TamSaha 197. Sayı / Nisan 2021

90 91 Anfield’daki maçın 2-2’lik eşitlikle sonuçlanması üzerine kurallar ge- reği iki takım şildi paylaşıyordu. Öte yandan bordo-mavililer, Kupa Galipleri Kupası’nı üst üste ikinci kez kazanmak için çıktıkları yolda yarı finalde müstakbel şampiyon Borussia Dortmund’a elenerek se- zonu biraz buruk tamamlayacaktı. Sezonun sonundaysa sıra hem Bobby Moore’un kariyerinin hemde İngiliz futbol tarihinin en büyük başarısına gelmişti. İngiltere Millî Takımı, yıllardır hayalini kurduğu dünya şampiyonluğuna ulaşabil- mek için kendi seyircisi önünde sahne alıyordu. Dünya şampiyonluğu yolunda İngiltere, turnuvanın ilk turunda 1. Grup’ta Uruguay, Fransa ve Mek- sika ile eşleşmişti. 11 Temmuz’daki açılış maçındaWembley’de Uru- guay karşısına çıkan İngiltere’de teknik direktör Alf Ramsey, savun- manın ortasında Bobby Moore’un yanında Jack Charlton’ı oynatmakta karar kılmıştı. Ramsey’nin bu ter- cihi, futbol tarihinin en önemli de- fans ikililerinden birinin oluşmasını da sağlayacaktı. Moore oyunu tamamen aklıyla oynayan, zarif bir defans oyuncusuydu ve en zayıf yönü de hava toplarıydı. Charlton ise teknik açıdan topla arası pek iyi olmasa da fiziğiyle rakip forvetleri sindiren, hava toplarında da adeta kuş uçurtmayan bir savunmacıydı. İkili birbirlerini kusursuz bir biçimde tamamlamaktaydı ve arkalarında da Gordon Banks gibi bir kaleci olunca İngiltere, savunma açısından harika bir seviyeye gelmiş oluyordu. NitekimUruguay ile oynanan ilkmaçta da Güney Amerikalılar, İngiltere kalesine pek yaklaşamamışlardı. Fakat İngiltere de savunmada yakaladığı uyumu hücuma yansıtabilmiş değildi. Hâliyle mücadele golsüz eşitlikle sona eriyordu. İlkmaçtaki bu tökezlemenin ardın- dan İngilizler bir sonraki maçlarında Meksika engelini Bobby Charlton ve Roger Hunt’tan gelen goller netice- sinde 2-0’lık skorla aşıyorlardı. Gruptaki sonmaç olan Fransa karşılaşması da Hunt’ın dublesi sayesinde yine 2-0’la geçilecek ve böylece İngiltere, grubunu gol ye- meden lider tamamlayarak çeyrek final vizesini alacaktı. Çeyrek finalde İngiltere’nin karşı- sında Arjantin vardı. Arjantinliler anlaşılması güç bir sertlik ve öf- keyle oyuna başlamış, hatta daha ilk dakika dolmadan kaptanları Antonio Rattin de hakem tarafından oyundan atılmıştı. Yine de İngilizler, her zaman sükûnetini korumasıyla da meşhur olan kaptanları Bobby Moore’un önderliğinde bu öfke ve sertliklere karşı olabildiğince kayıt- sız kalacaklardı. Maçtaki düğümü çözen isimlerse, Moore’unWest Ham’dan takım arkadaşları Martin Peters ve Geoff Hurst olacaktı. 78’inci dakikada Peters’ın sol kanattan yaptığı ortaya ön direkte Hurst kafayı vuruyor ve fileleri havalandırarak İngiltere’yi 1-0’lık galibiyete, dolayısıyla yarı finale taşıyordu. İngiltere’nin final yolunda karşısın- daki son engelse, turnuvanın en flaş takımı konumundaki Portekiz’di. İber temsilcisi, ilk turda son şampi- yon Brezilya’yı net bir galibiyetle turnuva dışına itmişti ve golcüsü Eusebio da dört maçta yedi gol kay- dederek gol krallığını çoktan garan- tilemişti. İngiltere teknik direktörü Alf Ramsey, Euse- bio’nun kendileri açısından ne denli büyük bir tehdit olduğunun farkın- daydı ve onu tutma görevini, turnuvada genelde orta sahada görev- lendirilse de markaj söz konusu oldu- ğunda İngiliz- lerin enmâhir ismi olan Nobby Stiles’a vermişti. İşini sağ- lama almak içinse Bobby Moore’u da Stiles’ı takip etmekle görevlen- dirmişti. Eğer Eusebio Stiles’dan sıyrılırsa, Moore hemen kademeye girerek tehlikenin büyümesini önleyecekti. Ramsey’nin planı büyük ölçüde tutmuştu ve Eusebio beklenen etkinliği gösteremiyordu. 30’uncu dakikaya gelindiğindeyse Bobby Charlton fırsatçılığını konuşturarak İngiltere’yi 1-0’lık üstünlüğe taşıyacaktı. Portekiz bundan sonra baskıyı arttırmaya çalıştıysa da Stiles’ınmarkajcılığı, Moore’un organizatörlüğü ve kalede de Banks’in kurtarışları, bu baskıyı sonuçsuz kılıyordu. Zaten İngiltere, turnuvada henüz kalesinde tek bir gol bile görmemişti. Mücadele, uzun süre ev sahibi ekibin 1-0’lık üstünlüğüyle devam ederken, 80’inci daki- kaya gelindiğinde Bobby Charl- ton güzel bir şutla farkı ikiye çıkartacak ve takımı adına final kapısını ardına kadar aralaya- caktı. Ancak iki dakika sonra Portekiz penaltı kazanıyor ve Eu- sebio’nun atışı gole çevirmesiyle de skor 2-1’e geliyordu. Yine de kalan sürede İngilizler rakiplerine başka bir fırsat tanımıyor ve kendi evle- rinde final oynama hakkını da elde ediyorlardı. Karşılarındaysa 12 yıl evvel bu kupayı kazanmış olan Federal Almanya olacaktı. Unutulmaz finalde iki asist 30 Temmuz’daWembley Stadı’nda toplanan 100 bine yakın İngiliz, tarihlerinin ilk dünya şampiyonlu- ğuna canlı canlı tanıklık etmenin beklentisi içindeydi. Fakat İngil- tere’nin arkasında büyük bir taraftar desteği olmasına rağmen karşılaşmaya Federal Almanya daha atak başlıyor ve 12’nci daki- kada da Helmut Haller’in golüyle 1-0 öne geçiyordu. Lâkin bu golün İngiltere’yi kendi- sine getirdiği de söylenebilirdi. Zira gol sonrasında İngiliz futbolcular daha hırslı ve kararlı bir yapıya bü- rünmüşlerdi. İngilizlerin beklediği ansa 18’inci dakikada gelecekti. Sa- vunmadan topla birlikte rakip yarı alana hareketlenen Bobby Moore,

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==