TamSaha 207. Sayı / Şubat 2022
Gönülden Kaleme Süper Lig’in 64’üncü sezonu Be ş ikta ş - Ç. Rizespor maçıyla ba ş ladı ve sezonun ilk yarısı da İ H Konyaspor-Be ş ikta ş maçıyla sona erdi. Her sezon oldu ğ u gibi bu sezon da ligimizin istatistik bilgileri payla ş ıldı ve altın, gümü ş , bronz on birler yapıldı. Ben yapılan on birlerin aynı takıma toplandı- ğ ında ba ş arılı olaca ğ ı kanısında de ğ ilim ama yapılan karmaların oyuncular için motivasyon kayna ğ ı oldu ğ unu aktif futbol ya ş antım sırasından da biliyorum. Sezo- nun ilk yarısında Trabzonspor lige damga- sını vurdu, ilk yarıyı en yakın rakibi İ H Konyaspor’un 7 puan önünde ‘en’leri ba ş ararak bitirdi. En az gol yiyen, en fazla gol atan ve sezonun ilk yarısında en fazla puan toplayan takım olarak ba ş ka ‘en’leri de hanesine yazdırarak zirvede bitirmesini bildi. Bu ba ş arının saha içindeki mimarı hiç ku ş kusuz teknik direktör Abdullah Avcı’dır. Göreve geldi ğ i günden beri taktik anlayı ş ını futbolcularına ezberleten, tek- nik direktör takımı yaratan ve eksiklerini belirleyerek yönetime sunan, sezon ba ş ı nokta transferlerin hazırlık kampına ye- ti ş tirilmesini isteyen, bu iste ğ inin kar ş ılık bulması nedeniyle de lige en hazır giren takımolma avantajını bilgi birikimiyle bir- le ş tirerek saha içindeki övgüyü hak eden isimdi. Bu takımın bir araya getirilmesini sa ğ layan sahanın dı ş ındaki mimarı da hiç ku ş kusuz Ba ş kan Sayın Ahmet A ğ ao ğ lu ve yönetimkuruludur. Transferleri sessiz ve hızlı bir ş ekilde bitirerek Abdullah Hocaya istediklerini zamanında vermek suretiyle konforlu alan sunmaları bu pa- yeyi almalarını sa ğ lamı ş tır. Ş ampiyonluk yarı ş ının do ğ al adaylarından en yakın rakibi Fenerbahçe’ye 14 puan fark atarak da ş ampiyonluk yolunda büyük bir avantaj elde etmi ş tir. Ş unu da unutmamak gere- kir; ligin ikinci yarıları her zaman çok zorlu geçmi ş tir. Hocası, yöneticisi, yerel basını ve seyircisiyle büyük hatalar yapmazsa Trabzonspor taraftarının dedi ğ i gibi “Bu sene o sene” olma ihtimali çok yüksek. Puan cetvelinin ilk be ş sırasında alı ş ılmı- ş ın dı ş ında Anadolu takımlarının a ğ ırlıklı olarak yer alması futbolumuzun geli ş me- sinin emaresi olarak görülmesi gereken bir konudur. Ligin dü ş me potasındaki takım- larımızın bulundu ğ u durum ise yaptıkları hataların neticesidir. Bazı takımlarımızın neden hemen her sezon dü ş me hattında oldu ğ umutlaka sorgulanmalı. Hemen her sezon puan tablosunun altlarında yer alan, dü ş mekten son anda kurtulan ve bu du- rumdan ders almayıp aynı hatayı tekrarla- yan takımlarımız için söylenmi ş bir atasözümüz vardır, “Çekirge bir sıçrar iki sıçrar” diye ba ş layan… Bu takımlarımız, birinci sene, olmadı ikinci sene, daha da olmadı üçüncü sene küme dü ş erek atasözünü haklı çıkarıyorlar. Anlamakta güçlük çekti ğ imbir konu, Avrupa kupalarındamüca- dele eden takımlarımızın hocaları- nın haftada iki maç oynamalarının takımlarını zorladı ğ ını söylemeleri ve ligde aldıkları kötü sonuçları buna ba ğ lamaları. Ligimizde çalı- ş an yabancı hocaların kendi ülke- lerinde veya Avrupa’da çalı ş tırdık- ları takımlarının Avrupa kupala- rında oynadıkları maçlardan sonra “Haftada iki maç bizim takıma zor geliyor” dediklerini okumadım, duymadım. Avrupa’nın be ş büyük liglerindeki takımlar çatır çatır haftada iki maçı üst düzey perfor- mansla oynarken bizimhocaların bundan ş ikâyet etmelerini anlamı- yorum. Bunu yerli-yabancı hoca ayırımı yapmadan söylüyorum. Süper Lig’de hocaların en az 5-6’dan ba ş layan 10-12’ye varan yardımcıları bulunurken, bilgiye ula ş mak bu kadar kolayken ve takımlarda bu kadar yabancı oyuncu varken neden haftada iki maç oynaya- cak seviyeye getiremiyo- ruz takımlarımızı. Yabancı oyuncu örne ğ ini ş unun için verdim; hani diyelimki yerli oyuncu- ların anatomik yapısı haftada iki maçı kaldıra- cak seviyede de ğ il… Öyle de ğ il de hadi öyle diyelim… 14 yabancı oyuncuyu Avrupa kupalarında sınırlama olmadan oynatabildikleri için verdimyabancı örne ğ ini. Yani demem o ki, her halükârda haftada iki maça hazır olmalı takımlarımız. Takımlarımızın Avrupa maceralarındaki ba ş arı durumları ortada. Avrupa kupalarında sadece Galatasaray grubunu nama ğ lup lider tamamlayarak bir üst tura çıktı. Lâkin Avrupa’da aldı ğ ı sonuç- larla gurur kayna ğ ımız olan Galatasaray’ın ligin daha ilk yarısında ş am- piyonlu ğ un di ğ er do ğ al adayları gibi yarı ş a havlu atmasına ramak kalmasında bir gariplik yok mu? Ayrıca içerideki ba ş arısızlı ğ ı sadece haftada iki maç oynamaya ba ğ lamak ne kadar do ğ ru? Türk futbolu adına en faydalı karar, yabancı kuralına getirilen kısıtlama oldu. İ lk on birde üç Türk oyuncumecburiyeti, yerli oyuncu- ların önünü açan ilk adımlardan birisidir. Altyapı oyuncularının görülmesini sa ğ layan ikinci olay ise takımlarımızda ya ş anan sakatlıklar ve pandemi nedeniyle ya ş anan eksiklikler. Bu iki faktör altyapı oyuncularınınmecburiyet- ten de olsa önünü açtı. Bu toprak- lar çok verimli. Bu toprakların çocukları da futbola çok yetenekli. Sıkıntı sadece Avrupalının verdi ğ i önemi ve e ğ itimi vermememizden kaynaklanıyor. Hatırlayalım, yakın geçmi ş te dünya yıldızı olabilecek yetenekteki gençlerimizi yeterli e ğ itimi veremedi ğ imiz için kaybetmi ş tik. Bu güne geldi ğ i- mizde ş ans bulan altyapı ürünü 16, 17, 18, 19 ya ş larında gençler verilen ş ansları, “Oynayanlardan bir eksi ğ imiz yok, hatta fazlamız var” dedirten performanslarıyla göz doldurmak suretiyle iyi kullan- dılar. Sürekli on birlerde yer bul- masalar da “Biz buradayız, bizlere güvenebilirsiniz” mesajı verdiler. Arda’lar, Emirhan’lar, Ahmet Can’lar, Serdar’lar bir çırpıda saya- ca ğ ım genç oyunculardan birkaçı. Tüm takımlarımızın altyapılarında piyasaya çıkanların dı ş ında eminimki daha pek çok yetenekli oyuncu vardır. Yeter ki bu oyuncu- lara üvey evlat muamelesi yapılmasın. Hocalar gençlerimize güvensin ve cesur olsunlar. Tabiî yöneticiler de hocaları bu yönde te ş vik etmeliler. Ya ş am sevinciniz hiç bitmesin. Sa ğ lı ğ ınız için a ş ımızı olalım, maske, mesafe ve temizli ğ e dikkat edelim… İ smail Gökçek İ lk yarının ‘en’leri 122 123
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==