TamSaha 220. Sayı / Mart 2023
96 97 da Jose Antunes (Zeca), Fernando (Nando), Eduardo (Edu) ve Antonio (Tunico) idi. A ğ abeylerinden kendi- sinden sekiz ya ş büyük olan Zeca ve altı ya ş büyük Edu da futbolcu olma hayali pe ş inde ko ş uyorlardı. Özellikle Edu futbol topuna kar ş ı hayli yetenekliydi. Edu 13 ya ş ına geldi ğ inde de 15 ya ş ındaki Zeca ile birlikte Rio de Janeiro’nun kalbur- üstü kulüplerinden America’nın altyapısına kaydolmu ş tu ve profes- yonel bir futbolcu olma yolunda son sürat ilerlemekteydi. Altı karde ş in babaları Jose de gençli ğ inde fut- bolla fazlasıyla ha ş ir ne ş ir olmu ş bir isimdi. Amatör kulüplerde kalecilik yapan Jose, bir ara ülkenin en büyük kulüplerinden Flamengo ile profesyonel sözle ş me imzalama a ş amasına dahi gelmi ş ti. Ancak 1930’larda Brezilya’da profesyonel futbolculuk aile geçindirmeyi ga- ranti eden bir meslek olmadı ğ ından hayat gâilesi Jose’yi bamba ş ka yerlere sürüklemi ş ve genç adam kendisini önce bir ekmek fırınında çalı ş ırken, daha sonra da terzilik yaparken bulmu ş tu. Zico da elbette babasından ve a ğ abeylerinden etkilenerek henüz ufacık bir çocukken futbola ilgi duymaya ba ş lamı ş tı. Zaten Bre- zilya’da, hele ki yoksul mahallelerde neredeyse her çocuk yürümeye ba ş lar ba ş lamaz futbol topunun pe- ş inden gitmekteydi. Zico’nun kaderi de belli ki daha o esnada çizilmeye ba ş lamı ş tı. En kıymetli oyunca ğ ı da hâliyle bir futbol topuydu. 23 Nisan 1961 tarihindeyse hayatında ilk kez ünlü Maracana Stadı’nın yolunu tu- tacaktı Zico. O gün Rio ve Sao Paulo men ş eli takımlar arasında düzenle- nen bir turnuvanın son günüydü ve Zico’nun Flamengo taraftarı olan babası da takımının Corinthians ile yapaca ğ ı ş ampiyonlukmücadele- sini yerinde izlemeye giderken o ğ lunu yanına almı ş tı. Kar ş ıla ş mayı 2-0 kazanan Fla- mengo turnuvayı ş ampiyonlukla tamamlamı ş tı. Gollerin ikisine de imzasını atan Edvaldo Alves da Santa Rosa, kısaca lakabını söyle- mek gerekirse “Dida” da Zico’nun ye ş il sahalardaki ilk kahramanı oluyordu. O günden sonra futbola çok daha fazla ba ğ lanacaktı Zico. Bir maçta 10 gol attı ve kendisini Flamengo’da buldu Çok geçmeden Zico oturdu ğ uma- hallenin takımı olan Juventude de Quintino’da futbol oynamaya ba ş - layacaktı. Ayrıca River FC adlı bir kulüpte de futsal oynuyordu. 14 ya ş ına geldi ğ indeyse Zico’nun yeteneklerinin artık daha geni ş kitlelerce görülmesi gerekti ğ ine inanan Juventude takımının antre- nörü Germano Jose Grilo, bir radyo spikeri, aynı zamanda koyu bir Fla- mengo taraftarı olan ve Flamengo kulübü içerisinde de hatırı sayılır tanıdıkları bulunan Celso Garcia’yı, Zico’yu izlemesi için yerel turnuva- daki bir maçlarına davet etmi ş ti. Celso Garcia’nın seyretti ğ i maçta Juventude 15-3 galip gelirken Zico tam 10 gol birden kaydedince de Garcia’nın onu Flamengo’ya götür- mesi adeta kaçınılmaz olacaktı. O sıralarda Zico’nun, a ğ abeyleri Zeca ve Edu’nun formasını giydik- leri America kulübü tarafından da denemeye alınması beklenmek- teydi. Dolayısıyla karde ş leriyle aynı takımda forma giymeyi arzulayan a ğ abeyler, Zico’nun Flamengo’ya gitmesi ihtimalini pek sıcak kar ş ı- lamamı ş lardı. Fakat Zico tercihini Flamengo’dan yana kullanacaktı. Zico’nun, Flamengo’nun futbol okulunda sivrilmesi de fazla zaman almamı ş tı. Hatta 1970 yılında, 17 ya- ş ındayken, o yıl futbolu bırakan Flamengo’nun yıldız ismi Carlinhos ayakkabılarını ona hediye edecekti. Bu jest, genç yıldız adayının sahip oldu ğ u potansiyeli de açıkça ortaya koyuyordu. Ertesi yıla gelindi ğ indeyse Zico, Flamengo’nun A takımına yükseli- yordu. A takımı ile ilkmaçınaysa Bahia kar ş ısında çıkmı ş ve deplas- manda oynadıkları bu kar ş ıla ş - mada aynı zamanda takımı adına ilk golünü de atmı ş tı. Ancak bu ba- ş arılı ba ş langıca ra ğ men A takımda sürekli yer alamayacaktı. Zira Brezilya Futbol Federasyonu, yakla ş makta olan 1972 Münih Olimpiyatları’na, kulüplerinin genç takımlarında oynayan futbolcular- dan olu ş an bir takımgöndermeye karar vermi ş ti ve Zico da olimpik millî takımda yer alabilmek için bir müddet daha Flamengo’nun genç takımında oynamak istemi ş ti. Ne var ki olimpiyatlara gidecek kadro açıklandı ğ ında Zico’nun adı listede yer almıyordu. Zaten kendisi daha sonra o kadroda yer alabilmek için A takımdan genç takıma dön- mesini hayatının en büyük yanılgısı olarak niteleyecekti. Ancak bu hayal kırıklı ğ ının üstesinden gel- mek Zico için çok zor olmayacaktı. Zira o yıl hemgenç takımda hemde A takımda forma giymesinin bir mükâfatı olarak bu iki takımla da Rio Eyalet Ş ampiyonası’nda ş ampiyonluk sevinci ya ş ayacaktı. İ ki yıl sonrasındaysa Zico’lu Fla- mengo bir defa daha Rio ş ampiyon- lu ğ una ula ş ıyordu. Zico sezon genelinde de takımı adına oynadı ğ ı resmî maçlarda tam49 gole imza- sını atmı ş ve henüz 21 ya ş ında ol- masına ra ğ men bir sezonda en çok gol atan Flamengo futbolcusu ola- rak kulüp tarihine adını yazdırmı ş tı. Zico aynı yıl ülkesinde “yılın futbol- cusu” ödülüne de lâyık görülecekti. Zico klasik 10 numara pozisyo- nunda, yani orta sahayla forvetin arasında serbest bir rolde oynama- sına ra ğ menmüthi ş teknik bece- risi, inanılmaz oyun zekâsı, gol yollarındaki e ş siz önsezisi ve topu kalenin istedi ğ i noktasına rahat- lıkla gönderebilecek kadar isabetli ş ut çekmesi sayesinde forvetlerin attı ğ ından çok daha fazla gol atı- yordu. Zaten çok geçmeden Brezil- ya’da kendisine “Pele Branco” yani “Beyaz Pele” lakabı da takılacak, ilerleyen yıllarda da bu lakap tüm dünya genelinde kabul görecekti. 1976 yılına gelindi ğ indeyse Zico, Flamengo formasıyla çıktı ğ ı maç- larda 56 gol birden atacak ve iki yıl önce eline geçirdi ğ i “bir sezonda en çok gol atan Flamengolu futbolcu” rekorunu biraz daha geli ş tirecekti. Bu yıl aynı zamanda millî forma altındaki ilk golünü de Arjantin’le deplasmanda oynadıkları ve 2-1 kazandıkları maçta kaydediyordu. Ertesi sene de Zico bir ba ş ka büyük onurun sahibi olacak ve Güney Amerika’da yılın futbolcusu seçilecekti. 1978 senesinin Zico için anlamı çok büyüktü çünkü kendisi sadece Flamengo ile yeni bir Rio ş ampiyon- lu ğ una ula ş makla kalmayacak, Brezilya Millî Takımı’yla da bir Dünya Kupası’nda ilk defa boy gös- terecekti. Brezilya, kom ş usu Arjan- tin’in ev sahipli ğ i yaptı ğ ı turnuvaya da hemen her Dünya Kupası’ndaki gibi en büyük favorilerden biri olarak gelmi ş ti. Dirceu, Nelinho, To- ninho Cerezo, Roberto Dinamite gibi önemli yıldızlara sahip olan takımın en ünlü oyuncusu, 1970’te de sarı formayla dünya ş ampiyonlu ğ u ya- ş amı ş olan efsane futbolcu Rivelli- no’ydu. Ancak 32 ya ş ına gelmi ş olan Rivellino, teknik direktör Clau- dio Coutinho tarafından artık eskisi kadar sık tercih edilmiyordu ve t akımın hücumdaki yeni lideri olarak Zico belirlenmi ş ti. İ lk Dünya Kupası’nda nama ğ lup üçüncülükle yetindi Kupanın ilk tur gruplarında Samba- cıların rakipleri Avusturya, İ sveç ve İ spanya’ydı. İ lkmaçta İ sveç kar ş ı- sında 1-0 yenik duruma dü ş üp Reinaldo’nun golüyle bir puanı kurtaran Brezilya, ikinci maçında da İ spanya ile golsüz berabere kalmı ş tı. Öte yandan Hans Krankl, Walter Schachner, Herbert Pro- haska, Friedrich Koncilia ve Kurt Jara gibi yıldızlarıyla o yıllarda Av- rupa’nın en önemli takımlarından biri olan Avusturya’ysa ilk iki ma- çını kazanmı ş ve liderlik için büyük avantaj elde etmi ş ti. Sonmaçta Brezilya, Avusturya’yı iki farklı yenmesi hâlinde lider ola- caktı ama maçı kazanamaması Zico, efsanesi oldu ğ u Flamengo’da bir gol sevincini ya ş ıyor... İ lk Dünya Kupası’na 1982’de katılan Zico, İ spanyamaçında...
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==