TamSaha 210. Sayı / Mayıs 2022
Toköz ve Manolis Siopis, savunma ise Bruno Peres, Stefano Denswil ve İ smail Köyba ş ı transferleriyle tah- kim edildi. Sezonun ilk yarısını en yakın rakibinin 7 puan önünde lider kapatmasına ra ğ men Trab- zonspor’un transfer hamleleri devam etti. Bu defa da gelece ğ e dönük genç oyuncular bir yana forvete Edin Visca, sol beke Tymo- teusz Puchacz ve sol kanada da Yusuf Erdo ğ an ile Jean Evrard Kouassi takviyeleri yapıldı. Derin kadro avantajı Bordo-mavili takımbu geni ş kadro- sunun avantajlarını sezon boyunca ya ş adı. Ba ş ka bir takımın kolay kolay altından kalkamayaca ğ ı sa- katlıklar, Trabzonspor’u yolundan bir milimbile saptırmadı. Forvette Gervinho daha sezonun ba ş larında geçirdi ğ i sakatlıkla devreden çıkmı ş tı. Onu ilk yarının sonunda Edgar Ie’nin sakatlı ğ ı takip etti. Ardından savunmanın temel dire ğ i Vitor Hugo ve orta sahada takımın beyni konumundaki Marek Hamsik uzun süreli sakatlıklar ya ş adı. Bakasetas, Abdülkadir Ömür ve Nwakaeme’nin de sakatlıklar sebebiyle takımdan uzak kaldı ğ ı dönemler oldu. Ancak Trabzon- spor’un derin kadro yapısı içinde tümbu eksikliklere çareler üretildi. Savunmanın ortasındaki Edgar ve Vitor Hugo’nun birlikte yoklu ğ unda, o bölgeyi Denswil’in yanında altya- pıdan yukarıya çıkartılan 19 ya ş ın- daki Ahmetcan Kaplan ba ş arıyla kapattı. Siopis orta alanda adeta üç ki ş ilik oyunuyla kimseleri aratmadı. Bu kadro derinli ğ inde Trabzon- spor’un belki de tam anlamıyla çözümbulamadı ğ ı tek bölge ise sol bek oldu. Tabiî Dorukhan Toköz’e de ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Sezon ba ş ında Be ş ikta ş ’tan transfer edilen ve bir süre sakatlık problem- leriyle de bo ğ u ş an Dorukhan, Abdullah Avcı’nın takımında joker özellikleriyle sivrildi. Aslında bir orta saha oyuncusu olmasına ra ğ men futbola ba ş ladı ğ ı Eski ş e- hirspor’da da stoper ve sa ğ bek oynamı ş lı ğ ı bulunan Dorukhan, bu özellikleriyle Trabzonspor’a da büyük fayda sa ğ ladı. Onu kâh sa ğ bekte kâh stoperde kâh orta sa- hada 6, 8 ve 10 numara pozisyonla- rında izledik ve Dorukhan nerede oynarsa oynasın giydi ğ i formanın hakkını veren bir performans ortaya koydu. Ş apkadan tav ş an çıkartan yıldızlar Abdullah Avcı’nın oyun felsefesi, sadece duygularla de ğ il öncelikle akılla oynama prensibine dayanı- yor. Hoca elbette futbolda duygu- nun ve co ş kunun yerini inkâr etmiyor ama önce akıl, strateji ve plana sadık kalan bir oyundan yana tavrını çok net biçimde koyuyor. Trabzonspor da Avcı’nın bu oyun anlayı ş ına sadık kalarak, sabırlı ve planlı bir oyunla sonuca ula ş tı. Takımhiçbir zaman savunma gü- venli ğ ini unutan bir acelecilikle sal- dırmadı. Saha içindeki her hareket önceden çalı ş ılmı ş ve planlanmı ş tı. Bazen tribünden izleyenleri çok da mutlu etmeyen bu oyun, puan anla- mında ise çok bereketli sonuçlar getirdi. Üstelik Trabzonspor bazen puan almaya yetmeyen bu oyun anlayı ş ını, geriye dü ş tü ğ ümaçlarda de ğ i ş tirecek B planını da ortaya koymasını bildi. O bölümlerde daha çok forvet oyuncusuyla daha bas- kılı, daha çabuk ve riskli oyunlar oynandı ve genellikle de kazanan Trabzonspor oldu. Bordo-mavili takımbu oyun anlayı ş ı ile ş ampi- yonluk için yarı ş tı ğ ı rakiplerinin hiç birine yenilmedi ğ i gibi oynanan iki maçtan birisi kazanmasını bildi. Trabzonspor’un forvetteki zenginli- ğ ine kar ş ı alınan tedbirler ise “ ş apkadan tav ş an çıkartan yıldız- lar” sayesinde genellikle sonuçsuz kaldı. Oyunun kilitlendi ğ i anlarda bir gün Bakasetas’ın bir ş utu çözdü problemi, bir gün Nwakaeme’nin on kaplan gücündeki yetenekleri… Bazen Edin Visca’nın bitiricili ğ i çıktı sahneye, bazen Cornelius’un ceza sahası içindeki golü koklayan klasik santrfor özellikleri, bazen de Dja- niny’nin dans eder gibi attı ğ ı goller. Ya da herkes sustu ğ u zaman Abdülkadir Ömür konu ş tu ve Trab- zonspor, tedbir alınamaz bir güç oldu ğ unu ço ğ umaçta göstermeyi ba ş ardı. U ğ urcan Çakır faktörü Ş ampiyon takımların kalesinde ge- nellikle ş ampiyon kaleciler oynar. Bu kuralın belki de tek istisnası Barcelona’nın altın dönemlerinde kalesini koruyan Victor Valdes’tir. Bu kural öylesine i ş ler ki, 1982 Dünya Kupası’nın Socrates’li, Zi- co’lu, Falcão’lu, Toninho Cerezo’lu, Júnior’lu, Dirceu’lumuhte ş em Brezilya kadrosunu Valdir Peres gibi sıradan bir kaleci yüzünden ş ampi- yonluktan etmi ş li ğ i vardır. O kupa- nın ş ampiyonu İ talya ise kalecisi Dino Zo ff ’un performansına çok ş ey borçludur. Kural, ligimizde de pek ş a ş madan i ş lemi ş tir ve Trabzon- spor’un geçmi ş altı ş ampiyonlu- ğ unda da kaleyi koruyan isim, döneminin efsanesi Ş enol Güne ş ’tir. Bordo-mavili takımo günden bu yana bir Ş enol Güne ş aramı ş , Tolga Zengin ve Onur Kıvrak gibi zaman zaman öne çıkan eldivenler bulduysa da U ğ urcan Çakır’a kadar kalesini tam anlamıyla güvende tu- tacak bir kaleciye kavu ş amamı ş tı. U ğ urcan, kaleyi korumaya ba ş ladı- ğ ından bu yana gösterdi ğ i perfor- mansla takımını sürekli yukarıya ta ş ıyan eldiven oldu. 26 ya ş ındaki kaleci bu sezon da kalesinde gör- dü ğ ümaç ba ş ına 0.8 gol ortalama- sıyla ilk sırayı alırken yine maç ba ş ına 3.5 kurtarı ş la zirvedeydi. Ba ş arılı kaleci ceza sahası içinden ş utlarda yüzde 74 kurtarı ş oranıyla yine ilk basamakta bulunurken ceza sahası dı ş ından atılan ş utlarda yüzde 94’lük ba ş arıyla Adana Demirsporlu Muric’in bir puan arkasında ikinci sırada yer aldı. Ş ehirle kurulan do ğ ru ileti ş im Trabzonspor’u 38 yıl sonra ş ampi- yonlu ğ a ta ş ıyan ba ş lıca faktörler- den birisi de tribünlerinmüthi ş deste ğ iydi. Bu deste ğ i sa ğ layansa bir yandan takımın önlenemez yükseli ş iyle giderek rakipleriyle arayı açan ş ampiyonluk yürüyü ş ü ama asıl önemli olanıysa ş ehir ve taraftarlarla kurulan do ğ ru ileti- ş imdi. Geçmi ş te de takımlarına olan sevgileri sorgulanamaz olan taraf- tarların bu sevgisi ço ğ u zaman ters etkiler do ğ urmu ş tu. Trabzon- spor’un özellikle iç saha maçlarında bazen i ş ler kötü giderken ortaya çıkan tribün tepkilerinden olumsuz etkilendi ğ i örnekler sayılamayacak kadar fazlaydı. Ancak bu defa hem yönetimhemde teknik direktör Abdullah Avcı’nın sürekli yaptı ğ ı sükûnet ve sa ğ duyu ça ğ rıları yerini buldu ve kurulan do ğ ru ileti ş im köprüsüyle bordo-mavili taraftarlar takımları üzerinde müthi ş bir itici güç olarak ortaya çıktı. Bütün olumsuzluklar törpülenmi ş , tribün- ler sadece takımlarına destek veren bir atmosfere bürünmü ş tü. Sabırlı ve sa ğ duyuyu bu destek de Trab- zonspor’u 38 yıl sonra ş ampiyon- 10 11
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==