TamSaha 195. Sayı / Şubat 2021

spor, FramReykjavik, Dinamo Kiev ve Juventus’u eleyen Cruyff’un öğ- rencileri, böylece finale yükselmiş- lerdi. Final yolunda oynanan sekiz maçta altı kez gol sevinci yaşayan Stoichkov da yine takımının en skorer ismi konumundaydı. Ancak Bulgar yıldız, Manchester United ile oynanacak finali sakatlığı nedeniyle kaçıracaktı. Barça da Stoichkovsuz çıktığı maçta rakibine 2-1 mağlup olmaktan kurtulamıyordu. Tarihi zaferler peş peşe geldi Bir sonraki sezonsa Barcelona’nın o ana kadarki 93 yıllık tarihinin belki de en parlak, en unutulmaz sezonu olacaktı. Barcelona, ligde son haf- taya Real Madrid’in bir puan geri- sinde ikinci sırada girmişti. Barcelona’nın averajı daha iyi oldu- ğundan Real Madrid’in son hafta Tenerife deplasmanında berabere kalması dahi -tabiî ki Barça’nın evinde Athletic Bilbao’yu yenmesi halinde- Katalan ekibinin şampi- yonluğu için yeterli olacaktı. Maçların ilk yarım saatleri geride kaldığındaysa Real Madrid 2-0 ön- deydi ve şampiyonluğu neredeyse garantilemiş gibi görülüyordu. Ancak sonrasında Tenerife farkı bire indiriyor, uzun süre bu şekilde devam edenmücadelenin son çey- rek saatine girilirken de ev sahibi ekip adına peş peşe iki gol daha ge- lince maç 3-2 Tenerife üstünlüğüyle sona eriyor ve Barça da evinde Bil- bao’yu 2-0mağlup edince üst üste ikinci şampiyonluğuna ulaşıyordu. Stoichkov da 17 golle yine takımının ligdeki en golcü ismiydi. Barcelona adına 1991-92 sezonunun zirve noktasıysa, kulübün tarihin- deki ilk Avrupa şampiyonluğunun kazanılmasıydı. Şampiyon Kulüpler Kupası’nda ilk turda Hansa Ros- tock, ikinci turda da Kaiserslautern’i eleyen Barcelona, ilk kez uygulanan grup aşamasında da Sparta Prag, Dinamo Kiev ve Benfica üçlüsüne rakip olmuş ve grubunu lider ta- mamlayarak o günkü statü gereği finale kalmaya hak kazanmıştı. Barcelona’nın finaldeki rakibiyse, diğer dörtlü grubun lideri olan, İtalyan şampiyonu Sampdoria’ydı. 20 Mayıs 1992’deWembley’de oynanan finalde taraflar uzun süre birbirlerine üstünlük sağlayamaz- ken golsüz biten 90 dakikanın ardındanmaç uzatmalara gitmiş ve 112’nci dakikada da Ronald Koe- man’ın frikikten attığı gol skoru belirlemişti. 1-0 kazanan Barcelona, nihayet yıllardır hayalini kurduğu en büyük kupaya kavuşmuştu. Stoichkov da bu kupayı kucaklayan ilk Bulgar futbolcu olma onurunu yaşıyordu ki günümüze kadar da bu sevinci yaşayan bir başka Bulgar henüz çıkmadı. 1992-93 sezonuyla birlikte Şampi- yon Kulüpler Kupası, Şampiyonlar Ligi adını alıyordu. Organizasyonun yenilenen görünümü içinde unva- nını korumayı amaçlayan Barcelona ise ikinci turda büyük şok yaşaya- caktı. Deplasmandaki ilkmaçta 1-0 mağlup ettiği, evindeki rövanşta da yarım saatte 2-0 öne geçtiği CSKA Moskova karşısında akıl almaz bir şekilde 3-2 mağlup olup grup aşa- masına kalamadan turnuvaya veda etmişlerdi. Güney Amerika şampi- yonu Sao Paulo ile oynadıkları Kıtalararası Kupa finalinde de Stoichkov’un golüyle erkenden 1-0’lık üstünlüğü yakalamalarına rağmen sahadan 2-1’likmağlubi- yetle ayrılmışlardı. Barcelona adına sezonun uluslararası düzeydeki tesellisiyse UEFA Süper Kupa’nın kazanılmasıydı. Werder Bremen ile karşı karşıya geldiği finalin ilk aya- ğında deplasmanda 1-1 berabere kalan Barça, evindeki ikinci maçı da biri Stoichkov’dan olmak üzere iki golle 2-1 kazanarak kupayı müze- sine götürmüştü. Söz konusu sezonda La Liga’da ya- şananlarsa inanılması güç bir “tarih tekerrürden ibarettir” hikâyesi gi- biydi. Tıpkı bir yıl önce olduğu gibi son haftaya girilirken Barça yine Real Madrid’in bir puan gerisindeydi ve Real Madrid de yine Tenerife deplasmanındaydı. Kanarya Adaları temsilcisi, dev rakibini bu kez 2-0 mağlup edecek ve Barcelona da Real Zaragoza’yı Stoichkov’un tek golüyle mağlup edince üst üste üçüncü şampiyonluğunu yaşaya- caktı. Ligde bu sezon da 20 kez rakip fileleri sarsan Stoichkov yine takımının en golcü ismiydi. “Tanrı bir Bulgar!” 1993-94 sezonu da Stoichkov adına birçok dramatik anı bünyesinde barındıran bir sezondu. Bu noktada ilk olarak bahsedilmesi gereken herhalde Bulgaristan Millî Takı- mı’nın 1994 Dünya Kupası’na katılma hikâyesidir. Eleme grupla- rında İsveç ve Fransa ile çekişen Bulgarlar, iki maç kala şanslarını neredeyse tüketme noktasına gelmişlerdi. Sondan bir önceki maç gününde İsveç evinde Finlandiya’yı, Fransa da yine iç sahada grup so- nuncusu İsrail’i yenmesi halinde bu iki ekip turnuvaya katılacak, Bulga- ristan ise grupta üçüncü sırada kalacaktı. İsveç, Finlandiya önünde kazanıp işi bitirmişti belki ama Fransa, 2-1 önde götürdüğü karşı- laşmada İsrail’e, duraklama dakika- larında yediği golle 3-2 mağlup olmuştu. Bu sonucun ardından gruptaki son Fransa-Bulgaristan maçı adeta bir final niteliği kazan- mıştı. Çünkü Fransa 13, Bulgaristan ise 12 puana sahipti. Paris’teki kritikmücadeleye ev sa- hibi ekip iyi başlıyor ve 31’inci daki- kada da Eric Cantona’nın golüyle 1-0’lık üstünlüğü yakalıyordu. Ancak altı dakika sonra Emil Kosta- dinov, Bulgaristan adına skora den- geyi getirmeyi başaracaktı. Yine de beraberlik durumunda bile avantaj Fransa’daydı ve Fransızlar son da- kikaya kadar da skoru bu şekilde muhafaza edeceklerdi. Lâkin nor- mal sürenin son saniyelerine girilirken ani gelişen Bulgaristan atağında günün kahramanı Kosta- dinov Fransa ceza alanına giriyor ve sert bir şutla topu yakın doksana asarak Dünya Kupası vizesi alan tarafın Bulgaristan olduğunu ilân ediyordu. Maçtan sonra, yaşanan bumucizevi başarı hakkındaki gö- rüşleri sorulan Stoichkov’un verdiği cevapsa, yedi sene evvel Mara- dona’nın ettiği kelâmı aratmayacak cinstendi: “Tanrı bir Bulgar!” Öte yandan Stoichkov adına işler, kulüpler düzeyinde de gayet iyi git- mekteydi. İnanması güç belki ama önceki iki sezon son haftaya lider girememesine rağmen şampiyon olan Barcelona, bu sezonun so- nunda da yine aynı şekilde mutlu sona ulaşacaktı. Bu kez son haftaya lider giren rakipleri Deportivo’ydu. Üstelik Deportivo kendi sahasında Barcelona’nın 1991-92 sezonunda Şampiyonlar Kulüpler Kupası’nı kazanan kadrosu. Soldan sağa ayaktakiler: Andoni Zubizarreta, Nando, Julio Salinas, Ronald Koeman, Michael Laudrup, Hristo Stoichkov, Eusebio Sacristan. Oturanlar: Jose Mari Bakero, Albert Ferrer, Josep Guardiola, Juan Carlos. 120 121

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==