TamSaha 227. Sayı / Ekim 2023
Dirceu ise ofansif nitelikli oyunculardı ve oyunun iki yönünde de takımını yönetip ona liderlik edebilecek karakterde sayılmazlardı. Hâliyle Coutinho’nun Batista yerine inat etmeyip Falcao’yu alması durumunda olu ş acak Cerezo-Falcao-Dirceu üçlüsü birbirlerini çok daha iyi tamamlayabilecek nitelikteydi. Onsuz Brezilya nama ğ lup üçüncü oldu Buna ra ğ men Brezilya turnuvada aslında gayet iyi bir performans da gösteriyordu. İ lk turu yenilgisiz geçmi ş - lerdi. İ kinci tur grup a ş amasında da oynadıkları üç maçta iki galibiyet ve bir beraberlik almı ş lardı. Ancak kendilerinden sonra sonmaçına çıkan Arjantin, grup birincisi olup finale yükselmek için kendisine en az dört farklı bir galibiyet gerekenmaçta Peru’yu 6-0 ma ğ lup edince Brezilya’nın ş ampiyonluk hayalleri suya dü ş üyordu. Sambacılar daha sonra üçüncülükmaçında İ talya’yı 2-1 ma ğ lup edip nama ğ lup üçüncü olsalar da kimse bu neticedenmemnun de ğ ildi. Bu noktada tek- nik direktör Coutinho’yu hedef tahtasına yerle ş mek- ten kurtaransa Arjantin-Perumaçıyla ilgili çıkan ş aibe dedikodularıydı. Bu dedikodular öylesine ş iddetli bir biçimde dile getiriliyor ve Arjantin cephesi öylesine büyük bir hırsla suçlanıyordu ki, Coutinho’nun Falcao’yu neden turnuvaya götürmedi ğ i mevzuu gündemden neredeyse tamamen dü ş mü ş tü. Yine de bu dedikoduların ve suçlamaların harareti biraz dindikten sonra Brezilya futbol kamuoyu, Falcao’nun hakkını temsil edecekti. Yıldız futbolcunun sezon sonunda Brezilya’da yılın futbolcusu seçilmesi de bunun en net göstergesiydi. 1979 sezonunda Internacional, Brezilya ş ampiyona- sında üçüncü kez mutlu sona ula ş ırken Falcao yine ba ş roldeydi. Normalde hücumorganizasyonlarını bitiren de ğ il de ba ş latan bir oyuncu olmasına kar ş ın Falcao, ş ampiyonanın yarı final ve final a ş amalarında gerekti ğ inde iyi bir bitirici olabildi ğ ini de gösteriyordu. Internacional, yarı finaldeki ilkmaçını Palmeiras dep- lasmanında oynarken kar ş ıla ş manın 55’inci dakika- sında 2-1 geriye dü ş mü ş tü. Ancak sonrasında Falcao sahneye çıkmı ş , 64 ve 70’inci dakikalarda pe ş pe ş e iki gole imzasını atarakmaçı bir anda Palmeiras’ın elinden çekip alan isimolmu ş tu. 3-2 kazanan Internacional, daha sonra evindeki rövan ş ta da rakibiyle 1-1 berabere kalarak final vizesini alıyordu. Finaldeyse kırmızı-be- yazlılar Vasco da Gama ile kar ş ı kar ş ıya gelirken dep- lasmandaki ilkmaçı 2-0, evlerindeki ikinci maçı da 2-1’lik skorlarla kazanarak ş ampiyonlu ğ a ula ş acaklar ve ikinci maçtaki son gol de yine Falcao’dan gelecekti. Falcao bu ba ş arıların da etkisiyle sezon sonu geldi- ğ inde üst üste ikinci kez ülkesinde yılın futbolcusu ödülüne lâyık görülecekti. Aynı yıl millî takımkapıları da Falcao’ya yeniden açıla- caktı. Falcao, o yıl düzenlenen Copa America maçlarında kadroya ça ğ rılmı ş tı. Fakat buna ra ğ men Brezilya tur- nuvada aradı ğ ını bulama- yacaktı. Yarı finalde Paraguay ile kar ş ı kar ş ıya gelen Sambacılar, deplas- mandaki ilkmaçta ra- kiplerine 2-1 ma ğ lup oluyor, evlerindeki rövan ş - taysa Fal- cao bir de gol atma- sına ra ğ - men 2-2’lik beraber- li ğ e razı ola- rak final ş ansını kaybediyorlardı. Falcao benzer bir hayal kırıklı ğ ını 1980 sezonunda da kulüpler düze- yinde ya ş ayacaktı. Internacional, Libertadores Kupası’nda finale yükselmesine kar ş ın kar ş ıla ş tı ğ ı Uruguay’ın Nacio- nal ekibine 0-0 ve 0-1’lik skorlarla takılacak ve bu kupayı müzesine ilk kez ta ş ıma fırsatını tepecekti. Finalin ikinci maçın- dan sadece dört gün sonraysa Falcao’nun kariyerinde yepyeni bir sayfa açılacaktı. İ stikametse Roma’ydı. Zico’ya niyet, Falcao’ya kısmet Roma, 1970’lerin sonu itibarıyla Serie A’da biraz sıradanlı ğ a mahkûmbir görüntü içindeydi. Sarı-kırmızılılar, tek ş ampiyonluklarını 1942’de ka- zandıktan sonra 1951’de küme dü ş - mü ş , iki yıllık bir aranın ardından döndükleri ligde 1960’ların ortasına kadar kendine genellikle be ş inci veya altıncı sıralarda yer bulmu ş , 1960’ların ikinci yarısından itiba- rense -üçüncü bitirdikleri 1974-1975 sezonu istisna olmak kaydıyla- hep orta sıralarda kalmı ş lardı. 1979 yılında kulübün ba ş kanlık makamına oturan Dino Viola ise bu mâkûs talihi de ğ i ş tirmeyi kafasına koymu ş tu. Viola, daha önce 1973- 1977 aralı ğ ında takımı çalı ş tıran ve az önce de ğ indi ğ imiz o müstesna lig üçüncülü ğ ünün kazanılmasında büyük pay sahibi olan İ sveçli teknik adamNils Liedholm’u yeniden sarı- kırmızılı ekibin ba ş ına getirerek i ş e ba ş lamı ş tı. Öte yandan Serie A’da 1964 yılında uygulanmaya ba ş layan yabancı oyuncu yasa ğ ı 1980’e ge- lindi ğ inde bir yabancı oyuncuya müsaade edecek ş ekilde kaldırıl- mı ş tı. Dino Viola da bu kontenjanı, o dönemde dünyanın en iyi oyun- cusu olarak görülen Zico’dan yana kullanmak istiyordu. Ancak Zico’yu bir ilahmertebesinde görüldü ğ ü Flamengo’dan koparmak o kadar kolay de ğ ildi. Bu transferin zora gir- di ğ inin görüldü ğ ü esnadaysa Roma yönetimi, iki sezondur Zico’nun da oldu ğ u Brezilya’da yılın futbolcusu seçilen Falcao’yumerak edecekti. O esnada YouTube’un icat edilme- sine daha çeyrek asır vardı. Oyun- cularınmaç görüntülerini izlemek için videokasetleri temin etmek bile her zamanmümkün olmuyordu. Teknik direktör Liedholm, bu so- runu a ş abilmek için yardımcısı Lu- ciano Tessari’yi Falcao’yu izlemesi için Brezilya’ya göndermi ş ti. Tessa- ri’nin Falcao’nun çok iyi bir orta saha oyuncusu oldu ğ unu rapor etmesi üzerine merakı iyice artan Liedholm, bunun üzerine bir de Pele’nin fikrini almak istemi ş ti. Hatırlatmak gerekirse 1958 Dünya Kupası finalinde Liedholm en ya ş lı, Pele de en genç oyuncu olarak sa- hada yer almı ş lardı ve iki futbol ef- sanesi arasında o günden sonra dostane bir ili ş ki de ba ş lamı ş tı. Aralarında geçen konu ş mada Pele’nin sarf etti ğ i sözlerse Lied- holm’un kafasındaki tereddütleri tamamen da ğ ıtacaktı: “Zico sana maçı kazandırır, Falcao ise ligi...” Siyah İ nci’nin bu tespiti sonrası Liedholm’un da transfere onay ver- mesiyle birlikte Falcao, 10 A ğ ustos sabahında Roma’ya inecekti. Basında uzun süredir Zico’nun gelme ihtimâli üzerine haberleri okumakta olan Roma taraftarı, onun yerine adını pek fazla duyma- dıkları bir di ğ er Brezilyalının gelmi ş olmasından dolayı her ne kadar biraz hayal kırıklı ğ ı içinde olsalar da yeni transferlerinden büyük bir beklenti içindelerdi. NitekimFal- cao’yu kar ş ılamak için be ş bin taraftar havalimanına akın etmi ş ti. Yapbozu tamamlayacak parça Roma’nın elinde hücum silahı ola- rak o dönem İ talya’nın en iyi santr- forlarından biri olan Roberto Pruzzo vardı. Sa ğ açıkları Bruno Conti de Serie A’da hücuma en iyi katkı sa ğ - layan kanat oyuncularından biriydi. Orta sahadaki Augosto Di Bartolo- mei ve Carlo Ancelotti ise bu böl- gede oyunun defansif yönünü kusursuza yakın oynayan isimlerdi. Bu kadro yapısı göz önüne alındı- ğ ında sarı-kırmızılıların en önemli ihtiyacı, bahsi geçen oyuncuların ortasına, bir ba ş ka deyi ş le oyunun merkezine yerle ş tirilecek bir orga- nizatördü. Falcao bir bakıma yap- bozu tamamlayacak son parçaydı. NitekimBrezilyalı yıldız, takımın çehresini, taraftarın umut etti ğ in- den de daha pozitif bir biçimde de- ğ i ş tirecekti. İ ki sezon evvel ligde 12’nci olabilen, bir önceki sezonu da yedinci sırada tamamlayan Roma, Falcao’nun organizatörlü ğ ünde bamba ş ka bir kimli ğ e bürünerek Juventus ile ş ampiyonluk yarı ş ı içine girecekti. Sezon sonuna gelin- di ğ indeyse Roma, Juventus’un iki puan gerisinde lig ikincisi oluyordu. Roma, Juventus’tan bunun rövan ş ı- nıysa İ talya Kupası yarı finalinde rakibini 1-0 ve 1-1’lik skorlarla ele- yerek alacaktı. Ardından Torino’ya kar ş ı oynanan finaldeyse sarı-kır- mızılılar penaltılarla mutlu sona ula ş acak ve kupayı getiren son penaltıyı gole çeviren isimde Falcao olacaktı. Roma, 11 yıl aradan sonra nihayet bir kupa kazanmanın se- vincini ya ş ıyordu. Bu, aynı zamanda sarı-kırmızılıların tarihindeki üçüncü İ talya Kupası zaferiydi. 1981-1982 sezonundaysa Roma bir 76 77
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==