TamSaha 193. Sayı / Aralık 2020

arcelona’nın Bayern’den sekiz gol yerken az da olsa bir baha- nesi olduğu söylenebilirdi. En azındanmüstakbel Şampiyonlar Ligi şampiyonuna kaybetmiş- lerdi ve Bayern birkaç ay evvel son Şampiyonlar Ligi finalisti Tottenham’a da üstelik Londra’da yedi gol birden atmıştı. Peki ya Liverpool’un Aston Villa karşısında yaşadığı hezimete ne demeli? Aston Villa, fi tarihinde diyebile- ceğimiz kadar eski zamanlarda Ada futbolunun en önemli ekip- lerinden biriydi. 1981’de lig şam- piyonu olduklarında da yedinci kez İngiliz futbolunun zirvesine çıkmışlardı. Ancak burada asıl önemli ayrıntı, 71 yıllık bir şampi- yonluk hasretini dindirmiş olma- larıydı. Kulübün asıl parlak günlerinin ne denli geride kalmış olduğunu en iyi anlatan ayrıntı belki de buydu. Villa, ertesi sezonsa Şampiyon Kulüpler Kupası’nı, finalde Bayern Münih’i yenerek kazandığındaysa kulüp tarihinin en önemli başarısını elde edecekti belki ama Birming- ham ekibi için bundan sonrası pek de parlak olmayacaktı. 1987’de küme düştüler. Bir yıl aranın ardından geri dönseler de genellikle ligde orta sıralarda ge- zinen bir takım oldular. 2016’da bir kez daha düştükten sonraysa 2019’da geri dönebildiler. Üstelik geçen sezon, yani geri dönüşleri sonrasındaki ilk sezonda, az kal- sın yine düşüyorlardı. Sezonun önemli bir bölümünde hep teh- like bölgesindelerdi. Bordo-ma- vililer, son dört maçlarında sekiz puan toplamaları sayesinde anca bir puan farkla lige tutunabildiler. Hatta İngiliz tabloid basınına göre onları kümede tutan, 29. haftada golsüz berabere kaldıkları Sheffi- eld Unitedmaçında Sheffield’ın attığı nizami bir golün, şahin gözü sistemindeki bir hata nedeniyle iptal edilmesiydi. Bir yanda geride kalan sezonu böylesine sıkıntılı bir biçimde geride bırakmış Aston Villa, diğer yandaysa söz konusu sezonda 99 puan toplamış, 18 maçlık bir galibiyet serisi yakalamış ve şampiyonluğunu haftalar önce- sinden ilân etmiş bir Liverpool… Böyle bir randevuda Villa’nın bı- rakın fark atmasını düşünmeyi, bordo-mavililerin fark yememe- sine ihtimal verenlerin bile azın- lıkta olduğu söylenebilirdi. İşin ilginci, iki ekip geçen sezon Lig Kupası çeyrek finalinde karşılaş- tıklarında Villa, rakibini 5-0’lık hayret verici bir skorla mağlup etmişti. Yine de o maç, Liver- pool’un as takımının FIFA Kulüp- ler Dünya Kupası için Abu Dabi’de olduğu döneme denk gelmişti ve Kırmızılar tamamen genç takım oyuncularından oluşan bir kadroyla sahaya çıkmışlardı. Haliyle kimse omaçı referans almıyordu. Liverpool, geçen sezonki müthiş çizgisinin ardından bu sezona da üç maçta üç galibiyet alarak başla- mıştı. Villa cephesindeyse işler daha iyi gitmekteydi. Onlar da lige iki maçta altı puan alarak girmiş- lerdi. Tabiî bu serinin Liverpool kar- şısında da devam edebilmesi hiç de kolay değildi. Fakat maç hiç de öncesindeki beklentilere paralel bir biçimde başlamıyordu. Henüz dör- düncü dakikada Liverpool kalecisi Adrian’ın hatalı pasını kapan Jack Grealish topu ortadaki Ollie Watkins’e çeviriyor veWatkins de yakınmesafeden ağları havalandı- rarak Villa’yı 1-0 öne geçiriyordu. Golün ardından Liverpool rakip ka- lede baskıyı arttırdıysa da 21. daki- kada ani gelişen Villa atağında Grealish’in ara pasında sağ çapraz- dan Liverpool ceza alanına giren Watkins topu sağına çektikten sonra fevkalade bir son vuruşla uzak doksanı görüyor ve fark ikiye çıkıyordu. Sonrasında Liverpool yine atak oyununu sürdürürken 31’de Mu- hammed Salah ile aradığı golü de buluyordu. Normal şartlar altında Kırmızılarınmaçı bu noktadan sonra lehlerine çevirmesi kimseyi şaşırtmazdı. Lâkin 34. dakikada John McGinn’in ceza sahası dışından çektiği şutun Liverpool savunmasından da sekerek ağlara takılmasıyla bumaçın sıra dışı bir hal almakta olduğu yavaş yavaş kendini hissettirmekteydi. Dört dakika sonra Trezeguet’nin soldan içeri çevirdiği topu altıpas içerisin- deki Watkins’in kafayla filelere gönderip hat-trick yapasıyla da Liverpool’un bir kâbusla karşı kar- şıya olduğu iyice belirginleşecekti. İlk yarının 4-1 Aston Villa lehine sonuçlanmasının ardından ikinci yarıda da ilk gol yine ev sahibi ekip- ten geliyordu. 54. dakikada Ross Barkley’nin on sekiz üzerinden sol çaprazdan çektiği şutta top uzak köşeden bir kez daha ağlarla buluş- muş ve skor 5-1’e gelmişti. Beş da- kika sonra Salah durumu 5-2’ye getirse de Liverpoollu oyuncular halen daha yaşadıkları şokun etki- sini üzerlerinden atabilmiş değildi. Zaten dakikalar 65’i gösterdiğinde de Grealish’in şutu Fabinho’dan sekip bir kez daha Liverpool filele- rine gidiyordu. Bu tarihi maçta son sözü söyleyen de yine Grealish oldu ve 74. dakikada gelişen Villa kontra- tağında kaleci Adrian ile karşı kar- şıya kaldıktan sonra bitirici vuruşu yaparak Aston Villa’nınmücadele- den 7-2’likmuazzambir galibiyetle ayrıldığını ilân etti. Liverpool, Premier Lig’de 2015’te Stoke City’ye 6-1, 2017’de de Manc- hester City’ye 5-0 yenilmişti ama ilk kez yedi gollü bir Premier Lig mağlubiyetiyle karşı karşıyaydı. Kırmızıların Premier Lig öncesin- deki en farklı yenilgileriyse, 1954’te ikinci ligde oynarlarken Birming- hamCity önünde aldıkları 9-1’lik sonuç… Liverpool, en üst seviyede oynarken en kötü yenilgisine ise 1943’te Newcastle United karşı- sında, 9-2’lik skorla uğramıştı. Aston Villa 7-2 Liverpool 2 B 88 89

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==