TamSaha 236. Sayı / Temmuz 2024
ünya Kupası, ilk düzenlendi ğ i 1930 yılından beri, adının hakkını verircesine futbol dünyasının en önemli organizasyonu konu- munda... Dört yılda bir düzenle- nen turnuvada dünyanın en üst düzey ulusal takımları, birbirle- rinden sıyrılıp futbolun en iyisi olabilmek içinmücadele ediyor. Hâliyle yolun sonunda finale gelen iki takım, kadrolarında genellikle dünyanın en önemli oyuncularının hatırı sayılır bir kısmını barındırıyor. Bu açıdan bakıldı ğ ında, geride kalan 22 Dünya Kupası finali içinde belki de en büyük yıldızlar geçidine sahip olansa Federal Almanya ile Hollanda’yı kar ş ı kar ş ıya getiren 1974 Dünya Kupası finaliydi. Bir tarafta Franz Beckenbauer, Gerd Müller, Paul Breitner, Sepp Maier, Uli Hoeness, Wolfgang Overath, Rainer Bonhof ve Berti Vogst, di ğ er tarafta da Johan Cruyff, Rob Rensenbrink, Johan Neeskens, Ruud Krol, Johnnny Rep, Arie Haan veWillemvan Hanegem gibi efsane isimlerin yer aldı ğ ı, bu takımların ba ş larında da Helmut Schön ve Rinus Michels gibi t aktik dehâların bulundu ğ u bu destansı finalin sonunda Federal 110 D Finallerin finalinin yarımasırlık hikâyesi Onur Erdem Dünya Kupası finalleri içinde belki de en unutulmaz olanı, 1974’te Federal Almanya’yla Hollanda’yı kar ş ı kar ş ıya getirenmüsabakaydı. İ ki takımın da ülkelerinin futbol tarihlerinin en iyi kadrolarına sahip oldukları, hâliyle tepeden tırna ğ a yıldızlarla dolu bir ş ekilde sahaya çıktıkları maçta Federal Almanya 2-1’lik skorla zafere ula ş mı ş tı. Finalin en önemli noktalarından biriyse Hollanda’nın turnuva genelinde ortaya koydu ğ u oyun sayesinde, “ ş ampiyon olamayan en iyi Dünya Kupası takımı” olarak anılacak hâle gelmesiydi. Almanya 2-1’lik skorla kupaya uzanmı ş , Hollanda’ysa dünya ş am- piyonu olamamı ş takımlar içeri- sinde belki de en görkemlisi olarak adını tarihe yazdırmı ş tı. Efsanevî fi- nalin oynanı ş ının üzerinden bu ay tamyarım asır geçmi ş oluyor. Bu vesileyle iki unutulmaz takımın söz konusu finale gelene kadar nasıl yollardan geçtikleri ve finalde bir- birlerine kar ş ı nasıl bir mücadele verdiklerini de futbolseverlere kısaca hatırlatmak istiyoruz. Almanlar ‘Bern Mucizesi’ ile en büyükler arasına girmi ş ti Federal Almanya, II. Dünya Sava ş ı sonrasında Almanya’nın parçalan- ması neticesinde ortaya çıkan üç yeni devletten en büyü ğ üydü (Di ğ erleri Demokratik Almanya ve Saar Protektorası’ydı ama Saar, 1957’de Federal Almanya’ya katılma kararı almı ş tı). Federal Almanya, eski Almanya topraklarının ve nüfusunun büyük kısmına sahip olması nedeniyle futbolda da eski Almanya’nın do ğ al mirasçısı konu- mundaydı. Ancak Federal Al- manya’nın 1949’da resmî olarak ku- rulması sonrasında Federal Alman Futbol Federasyonu da 1950’de yeniden FIFA üyesi olabilmi ş ve bu nedenle de aynı yıl Brezilya’da düzenlenecek olan II. Dünya Sava ş ı sonrasındaki ilk Dünya Kupası organizasyonunda yer alma fırsatını kaçırmı ş tı. Federal Almanya, yeni kimli ğ iyle ilk Dünya Kupası katılımınıysa 1954’te sa ğ layacaktı. Ülkede henüz profes- yonelli ğ e geçilmemi ş ti. Hatta ulusal bir lig de kurulmamı ş tı. Ulusal ş am- piyonun belirlenmesi için de bölge- sel liglerin ş ampiyonları, sezon sonuna do ğ ru turnuva formatında kar ş ı kar ş ıya gelmekteydi. Bir yanda II. Dünya Sava ş ı’nın ülkede yarattı ğ ı büyük yıkım, bir yanda da futbolda henüz organizasyonel ola- rak yeterince geli ş memi ş olmaları bulununca, Almanların 1954 Dünya Kupası’nda pek de etkili olmaları beklenmiyordu. İ lk tur gruplarında turnuvanın bir numaralı favorisi ko- numundaki Macaristan’la kar ş ıla ş ıp sahadan 8-3’lükma ğ lubiyetle ayrıl- mı ş olmaları da aslında bu görü ş ü do ğ rulayan bir geli ş me sayılırdı. Ancak buna ra ğ men Türkiye’yi eleyerek gruptan çıkan Federal Al- manya, devamında çeyrek finalde Yugoslavya’yı da 2-0’la geçip yarı finale gelmi ş , bu turdaysa kendile- rine kar ş ı daha çok ş ans tanınan Avusturya’yı 6-1’lik hezimete u ğ ratarak finale yükselmeyi ba ş armı ş lardı. Gelgelelim finalde, Federal Al- manya’nın kar ş ısında bir kez daha Macaristan vardı ve henüz 17 gün önce alınmı ş olan sekiz gollüma ğ - lubiyet nedeniyle Almanların bu maçı kazanabilece ğ ine neredeyse kimse ihtimal vermiyordu. Kar ş ı- la ş manın ilk sekiz dakikası içinde Macarların 2-0’lık üstünlü ğ ü yaka- lamaları da bir bakıma mâlûmun ilâmıydı. Fakat akabinde futbol tari- hinin en büyükmucizelerinden biri gerçekle ş ecekti. 10 dakika içinde skoru 2-2’ye getirmeyi ba ş aran Almanlar, sonrasındaysa uzun süre bu dengeyi muhafaza ediyor ve en nihayetinde de bitime altı dakika kala Helmut Rahn’la son sözü söy- leyerek “yenilmez” olarak görülen rakiplerini iki fark geriden gelip 3-2 ma ğ lup etmeyi ba ş arıyorlardı. Alman futbol literatürüne “das Wunder von Bern” yani “Bern Mu- cizesi” olarak geçen bumaç, ülke futbolu açısından belki de en büyük dönümnoktasıydı. Zira Almanlar, tarihlerindeki bu ilk dünya ş ampi- yonlu ğ u sonrasında büyük turnu- valarda neredeyse her zaman zirveyi kovalayan bir kimli ğ e bürüneceklerdi. Almanlar, 1958’de finalin kıyısından dönüp dünya dördüncülü ğ üyle yetinseler de 1966’da bir kez daha final görmü ş ler fakat bu sefer de İ ngiltere’ye uzatmalarda boyun 111 Almanya ilk zaferini 1954 Dünya Kupası’nda ya ş amı ş tı.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==