TamSaha 198. Sayı / Mayıs 2021

nin tamdeste ğ iyle, efsane oldu ğ um Ankaragücü’nün ba ş ına teknik di- rektör olarak geçmemi istediler ve ben de kabul ettim. Müdürlü ğ ü ve mühendisli ğ i bir kenara bıraktım. Bu teklifi geri çeviremezdim. Çok sevdi ğ imkulübümün çok daha iyi ve kurumsal bir anlayı ş la yapılan- ması için Anadolu’da bir futbolcu tarama ekibi kurdum. O dönemde Adana Demirspor PAF takımından Hasan Ş a ş , yine Ankaragücü altya- pısından Hakan Kutlu, 3. Lig’de Ka- ramanspor’dan getirdi ğ imKazım Nas gibi oyuncuları A takıma kazandırdık. Ancak son yıllarda Ankaragücü’nün istenilen yerde olmadı ğ ını dü ş ünüyorum. 1910 yı- lında kurulmu ş bir Ba ş kent takımı- nın artık kurumsal yapısıyla her yıl üst sıralarda yer alarak ba ş arı standardını yakalaması gerekiyor. Avrupa’daki köklü ve ba ş arılı kulüplerden farkımız, eski futbol de ğ erlerinden yeterli düzeyde yararlanılmamasıdır. En ba ş arılı dönemim Ba ş ak ş ehir’de Ankaragücü’nden sonra da pek çok takımda görev aldınız… Konyaspor, Vanspor, Adanaspor, Göztepe, Konya Ş ekerspor ve bugün Ba ş ak ş ehir olan İ stanbul Büyük ş ehir Belediyespor’da teknik direktörlük yaptım. Tüm teknik di- rektörlük görevlerimde altyapıya ve genç futbolculara önemverdim. Kulüplerin kurumsal bir organizas- yon yapılarının olması gerekti ğ ini öngörerek bu planlamaları yaptım. Özellikle küme dü ş tü gözüyle bakı- lan Vanspor’da çalı ş ırken, o sezon efsane kadrolu Trabzonspor’u deplasmanda, Be ş ikta ş ’ı da kendi evimizde yenerek takımın ligde kalmasını sa ğ ladım. Me ş hur “Van Canavarı” ikonu Türk futbol litera- türüne bu sayede eklenmi ş ti. Van’da bir nevi sosyal sorumluluk görevi de üstlenmi ş timo dönemde. Van ş ehri çok güzel bir ş ehir ve halkı beni çok sevdi. Yakaladı ğ ımız ba ş arılar ve orada Vanspor’la ilgili uzun vadeli sportif planlamalarım konusunda takdirlerini kazanmı ş - tım. Tesisle ş me, stadyum, kulüp yapısı gibi konularda Vanspor’a çok emek vermi ş tim. Üzerinden yıllar geçmesine ra ğ men Van’dan insan- lar arar beni. Bir di ğ er ba ş arılı oldu- ğ umkulüp ise üç yıl görev yaptı ğ ım Ba ş ak ş ehir’dir. O dönemde 2. Lig’de yer alıyordu ve adı da İ stanbul Büyük ş ehir Belediyespor’du. O dönemde kısıtlı imkânlarla ba ş arı yakalamı ş tık. Ş imdiki Ba ş ak ş ehir futbol takımının temelini atmı ş tık diye dü ş ünüyorum. O kulüp üze- rinde de eme ğ im çoktur. Ş imdi de kurumsal ve sportif ba ş arıyla sür- dürülebilir bir yapıdalar. En ba ş arılı teknik direktörlük dönemim ş imdiki adıyla Ba ş ak ş ehir Futbol Kulübü’nde oldu diyebilirim. Teknik direktörlük yaparken sadece saha içiyle de ğ il, kurumsal yapıyla da yakından ilgilendi ğ inizi görüyoruz… Türk futbolunda kulüp yapılarının ş irket mantı ğ ıyla hareket etmesi önemli. Gelir-gider dengesini kura- mayan kulüplerin ba ş arısızlı ğ a u ğ ramaları do ğ al hale geliyor. Türk futbolunda en önemli noktalardan birinin profesyonel spor yöneticili ğ i konusu oldu ğ unu dü ş ünüyorum. Kulüp yapılarında mutlaka profes- yonel yöneticilerin futbola yön vermeleri gerekiyor. Ancak profesyonel yöneticiler de e ğ itimli, vizyonlu ve kurumsal yapıyı olu ş - turabilecek ki ş iler olmalı. Futbolun saha tarafına gelirsek, özellikle bizim oynadı ğ ımız döneme göre birçok ş ey de ğ i ş ti. Teknoloji, sahalar, spor ekipmanları ve birçok ş ey… Futbol artık çok hızlı ve yapısal de ğ i ş iklik- leri fazlala ş tı. Özellikle pandemi Türk ve dünya futbolunu ayrıca tüm sektörü olumsuz etkiledi... Daha da etkileyece ğ e benziyor. Özellikle seyircinin eksikli ğ i kulüplerin gelir düzeylerini bir hayli zorluyor. Her zaman kulüplerin altyapıya, genç futbolculara yönelmesi gerekti ğ ini ve üreten bir yapıda olmasını iste- mi ş imdir. Bu bakımdan futbol ku- lüpleri pandemi sebebiyle zorunlu da olsa altyapıya e ğ ilmeye ba ş ladı. Millî Takımımızın Avrupa Ş ampiyo- nası finalleri ve Dünya Kupası elemelerindeki durumunu nasıl görüyorsunuz? Millî Takımımızda be ğ endi ğ im futbolcular var. Özellikle Avrupa’da ülkemizi temsil eden futbolcular, Millî Takımdüzeyinde de ba ş arılı oluyorlar. Bu Türk futbolu için çok önemli. Ben Avrupa Ş ampiyonası ve ardından Dünya Kupası’nda Millî Takımımızın ba ş arılı olaca ğ ına ina- nıyorum. Futbol Federasyonu’nun da özellikle e ğ itim alanında ba ş arılı i ş ler yaptı ğ ını dü ş ünüyorum. E ğ itimli antrenör kalitesi arttıkça kulüplerdeki ba ş arılar da do ğ al olarak artacaktır. Çocuklarınızı spora yönlendirdiniz mi? Özellikle o ğ lumSeçkin’in futbolcu olmasını onun tercihine bırakmı ş - tım. Profesyonel düzeyde futbol oynadı ancak daha sonra tercihini spor yöneticili ğ i alanında kullandı. Çe ş itli kulüplerde yönetimkade- melerinde görev aldı ve alıyor. Ajax Kulübü’nde spor yöneticili ğ i ala- nında e ğ itimlere katıldı ve görev yaptı ğ ı kurumlarda çok da ba ş arılı i ş lere ve projelere imza attı. Ş u anda Türkiye Yüzme Federasyonu’nda Genel Sekreterlik görevini yürütü- yor. Umuyorum sporun içinden gel- mi ş ve e ğ itimini almı ş profesyonel spor yöneticileri, spor sektöründe do ğ ru görevleri bulur. Böylelikle kulüp yapıları sürdürülebilir ba ş arı ve kurumsallık konularında bir hayli yol kat edecektir. olsa oynamı ş tık, çok usta bir oyun- cuydu. Bilimden yararlanmaya önemverdim Döneminizin teknik adamları içinde en be ğ endikleriniz hangile- riydi? Siz kendi teknik direktörlü- ğ ünüz için kimleri örnek aldınız? Kimlerden etkilendiniz? Ankaragücü’nde oynadı ğ ımdö- nemde Avrupa gol kralı da olan Mustafa Hasanagic’ten çok etkilen- mi ş tim. Beni özel antrenmanlarla maçlara hazırlardı. Bireysel antren- man stilini onda gördümdiyebilirim. Teknik direktörlük dönemimde bilimden yararlanmaya çok önem verirdim. 1994-1995 sezonunda Ankaragücü’nde görev yaptı ğ ı dö- nemde Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ile çalı ş ırdımve size çok açık konu ş ayım, ş imdi takımlarda gördü ğ ünüz ilk test anlayı ş ının yerle ş mesinde bizlerin etkisi oldu diyebilirim. O dönem futbolcularıma çe ş itli testler yaptırıp o veriler ı ş ı- ğ ında spor bilimcilerle antrenman formatları hazırlardık. Tabiî ş imdi çok de ğ erli oldu bu konular. Millî Takımımız çok iyi bir jeneras- yon yakaladı ve birçokmevki için nitelikli ve çok sayıda alternatif mevcut. Fakat aynı ş eyi sayı anla- mında santrforlar için söyleyemi- yoruz. Kaliteli golcülerimizin sayısı bir elin parmaklarını bulmuyor. Bu problemin sebebi ve çözümyolu nedir? Millî Takımımız özellikle son üç yıl- dır çok önemli bir jenerasyon yakaladı. Ligimizde yabancı oyuncu sayısı çok olunca forvet tercihleri de yabancılardan yana a ğ ır basıyor. Burak Yılmaz, Millî Takım’da çok iyi i ş ler yapıyor. Tecrübe kazandı ve oyunu iyi okuyor. Ancak günümüz futbolunda bireysellik de ğ il takım oyunu önemli ve takım arkada ş la- rınızın performansı sizin ba ş arı- nızda önemli bir yer tutuyor. Liglerimizde özellikle altyapılardaki forvet oyuncularının bir havuzda toplanması, özellikle Genç ve Ümit Millî Takımlar kategorilerinde zaman zaman Millî Takım antrenör- leri tarafından takip edilip özel ola- rak çalı ş tırılmaları do ğ ru olacaktır görü ş ündeyim. Takip etti ğ imkada- rıyla antrenör e ğ itimi ve formasyon çalı ş maları Futbol Geli ş imDirektör- lü ğ ü tarafından yenileniyor ve bu çok önemli bir geli ş me. Bugünün golcülerinden kimleri be ğ eniyorsunuz? Be ş ikta ş ’tan Vincent Abubakar, Ha- tayspor’dan Aaron Boupendza iyi golcüler. Zaten gol krallı ğ ı sıralama- sında da öndeler ve ikisini de çok be ğ eniyorum. AncakMillî Takımı- mız için Burak Yılmaz dı ş ında da alternatif isimler gerekiyor. Cenk Tosun iyi gidiyordu ancak sakatlık süreci onu etkiledi. Umarım ligi- mizde Türk forvetlerin sayısı artar. İ yi insan olmak çok önemli Bugünün genç oyuncularına hangi tavsiyelerde bulunursunuz? İ yi futbolcu olmak kadar iyi insan olmanın, çok çalı ş manın ve e ğ iti- min önemini anlamaları gerekiyor. Kendilerini sürekli geli ş tirmeleri gerekiyor. Artık her ş eye çok hızlı ula ş ılan bir dönemdeyiz ve hem futbolculukmeziyetlerini geli ş tir- meleri hemde hayatın sadece fut- boldan ibaret olmadı ğ ını bilmeleri lâzım. Bunu için de sosyal ya ş amla- rında donanımlı bireyler olmaları- nın önemli oldu ğ unu dü ş ünüyorum. Futbolu bıraktıktan sonraki hayatınıza ve teknik direktörlük kariyerinize dönersek… 1980 yılında Ankaragücü forma- sıyla kariyerimi sonlandırdıktan sonra in ş aat mühendisi olarak Devlet Su İş leri’nde bir dönem mühendislik ve Karaman’da ş ube müdürlü ğ ü görevlerinde bulundum. Ancak 1994-1995 sezonunda Anka- ragücü Ba ş kanı ve MKE yetkilileri beni Ankara’ya davet ettiler. Anka- ragücü o dönemde kendi kimli ğ in- den ve tarihinden uzakla ş mı ş , ekonomik olarak zorda ve sportif ba ş arıdan çok uzak bir konum- daydı. Tümyönetimkurulu üyeleri- 110 111

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==