TamSaha 194. Sayı / Ocak 2021
yordu. Ardından, o günkü statüye göre tekmaç üzerinden oynanan yarı finalde de Porto’ya 3-0’lık üstünlük sağlayan Katalan ekibi, adını finale yazdırmıştı. Barcelona’nın finaldeki rakibi, geçen yıl da bu noktaya kadar gelen fakat Marsilya’ya takılan Milan’dı. Barcelona ise iki yıl evvel bu kupayı müzesine götürmüştü. Milan’ın savunmasındaki iki önemli ismin, Franco Baresi ve Alessandro Costa- curta’nın kart cezaları nedeniyle bumaçta oynayamayacak olmala- rıysa, Barcelona’yı finalin favorisi haline getirmişti. Ancak 18 Mayıs’ta Atina’da oynana final, hiç de beklendiği gibi geçme- yecekti. Milan Teknik Direktörü Fabio Capello, genelde savunmanın solunda görev verdiği Paolo Mal- dini’yi stopere, sağ bek Christian Panucci’yi de sol beke çekmiş, geri dörtlünün diğer iki bölgesini de Mauro Tassotti ve Filippo Galli ile doldurarak savunma zafiyetini as- gari düzeye indirmişti. Maçın belki de kader adamlarıysa orta sahada Barcelona’ya adeta tek başına üs- tünlük sağlayacak kadar müthiş bir enerjiyle oynayan Marcel Desailly ile ileri ikilide Barça savunmasının üzerine yıldırımgibi giden Daniele Massaro ve Dejan Savicevic’ti. 22. dakikada Savicevic’in getirdiği topu Massaro son vuruşu yapıp filelere gönderir- ken Milan 1-0 öne geçiyor, ilk yarının duraklama dakikalarında da Massaro bir gol daha bularak farkı ikiye çıkartıyordu. Barcelona’nın nakavt olmasıysa ikinci yarının hemen başına denk gelecekti. 47. dakikada Barcelona ceza alanı- nın sağ yan çizgisi önünde topla buluşan Savicevic, kaleci Andoni Zubizarreta’nın önde olduğunu görüyor ve fevkalâde bir aşırtma vuruşla takımının üçüncü golünü kaydediyordu. Bu, Şampiyonlar Ligi finallerinde de atılmış en güzel gollerden biriydi. 3-0’ın ardından kafaca maçtan kopan Barcelona karşısında Milan bir gol de 58. da- kikada Desailly ile bulacak ve maçı 4-0 kazanarak kupaya uzana- caktı. Final hemBarcelona adına hemde sahada varlığıyla yok- luğu bir olan Romario adına tam mânâsıyla bir fiyasko olmuştu. ABD 1994’te parlak başlangıç Bu büyükmoral bozukluğu- nun ardından Romario’nun, Brezilya formasıyla ABD’deki 1994 Dünya Ku- pası’nda neler yapacağı da merakla bekleni- yordu. Dört yıl evvel sakatlığı nedeniyle doğru dürüst şans bulamadığı bu ku- pada artık golcü- lüğünü ispatlaması gerektiği âşikârdı ama büyük bir hezimetle noktalan- mış bir sezonun ardından yeniden konsantrasyon sağlamak da kolay iş değildi. Brezilya, turnuvanın ilk turunda zorlu sayılabilecek bir gruba düş- müş; İsveç, Rusya ve Kamerun’a rakip olmuştu. Brezilya dört yıl önceki gibi yine sağlamcı ve ‘joga bonito’dan uzak bir Brezilya’ydı belki ama eskiye göre daha bitirici oldukları da bir gerçekti. Bundaki en önemli paylardan biri de tabiî ki Romario’ya aitti. Sambacıların 20 Haziran’da ilkmaçlarına çıktıkları Rusya önünde karşılaşmanın 26. dakikasında buldukları gol de bunun basit bir ka- nıtı niteliğin- deydi. Sol kanattan ka- zanılan köşe atışında Be- beto’nun yaptığı orta, altıpas üzerinden arka direğe doğru süzülmüş ve topun daha yere temas ettiği anda o nok- tada bulunan Romario, sağ ayağının dışıyla topa hafifçe dokunarak fileleri havalandırmıştı. Olabilecek en sade ve net son vuruş örnekle- rinden biriydi bu ve Romario’nun neden Gerd Müller’den sonra dünya futboluna gelen en önemli ceza sahası içi golcü- lerinden biri olduğunu da göstermekteydi. Brezilya, 52. dakikadaysa Roma- rio’nun ceza alanına girmek üzereyken Vladislav Ternavski ta- rafından düşürülmesi üzerine bir penaltı kazanacak ve atışı Rai’nin gole çe- virmesiyle de mücadele- den 2-0’lık galibiyetle ayrılacaktı. Brezilya, 24 Haziran’da aynı sahada bu kez Kamerun önüne çıktığında da fazla zorlanmayacak ve rakibini 3-0mağlup edecekti. Karşılaşma- nın ilk golünde de yine Romario’nun imzası vardı. Sambacılar gruptaki sonmaçlarındaysa İsveç ile liderlik mücadelesine çıkıyorlardı. İskandi- nav temsilcisi her ne kadar maçın ilk yarısını Kennet Andersson’un golüyle 1-0 önde kapasa da Bre- zilya’nın grubun zirvesini bırak- maya niyeti yoktu ve ikinci yarı başladıktan hemen sonra Romario, Zinho’dan aldığı pasla sol içten ceza sahasına giriyor, ardından da topa sağ ayağının dışıyla her zaman attığı tokatlardan birini atarak uzak köşeden fileleri buluyordu. Bu gol, aynı zamanda maçın da skorunu belirleyecek ve 1-1’lik beraberliğin ardından Brezilya grubu lider, İsveç ise ikinci olarak tamamlayacaktı. Brezilya, ilk turu fazla zorlanmadan geride bırakmasının ardından ikinci turda ev sahibi ABD ile eşleşmişti. ABD’nin bu noktaya gelmesi bile aslında sürpriz olarak görülüyordu ve Brezilya önünde fazla bir direnç ortaya koyması da beklenmiyordu. Buna rağmen Amerikalılar güçlü rakiplerini bir hayli terletecek ve uzun süre golsüz eşitlikle giden maçta Brezilya’ya derin bir ‘oh’ çek- tirense Bebeto’nun 72. dakikadaki golü olacaktı. Sambacılar maçı bu golle 1-0 kazanıp çeyrek finaldeki yerlerini almışlardı. Nefes kesen çeyrek final Çeyrek finaldeki Hollanda eşleşme- siyse belki de turnuvanın en keyifli mücadelesi olacaktı. 9 Temmuz’da Dallas’da oynananmaçın ilk yarısı geride kaldığında iki takımın da yarı finali hak edecek en ufak bir aksi- yonu olduğu söylenemezdi. İkinci devredeyse adeta bambaşka bir maç başlıyordu. 52. dakikada Hol- landa’nın hızlı çıktığı atakta Rijka- ard’ın Bergkamp’a attığı uzun pası yarı sahasının ortasında Aldair yakalıyor ve Bebeto’ya doğru daha da uzun bir pas gönderiyordu. Nere- deyse 60metre ötede, ceza alanının sol köşesi yakınlarında bu topu alan Bebeto da hemen on sekiz içine girip topu ortaya çevirecek ve Romario da kale sahası üzerinde tek dokunuşla fileleri havalandıra- rak Brezilya’yı 1-0 öne geçirecekti. 10 dakika sonrasındaysa Koeman ile Valckx’ın anlaşmazlığında araya giren Bebeto topu alıp Hollanda ceza sahasına giriyor ve kaleci de Goey’u da geçtikten sonra topu boş kaleye göndererek farkı ikiye çıkar- tıyordu. Golün ardından Bebeto’nun iki gün önce doğan oğlu Mattheus Oliveira’nın şerefine kollarını beşik gibi sallaması ve ona Mazinho ile Romario’nun eşlik etmesiyse ABD 1994’ün belki de en çok akıllarda kalan gol sevinci oluyordu. Brezilya rahatladığını düşünüyordu belki ama sadece bir dakika sonra- sında Bergkamp, Hollanda adına farkı bire indiriyor, 76. dakikadaysa köşe atışından gelen topa Aron Winter altıpas üzerinde kafayı vurup fileleri havalandırınca skor eşitleniyordu: 2-2. Rüzgâr artık Hol- landa’dan yana dönmüş gibi görü- nüyordu ki 81. dakikada Brezilya’nın Romario, Bebeto ve Mazinho’nun unutulmaz gol sevinci 126 127
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==