TamSaha 247. Sayı / Haziran 2025

Gönülden Kaleme bdullah Avcı ile ilk olarak yollarımızın kesi ş mesi rakip olarak gerçekle ş ti. Ben Vefa’da stoper, Ab- dullah Hoca da Karagümrük’te santrfor oynu- yordu. Ben ve o mevkilerimizde oldukça iyiydik. Hoca tambir pivot santrfordu. Bilekleri kadife gibi yumu ş ak, hava toplarında oldukça etkiliydi. Yollarımızın ikinci olarak kesi ş mesi Bakırköys- por’da takımarkada ş ı olarak gerçekle ş ti. Arka- da ş lı ğ ımızın dostlu ğ a dönü ş mesini sa ğ layan kesi ş me, dört sene mücadele etti ğ imiz İ stanbuls- por’daydı. Bundan sonra da hiç ayrılmadı ğ ım, ai- lece görü ş tü ğ ümüç-be ş dostumdan biri oldu. 1999 yılında Samsun’da açılan antrenörlük kur- sunda oda arkada ş ımolarak gelecekle ilgili ha- yaller kuruyor, sabit fikirli olmayaca ğ ımızı, yeniliklere açık olaca ğ ımızı konu ş uyorduk. Kursu ba ş arıyla bitirip A diplomamızı aldıktan sonra ben Sakaryaspor’da Giray Bulak Hocanın yardımcısı olurken Abdullah Hoca da İ stanbuls- por’da göreve ba ş ladı. Teknik direktörlük kursunda kurdu ğ umuz ha- yaller ve hayata dair planlarımız benimaçımdan temmuz ayında konulan ALS te ş hisiyle sona er- mi ş ti. Sona erdi diyorum çünkü yakalandı ğ ım hastalık en fazla üç yıl ömür biçilen bir hastalıktı. Lig ba ş lamı ş , ilkmaçımızda Hatay deplasmanına gitmi ş , orada ilk yardımcı antrenörlük deneyi- mimi kulübede ya ş amı ş ve berabere kalarak antrenörlük hayatımın ilk tek puanını alarak dönmü ş tük. Ertesi gün 17 A ğ ustos depremi olmu ş , Sakarya’nın depremden en fazla etkilenen illerden biri olması hasebiyle ligden çekilmemiz sonucu benimantrenörlük serüve- nimde sona ermi ş ti. Kurulu ş una öncülük etti ğ imALS-MNH Derne- ğ i’ne Abdullah Hocamaddî-manevî deste ğ ini ilk günden itibaren esirgemedi. Abdullah Hoca ge- çenlerde ziyaretime geldi ğ inde önce geçmi ş te ya ş adı ğ ımız anıları hatırladık, bazen güldük, bazen hayatlarını kaybeden arkada ş larımızı yâd edip hüzünlendik ama çok güzel zaman geçirdik. Sonra futbol öncelikli sohbete ba ş ladık. Sizlere futbol a ğ ırlıklı yaptı ğ ımız bu sohbeti aktarmak istiyorum. Sohbetimize klasik bir soru ile ba ş layalım, Abdullah Avcı kimdir? Hayatının yüzde 99’luk bölümünü Kasımpa ş a’da geçirmi ş ş ahane bir insan olan bir berbe- rin o ğ luyum. Be ş daireli, tamamı akraba- larımızın ya ş adı ğ ı Avcı apartmanı… Okuldan gelince çantasını atan ve de- vamlı topun pe ş inde ko ş an bir çocuk... Mahalle takımlarında ba ş layan futbol macerası bugüne kadar süren bir futbol adamı... Kazandı ğ ı her ş eyi futbola borçlu, do ğ ru bakılırsa futbola de ğ er katmı ş bir teknik direktör... Çocuklu ğ umda a ş ırı sinirli, tâbiri caizse düz duvara tırmanan bir yapımvardı… Senin ço ğ unlu ğ un nasıldı? Hepimizin çocuklukları benzer…Mahalle kültürü, sporu çok seven, kahvehaneler yerine sahalarda, sokak aralarında maç yaparak ya ş ayan çocuklardan biri. Tüm sporlarla ilgili hiç yokluk çekmeyen, mü- tevazı, ailesine ba ğ lı, mahalledeki profes- yonel abileri görüp futbolla gelecek kurmanın hayalini kuran Abdullah... Bizimdönemimizdeki çocuklar mı ş anslı yoksa bugünün çocukları mı? Kesin olarak biz daha ş anslı bir jeneras- yonuz. Hepimiz baba olunca çocukları- mızın hayallerini ve kendilerini gerçekle ş tirmesi için çalı ş tık. İ yi e ğ itim almaları için babalarımız gibi fedakârlık- lar yaptık. Belki daha iyi ko ş ullar da sa ğ - ladık ama bizim çocuklu ğ umuz daha iyiydi. Sokaklar, denizler bizimdi… Sebze, meyve daha sa ğ lıklı ve ucuzdu. En önem- lisi sitelerde de ğ il dayanı ş ma kültürü yüksekmahallelerde ya ş ıyorduk. Mahal- lemizin kızına laf atılamaz, abilerin ya- nında sigara içilmezdi. Mahalleli birbirinin derdine ko ş ardı, ş imdi insanlar aynı katta oturdu ğ u kom ş usunu tanımıyor. Futbol dı ş ındaki hayatında seni en çok ne mutlu eder? Aileminmutlulu ğ u ve sa ğ lı ğ ı, insanların beni gördü ğ ünde mutlu olması, sevdi ğ im saydı ğ ımdostlarımla yalanız, riyasız zaman geçirebilmek. Gücümyetti ğ ince yardımcı olabilece ğ im insanlara destek vermek ve davranı ş larıyla çocuklara, gençlere iyi örnek olmayı ba ş arabilmek. Teknik direktörlük dı ş ında ilgilendi ğ in, seni rahatlatan hobilerin var mı? Sinemada film izlemek, tiyatroya gitmek İ smail Gökçek Abdullah Avcı 57 56 Türk futbolunun en önemli sorunu saygı İ ki eski dostun bulu ş masından ortaya hârika bir röportaj çıktı. İ smail Gökçek sordu, Abdullah Avcı cevapladı. “Türk futbolunun en önemli sorunu saygı” diyen Avcı, “Kulüplerimiz Avrupa’da genellikle mart ayını niye göremiyor?” sorusuna, “Büyük kulüplerde ş ampiyonluk dı ş ında her sonucun ba ş arısızlık sayılması. Kaybedenlerinmazereti hep dı ş arıda araması, yerel ba ş arıların her ş eyin üstünde tutulması, kaybedenlerin kazananları kutlamaması” kar ş ılı ğ ını verdi. A

RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==