TamSaha 216. Sayı / Kasım 2022

Futbol dünyasının son 40 yıldaki en önemli savunma liderlerinin belki de ba ş ında gelen Franco Baresi, 1980’lerin sonu ve 1990’ların ba ş ında Avrupa futboluna damgasını vuran Milan’ın da kaptanlı ğ ını yapıyordu ve kırmızı- siyahlı ekiple ikisi üst üste olmak üzere üç Avrupa ş ampiyonlu ğ u ya ş amı ş tı. Oyunu okumaktaki ba ş arısı, pozisyon bilgisi ve topu oyuna olabilecek en iyi ş ekilde sokması, Baresi’yi vazgeçilmez kılan özellikleriydi. Aslında bu liste, Dünya Kupalarında final oynayan fakat dünya ş ampiyonu olmamı ş oyuncuları içeriyor ve kâ ğ ıt üzerinde Bare- si’nin bir dünya ş ampiyonlu ğ u var. Kafaların karı ş maması için hemen söyleyelim, Baresi 1982’de İ talya Dünya Kupası’nı kazanırken kadroda yer almı ş fakat henüz 22 ya ş ında oldu ğ undan hiçbir maçta oynama ş ansı bula- mamı ş tı. Baresi’nin oynadı ğ ı 1990 ve 1994 Dünya Kupalarından ilkinde İ talya, yenilgi yüzü görmemesine kar ş ın turnuvayı üçün- cülükle tamamlarken, 1994 Dünya Kupa- sı’ndaysa çok daha dramatik bir neticeyle kar ş ı kar ş ıya kalacak ve turnuva tarihinin penaltılara kalan ilk finalinde kupayı Bre- zilya’ya kaptıracaktı. Baresi, turnuvanın henüz ikinci maçı olan Norveç kar ş ıla ş ma- sında dizinden sakatlanıp bir de operasyon geçirmesine ra ğ men 25 günde mucizevi bir iyile ş me göstererek finaldeki yerini almı ş tı almasına ama maçın sonunda takımının ka- çırdı ğ ı üç penaltıdan birini kullanma talihsiz- li ğ ini de ya ş amı ş tı. MERKEZ DEFANS Franco Baresi Alman futbolunda Franz Beckenbauer’dan sonra gelen belki de en önemli libero, Uli Stielike’ydi. 1970’lerin sonu ve 1980’lerin ba ş ında sadece Fe- deral Almanya Millî Takımı’nın de ğ il, Real Madrid’in de en iyi oyuncularından biriydi. Millî takımla 1980’de bir Avrupa ş ampiyonlu ğ u da ya ş amı ş tı ama 1982’de bunun üzerinde bir de dünya ş ampiyonlu ğ u ekleme fırsatını, finalde İ talya’ya 3-1 kaybetmeleri neticesinde kaçıracaktı. Di ğ er Adaylar Uli Stielike Çekoslovakya, 1962 Dünya Ku- pası’nda finale kadar giderken bu ba ş arıda en büyük paylar- dan biri, savunmanın beyni ko- numundaki Jan Popluhar’a aitti. Futbolu bıraktıktan çok uzun süre sonra Slovakya’nın 20. yüzyıldaki en iyi oyuncusu da seçilen Popluhar’ın çabası, 1962’de Brezilya’ya kar ş ı oyna- dıkları finaldeyse Çekoslovak- ya’nın ş ampiyonlu ğ a uzanabilmesi için yeterli olma- mı ş ve Brezilya, sahadan 3-1’lik galibiyetle ayrılmı ş tı. Federal Almanya, 1980’lerde bir kez Avrupa ş ampiyonu olup iki Dünya Kupası’nda da pe ş pe ş e final oynarken o takımın savunmada en güvenilir isimlerinden biri Karlheinz Förster’di. Özellikle adammarkajı söz konusu oldu ğ unda İ talyanların bu konudaki üstadı Claudio Gentile ile neredeyse a ş ık atabilecek kadar iyi bir markajcı olan Förster, Dünya Kupaları tarihinde de final oynayan ama ş ampiyonluk göremeyen oyuncular arasında rakibini belki de en iyi kilitleyen ki ş i olarak dahi gösterilebilir. Förster’inmarkaj becerisi, özellikle 1986 Dünya Kupası’nda fazlasıyla ön plana çık- mı ş tı. Çeyrek finalde, Real Madrid’in de yıldızı olan Meksikalı golcü Hugo Sanchez’i durdu- ran, yarı finaldeki Fransa mücadelesinde de Michel Platini’yi kilitleyen Förster, Federal Almanya’nın tatsız tuzsuz bir oyun ortaya koymasına ra ğ men finale kadar gitmesin- deki gizli kahramanlardan biriydi. Arjantin’e kar ş ı oynanan finaldeyse teknik direktör Franz Beckenbauer’ın Diego Maradona’yı marke etmek için Lothar Matthaeus’u seçmesi ve ikinci markajcı olarak da Norbert Eder’i belirlemesi, Förster’in neden bu görev için dü ş ünülmedi ğ i sorusunun fazlasıyla sorulmasına neden olacaktı. Arjantin, maçı Maradona’nın son dakikalardaki asistiyle 3-2 kazanmı ş ve Förster de bunun sonucunda pe ş pe ş e iki Dünya Kupası finali kaybeden birkaç talihsiz futbolcudan biri olmak zo- runda kalmı ş tı. MERKEZ DEFANS Karlheinz Förster Milan’ın efsanele ş ti ğ i dönemde savunmanın göbe- ğ inde Franco Baresi ile kur- du ğ u ortaklık çok kritik bir öneme sahipti. Aynı ortaklı ğ ı millî takıma da ta ş ımı ş lardı ama 1994 Dünya Kupası’nda bir arada do ğ ru dürüst oy- nama ş ansı bulamamaları İ talya adına büyük talihsizlikti. Baresi arada sakatlandı ğ ı için dört maç kaçırdı, Costacurta ise Baresi’nin iyile ş ip geri dön- dü ğ ü finalde sarı kart cezası nedeniyle forma giyemedi. Di ğ er Adaylar Alessandro Costacurta Fransa’nın 2006 Dünya Kupası’nda savunma- daki en önemli güvence- lerinden biri, Gallas’ın varlı ğ ıydı. Özellikle çeyrek finalde Brezilya ve yarı finalde Portekiz kar ş ısında alınan tek gollü galibiyetlerde rakiplerin birçok yıldız hücumoyuncusuna göz açtırılmamasında Gal- las’ın gözünü budaktan sakınmayan oyununun büyük etkisi olmu ş tu. WilliamGallas Jan Popluhar 62 63

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==