlarını tek gollü galibiyetlerle geçen Almanya göz doldurmamıştı. Zaten finalin kazananı da iki Ronaldo go- lüyle Brezilya olacak, Almanya bir kez daha ikincilikte kalacaktı. Portekiz’deki 2004 Avrupa Şampi- yonası ise Almanya için büyük bir hayal kırıklığı ve Rudi Völler’in de sonu oldu. Çek Cumhuriyeti, Hol- landa ve Letonya ile eşleşen Al- manya, Hollanda ile 1-1, Letonya ile 0-0 berabere kaldıktan sonra Çek Cumhuriyeti’ne 2-1 kaydederek henüz grup aşamasında elendi. 2006 Dünya Kupası’nın ev sahibi Almanlardı. Son yıllarda bekledikle- rini bulamadıkları için farklı bir yola girmiş, altyapılara önemli yatırımlar yapmış, statlarını yenilemiş ve kad- rolarında da revizyona gitmişlerdi. Millî Takım’ın başında kısa süre önce futbolu bırakan Jürgen Klins- mann vardı. Klinsmann’ın yardımcı- lığını ise JoachimLöwüstlenmişti. Şampiyonluk beklemiyorlardı ama yakın zamandaki nispi başarısızlık- larının üzerine sünger çekmek ve geleceğe umutla bakmak istedikleri açıktı. O günün kadrosundan Arne Friedrich, Per Mertesacker, Philipp Lahm, Bastian Schweinsteiger, Miroslav Klose ve Lukas Podols- ki’nin uzun yıllar Alman futboluna hizmet verdiklerini düşünürsek, o gün ne kadar sağlam temeller attıklarını da anlayabiliriz. Kosta Rika’yı 3-0, Polonya’yı 1-0 ve Ekva- dor’u yine 3-0 yenerek gruptan flaş bir biçimde çıktılar. Gol yemeden üç galibiyet elde etmişler ve hepsinden önemlisi oynadıkları futbolla da herkesin beğenisini toplamışlardı. Evet, bu takımda iş vardı. İsveç’i Po- dolski’nin golleriyle 2-0 yenerek çeyrek finale çıkmaları kimse için sürpriz olmadı. Çeyrek finalde ise Arjantin’le normal süreyi ve uzat- maları 1-1’lik eşitlikle tamamladılar. Penaltıları Neuville, Ballack, Po- dolski ve Borowski ile kaçırmadılar. Arjantin ise Ayala ve Cambiasso ile karavana atmıştı. 4-2’lik üstünlükle yarı finale çıktılar. Yarı finaldeki şanssızlıkları, istimüzerindeki İtalya ile eşleşmeleriydi. Golsüz biten nor- mal sürenin ardından İtalyanlar uzatmaların son iki dakikasında Grosso ve Del Piero ile iki gol bularak finali ve oradan da dünya şampi- yonluğuna gitti. Almanya ise 3-1’lik Portekiz galibiyetiyle üçüncü olarak teselli buldu. Almanya, 2006 Dünya Kupası’nın ardından yola JoachimLöw’le devametti. Löw’ün 2008’deki ilk deneyimi İsviçre ve Avusturya’nın ortaklaşa düzenlediği Avrupa Şampiyonası finalleriydi. Grupta Po- lonya’yı 2-0, Avusturya’yı 1-0 yenen Almanya, Hırvatistan’a 2-1 mağlup olarak ikinci sırayı aldı ve çeyrek fi- nale çıktı. Çeyrek finalde Portekiz’i Schweinsteiger, Klose ve Ballack’ın golleriyle 3-2 yenen Panzerlerin ra- kibi Millî Takımımızdı. Bizimaçımız- dan dramatik bir 90 dakikaydı. 22’de Uğur Boral’la öne geçtiğimizmaçta 26’da Schweinsteiger ve 79’da Klose’den yediğimiz gollerle 2-1 ge- riye düştük. 86’da Semih’le beraber- liği sağlasak da son dakikada Lahm’ın golüyle gülen finale yükse- len takımAlmanya oldu. Ancak finalde İspanya Fernando Torres’in golüyle 1-0 kazanacak ve tarihin- deki ikinci Avrupa Şampiyonluğu’nu elde ederken, Almanya’ya bir kez daha kupaya uzaktan bakmak kalacaktı. 2010 Dünya Kupası Almanların gi- derek daha iyi bir takımoldukları görüntüsünü bütün dünyaya verdikleri bir turnuva oldu. Avus- tralya’yı 4-0, Gana’yı 1-0 yenildikleri grupta Sırbistan’a 1-0 kaybetseler bile ilk sırayı aldılar. Son 16’da İngil- tere’yi 4-1’le dağıttıkları maç görül- meye değerdi. ArdındanMessi’li Arjantin’i 4-0’la hezimete uğrattılar. Yarı finaldeki şanssızlıkları, dünyaya futbol dersi veren Barcelonalı oyun- cuların ağırlıkta olduğu İspanya ile karşılaşmalarıydı. Bumaçı tek golle kaybettiler ama oynadıkları futbo- lun karşılığını Uruguay’ı 3-2 yenip üçüncülüğü alarak elde ettiler. Almanya, Polonya ve Ukrayna’nın ortaklaşa düzenlediği EURO 2012 finallerine de fırtına gibi girdi. Hol- landa, Portekiz ve Danimarka ile paylaştıkları çok zorlu grubu üç rakiplerini demağlup ederek lider tamamladılar. Çeyrek finalde Yunanistan’ı 4-2 ile kolay saf dışı bıraktılar. Ancak yarı finalde İtalya engelini aşamadılar ve Balotelli’den yedikleri iki gole sadece son daki- kadaMesut Özil’in penaltısıyla cevap verebilince 2-1 yenilip finali göremeden elendiler. 2014 Dünya Kupası’nda ise Joachim Löw’le istikrarlı bir biçimde yola devametmenin ve bir kısmı bugün hâlâ futbol hayatını sürdüren Manuel Neuer, Benedikt Höwedes, Mats Hummels, Sami Khedira, Bastian Schweinsteiger, Mesut Özil, André Schürrle, Lukas Podolski, Miroslav Klose, Thomas Müller, Julian Draxler, Philipp Lahm, Per Mertesacker, Toni Kroos, Mario Götze, Jérôme Boateng gibi demini almış oyunculardan kurulu ekibin semerisini dördüncü şampiyonluk- larıyla topladılar. Brezilya’da düzenlenen kupanın doğal favorisi elbette ev sahibi ekipti. Almanlar, grupta Portekiz’i Müller’in üç, Hummels’in bir golüyle 4-0’lık skorla dağıtırken, Gana ile sürpriz bir biçimde 2-2 berabere kalıp ABD’yi Müller’in tek golüyle geçerek grup birincisi unvanıyla son 16 arasına yükseldiler. Bu turda Cezayir karşısında hiç kimsenin beklemediği kadar fazla zorlandılar. Normal süresi golsüz sona eren maçı uzatmalarda Schürrle’nin 92, Mesut Özil’in de 120’de attığı gol- lerle 2-1 kazandılar. Çeyrek finalde karşılarına çıkan Fransa gibi güçlü bir engeli Hummels’in golüyle geçip yarı finalde ev sahibi Brezilya’yı hiç kimsenin tahmin bile edemeyeceği 7-1’lik skorla darmadağın ettiler. Henüz yarımsaat dolmamıştı ki Müller, Klose, Kroos (2) ve Khedira imzalı gollere tabelada Almanların 5-0’lık üstünlüğü vardı. İkinci yarıda da frene basmadılar ve Schürrle’nin iki golüyle 7-0’a ulaştılar. Brezil- ya’nın veda sayısı ise 90’da Oscar’la geldi. Finalde karşılarında tıpkı 1986 ve 1990’da olduğu gibi Arjantin vardı. Messi’li rakiplerini de 0-0 biten normal sürenin ardından geçilen uzatmalarda Götze’nin attığı golle 1-0 yenerek dördüncü kez Dünya Kupası’nı havaya kaldırdılar. Fransa’da düzenlenen EURO 2016’nın da doğal favorilerinden bi- risi Almanya’ydı. Grupta Ukrayna’yı Mustafi ve Schweinsteiger’in golle- riyle 2-0, Kuzey İrlanda’yı Mario Go- mez’in golüyle 1-0 yenip Polona ile golsüz berabere kalarak birinci ol- dular. Son 16 turunda Slovakya’yı Boateng, Gómez ve Draxler’in golle- riyle 3-0 yenerken hiç zorlanmadı- lar. Mesut Özil ve Bonucci’nin karşılıklı golleriyle normal süresi ve uzatmaları 1-1 biten çeyrek finaldeki İtalyamaçını, karşılıklı 9’ar atışın yapıldığı seri penaltılarda 6-5’lik üs- tünlükle hasarsız atlattılar. Ancak yarı finaldeki 2-0’lık Fransa yenilgisi Almanlara “Buraya kadar” demiş oldu. Rusya’da düzenlenen 2018 Dünya Kupası, onlara hiç de alıştıkları gibi bir manzara sunmadı. Halbuki İsveç, Meksika ve Güney Kore ile paylaş- tıkları grubun tartışmasız favorisi Panzerlerdi. Meksika’ya 1-0 yenil- dikten sonra İsveç’i Reus ve Kro- os’un golleriyle 2-1 yendiklerinde herkesmutlaka kazanmaları gere- ken Güney Koremaçını rahatlıkla alıp son 16 turuna yükseleceklerini sanıyordu. Ancak 90 dakika boyunca gol sesi çıkmayanmaçın 90+3’ünde KimYoung-gwon ve 90+6’sında Son Heung-min’le iki gol bulan Güney Kore, 2-0’lık galibiyete ulaşıp Almanları çok acı biçimde grup sonuncusu olarak evlerine yolladı. Yine de istikrardan yana tavır koyan Panzerler, yollarına JochimLöw’le devamettiler ve EURO 2020 finalle- rine de kolaylıkla bilet aldılar. Hollanda, Kuzey İrlanda, Belarus ve Estonya ile paylaştıkları grupta sa- dece Hollanda’ya bir kez yenilirken, 2010’da Güney Afrika’da dünya üçüncüsü olan kadro 4 yıl sonra şampiyonlukla kucaklaştı 38 39
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==