TamSaha 195. Sayı / Şubat 2021

bundan bir sonraki maçtaysa Bar- celona’yı Camp Nou’da 3-1 mağlup etmeyi başardı. Ancak bir sonraki deplasmanındaysa Valencia’ya 4-1 kaybetti. Keza evinde kaybettiği bir diğer maç olan Alaves karşılaş- masından sonra da Sevilla’yı deplasmanda, Atletico Madrid’i de içeride mağlup etti. Ama daha son- rasında da Elche ve Osasuna gibi küme düşme potasındaki takım- larla deplasmanda berabere kaldı. Tümbu inişli çıkışlı grafi- ğin neticesinde de Real Madrid 18maçlık peri- yodu 37 puanla tamam- layabildi. Takımın bu karşılaşmalarda sadece 30 gol atması ve sekiz gollü KarimBenzema’ya eşlik edecek ikinci bir skorer isim çıkarama- ması da arzulanan puan- ların toplanamamasının en belirgin sebeplerin- dendi. Ağustos ayında tamam- lanan geçen sezonun Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finalde Bayern Münih karşısında yaşa- dığı 8-2’lik bozgunun ar- dından adeta kaynayan kazana dönen Barcelona ise hâl böyle olunca ya- rışta Atletico Madrid ile Real Mad- rid’in gerisinde kaldı. Bayern faciası sonrasında kulüpte ciddi bir Messi krizi yaşanmıştı. 2021 yazında söz- leşmesi sona erecek olan Arjantinli yıldız, bir yıl öncesinden takımdan ayrılmak istediğini dile getirmiş, fakat kulüp yönetimi de buna yanaşmamıştı. Elbette Messi’nin bu yaklaşımı sonrasında başta Manchester City ve Paris St. Germain gibi arkala- rında büyük sermayedarların ol- duğu kulüpler, Barcelona’nın adeta kapısında beklemişlerdi ama Barça yönetimi, süper yıldızın bir sonraki sene bedava ayrılma riskini dahi göze alarak onu en azından bu sezon için bırakmama kararı ver- mişti. Elbette gönlü gitmekten yana olan bir oyuncuyu tutmanın, o isim Messi bile olsa birçok sorunu beraberinde getirmesi kaçınıl- mazdı. NitekimMessi’nin sahaya çıktığı birçokmaçta moralinin bozuk olduğu yüzünden okun- maktaydı. Süper yıldız yine de 17 maçta 11 gol atıp ligin en golcü iki isminden biri oldu belki ama yakın geçmişte ligde adeta tozu dumana kattığı o oyununu hatırlayan herkes için bu sezonki perfor- mansı biraz tadı kaçmış bir hâldeydi. Tabiî Barcelona’nın yaşadığı düşüş, sadece Messi’nin moral olarak dibe vurmasıyla açıklanabilecek bir durumda değildi. Katalan ekibinin asıl büyük sorunuysa, yıllardır çok büyük meblağlar karşılığında kadrosuna kattığı oyunculardan bir türlü yaptığı yatırımın karşılığını alama- ması olarak görünüyor. Bu isimle- rin başında da Ousmane Dembele, Philippe Coutinho ve Antoine Griezmann geliyor. Nitekimbu üç oyuncudan Griezmann şu ana kadar beş, Dembele ve Coutinho ise ikişer gol kaydedebildi. Yeni teknik direktör Ronald Koe- man ile takımkadrosu arasında henüz tamolarak bir uyum sağla- namadığı da göz önüne alındığında Barcelona’nın yarışta bu denli geriye düşmesi çok da şaşırtıcı olmuyor. Yine de Katalan ekibi oynadığı son sekiz maçta 20 puan toplayarak ilk 10maçtaki 14 puanlık fiyasko son- rasında en azından tamamen havlu atmaktan kurtulmuş oldu. Mes- si’ninmorali ve motivasyonu yeniden üst düzeye çekilir ve Koeman ile oyuncular bir nebze daha iyi anlaşmaya başlarlarsa sezonun ikinci yarısında çok daha iddialı bir Barcelona da ortaya çıkabilir. La Liga’da olağan şampiyon- luk adayı olan üçlünün hari- cindeyse Şampiyonlar Ligi’nde gelecek sezon İs- panya’yı temsil edecek dör- düncü takımolabilmek için verilenmücadele de hayli çekişmeli geçiyor. 19 maçta 33 puan toplayan Villarreal, 18 maçta aynı puanı alan Sevilla’nın averajla önünde dördüncü sırada yer alırken, sezona çok iyi girip bir müd- det Atletico Madrid ile zirveyi paylaşan, hatta 2003’ten sonra yeniden şampiyonluk mücadelesi verip veremeyeceği merak konusu olan Real Sociedad ise sonraki haftalarda yaşadığı düşüşün de etkisiyle 19maçta 30 puanla beşinci sırada. Bu üç ekipten birinin ligi dördüncü sırada tamamlaması da kuvvetle muhtemel. La Liga’da asıl karmaşaysa ligin alt sıralarında yaşanıyor. 19maçın sadece birinde kazanabilen ve 12 puanla son sıraya çakılan Hues- ca’nın bile güvenli bölgeye sadece altı puanmesafede olduğu, 10. sıra- daki Getafe’ninse düşme hattından sadece altı puan yukarıda bulun- duğu düşünüldüğünde dipte yaşa- nan kargaşanın boyutları daha iyi anlaşılabilir. 65 64 SERIE A Juventus’un tahtını Milanolular sallıyor İ talya’da Juventus’un dokuz sene- dir sürmekte olan hükümranlığı büyük tehdit altında. Siyah-be- yazlılar bu sezon şu ana kadar hiç de istedikleri gibi bir grafik çize- mediler vemaç başına iki puan ortalaması dahi tutturamadılar (Peş peşe şampiyon oldukları dokuz sezon içinde en düşük puan ortalamaları geçen sezona aitti ve 2.18’di). Geçen sezon şampiyon olsalar da Şampiyonlar Ligi’nde istediği neticeyi alamayan, ligde de kendi standartlarında düşük bir puan toplayan Juventus, bunun üzerine teknik direktör Maurizo Sarri ile yollarını ayırmıştı. Torino ekibi sonrasındaysa sürpriz bir tercihle eski yıldızları Andrea Pirlo’yu takımın başına getirmişti. Sürprizdi zira Pirlo ilk teknik di- rektörlük deneyimini yaşayacaktı ve ne kadar iyi bir futbolculuk geçmişine sahip olursa olsun bu yeni görevde neler yapabilece- ğini kestirmek güçtü. İlk sezonunun ilk yarısına bakıldı- ğındaysa Pirlo’nun sınıfta kaldığını söylemek haksızlık olmayacaktır. Oynadığı ilk dört maçta üç bera- berlik alarak altı puan kaybeden Juventus, devamında da bir türlü önceki sezonlarda yakaladığı gali- biyet serilerini yakalayamayıp en fazla üçmaç üst üste kazanabildi. Son olarak Inter’e de 2-0mağlup olan siyah-beyazlılar, bunun üzerine 17maçta 33 puanla beşinci sırada kaldı. Juventus’un böylesine bir boca- lama içerisinde olduğu dönemde Milan ise adeta bir yeniden doğuş hikâyesi yazdı. En son 2011’de şampiyonluğa uzanan, son yedi sezondaysa en iyi derecesi bir defa elde ettiği beşincilik olanMilan, bu sezon ise en başından itibaren dört dörtlük bir performans ortaya koyarak zirveyi ele geçirdi. İlk dört maçında galip gelen, üstelik bun- ların sonuncusunda ezeli rakibi In- ter’i de 2-1’le geçenMilan, sonraki 11 maçta da yenilgi yüzü görmez- ken yedi kez daha kazanmayı ba- şardı. Milan namağlup unvanınıysa 16. haftada kendi sahasında Juven- tus ile oynadığı maçta 3-1 yeni- lince kaybetti. Kırmızı-siyahlılar buna rağmen 18maç sonunda 43 puan topladı ve en yakın takipçisi Inter’in üç puan önünde zirvedeki yerini korudu. Inter ise sezon başlarken Juven- tus’tan sonra şampiyonluk yo- lunda en çok şans tanınan takımdı. Ancakmavi-siyahlılar ilk iki maçlarından altı puan çıkardıktan sonra hayli sorunlu bir dönemden geçti ve beşmaçta sadece bir kez kazanırken altı puan toplayabildi. Inter, burada yaşadığı kaybıysa daha sonra üst üste sekizmaç ka- zanarak büyük ölçüde telafi etti. Ancak bu seri de yine beklenme- dik bir neticeyle, deplasmanda Sampdoria karşısında uğranılan 2-1’lik yenilgiyle son buldu. Inter 17 Ocak’taysa Juventus’u 2-0mağ- lup etmeyi başararak hemkâğıt üzerindeki en güçlü rakibine büyük bir darbe indirmiş oldu, hemde 18maçta 40 puana ulaşa- rak ezeli rakibi Milan’ı yakından takibini sürdürdü. Son 10 sezonda dört ikincilik, üç de üçüncülük alan Napoli, geçen se- zonsa yedinci sırada kalarak söz konusu dönemin en kötü derece- sini elde etmişti. Güney ekibi bu sezonsa üzerindeki o ölü toprağını atmışa benziyor. Lige dört maçta dört galibiyet alarak başlayan, 17 Ocak itibarıyla da 17maçta 34 puanla üçüncü sıraya yerleşen Napoli’nin en büyük handikabıysa büyükmaçlarda yaşadığı tutukluk oldu. Önündeki takımlardan Milan’a 3-1, Inter’e de 1-0 kaybe-

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==