TamSaha 216. Sayı / Kasım 2022

Dünya ş ampiyonlu ğ u kazanan takımlar içeri- sinde yıldızla ş an isimler genellikle gol yollarında etkili olan oyunculardır. Hâlbuki atılan bir gol kadar, yüzde 99’luk bir gol fırsatının engellen- mesi de tabelaya aynı ölçüde etki etmektedir. Ancak buna ra ğ men kaleciler, ço ğ u zaman büyük ba ş arıların arka planında kalmaya mah- kûmolmu ş lardır. Tabiî ola ğ anüstü perfor- mansları sayesinde bu kaidenin istisnası ol- mayı ba ş arabilmi ş file bekçileri de yok de ğ il. Onların ba ş ında da 1978’de Arjantin’in ka- zandı ğ ı ş ampiyonlu ğ a gol kralı Mario Kempes ile birlikte belki de en büyük katkıyı yapan Ubaldo Fillol’un oldu ğ u söylenebilir. Arjantin, o turnuvada ikinci tur gruplarında Polonya, Brezilya ve Peru ile oynadı ğ ı maç- larda iki galibiyet ve bir beraberlik alarak gru- bunu lider bitirip finale yükselirken, söz konusu kar ş ıla ş malarda kalesini gole kapatan Fillol da bu tarihi ba ş arıda büyük pay sahibiydi. Fillol, özellikle Kazimierz Deyna’nın bir penaltısını da kurtardı ğ ı Polonya maçında muazzam oynamı ş tı. Fillol’un asıl gösterisiyse finaldeydi. Kar ş ıla ş ma- nın ilk yarısında, skor 0-0’ken Johnny Rep’in kendisiyle kar ş ı kar ş ıya kaldı ğ ı bir pozisyonda rakibinin ş utunumüthi ş bir refleksle çıkaran Fil- lol, devrenin sonlarında da takımı 1-0 öndeyken Rob Rensenbrink’in yakınmesafeden çekti ğ i ş utu engellemi ş , ikinci yarının ba ş larında da uzaktan ş utlarıyla me ş hur Arie Haan’ın ceza sahası dı ş ından ka- leyi yokladı ğ ı iki pozis- yonda da rakibine geçit vermemi ş ti. Kar ş ıla ş - manın normal süresinin 1-1 sona erdi ğ i de dü ş ü- nülecek olursa, Fillol’un yaptı ğ ı bu dört kurtarı ş , Arjantin’in ş ampiyonlu- ğ una do ğ ru giden yolda dö ş enen adeta altından ta ş lar niteli ğ indeydi. Brehme Fillol Carlos Alberto Beckenbauer Maradona Gentile Garrincha Pele Tardelli Zidane Rivellino Dünya Kupası’nı Kazanan En İ yi 11 Ş AMP İ YONLARIN EN İ Y İ ON B İ R İ Onur Erdem KALEC İ Ubaldo Fillol İ ngiltere’nin 1966’da kendi evinde ka- zandı ğ ı tarihinin tek dünya ş ampi- yonlu ğ unda Gordon Banks’in kaledeki müthi ş performansı da elbette belirle- yici olmu ş tu. Takımı yarı finale gelene kadar kale- sinde gol görmeyen Banks, Portekiz’le oynanan yarı fi- nalde bitime sekiz dakika kala Euse- bio’nun penaltıdan attı ğ ı gol neticesinde orucunu bozmu ş tu belki ama 442 dakika- lık gol yememe süresiyle o an itibarıyla Dünya Kupalarında bir rekora da imzasını atmı ş tı. Di ğ er Adaylar Gordon Banks İ talya, 1982’de dünya ş ampi- yonlu ğ una ula ş - tı ğ ında kalecisi ve takımkaptanı olan Dino Zoff 40 ya ş ını dolduralı neredeyse be ş ay olmu ş tu. Ancak tecrübeli eldiven, üç direk arasında hiç de ya ş lanmı ş bir görüntü çizme- mi ş ti. Özellikle Brezilya’yı 3-2 yendikleri kar ş ıla ş mada Cerezo ve Oscar’ın yakaladıkları ş ansları gole çevirmelerine izin vermemesi de İ talya’nın galibiyetine çok büyük katkı sa ğ lamı ş tı. Dino Zoff Brezilya, 1970’te üçüncü kez dünya ş ampiyonu olmu ş ve bunu ba ş aran ilk takım olarak Jules Rimet Kupası’na da ebediyen sahip olma hakkını elde etmi ş ti. O takımın kaptanı olan Carlos Alberto’nun turnuva süresince ortaya koydu ğ u oyunsa, mevki- inde tüm zamanların en iyileri arasına adını yazdırmasını sa ğ layacak cinstendi. 1958 ve 1962’de ş ampiyon olan takımın efsanevi sa ğ beki Djalma Santos kadar rakip hücumcuları korkutacak bir fizi ğ e ve sertli ğ e sahip de ğ ildi belki ama savun- mada selefini hiç de arat- mamı ş tı. Dahası, hücum söz konusu oldu ğ unda Djalma Santos’a kıyasla takımına çok daha fazla katkı sa ğ ladı ğ ı da a ş ikârdı. Top tekni ğ i, oyun zekâsı ve kıvraklı ğ ıyla rakiplerin sol kanadı için büyük bir tehdit olan Carlos Alberto, İ talya ile oynadıkları ve 4-1 kazandıkları maça da attı ğ ı harika son golle noktayı koyan isim olmu ş tu. Müthi ş bir pas trafi ğ iyle İ talya’yı önce yarı sahasına hapseden Brezilya, neredeyse tüm hatlarıyla yava ş yava ş rakip kaleye yana ş mı ş ve son olarak da Pele, topu sa ğ çaprazdan ceza ala- nına sokulan Carlos Alberto’nun önüne yuvar- lamı ş tı. Kaptan bu topu hiç bekletmeden sert bir vuru ş la a ğ lara gönderdi- ğ inde de Brezilya’nın ş ampiyonlu ğ u kesinlik kazanmı ş tı. SA Ğ BEK Carlos Alberto Brezilya, 1994 Dünya Kupası’nda zafere ula ş tı ğ ında 24 yıllık ş ampiyon- luk hasretine son verirken takımın asıl sa ğ beki Jorgin- ho’ydu belki ama Jorginho’nun final maçının ilk yarısında sakatlanması- nın ardından Cafu ondan formayı devralmı ş ve bu sayede tarihi za- ferde çorbada tuzu bulunanlardan biri olmu ş tu. Cafu’nun asıl yıldızla ş - tı ğ ı turnuvaysa, ikinci dünya ş ampi- yonlu ğ unu ya ş adı ğ ı 2002 Dünya Kupası’ydı. Brezilya, be ş inci kez kupayı kazanırken kaptanlık pazu- bandı da onun kolunda yer alıyordu. Di ğ er Adaylar Cafu 1970’lerin en iyi sa ğ bekle- rinden Berti Vogst’un Dünya Kupası tarihinde edindi ğ i yerse aslında çok daha farklı bir role ba ğ - lıydı. 1974 Dünya Kupası fi- nalinde Federal Almanya, Hollanda ile kar ş ıla ş ırken, Almanların teknik direk- törü Helmut Schön, Hollanda’nın en önemli yıldızı olan Johan Cruyff’u, Vogst’un adam adama marke etmesine karar vermi ş ti. Cruyff her ne kadar maça fırtına gibi girip ilk dakikada takımına bir penaltı kazandırdıysa da sonrasında Vogst onu olabilecek en iyi ş ekilde marke etmi ş ve Cruyff’un durdurulmasının da etkisiyle Almanlar maçı 2-1 kazanarak kupaya uzanmı ş tı. Berti Vogst 48 49

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==