TamSaha 207. Sayı / Şubat 2022

nerio eyaletlerinde futbol ş ampiyo- nalarının düzenlenmeye ba ş lama- sıyla da Brezilyalılar için futbol büyük bir tutkuya dönü ş ecekti. 1914’te Brezilya Millî Takımı ilk maçına çıkarken, ülke futbolunun belki de ilk önemli oyuncusu Art- hur Friedenreich olmu ş tu. Brezilya, 1919’da tarihinin ilk Güney Amerika ş ampiyonlu ğ unu elde ederken o turnuvada hemfinaldeki tek golü atan hemde gol kralı olan Frieden- reich, o dönemki maçların resmî kayıtları yeterli bir ş ekilde tutula- bilse belki de bugün bile “tüm zamanların en golcü oyuncusu” olarak anılabilecekti. Günün ko ş ul- ları gere ğ i namı Güney Amerika’nın dı ş ına ta ş amayan Friedenreich’tan sonra, Brezilyalıların dünya çapında ş öhrete ula ş an ilk yıldızlarıysa 1938 Dünya Kupası’nda gol krallı ğ ını elde eden ve röve ş ata vuru ş unun da futbol dünyasındaki öncülerinden biri olarak kabul edilen Leonidas’tı. 1940’larda ve 1950’lerdeyse, yani Leonidas’tan Pele’ye kadar olan dönemde, Brezilya futbolunun en önemli yıldızı, aynı zamanda ülke futbolundaki 10 numara gele- ne ğ inin de ba ş langıç noktası kabul edilebilecek bir isim olan Zizin- ho’ydu. Kimbilir, 1950’de Brezil- ya’nın Uruguay’a kar ş ı kaybetti ğ i o son derece dramatik Dünya Ku- pası finalinde netice tersine olsaydı bugün belki de Brezilya futbolunun yıldızlarından bahsederken “Pe- le’den öncesi” diye bir ifade yerine “Zizinho’dan öncesi” tâbirini kulla- nıyor olacaktık. Bizzat Pele’nin çocukluk yıllarında futbolcu olma hayaliyle yanıp tutu ş urken kendine idol belledi ğ i ve futbolu bıraktıktan yıllar sonra bile gördü ğ ü en iyi oyuncu oldu ğ unu iddia etti ğ i Zi- zinho, futbol tarihinin gölgede kal- mı ş en önemli yıldızlarından birisi. Bu ay vefatının 20. yıldönümü olan Zizinho’nun anısına, onun futbol kariyerinin satırba ş larını TamSaha okurlarıyla da payla ş mak istedik. Küçük ya ş ta yetimkaldı Asıl adı Th omaz Soares da Silva olan Zizinho, 14 Eylül 1921’de, Rio de Ja- neiro eyaletinin ikinci büyük kenti olan Sao Gonçalo’nun banliyölerin- den Neves’te dünyaya gelmi ş ti. Th o- maz’ın iki ablası vardı; kendisinden sonraysa üç karde ş i daha olmu ş tu. Adını da aldı ğ ı babası Th omaz, fut- bola son derece meraklı birisiydi. Hatta arkada ş larıyla birlikte Ca- rioca Football Club adında bir de takımkurmu ş lardı. Görünü ş e göre küçük Th omaz’ın babasının ya- nında ö ğ renece ğ i ilk ş eylerden biri futbol oynamak olacaktı. Fakat kader buna izin vermiyordu. Baba Th omaz, 1927 Haziran’ında aniden hayatını kaybetti ğ inde o ğ ul Th omaz henüz altı ya ş ını dahi doldurmamı ş tı. Babalarının vefatı sonrasındaysa anneleri Euridice altı çocu ğ unu alarak, daha kolay i ş bu- labilece ğ ini dü ş ündü ğ ü, biraz daha güneydeki Niteroi kentine ta ş ınıyor ve burada bir sa ğ lıkmerkezinde hem ş ire olarak görev yapmaya ba ş lıyordu. Niteroi’de Th omaz ve ailesinin yer- le ş tikleri yeni evin çevresinde çok sayıda âtıl arazi vardı. Bunları da genellikle çocuklar futbol oynamak için kullanıyordu. Th omaz da vakti- nin ço ğ unu buralarda geçirmeye ba ş lamı ş tı. Me ş in yuvarla ğ a kar ş ı do ğ u ş tan bir yatkınlı ğ ı vardı. Aya- ğ ında mıknatıs varmı ş çasına topa hükmedebiliyor ve onunla türlü türlü cambazlıklar yapıyordu. Ufak tefek yapısına ra ğ men yetenekleri sayesinde kendisinden ya ş ça büyük çocuklar arasında bile rahat- lıkla oynayabilmekteydi. Oynadı ğ ı grubun genelde en ufa ğ ı olmasın- dan dolayı bir süre sonra ona Th omazinho, yani “küçük Th omaz” olarak hitap edilmeye ba ş lanacaktı. Zamanla da Th omazinho, söylemesi daha kolay olan Zizinho’ya dönü ş e- cekti. Zizinho, annesi Euridice’nin tek ba ş ına çalı ş masına çok üzülüyor ve delikanlılı ğ a adım atar atmaz ona destek olmak istiyordu. Dolayısıyla 13 ya ş ına geldi ğ inde okulu bırakıp bir dokuma fabrikasında çalı ş maya ba ş layacaktı. Ancak bir yandan da fırsat buldukça bo ş arsalarda top pe ş inde ko ş turmayı sürdürüyordu ve futbolcu olabilmek de artık en büyük hayali hâline gelmi ş ti. Bu u ğ urda da ilk olarak Niteroi’de ya ş adıkları yere yakın bir mahalli kulüp olan Byron FC’nin altyapısına giriyordu. Ofansif bir orta saha olan Zizinho bire birde çok rahat adam eksiltebiliyordu ve paslarıyla ş utları da kusursuza yakındı. Bu kalitedeki bir gencin, Byron FC gibi alelâde bir kulüpte uzun süre kalmayaca ğ ı da açıktı. Futbolculuk hayalleri bir yana, Zizinho bir yandan da var gücüyle annesine destek olabilmek için zamanının büyük bölümünü fabri- kalarda geçirmeyi sürdürüyordu. Dokuma fabrikasından sonra cam ve boya fabrikalarında da çalı ş mı ş tı. Profesyonel bir futbolcu olabilse, tümbu güçlüklerin geride kalaca- ğ ına inanıyordu. Tabiî bunun için de Byron kulübünden, daha üst düzey bir kulübe geçmesi gerekmekteydi. Bu do ğ rultuda ilk hedefiyse, küçük ya ş larda tutmaya ba ş ladı ğ ı takım olan America’da oynayabilmekti. Fakat nedendir bilinmez, America kulübüne seçmeler için gitti ğ inde fizik olarak çok çelimsiz bulunmu ş ve kendisiyle pek ilgilenilmemi ş ti. Daha sonra Sao Cristovao kulübü- nün seçmelerine gitti ğ indeyse dizine aldı ğ ı bir darbe nedeniyle sakatlanmı ş ve deneme maçını tamamlayamamı ş tı. Aradı ğ ı ş ansı Flamengo’da buldu Neyse ki Zizinho yetene ğ indeki bir oyuncunun yüzüne bütün kapıların kapanması mümkün de ğ ildi. Hatta belki de America ve Sao Cristo- vao’nun Zizinho’yu seçmemesi, onun adına çok daha hayırlı olmu ş tu zira bu sayede kendisi, ülkenin en büyük kulüplerinden Flamengo’da forma giyme ş ansını yakalayacaktı. 17 ya ş ındayken Fla- mengo ile antrenmanlara çıkan Zi- zinho, yetene ğ iyle teknik direktör Flavio Costa’yı etkilemekte gecik- meyecekti. Costa, yakın gelecekte Brezilya Millî Takımı’nın da ba ş ına geçecek önemli bir teknik adamdı. Flamengo’da ayrıca biraz yukarıda da bahsetti ğ imiz, Dünya Kupası gol kralı Leonidas da forma giymek- teydi. Ülke futbolunun en önemli teknik adamlarından birinin altında ve en büyük yıldızının yanında ça- lı ş mak da 17 ya ş ındaki bir genç için büyük bir ş anstı. Üstelik Flamengo, Rio Eyalet Ş ampiyonası’nın da son ş ampiyonuydu (Brezilya’da ulusal düzeydeki ş ampiyonalar 1959’da ba ş layacaktı). Genç bir yıldız adayının geli ş ip olgunla ş ması için ş artlar son derece müsaitti. Flavio Costa, antrenmanlarda be ğ endi ğ i Zizinho’dan iyice emin olabilmek için bir hazırlıkmaçında da görev vermeyi kararla ş tırmı ş tı. İ kinci yarıda Leonidas’ın yerine sa- haya sürülen Zizinho, rakip fileleri iki kez havalandırarak kendisine duyulan güveni bo ş a çıkarmayaca- ğ ını göstermi ş ti. Bunun üzerine de Flamengo, kendisini resmi olarak renklerine ba ğ layacaktı. Zizinho’nun 23 yıl sürecek profesyonel futbolculuk kariyeri de böylece ba ş lamı ş oluyordu. Flamengo, her ne kadar 1939 sezo- nunda Rio eyalet ş ampiyonlu ğ unu kazandıysa da Zizinho’nun takıma katıldı ğ ı ilk iki sezonda bu ba ş arı- sını tekrarlayamıyordu. 1940’ta da 1941’de de puan cetvelinde ezeli takipleri Fluminense’nin sadece bir puan gerisinde kalmı ş lardı. 1941 so- nundaysa takımın en önemli yıldızı konumundaki Leonidas, Sao Paulo kulübüne transfer olmu ş tu. Bu, ilk bakı ş ta Flamengo adına önemli bir kayıp olarak göze çarptıysa da bu 52 53 Altta solda Zizinho ve yanında Leonidas... Zizinho ve Pele

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==