TamSaha 220. Sayı / Mart 2023
124 125 1-0’lık yenilgiyle ayrılmı ş lardı. Hollanda bu yenilgiden üç gün son- raysa İ ngiltere kar ş ısına çıkıyordu. Maçta İ ngiltere ilk ciddi fırsatları yakalayan taraf olsa da Gary Line- ker ve Glenn Hoddle’ın iki ş utunda top direkten dönüyor, kaçan bu gol- lerin cezasınıysa Hollanda, ilk yarı- nın bitimine bir dakika kala Marco van Basten’in attı ğ ı golle kesiyordu. İ lk yarının 1-0 Portakallar lehine sona ermesinin ardından İ ngiltere ikinci yarıya da baskılı ba ş larken 52’nci dakikada nihayet Bryan Robson ile skoru 1-1’e getiriyordu. Ancak gün, Marco van Basten’in günüydü ve yıldız golcü 72 ve 76’ncı dakikalarda iki gol daha atıp hat- trick yapınca Hollanda zorlumüca- deleden 3-1 galip ayrılarak ş ansını İ rlanda ile oynayaca ğ ı sonmaça ta ş ıyordu. İ rlanda-Hollanda maçı öncesinde İ rlanda’nın üç, Hollanda’nınsa iki puanı bulunmaktaydı. Bu da Porta- kalların yarı finale yükselebilmek için rakiplerini yenmekten ba ş ka çarelerinin olmadı ğ ı anlamına geli- yordu. Hollanda, bumecburiyetten ötürü baskılı bir oyun ortaya koy- maya çalı ş ırken İ rlanda da hâliyle önceli ğ ini defansa vermi ş ti. Ada temsilcisi maçın sonlarına kadar da katı savunmasıyla Portakalların yetenekli hücumoyuncularını dur- durmayı bilmi ş ti. Fakat 82’nci daki- kada İ rlanda savunmasının kafayla uzakla ş tırmaya çalı ş tı ğ ı bir topa yarımyuvarla ğ ın gerisinde bekle- yen Ronald Koeman sert bir vole vuruyor, yerden sekip tekrar hava- lanan topa da son olarak altıpas ci- varında kafaylaWimKieft dokunup fileleri havalandırıyor ve Hollanda, bu tek golle iki puanı hanesine, adını da yarı finale yazdıran taraf oluyordu. Grubunu SSCB’nin ardından ikinci sırada tamamlayan Hollanda, yarı finalde di ğ er grubun birincisi, ev sahibi Federal Almanya’yla e ş - le ş mi ş ti. Bumaç öncesinde elbette ço ğ u Hollandalının aklında, 14 yıl önce kaybettikleri Dünya Kupası fi- nalinin rövan ş ını almak vardı. Kar ş ıla ş manın ilk yarısı ba ş a ba ş bir mücadeleye sahne olurken 0-0’lık denge bozulmamı ş tı. İ kinci yarı ba ş ladıktan dokuz dakika son- raysa Federal Almanya kazandı ğ ı penaltıyı Lothar Matthaus’un gole çevirmesiyle 1-0’lık üstünlü ğ ü yakalıyordu. Bu golden yakla ş ık 20 dakika sonra da bu kez Hollanda penaltı kazanır- ken atı ş için topun ba ş ına geçen Ronald Koeman, topu ve kaleci Eike Immel’i ayrı ayrı kö ş elere göndere- rek skoru 1-1’e getiriyordu. Hol- landa, beraberlik golünün ardından da rakibi üzerindeki baskısını artı- racak ve bitime üç dakika kala JanWouters’ın Federal Almanya sa- vunmasını gafil avlayan ara pasına Marco van Basten’in yerde kayarak yaptı ğ ı vuru ş la uzak kö ş eden a ğ ları bulması neticesinde de 2-1’lik galibiyete ve finale uzanacaktı. Turnuvaya SSCBmaçıyla ba ş layan Hollanda, kapanı ş ı da yine SSCB’ye kar ş ı yapacaktı. Ancak 25 Hazi- ran’da Münih Olimpiyat Stadı’nda oynanan final maçı, gruplardaki kar ş ıla ş madan çok daha farklı bir senaryoya sahne olacaktı. Kar ş ı- la ş manın 32’nci dakikasına gelindi- ğ inde Hollanda’nın sa ğ kanattan kazandı ğ ı bir kö ş e vuru ş unda topu pas olarak alan Erwin Koeman, sol aya ğ ının içiyle arka dire ğ e do ğ ru bir orta kesiyor ve orada iyi yükselen Marco van Basten’in kafa pasında Ruud Gullit’e altıpas üzerinden kafayla dokunmak kalıyordu. Top a ğ larla bulu ş mu ş ve Hollanda 1-0’lık üstünlü ğ ü yakalamı ş tı. İ lk yarı bu skorla tamamlanırken ikinci yarıya geçildi ğ indeyse 54’üncü dakikada Avrupa Ş ampi- yonaları tarihinin en güzel golü olarak kabul edilen ome ş hur gole gelecekti sıra. Bu dakikada Adri van Tiggelen’in orta sahada kaptı ğ ı bir top, Hollanda’nın ani bir ata ğ a kalk- masını sa ğ lıyordu. Dörde dört geli- ş en atakta van Tiggelen topu sol açıktaki Arnold Mühren’e aktarmı ş , Mühren hiç bekletmeden topu arka dire ğ e do ğ ru ortalamı ş ve o nok- tada da Marco van Basten dar açı- dan geli ş ine öyle bir vole vurmu ş tu ki top acayip bir kavisle SSCB kale- cisi Rinat Dasayev’in üzerinden a ş arak uzak doksana takılmı ş tı. Van Basten’in nefis golüyle skorun 2-0’a gelmesinden sadece altı da- kika sonra SSCB kazandı ğ ı penal- tıyla maça ortak olma ş ansını yakaladıysa da Igor Belanov’un atı ş ını Van Breukelen’ın kurtarma- sıyla bu ş ans ortadan kalkıyordu. Kalan yarım saatlik sürede de skorda ba ş ka bir de ğ i ş iklik olmuyor ve böylece mücadeleden 2-0’lık ga- libiyetle ayrılan Hollanda, tarihinin ilk ve ş u ana kadarki tek Avrupa ş ampiyonlu ğ unu kazanmanınmut- lulu ğ unu ya ş ıyordu. PSV ile kazan- dı ğ ı üç kupa sonrasında millî takımla da Avrupa Ş ampiyonası’nı kazanan Koeman da artık Avru- pa’nın en önde gelen oyuncuların- dan biri oldu ğ unu tescillemi ş ti. Koeman, Avrupa Ş ampiyonası’nın ardından bir sezon daha PSV for- ması giyecekti. Bu son sezonunda da ülkesinde çifte kupa zaferi ya ş a- yacaktı ama Ş ampiyon Kulüpler Kupası’nda bu kez çeyrek finalde Real Madrid engeline takılacaklardı. PSV ayrıca Koeman’ın bir gol attı ğ ı fakat 2-2 sona eren Kıtalararası Kupa finalinde Uruguay’ın Nacional ekibine penaltılarla boyun e ğ erken UEFA Süper Kupa finalinde de a ğ a- bey Erwin Koeman’ın formasını giydi ğ i Mechelen’a 0-3 ve 1-0’lık skorlarla teslim oluyordu. İ talya ‘90’a erken veda 1989 yazında Koeman, daha önce Ajax’ta yıldızının pek de barı ş ma- dı ğ ı Johan Cruy ff tarafından çalı ş tı- rılan Barcelona’ya transfer olacak ve bu kez Cruy ff ’un burada in ş a etti ğ i sistemin en kilit isimlerinden birine dönü ş ecekti. Koeman, Camp Nou’ya geldi ğ i esnada La Liga’da Real Madrid’in dört sezonluk bir hâ- kimiyeti bulunmaktaydı. Barcelona, yeni sezonda da bu hâkimiyeti kıramazken Real Madrid üst üste be ş inci kez ş ampiyon olmu ş , Kata- lan ekibiyse ligde üçüncü sırada kalmı ş tı. Ancak Kral Kupası’nı finalde Real Madrid’i 2-0 yenerek kazanmaları, yakın gelecekteki ba ş arıların habercisi niteli ğ indeydi. Sezon sonundaysa sırada İ talya’da düzenlenecek olan 1990 Dünya Ku- pası vardı. Hollanda, turnuvaya son Avrupa ş ampiyonu unvanıyla geli- yordu ve do ğ al favorilerden biriydi. İ lk tur gruplarındaysa kar ş ılarında iki yıl öncesini anımsatan rakipler İ ngiltere ve İ rlanda vardı. Üçüncü rakipleriyse Mısır’dı. Ancak Porta- kallar turnuvaya iyi ba ş layamıyor ve önce Mısır’la 1-1, ardından İ ngiltere’yle 0-0, en sonunda da İ rlanda’yla 1-1 berabere kalarak grubunu üç puanla üçüncü sırada tamamlıyordu. Hollanda, en iyi üçüncüler arasına girerek bir üst tura yükselmi ş ti ama kar ş ısında da bir kez daha Federal Almanya’yı bulmu ş tu. Zorlu e ş le ş mede ilk yarının ortala- rında Frank Rijkaard ile Rudi Völler arasında ya ş anan gerilim, iki oyun- cunun da kırmızı kartla oyun dı ş ında kalmasına yol açarken bu devrede herhangi bir gol gelme- mi ş ti. İ kinci yarı ba ş ladıktan sonraysa Federal Almanya 51’inci dakikada Jürgen Klinsmann’ın fır- satçılı ğ ıyla 1-0 öne geçiyor, 85’inci dakikadaysa Hollanda ceza sahası- nın sol kö ş esinde topla bulu ş an An- dreas Brehme’nin uzak direk dibine sa ğ ayak içiyle enfes bir plase yap- masıyla farkı ikiye çıkartıyordu. Hollanda, bitime iki dakika kala kazandı ğ ı penaltı atı ş ını Koeman’la gole çevirdiyse de bu tur için yet- meyecek ve mücadeleden 2-1 galip ayrılan Federal Almanya daha son- EURO 88’in ş ampiyonu Hollanda, İ talya ‘90’da erken elenmi ş ti. Hollanda- İ ngiltere maçında Koeman ile Platt arasındaki top kapma sava ş ı... EURO 88’in ş ampiyonluk kupası Koeman’ın ellerinde yükseliyor.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==