TamSaha 230. Sayı / Ocak 2024

zaman çok zor gelmi ş ti. Bu nedenle de çalı ş maya ba ş - lamı ş tım. Okuldan çıkıp i ş e, oradan da antrenmana gidi- yordum. Böyle bir dönemde ça ğ ırılmı ş tımU16 kampına. Sonra iki yıl boyunca çok çabaladım ama ça ğ rılmadım. Kalecilik adına sıfırdan ba ş la- dım. Top tutmayı Sedat Türk- men Hocamla ö ğ rendim. KeremHocamvardı yardımcı antrenörüm; beni Sedat Ho- cayla tanı ş tırdı. Bana kalecili ğ i ö ğ reten ki ş i Sedat Hocadır. Bir futbol okulunun kaleci an- trenörüydü. Onunla tanı ş ana kadar hiçbir ş ey bilmiyormu- ş um. Hiçbir zaman, “Oldum” diyen bir insan de ğ ilim. Ablalarıma hep sorarım, “Abla bunu nasıl yapıyorsun?” derim. Kaleci olmama ra ğ men top kontrolü, çalımlar, uzun toplar dikkatimi çekmi ş tir. Futbolu çok çok seviyorum. Çok çalı ş kan bir çocuktum, matemati ğ i çok severdim. Bana göre futbol da bir mate- matiktir. Ailemokula yönel- memi istese de ben futbolu seçtim. Bu benimmesle ğ im olacaktı. Küçüklü ğ ümden beri çok net bir insanım. Aynı dü- ş üncelere sahibim. Ben fut- bolcu olaca ğ ımdedim. Hep hedef belirledim, çalı ş tımve çaba sarf ettim. Hedeflerime zor tercihler arasından ula ş tı- ğ ım zamanlar oldu. Bu zor süreçten geçerken Azerbaycan tercihini nasıl yaptın? Türk Millî Takımı olmayınca iki sene çok çalı ş tım. Sabah ak ş am idman yapıyordum. Disiplinin o ya ş ta sa ğ lanması, beni bugün ben yapan ş ey… Azerbaycanlı teknik adamlar beni bir ligmaçında izleyip be ğ endiler. İ leti ş ime geçtiler ve ben de 17 ya ş ımı bitirdi ğ im gün Azerbaycan’a gittim. “Türk Millî Takımı olmadı o zaman Azerbaycan’da oyna- yayım” dedim. U19 Millî Takımı ile iki kampa gittim, 6maç oy- nadım. U19 biter bitmez söz verdikleri gibi beni A takıma ça ğ ırdılar. İ ki hazırlıkmaçı oynadım. Bunun üzerine Gala- tasaray, Fenerbahçe ve Trab- zonspor’dan teklif geldi. Çok gencim, tecrübemyüksek de ğ il. Hatay’dan çıkan bir çocuk için İ stanbul çok korku- tucu… 19 ya ş ındayımdaha… Benim ş ehrimgibi bir ş ehir olmalıydı. Trabzon tamda öyleydi. Aslında küçüklükten beri Trabzon ş ehrini çok sevi- yordum. Ye ş il do ğ a beni hep büyülüyor, kendisine çeki- yordu. Dolayısıyla Trabzon- spor’u tercih ettim. O sırada 19 ya ş ındasın ve ince ince bunları dü ş ünüyorsun. Çok erken olgunla ş tı ğ ını dü ş ünüyorum. Zor bir çocukluk ya ş adı ğ ımve devamlı çalı ş mak zorunda ol- du ğ um için son kararları her zaman kendimverdim. Ama Sedat Türkmen Hocamda her zaman yanımdaydı. Her zaman iki tarafın da olumlu ve olumsuz yönlerini önüme koyar, “Sen seç. Çünkü bu ha- yatı ya ş ayan sensin. Kendi ha- yatına kendin yön vereceksin” derdi. Aileme de sordu ğ um zamanlar oldu. Onlar da her zaman kararı bana bırakmı ş - tır. Geçti ğ imiz sezon Fener- bahçe’ye transferin nasıl gerçekle ş ti? Trabzonspor’da oynarken Azerbaycan AMillî Takımı’na gitmeye devam ettim. Bu arada Fenerbahçe bana üni- versite fırsatı tanıdı. İ stanbul’a gelip Fenerbahçe Üniversi- tesi’ne yazıldım. Buraya gelir- ken artık ayakları yere daha sa ğ lambasan bir Göknur’dum. Fenerbahçe’de sezonun ikinci yarısında oynamaya ba ş ladım. rak top yapıyor ve sektiriyorduk. Önce voleybol oynuyordum. Sonra baktımbana göre de ğ il… Sert spor seviyorumdiye futbola yöneldim. Yine erkeklerle oynadım. Ta ş tan veya su doldurdu ğ umuz ş i ş elerden kale yapıyorduk. O ya ş lardayken de kaleye mi geçiyordun? Aslında hiç kaleye geçmiyordum. Dört sene boyunca oyunculuk hayatımve gollerimvar. Kanat ve forvet oyuncusuydum. Futbola ba ş ladıktan dört sene sonra Ha- tay’daki hocamYunus Kala, fizi ğ im- den dolayı beni kaleci oynatmak istedi. Onun sayesinde Millî Takım’a kaleci olarak ça ğ ırıldım. Ortaokul- dayken bazen kaleci, bazen de oyuncuydum. Benim için iki forma yaptırmı ş lardı. Biri oyuncu forması, di ğ eri kaleci kaza ğ ıydı. O zamanlar Hatay’da çok fazla maddî destek yoktu. Bir oyuncuya iki forma yap- tırmak kolay bir i ş de ğ ildi. Sonra kulüp takımı anlamında ilk olarak Tavla Gençlik Spor’da ba ş ladım. Tavla küçük bir köy. “Tavla mı oy- nuyorsunuz?” diye çok dalga geçi- yorlardı. Mehmet Turunç hem ba ş kanımız hemde antrenörü- müzdü. Beni kaleci olarak takıma ça ğ ırmı ş tı ama benmızmızdımve ileride oynamak istiyordum. Dört yıl boyunca oyuncu olarak oynadım. Bu arada artık liseye ba ş lamı ş tım. Bir maçta kalecimiz sakatlanınca yazılı olmayan “En uzun olan kaleye geçer” kuralı gere ğ i beni kaleci yaptılar. 2-0 gerideydik. Ben kaleye geçtikten sonra 3-2 kazandık ve o günden sonra bir daha kaleden çıkmadım. Tavla Gençlik Spor’dan sonra ne oldu? Tavla Gençlik’te 7-8 sene geçirdik. Hep takımın en küçü ğ üydümve ablalarımla oynadım. Daima ilk on bir oyuncusu oldumve en alttan ba ş layarak en üst lige kadar çıktık. Takımla yedi ş ampiyonluk ya ş adım. Sonra da yeni kurulan Trabzon- spor’a transfer oldum. Bir sezon orada oynadım. İ ki sezon önce de Fenerbahçe’ye geldim. Kariyerinde bir de Azerbaycan tecrüben var bildi ğ imkadarıyla… Evet, bu olay Trabzonspor’a trans- ferimden önce olmu ş tu. Öncesinde Türk Millî Takımı’nın U16 kampına katılmı ş tım. Ancak o zamanlar sadece yetene ğ imle sahadaydım. Kalecilik bilgimyoktu, oyun bilgim yoktu. Dolayısıyla bir daha ça ğ ırıl- madım. Ama sonrasında çok çalı ş - tım. Zaten çok zor bir çocukluk ya ş amı ş tım. Bir yandan antrenman yapıyor, di ğ er yandan ekstra bir i ş te çalı ş ıyordum. Ailembenden hiçbir zaman deste ğ ini esirgemedi ve ne zaman para istesembuldular ama bana ailemden para istemek her “ Litvanya deplasmanında Millî Mar ş ımızı okurken bile tüylerim diken diken oldu. Bu benim hayalimdi ve bir hayalimi daha gerçekle ş tiriyordum. Bu benim için çok büyük gurur. Kulüpte bile mar ş okurken gözlerimi kapatıyorum çünkü gözlerim doluyor. 144 145

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==