TamSaha 192. Sayı / Kasım 2020
genç oyuncularımız popülerliğin getirdiği rehavet sonucu hüsran yaşama tehlikesi bekliyor. Çok önemli genç futbolcuların silinip gittiğine ülkece şahit olduk. Sen bu tehlikenin ne kadar farkındasın ve kendini korumak için ne gibi önlemler alıyorsun? Çok farkındayım. Çünkü buraya ge- lirken çok zorluk çektim. Hele kışın idmana gidip gelirken neler yaşa- dım. Köyümüz Düzköy’e 5 kilo- metre mesafede. Kış sabahları dizime gelen karda o yolu yürümem gerekiyordu. Antrenmana böyle gidiyordum. Bu zorlukları hiç unutmamve ailemin bana verdiği destek aklıma gelir. O yüzden he- deflerimden kolayca vazgeçmem. Ne kadar para kazanırsan kazan, o günleri unutamazsın. Unutursan zaten kazandığın paranın da yaptı- ğın işin de hiçbir anlamı kalmaz. Bana büyük destek veren annemim ve babamın haklarını ödeyemem. Bu zamana kadar Genç Millî Takım- lara çağrılmamanı nasıl değerlen- diriyorsun? Sağ açık oynadığımdönemlerde gol katkımyoktu. Ama bunu kafama takmamıştım. Yusuf abi de Ümit Millî Takıma ilk kez gelmişti. Abdül- kadir Parmak da ilk kez AMillî Ta- kıma çağrılmıştı. Kendi kendime dedimki, “Ben oynadıkça elbet bir gün göreceklerdir.” İşte şu an bura- dayım. Yani kafamda hiç “Millî Ta- kım’a neden çağrılmadım?” diye bir düşünce olmadı. Sürekli üstüne koyarak devam ettim. Ümit Millî TakımTeknik Direktörü- müz Tolunay Kafkas, seni kariye- rinde ilk defa ay-yıldızlı kampa çağırdı. Neler hissediyorsun? Burada nasıl bir ortamvar? Bir Türk oyuncusunun isteyeceği en güzel şeylerden bir tanesidir herhalde… Ben de kadroyu görünce çok heyecanlandım. Çokmutluluk verici bir şey. Takım arkadaşlarım beni yanına aldılar. Benimle sürekli konuşuyorlar. Hüseyin Türkmen, Ahmet Canbaz var. Buraya gelme- den onlarla sürekli konuştum. Onlar, “Buradaki samimiyet çok iyi. Yalnızlık çekmeyeceksin” dediler. Şu an çok güzel bir ortamdayız. AMillî Takım’la ilgili düşüncelerin neler? AMillî Takım şu an çok genç bir kadro ile devam ediyor. Öncelikle Ümit Millî Takım’da ve Trabzons- por’da göstereceğimperformansla üstüne kata kata devam edebilir- sem inşallah Amillî formayı giy- meyi de çok istiyorum. Türkiye olarak başarılarımız belli. Küçük- ken omaçları izlerken büyük heye- can duyardım. Şu an takım arkadaşımAbdülkadir Ömür, AMillî Takımkadrosunda. Aynı takımda yıllarca top oynadık. O orada, ben buradayım. Abdülkadir yapabili- yorsa ben de yapabilirim. Buraya gelmişken çalışmaya devam etmek lâzım. Türkiye ve dünyada mevkiinde hangi isimleri beğeniyorsun? Önceden Dani Alves’i çok seviyor- dum. Onun yırtıcı özelliğini çok be- ğeniyorum. Hırsımı ondan aldığımı düşünüyorum. Şu an Alexander Arnold var Liverpool’da… O da çok genç bir oyuncu. 1998 doğumlu. Onu izliyorum. İngiltere’deki futbol çok hızlı. Oyun çok hızlı dönüyor. Örnek aldığım futbolculardan birisi Dani Alves, diğeri de Arnold’dır. Özeleştiri yaptığın zaman kendinde gördüğün eksikler neler? Kendini geliştirmek için ekstra neler yapıyorsun? Fazla kitap okuyamıyorum. Okudu- ğum zaman da sporla alâkalı biyog- rafiler okuyorum. Boyumkısa olduğu için önceki yıllarda eziliyor- dum. Bunu üst kuvvet çalışarak, çabukluk kazanarak yenmeyi plan- lamıştım. Ekstra antrenmanlar 49 48 yapıp eksik olduğumyer- leri kapatmaya çalışıyo- rum. Yan toplarda ve arkama atılan toplarda boyumkısa olduğu için eksik kalacağımı düşüne- rek sürekli idmandan sonra kafa vuruşu yapa- rak çalışıyorum. Şu an sıçrama yeteneğimi biraz daha geliştirdim. İnşallah böyle devam eder. Bazen senden uzun boylu bir sol açık olduğu zaman kafa olarak kendini hazırlıyor- sun zaten. Kafa topuna çıkmadan önce hafif alt- tanmüdahalelerle faul yapmadan rakibin denge- sini bozmaya çalışıyorum. Ya da onun sektirdiği top- lara hızla müdahale edip almamgerekiyor. Bunları düşünüyorummaçtan önce. Aklımda hep bunlar oluyor. Kafa topuna çık- mayayım, sektirdiği topu alayımdüşüncesi ağır ba- sıyor. Bu Gökhan Gönül’de de Dani Alves’te böyle… Trabzon’da nasıl bir haya- tın var? Boş zamanlarında neler yaparsın? Hobilerin, fobilerin neler? Futbolun dışındaki za- manlarda ailemle vakit geçirmeyi çok severim. Yaylaya çıkarız. Bizimora- lar çok güzeldir. Arkadaş- larımla beraber derenin kenarında, serinde otur- mak terapi oluyor. İnşallah ilerleyen yıllarda yaylaya bir ev yapmayı düşünü- yorum. Orada kafamı din- lemek istiyorum. Zaten sürekli şehrin içindeyiz. Kafa dinlemek için yayla- lar çok sessiz, sakin yer- ler. Play-Station oynama- yı, masa tenisini seviyo- rum. Fobilerime gelince, küçükken beni köpek ko- valamıştı. Çok korkmam ama bir tedirginlik var içimde. Köpek gördüğüm- de yavaştan geçer gide- rim. Bizimunuttuğumuz, senin eklemek istediğin bir şey var mı? Yıllar önce Show TV’ye bir röportaj vermiştim. Orada yaptığımız röportajı yıllar sonra Antalyaspor ma- çında ilk 11’de oynadığım zaman yayınlamışlardı. Orada yaşadığım zor gün- leri anlatıyordum. Trab- zon-spor’da ilk 11’de oynamak benim için bu yüzden çok gurur verici. Annemi, babamı görün- tülü aradım. Ben telefonu açtığım zaman herkes gözyaşlarına boğulmuştu. Çok şükür bu günlere gel- dik. Ama daha yolun ba- şındayız. O günleri unutmamak için çok ça- lışmak lâzım. Hiçbir zaman “Oldum” dememek lâzım. Asla pas etmem, üzerine giderim. Yusuf abinin altyapıdan yetişip, Trabzonspor’un kasasına o kadar büyük bir miktar koyup, hem Trabzon’u hemde ülkeyi temsil etmesi bizim için çok iyi bir örnek. Onu gördükten sonra çalışma azmimiz daha da arttı. “ Boyumkısa olduğu için önceki yıl- larda eziliyordum. Bunu üst kuvvet çalışarak, çabukluk kazanarak yenmeyi planlamıştım. Ekstra antrenmanlar yapıp eksik olduğumyerleri kapatmaya çalışıyorum. “
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==