TamSaha 193. Sayı / Aralık 2020

“Tamam” yaptı. Ertesi gün ben iki tane uzun top atayım, eminimki, “Bak gördünmü ben demiştim” diyecektir o abi… Yani işin esprisi herkes doğru veya yanlış fikir kata- biliyor. Öyle bir iş yapıyoruz. O yüz- den bazı şeylere hazır olmak lâzım. Şu an her şey iyi gidiyor, çok güzel, dört dörtlük. Ama fazla kapılmadan, çalışarak yola devam etmek gerekiyor başarılı olabilmek için… Çünkü en ufak bir rehavette, “Ben oldum” dediğin an hemen başlıyor- lar aşağı iple çekmeye… Bu örnekler küçükken önüme geliyordu. Açık- çası buradan kötü örneklere de te- şekkür ediyorum. İsimvermeyeyim ama kötü örnekler de çok fazla var önümüzde. Ama onların bize kö- tüyü göstermesi, teşekkür edilesi bir olay… Çünkü onlar bize kötüyü kendileri yaşayarak gösterdiler. Biz de doğruları doğru şekilde alıp, yanlışları yapmamaya çalışacağız. Fenerbahçe oyuncusu olmak hayatında neleri değiştirdi? Öncelikle inanılmaz bir gurur veri- yor. O armayı taşımak, o armanın bünyesinde bir oyuncu olmak çok büyük bir gurur. Ve çok büyük bir sorumluluk. Bu sorumlulukları da ben saha içinde de saha dışında da yerine getirmeye çalıştım. Bu zaten kendi kişiliğime alâkalı bir şey. Kendi benliğimle pekişmiş bir or- tamdayım şu anda. Bu yaşta, böyle bir camianın sorumluluğunu almak, bunları yaşamak tabiî ki de aşırı bir yük gibi görünebilir ama gururu da bunu kaldırmanın verdiği sonuçtaki mutluluk da bambaşka bir durum. Süper… Fenerbahçe’de yardımcı hoca yakın zamanın efsane ismi Volkan Demi- rel. Onunla nasıl bir ilişkiniz var? Volkan abiyle, daha doğrusu Volkan Hocamla aramız çok iyi. Daha çok abi-kardeş gibiyiz. Yeri geliyor sohbet ediyoruz, yeri geliyor birlikte yemek yiyoruz. Yaklaşımı gayet olumlu. Bir çok tecrübesi var. Yıllar- dır bu camianın içinde. Benimbazen sormamgereken şeyler olduğunda sağ olsun hemen yardımcı oluyor. Onunla aramızdaki ilişki çok güzel. Çokmutluyumbu durumdan. Emre Belözoğlu’nun önce bir kaptan şimdi de sportif direktör olarak takımda bulunması sizi nasıl etkiliyor? Emre abi zaten büyük bir Fener- bahçeli. Fenerbahçe’nin çıkarları doğrultusunda elinden geleni yapı- yor. Futbolculuk dönemiyle ilgili bir şey söylemeye gerek yok. Gerek Millî Takımımız için gerek kulüp ta- kımları için çok fazla mücadele verdi. Şu anda da gayet başarılı bir şekilde devam ediyor hayatına… Kendisi zaten bir efsane, bir ekol. Erol Bulut önce Yeni Malatya- spor'da, ardından da Alanyaspor’da önemli işler yaptı. Şimdi de Fener- bahçe’nin başında. Erol Hocayı bu- güne kadar çalıştığın diğer teknik direktörlerden ayıran en önemli özellik ne sence? Her hocanın kendine ait metotları, disiplin anlayışı ve çalıştırma bi- çimleri var. Erol Hocanın da farklı bir biçimi var. Sağ olsun abi-kardeş ilişkisi içerisinde bizlerle. Ersun Hocamda öyleydi. Yakın olmayı çok severdi. Doğrusu da bence bu. So- nuçta profesyoneliz. Herkes nerede ne yapması gerektiğini biliyor. Erol Hocam antrenör olarak geldiği ca- miada sorumluluklarının farkında ve en iyi şekilde ilerliyor. İnşallah yeni gelen oyuncularla birlikte yaptığımız idmanlar sonucunda Fenerbahçe’mize yakışan bir oyun sergileriz. Herkes emek veriyor. Herkes mücadele ediyor. İnşallah herkesinmutlu olacağı bir sezon geçiririz. Bu sezon önündeki savunma dört- lüsünde Gökhan Gönül ve Caner Erkin gibi Türk futbolunun son 10 yılına damga vuran isimlerin yanı sıra iki de yabancı stoper var. Yepyeni ama tecrübeli bir savunma kurgusu... Kenarda da Novak, NazımSangare gibi isimler bekli- yor. Bu konuda neler söylersin? Geçen sene bu konuyla alâkalı çok fazla sıkıntı yaşadım. Sakatlıklar oldu. Sezon öncesi düşündükleri- mizi sezon içinde uygulayamadık. Mevkii olmadığı halde bazı oyuncu- lar mecburiyetten stoperde oynadı. Burada kimseye bir suç atamaz ya da eleştiri yapamazsınız. Çünkü mevkiinde değil. Yeri geldi orada Jailson oynadı, Gustavo oynadı, Ozan oynadı. Bu sene yenilenen bir defans dörtlüsü var. Herkes iyi ni- yetli. Zaten Gökhan abi ile Caner abi yıllardır Türk futboluna hizmet edi- yorlar. Onlar da elinden geleni yapı- yorlar takım için. Şu anda açıkçası ben savunma dörtlüsüyle daha iyi anlaşabilen bir konumdayım çünkü herkes mevkiinde oynuyor. Çok etkileyici bir fiziğin var. Son dönemdeki genç kalecilere baktı- ğımda hepsinin gerçekten çok iyi fizikleri olduğunu görüyor ve mutlu oluyorum. Bir kaleci için oyunu doğru okuma, çabukluk, doğru yer tutma gibi konular önemlidir. Sen kendini geliştirmek için ne gibi çalışmalar yapıyorsun? Her idmandan önce fitness’a giriyo- rum. Ama çok fazla da kas kütleni arttırmaman lâzım. Sonuçta biz futbolcuyuz. Güreşçi ya da dövüşçü değiliz. Estetik esnekliği bozmadan gerek saha çalışmaları, gerek dışar- daki çalışmalarla hocalarımızın verdiği programlar çerçevesinde antrenmanlarımı sürdürüyorum. 2014 yılından bu yana U17, U19, U20, U21 takımlarında millî formayı ter- lettin. Ümit Millî Takımımızın kale- sini korudun ve son olarak da A Millî Takımkadrosuna davet edil- din. Millî forma hakkında bize neler söylersin? Millî forma hakkında söylenecek bir şey ne olabilir. Bence bir şey olamaz. Çünkümillî forma bir duy- gudur, hissiyattır. Söz olarak söyle- yebilecek şeylerle bitiremezsin Millî Takım’ı… Söz konusu Millî Takım olunca benim için hiçbir yaş kategorisinin önemi yok. Dün U7, U19’daydım. Ümit Millî Takım’ın kalesini korudum. Yarın şans geldi- ğinde AMillî Takım’da oynarız. Önemli olan kategori değil, formada ay-yıldızın bulunması. Gerisi hikâye… Kendine hangi kalecileri, hangi özellikleriyle örnek alıyorsun? Ülkemizde ve dünyada hangi kalecileri beğeniyorsun? Avrupa standartlarında birçok kaleci var. Fakat ben “Bir ismi örnek alıyorum, onun yolundan gidece- ğim” diye bir söz söylemem. Çünkü herkesin kendi yolu, herkesin bir ismi var. Avrupa’da Keylor Navas, Buffon, De Gea var. Onlar olmuş isimler. Ben de kendi yolumdan gidiyorum. Ülkemizde bir- çok değerli kaleci var. Allah herkesin yolunu açık etsin. Biz kendi işi- mize bakacağız. Ama dediğimgibi tek bir isim söyleyemem. Üst düzey ligleri izleyip, oradaki kalecilerin ne yaptıklarına dikkatle bakıyo- rum. Yaptıkları doğrulara ve yanlış- lara bakıyorumve idmanlarımda çok çalışıyorum. İstanbul’da nasıl bir hayatın var? Boş zamanlarında neler yaparsın? Hobilerin neler? Çok fazla dışarı çıkmam. Genelde evde takılırım. Ailemle birlikte ol- mayı çok severim. Çünkü en önemli değer, insanın ailesidir. Özellikle mevcut şartlarda çok önemli. Ben zaten çok fazla dışarıya çıkmayı sevmezdim. Gürültülü ortamlardan hoşlanmıyorum. Bende biraz yaşlı kafası var herhalde… Ailemle vakit geçireyim isterim. Resimyaparım, bol bol kitap okurum, sabahları mutlaka yüzerim. Çünkü yüzmenin de bize çok faydası var. Doğru za- manda tabiî ki... Antrenman yoksa… Onun dışında 2-3 tane çiçeğimvar evde. Onlara bakıyorum. Yemek yapmayı çok severim. İnanılmaz tarhana çorbası yaparım. Hatta bir gün gelirsiniz, misafirim olursunuz, size de yaparım. Tarhanayı annem yapıp gönderiyor tabiî ki… Yemek yapmaya vakit ayırırım ama... Sabah idman oluyor. Akşam eve gidiyorum, yemek yok. Kendime güzelce yaparım. Zevk alarak yaparım. Bilmediğimyemekleri de tarifini açar bakar, öyle yaparım. Bu sene yenilenen bir defans dörtlüsü var. Herkes iyi niyetli. Zaten Gökhan abi ile Caner abi yıllardır Türk futboluna hizmet ediyorlar. Şu anda açıkçası ben savunma dörtlüsüyle daha iyi anlaşabilen bir konumdayım çünkü herkes mevkiinde oynuyor. “ Millî forma hakkında söylenecek bir şey ne olabilir. Millî forma bir duygudur, hissiyattır. Söz konusuMillî Takım olunca benim için hiçbir yaş kategorisinin önemi yok. Önemli olan kategori değil, formada ay-yıldızın bulunması. Gerisi hikâye… “ 56 57

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==