TamSaha 198. Sayı / Mayıs 2021

Saha kenarında büyük taktisyen Rinus Michels’in senaryosunu yazdı ğ ı, saha içinde de Cruyff’un yönetmenli ğ e, Neeskens, Krol, Haan, Mühren, Keizer ve Rep gibi aktörlerin de yıldızlı ğ a soyundu ğ u Ajax efsanesi filminin vizyona giri ş i üzerinden tamyarımasır geçti. Omuhte ş em takımpe ş pe ş e üç Avrupa ş ampiyonlu ğ u kazanırken futbol tarihinin de akı ş ını de ğ i ş tirmi ş ti. Onur Erdem Futbol Tarih Ajax’ın altın ça ğ ı F da bütüncül bir yapıda hareket etmesi, bunu sa ğ lamak için de futbolcuların oyun içerisinde gerekti ğ inde yer de ğ i ş tirerek farklı pozisyonlarda oynayabilmeleri esası yatmaktaydı. Topa mümkün mertebe sahip olmak ve bu kont- rolü kolay kolay kaybetmemek için de havadan uzun toplar kullanmak yerine aya ğ a pas yapmayı tercih etmek de bir di ğ er önemli kaideydi. Total Futbol’un kökleri Orta Avrupa’daydı Bu açıdan bakıldı ğ ında ‘Total Fut- bol’un temellerinin 1920’lerde Orta Avrupa’da atıldı ğ ı da öne sürülebilir. Avusturya, Macaristan ve Çekoslo- vakya’nın bulundu ğ u Orta Avrupa, 20’nci yüzyılın ba ş larında futbolun Kıta Avrupası’nda en hızlı geli ş ti ğ i bölge niteli ğ indeydi. Hatta bu üç ülkenin de ba ş kentlerinden geçen Tuna nehrinden dolayı bu ülkelerde geli ş en futbol anlayı ş ı o yıllarda ‘Tuna Ekolü’ olarak da adlandırıl- mı ş tı. ‘Tuna Ekolü’nün alâmetifarikası, oyunun aya ğ a çok sık ve kısa paslarla oynanıyor olmasıydı. Bireysel yetenekler de ön planda tutuluyordu. Bahsi geçenmantali- tenin Orta Avrupa’da filizlenmesi- nin hikâyesiyse ilginçti. İ ngiltere’de Fulham ile bir Federasyon Kupası yarı finali oynamak dı ş ında pek kayda de ğ er bir ba ş arısı olmayan teknik direktör Jimmy Hogan, ülke- sinde en büyük sıkıntıyı aya ğ a pas yapmaya dayalı oyun anlayı ş ının benimsenmemesi nedeniyle ya ş ıyordu. En sonunda çareyi Kıta Avrupası’na gitmekte bulan Hogan burada İ sviçre’ye 1924 Olimpiyat- ları’nda gümü ş madalya kazandı- rınca malûm oyun anlayı ş ı dikkat çeker hale geldi. O dönemde Hogan’ın en çok fikir alı ş veri ş inde bulundu ğ u arkada- ş ıysa, Avusturyalı teknik direktör Hugo Meisl’dı. Meisl, Hogan’ın kafa- sındaki sistemi ondan daha ba ş arılı bir biçimde uygulayarak, 1930’lu yılların Avrupa’sındaki en önemli takımlardan biri olan veWunder- team, yani harika takımolarak anılan Avusturya Millî Takımı’nın yaratıcısı olmu ş tu. Kadrosunda Josef Bican ve Matthias Sindelar gibi II. Dünya Sava ş ı öncesinin en büyük yıldızlarından ikisini barındı- ran Harika Takım, Meisl’ın önderli- ğ inde, 1934 Dünya Kupası’nda yarı final, 1936 Olimpiyatları’nda da final oynamı ş tı. 1950’lere damgasını vuracak ve “Altın Takım” olarak da adlandırılacak efsanevi Macar Millî Takımı’nın teknik direktörü Gusztav Sebes de taktiklerini geli ş tirirken Hogan ve Meisl’ın oyun anlayı ş larından ilham almı ş tı. Michels’e ilhamveren isim Reynolds’tı Bu anlayı ş tan fazlasıyla etkilenen futbol adamlarından bir di ğ eriyse İ ngiliz Jack Reynolds’tı. Reynolds da tıpkı Hogan gibi kendi ülkesinden ziyade Kıta Avrupası’nda çalı ş mı ş bir isimdi. O da burada ilk olarak İ sviçre’de St. Gallen kulübünde görev almı ş , sonrasındaysa rotayı Hollanda’ya çevirmi ş ti. 1915’ten 1925’e ve 1928’den 1947’ye kadar hayli uzunca bir süre Ajax’ı çalı ş tı- ran Reynolds’ın Amsterdam’daki son sezonunda altyapıdan A takıma yükselen genç oyunculardan biriyse Rinus Michels’ti. Michels’in gelecekte teknik adamlı ğ ı sırasında üzerinde en çok duraca ğ ı savun- mada ve hücumda toplu halde hareket etme ve oyuncularınmaç içerisinde pozisyon de ğ i ş tirebilme- leri gibi fikirleri belli ki Reynolds’tan esinlenmesinin bir neticesiydi. Reynolds’tan sonra pre-modern ‘Total Futbol’ uygulayıcısı diyebile- ce ğ imiz bir ba ş ka İ ngiliz futbol adamı Vic Buckinghamda Ajax’ta 1959-61 ve 1964-65 periyotlarında görev almı ş tı. Buckingham’ın çalı ş tı ğ ı dönemde Michels çoktan futbolu bırakmı ş tı ama ilginçtir, onun görevden ayrılması sonra- sında 1965’te takımın ba ş ına geçecek yeni teknik direktör de bizzat Michels olacaktı. Öte yandan Michels’in göreve gel- di ğ i esnada Hollanda’nın futbolda henüz Avrupa’nın en iyileri arasında utbol tarihindeki en özel yerler- den biri hiç ku ş kusuz Ajax’a aittir. Hollanda ekibi sadece ka- zandı ğ ı ba ş arılarla de ğ il, oyunun oynanı ş ş ekli üzerinde yarattı ğ ı etkiyle de tarihteki bumüstesna yerini almı ş tı. 1960’ların ortala- rına do ğ ru takımın teknik direktörlü ğ üne getirilen Rinus Michels’in parlattı ğ ı ‘Total Futbol’ olarak adlandırılan oyun anlayı ş ı sayesinde Ajax 1970’lerin ba ş ında üst üste üç Avrupa ş ampiyon- lu ğ u kazanırken, ço ğ u futbol adamına da oyun anlayı ş larını bu do ğ rultuda geli ş tirme konusunda ilhamvermi ş ti. Söz konusu üç Avrupa ş ampiyonlu ğ unun ilki üzerinden bu ay itibarıyla tam yarım asır geçmi ş durumda… 50 yıl, özellikle futbolda çok uzun bir süre ama aradan bunca yıl geçmesine ra ğ men Ajax’ın popü- lerle ş tirdi ğ i ‘Total Futbol’ anlayı ş ı bırakın demode olmayı, güç geç- tikçe daha çok geli ş tirilerek gü- nümüzde de üst düzey takımlar tarafından en efektif ş ekilde kul- lanılmayı sürdürüyor. Ajax’ın 1970-71 sezonundaki ilk Avrupa ş ampiyonlu ğ unun vesi- lesiyle bu zaferin ve onu pe ş i sıra takip edecek di ğ er iki ş ampiyon- lu ğ un hikâyelerini anlatmak için de pek tabiî ki söze ‘Total Futbol’ denilen oyun anlayı ş ının neye benzedi ğ inden ve köklerini nere- den aldı ğ ından bahsederek ba ş - lamak gerekir. Aslında kabaca tarif etmek gere- kirse ‘Total Futbol’un özünde ta- kımın savunmada da hücumda Ajax’ın iki beyni Michels ve Cruy ff ... 112 113

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==