TamSaha 205. Sayı / Aralık 2021
çaklar yakalanmı ş tı. Karakola geti- rilen â ş ıklar ifadelerinde birbirlerini sevdiklerini, zorla kaçırma olmadı- ğ ını bildirince ve Ay ş enur’un da 18 ya ş ını doldurdu ğ u ortaya çıkınca, karakol komutanı kızı ailesine verip Mehmet’i de serbest bıraktı. Tabiî adamakıllı nasihatler verdikten sonra. Ahmet karakolda duydukları kar ş ısında ş a ş kınlı ğ a u ğ ramı ş tı. Ay ş enur’un rızası olmadı ğ ını bilse bu i ş e kalkı ş mazdı. “Belki de korku- sundan böyle ifade vermek zorunda kalmı ş tır” diye dü ş ündü. Ay ş enur'un kendisiyle gönül rızasıyla evlenip evlenmeyece ğ ini mutlaka onun a ğ zından duyması gerekiyordu. Din e ğ itimi aldı ğ ı hocası “razı olmak ve rıza göstermek” kavramının öne- mini önce yüre ğ ine, sonra beynine nak ş etmi ş ti. Ay ş enur’un babasın- dan izin alarak bir odada ba ş ba ş a kaldılar. Ahmet duygularını dile ge- tirmeye ba ş ladı. İ lk gördü ğ ü andan beri yüre ğ indeki a ş k ate ş inin her geçen gün artarak yandı ğ ını, çe ş me ba ş ındaki samimi davranı ş ının kendisine kar ş ı bo ş olmadı ğ ı hissini olu ş turdu ğ unu, çok sevdi ğ ini, ondan vazgeçmek istemedi ğ ini, daha pek çok ş ey anlattı. “Aslında bu konu ş - mayı seninle daha önce yapmalıy- dım” dedi ve biraz da korkarak, kendisi için hayati öneme haiz soruyu sordu: “Bu evlili ğ e rızan var mı?” Ay ş enur, “Ahmet Bey ş ayet gön- lümü ba ş kasına vermeseydim seninle evlenirdim. Güzel bir yüre ğ in var lâkin benimyüre ğ imMehmet için çarpıyor. Hâl böyleyken seninle izdivaç ikimizi de mutsuz eder. Bundan dolayı benimbu izdivaca rızamyoktur” kar ş ılı ğ ını verdi. Aldı ğ ı cevap yıkmı ş tı Ahmet’i. Buna yüre ğ i, erkeklik gururu kar ş ı gelse de çok geni ş çevresi olmasına ra ğ men bir dakika bile “Çevremne der?” diye dü ş ünmedi. Aldı ğ ı e ğ itim ve aklı aradan çekilmesi gerekti ğ ini söylemekteydi. Nitekim o da bunu yaptı ve aradan çekildi. Ay ş enur’un babası da a ş ka saygı duydu ve kızı- nın Mehmet’le evlenmesine izin verdi. Okudu ğ unuz hikâyede ş iddet, silah, öldürme yok. Peki, Ahmet bu kadar güçlüyken, etrafı, nüfuzu varken, sırılsıklamâ ş ık olmu ş ken, erkeklik egosuna ve çevre ne der baskısına yenik dü ş memesinin nedeni ne olabilir? Bu hikâye bir kadına iki erke ğ in a ş - kını, e ğ itimin kadından yani anne- den ba ş layarak çok boyutlu olması gerekti ğ i gerçe ğ ini anlatır. Günümüzde kadın-erkek ili ş kile- rinde kadına ş iddeti gördükçe “rıza göstermek” kavramının yeterince benimsenmedi ğ ini görüyoruz. Kadın cinayetlerinin nedenlerine bakıldı ğ ında erke ğ in kıza arkada ş - lık teklifi yapması, kızın kabul etmemesi veya kabul etmesi sonra- sında ayrılmak istemesi sonucu öldürülmesi, evliyken bo ş anmak istemesi veya bo ş andıktan sonra kocası tarafından öldürülmesi, bir de Özgecan olayındaki gibi, sapıkla- rın cinsi saldırılarınamaruz kalarak vah ş ice öldürülmeleri ba ş lıcamese- leler olarak kar ş ımıza çıkıyor. Er- keklerin e ş lerini öldürdükten sonra ceza indiriminden faydalanmak için e ş lerinin kendilerini ba ş ka erkek- lerle aldattı ğ ını söyleyerek cezala- rında indirimalmaları vahimbir durumdur. Velev ki aldatma gerçek- le ş ti, neden öldürürsün? Bo ş anırsın olur biter. Ama olur mu? Kendini kadının sahibi olarak gören anlayı ş , indirimalaca ğ ının farkında da olunca, “Ya benimsin ya da kara topra ğ ınsın” mantı ğ ını devreye sok- makta sakınca görmüyor. Alınan indirimler kanun eliyle aldatan e ş in aldatılan e ş tarafından öldürülme- sine me ş ruiyet kazandırıyor. Bir nevi kanun bu eylemi te ş vik ediyor. Ya ş anan kadın cinayetleri tamamen erke ğ in kadına bakı ş açısıyla ilgili- dir. Erkek çocuklarını do ğ umundan itibaren kutsadı ğ ımız, erkeklerin kadınları kendi malı gibi gördükleri, kadının rızasının her türlü davranı ş kar ş ısında ömür boyu sürece ğ i ka- nısıyla hareket edilmeye devam etti ğ i müddetçe kadınların ölümleri sıradan adli olaylar olarak kalmaya devam edecektir. Katilin hâkimkar- ş ısına takım elbise ile çıkarak iyi hâl indirimi aldı ğ ı, tahrik indiriminin davalarda uygulandı ğ ı, cezaların öldürme eylemini yapmadan önce ki ş iyi bir daha dü ş ünmeye sevk etmedi ğ i sürece bu cinayetleri maa- lesef durdurmakmümkün olmaya- caktır. Kısa vadede öyle kanunlar çıkarılmalı ki, hâkimin kar ş ısına çocu ğ u bile gelse kanunda belirtilen cezayı vermek zorunda kalmalı. Kadın cinayetlerini i ş leyenler a ğ ır- la ş tırılmı ş müebbet hapis cezasına çarptırılmalı, cezaları verilen hük- mün ş artlarının eksiksiz uygulan- masının yanında suçun a ğ ırlı ğ ına göre en az ilk on yılı temel hak ve özgürlükleri bakımından askıya alınmalı. Örne ğ in görü ş , telefon ve mektup dâhil haklarındanmahrum bırakılmaları, son olarak da genel veya özel hiçbir aftan yararlanama- yacaklarına dair kanun çıkarılması gerekiyor. Katil cinayeti i ş lemeden önce bilmeli ki, cinayet sonrasında kalan ömrünü bir hücrede insanlar- dan tecrit edilerek geçirecek ve orada da ölecek. Bu vah ş eti durdurmanın bir di ğ er yolu ise uzun vadede toplumun her kesiminin, mevcut anlayı ş ın de ğ i- ş imi için ortak çaba göstererek zih- niyet devrimini gerçekle ş tirilmesi. Görüldü ğ ü gibi zor de ğ ildir bu de ğ i- ş im. Yeter ki niyet edip harekete geçelim. Allah rahmet eylesin, ça ğ ımızın ozanlarından Ne ş et Erta ş ’ın söyledi ğ i “Gönül Da ğ ı” türküsünün bir bölümüyle son sözü söyleyelim. “Dost elinden gel olmazsa varılmaz Rızasız bahçenin gülü derilmez” diye devam eden sözleriyle Ozan, rıza göstermenin önemini bir kez daha vurgulamı ş tır. Ya ş am sevinciniz hiç bitmesin. Sevdikleriniz için a ş ımızı olalım maske, mesafe ve temizli ğ e dikkat edelim… 124
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==