TamSaha 194. Sayı / Ocak 2021
dio Gentile’nin kale sahasına doğru yaptığı ortaya ön direkteki Altobelli dokunamasa da arkasındaki Rossi son sözü söylüyordu: 1-0. İtalya’nın turnuvadaki son altı golü- nün altısında da Rossi imzası vardı ve futbolseverler, Dünya Kupaları tarihinin en sıra dışı santrfor performanslarından birine tanıklık etmekteydi. Üstelik İtalya, 1-0’ı bul- masının ardından çok daha üstün oynamaya başlayacak ve gol opsi- yonlarının sadece Rossi ile sınırlı olmadığını göstermekte de gecik- meyecekti. 67. dakikada Tardelli on sekiz üzerinden attığı güzel golle farkı ikiye çıkartırken adeta ken- dinden geçercesine yaşadığı gol sevinciyle de birçok futbol progra- mının jeneriklerini süsleyecek bir görüntü ortaya koyuyordu. 81. daki- kadaysa Altobelli, İtalyanlar adına son sözü söylüyordu. İki dakika sonrasında Paul Breitner’in Alman- ların şeref sayısını kaydetmesiyle de mücadele 3-1 sona erecek ve İtalya, 44 yıllık bir aranın ardından üçüncü kez Dünya Kupası’nı ka- zanmanın sevincini yaşayacaktı. Bu sevinç gösterisi sırasında belki de en çok dikkat çeken simalardan biriyse, İtalyanların 86 yaşındaki Devlet Başkanı Sandro Pertini’ydi. Futbol, yaşı ve mevkii ne olursa olsun herkesi çocuklar gibi sevindi- rebilen bir sihri olduğunu bir kez daha gösteriyordu. İtalya’nın en kritikmaçlarında peş peşe altı gol sıralayarak bu başarı- nın en büyükmimarlarından olan Paolo Rossi, bu goller sayesinde turnuvada gol krallığını da elde edi- yordu. Rossi aynı zamanda turnu- vanın en iyi oyuncusu da seçilecek, böylece bir turnuvada hem şampi- yon hemgol kralı olup hemde en iyi oyuncu seçilen, Garrincha ve Mario Kempes’ten sonraki üçüncü isim olacaktı. Rossi yıl sonundaysa France Football tarafından verilen Ballon d’Or ödülüne de lâyık görüle- cek ve üstteki üç başarının yanına aynı yıl içinde bu ödülü de ekleyen bugüne kadarki tek isimolacaktı. Rossi, 1982 Dünya Kupası’nda çıtayı öylesine erişmesi zor bir noktaya koymuştu ki, kariyerinin bundan sonraki kısmı biraz da o başarının gölgesinde geçecekti. Kendisi adına dezavantaj sayılabilecek bir başka durumsa, Juventus’un 1982 yazında son Dünya Kupası’nın diğer iki yıldızı Michel Platini ve Zbigniew Boniek’i de kadrosuna katmasıydı. Zira teknik direktör Giovanni Trapattoni, taktiğini biraz da bu üç oyuncu içinde en özel yeteneklere sahip olan Platini’yi en efektif bi- çimde kullanmaya yönelik şekillen- direcekti. Bu doğrultuda da Rossi, yıllar sonra kendisini yeniden sık- lıkla forvetin sağında görev yapar- ken bulacaktı. Boniek, Rossi ve Bettega ön alanda mümkün oldu- ğunda yer değiştirmeli ve hareketli bir oyun formatında görev yapıyor- lardı ki, arkalarındaki Platini bu sa- yede hünerlerini sergileyebileceği boş alanları bulabiliyordu. Juventus’la gelen Avrupa zaferleri Bu yeni düzen içinde Rossi, 1982-83 sezonunda ligde yedi golde kala- caktı. Juventus ise sezonu Roma’nın dört puan gerisinde ikinci sırada tamamlıyordu. Asıl hedef olan Şampiyon Kulüpler Kupası’ndaysa siyah-beyazlılar finale kadar fazla zorlanmadan gelmişlerdi gelmesine ama Hamburg ile oynanan final küçük çaplı bir şokla neticelene- cekti. Alman temsilcisi, maçın baş- larında FelixMagath’ınmüthiş şutuyla 1-0 öne geçmiş, sonrasında da Juventus kilidi bir türlü açama- yınca 90 dakika bu skorla sona ermiş ve kupa Almanlara gitmişti. Söz konusu sezonun Juventus adına tek kazancıysa, finalinde Verona’yı 0-2 ve 3-0’lık skorlarla devirdikleri İtalya Kupası’ydı. Rossi de 3-0’lık maçta gollerin ilkine imzasını atmıştı. Ertesi sezon Juventus bu sayede İtalya’yı Kupa Galipleri Kupası’nda temsil ederken Paris St. Germain ve Manchester United gibi takımları da eleyerek finale geliyor, finalde de Porto’ya 2-1 üstünlük sağlayarak kupaya uzanıyordu. Rossi, finalde gol atamasa da yarı finalde 1-1 ve 2-1’lik skorlarla sona eren Manc- hester United eşleşmesinde her iki maçta da birer kez fileleri havalan- dırarak üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştı. Juventus ayrıca o sezon ligde de şampiyonluğa ulaşıyordu. Rossi de bu kez ligde 13 gol kayde- derek 20 gollü Platini’den sonra ta- kımın en skorer ikinci ismi olmuştu. Juventus, 1984-85 sezonundaysa Kupa Galipleri Kupası’nı kazanmış olması neticesinde UEFA Süper Kupa finalinde de Liverpool’la karşı karşıya geliyordu. 16 Ocak’ta To- rino’da tekmaç üzerinden oynanan finalde gülen taraf da Boniek’in iki golüyle 2-0’lık galibiyete uzanan siyah-beyazlılardı. Juventus, Şam- piyon Kulüpler Kupası’nda da rakip tanımayarak finale kadar giderken bu finalde de karşısında yine Liver- pool’u buluyordu. Heysel Faciası’nın gölgesinde geçenmaçta rakibine bu kez Platini’nin penaltıdan attığı tek golle üstünlük sağlayan Juventus, nihayet Avrupa’nın en büyük kupasını da müzesine götürmeyi başarmıştı. Son yılları hayal kırıklığıyla geçti Yine de başarılarla dolu bu sezon, Rossi açısından sıkıntılı geçmişti. Sezonu üçü ligde, beşi Avrupa’da olmak üzere toplam 10 golle kapa- tabilmişti ve çoğumaçta da ikinci yarılarda oyundan alınmıştı. Platini ve Boniek’in olduğu yerde kendi- sine eskisi kadar önemverilmediği açıktı. Sonuçta da sezon bitiminde ayrılmak istediğini açıklayacaktı. Vaktinde onu Vicenza’ya transfer eden, o esnadaysa Milan’ın başkan- lığını yapmakta olan Giuseppe Fa- rina ise bu fırsatı kaçırmayacak ve bu sefer 5.3 milyar liret karşılığında Rossi’ye kırmızı-siyahlı formayı giydirecekti. Ancak sezon başında sakatlanan ve ligdeki ilk 10maçı kaçıran Rossi için Milano günleri hiç de parlak geçmeyecekti. Sakatlık dönüşü sonrasında sadece Inter ile oynanan ve 2-2 sonuçlanan derbi mücadelesinde iki kez gol sevinci yaşayan Rossi, diğer maçların ise tamamında suskun kalıyordu. Bu kötü performansa rağmen 1986 Dünya Kupası için İtalya Millî Takımı kadrosuna bir kez daha çağrılmıştı. Ancak bu kez maçları yedek kulü- besinden izlemekle yetinecekti. Meksika’daki turnuva, İtalya adına da parlak geçmiyor ve Gökmavililer ikinci turda Fransa’ya takılarak erkenden ülkelerine dönmek zorunda kalıyordu. 1986-87 sezonuysa Rossi’nin pro- fesyonel futbolculuk kariyerindeki son sezonu oldu. Milan’dan da ayrılmıştı ve artık Verona forması giymekteydi. Eski formdüzeyine ulaşmakta zorlanan Rossi, Serie A’da sezonu bu kez de sadece dört gol atarak bitiriyordu. Bu formsuz- luğun üstüne dizinden bir sakatlık daha yaşaması da eklenince Rossi, 31 yaşında futbol hayatına nokta koyma kararı alacaktı. Futbolu bırakmasının ardından tek- nik direktörlük yapmayı düşünme- yen ve fazla göz önünde olmayan mazbut bir yaşantıyı tercih eden Rossi, sadece ara sıra çeşitli televiz- yon kanallarında futbol yorumcusu olarak görülmekteydi. İlk evliliğin- den bir oğlu, ikinci evliliğinden de iki kızı olan ve vaktinin çoğunu aile- siyle geçiren Rossi, 2020 yılının başlarında yakalandığı hastalığın da basına açıklanmasını isteme- mişti. Rossi, amansız hastalıkla olanmücadelesini 9 Aralık’ta, Siena’da tedavi gördüğü hastanede kaybederken futbol dünyası da 1986 Dünya Kupası’nın kahramanı olan Diego Maradona’nın vefatın- dan sadece iki hafta sonra, 1982 Dünya Kupası’nın kahramanının da yitirilmiş olmasının hüznüyle baş başa kalmıştı. Paolo Rossi, 1985’te Heysel’deki facianın gölgesi altında oynanan finalde Liverpool’lu JohnWark’la mücadele ediyor... 82 83
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==