TamSaha 244. Sayı / Mart 2025
1901’deMacar Futbol Federasyo- nu’nun kurulması ve ilk ulusal ş ampiyonanın düzenlenmesinin ar- dından 1902’de deMacaristanMillî Takımı ilkmaçına, imparatorlu ğ un di ğ er yarısını olu ş turan Avusturya kar ş ısında çıkmı ş , maç 5-0 Avus- turya üstünlü ğ üyle tamamlanmı ş tı. Macaristan, 1930’ların ikinci yarısın- dan itibaren Avrupa’nın en önemli futbol güçlerinden biri hâline gele- cekti. 1934 Dünya Kupası’nda ilk turdaMısır’ı 4-2 geçip çeyrek finale kalan fakat bu turda ezeli rakibi Avusturya’ya 2-1 yenilenMacarlar, 1938 Dünya Kupası’ndaysa ilk büyük ba ş arısını elde ediyor ve sırasıyla Do ğ u Hollanda Antilleri (bugünkü Endonezya), İ sviçre ve İ sveç’i eleyerek finale kalıyordu. Fi- nalde İ talya’ya 4-2 yenilenMacarlar, böylelikle ilk dünya ikinciliklerini elde ediyordu. MacaristanMillî Takımı’nın efsane mertebesine ula ş tı ğ ı dönemse 1950’lerdi. Ome ş hur kadroda Zoltan Czibor, Nandor Hidegkuti, Sandor Kocsis, Jozef Bozsik ve tabiî ki Fe- renç Pu ş ka ş gibi “süper star”ların bulunması, takımın elde etti ğ i ba ş a- rıların elbette öncelikle bireysel yeteneklerle açıklanabilece ğ ini akla getirse de i ş in püf noktası, bu birey- sel yeteneklerden azami ş ekilde faydalanabilen bir sistemin olu ş tu- rulmasındaydı. Öyle ki Marton Bu- kovi ve Gusztav Sebes gibi teknik adamların çalı ş maları neticesinde 1920’lerden beri dünyada en çok kabul gören sistemolanWMdizili- ş indeMharfini olu ş turan kısmı tersine çevirip (3-2-2-3 ş eklindeki rakamsal ifade 3-2-3-2’ye dönmü ş - tür) WWolarak anılmaya ba ş layan yeni bir sistemin denenmesi, Macar Millî Takımı’na, klasikWMoynayan rakipleri kar ş ısında büyük bir avan- taj sa ğ lamı ş tı. 1949’daMillî TakımTeknik Direktör- lü ğ üne ba ş layan Gusztav Sebes’in ilkmaçında Çekoslovakya deplas- manında u ğ radı ğ ı 5-2’likma ğ lubiyet biraz kafaları karı ş tırdıysa da kısa süre içerisinde sisteminmeyveleri toplanmaya ba ş lamı ş tı. Takımbu ma ğ lubiyet sonrası oynadı ğ ı sekiz maçın altısını kazanırken rakip filelere tam36 gol göndermi ş , kalesindeyse 9 gol görmü ş tü. Bu sekizmaçlık ş ovun ardından 14Mayıs 1950’de Avusturya’yla Vi- yana’da yapılan ve 5-3 kaybedilen maçın daMacaristanMillî Takı- mı’nın tarihinde çok önemli bir yeri oldu ğ unu söyleyelim. ZiraMacarlar bumaçtan sonra yakla ş ık 50 ay boyunca yenilgi yüzü görmeyecek ve bu süre içinde yapacakları 32maçta 28 galibiyet, 4 de beraber- lik elde edecekti. Mevzubahis seri içerisinde ilk büyük ba ş arı, 1952 Helsinki Olimpiyatı’nda geldi. Sıra- sıyla Romanya, İ talya, Türkiye, İ sveç ve Yugoslavya’yı devirenMacarlar, altınmadalyanın sahibi olurken oynadıkları be ş maçta rakip filelere tam20 gol göndermi ş ti. MacaristanMillî Takımı’nın o yıl- larda oynadı ğ ı en unutulmaz oyun- lardan biriyse daha sonraları tüm zamanların en büyük futbol klasik- lerinden biri olarak kabul edilecek bir özel maçta, ünlüWembley Stadı’nda İ ngiltere’ye kar ş ı sergile- necekti. 25 Kasım 1953’te oynanan maçta futbolunmucidi olmakla övünen İ ngilizlerin ya ş adıkları 6-3’lük hezimet, futbol dünyasın- daki taktiksel geli ş imin de nasıl bir “boynuzun kula ğ ı geçmesi” örne ğ i hâline geldi ğ inin göstergesiydi. 30 yıldır kendisine herhangi bir alternatif üretilmeyenWM sistemi, üzerinde ufak de ğ i ş iklikler yapılmı ş versiyonu kar ş ısında adeta çuvalla- mı ş tı. Maç boyuncaMacarların çekti ğ i 35 ş uta kar ş ılık İ ngilizlerin sadece 5 ş utta kalmalarıysa tabe- lada yazan neticeden kesinlikle daha deh ş et verici bir farkı gözler önüne seriyordu. Maçın ardından İ ngilizler, “yenilen pehlivanın güre ş e doymaması” de- yimini haklı çıkarırcasına, bir rövan ş kar ş ıla ş ması oynanması talebinde bulunmu ş tu. Lâkin talebin kabul görmesi üzerine altı ay sonra Buda- pe ş te’nin NEP Stadı’nda oynanan maç, İ ngilizler adına skor açısından MacaristanMillî Takımı 10 11 Play-off’taki rakibimiz Macaristan 1950’li yıllarda tümdünyanın büyük hayranlık duydu ğ u bir takımdı. Ardından giderek sıradanla ş an bir kimli ğ e bürünen Macar Millî Takımı, 1986 Dünya Kupası’ndan sonra EURO 2016’ya kadar büyük turnuvalardan uzak kalmı ş tı. Macarlar, EURO 2016’nın ardından Marco Rossi yönetiminde 2020 ve 2024’teki Avrupa Ş ampiyonası finallerinde de boy göstererek eski günlere kavu ş ma yolunda yeniden umutlanmaya ba ş ladı. F utbolun, Kıta Avrupa’sında ilk fi- lizlendi ğ i ve serpildi ğ i noktalardan biri olanMacaristan, hiç ku ş kusuz bu özelli ğ inin de etkisiyle uzun yıllar boyunca futbol dünyasının en önde gelen ülkelerinin ara- sında yer almı ş tı. Ancak 1980’lerin ortalarından itibarenMacar fut- bolu kendisini büyük bir buhranın içinde buldu. Vakti zamanında bünyesinden tümdünyanın gıpta etti ğ i hârikulâde yıldızlar çıkaran ve o yıldızları müthi ş bir ahenk içinde kullanarak adeta önüne geleni devirebilenMacar Millî Takımı, o günlerin çok uza ğ ında kaldı ğ ı devirleri son 10 yıldaki hamlesiyle a ş maya çalı ş ıyor. Macarların futbolla tanı ş ması, henüz Avusturya-Macaristan İ m- paratorlu ğ u döneminde olmu ş tu. Rossi ile çıkı ş ta Macaristan, Kasım 1953’te İ ngiltere’yi Wembley’de 6-3’le hezimete u ğ ratmı ş tı.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==