TamSaha 247. Sayı / Haziran 2025
Baktı ğ ınızda AMillî Takımve Be ş ikta ş sonrası dö- nemlerde zorlandı ğ ımı söyleyebilirim. Bilgi alı ş veri ş i yaparak, zaman zaman destek alarak süreci yönet- meye gayret ettim. Türkiye’de teknik direktörler genellikle kısa sürede baskı altında kalıyor. Bu baskıyı nasıl yönetiyorsun? Ele ş tirilerle nasıl ba ş a çıkıyorsun? Seni en çok hangi ele ş tiriler etkiliyor? Futbolun en güzel tarafı demokratikli ğ i, bilgisi olma- yanların bile fikri var! İ zlerken de dünyanın en kolay oyunu, zaten bu yüzden hakkında herkes konu ş abilir, yorumyapabilir. İş imizin en önemli kısmı baskıyla ba ş a çıkabilmek. Zirvelerde rüzgâr sert eser. Baskıyla ba ş a çıkabilmek nispeten kolay, küfür ve hakaretler ise çok zorlayıcı. Ele ş tiriler ba ş ımız üstüne. Ele ş tiri hakaret içermiyor ve haklılık barındırıyorsa üzerinde dü ş ünürüz. Yapıcı olan her ele ş tiri, önerme içeren her ele ş tiri etkileyicidir. Ama ömrünün 50 yılını futbolda geçirmi ş , 25 yıldır teknik direktör olarak takımyöne- ten ki ş ilere “bilgisiz oldu ğ un bir konuda” futbol ö ğ retir gibi konu ş ulması çok rahatsız edici oluyor. Genç oyunculara forma ş ansı verme konusunda ne dü ş ünüyorsun? Genç oyuncuyu en çok oynatan hocalardan biri benim. Yabancı sayısının bu kadar arttı ğ ı dönemde zor tabiî. Her kulübün yarı ş an kimli ğ inin olması, bir orga- nizasyonunun olmaması i ş i zor hâle getiriyor. Ama oyuncumental ve fiziksel olarak hazırsa, Cengiz Ünder ve Ahmetcan Kaplan gibi oyuncular hemen yükselip gidiyor. A takıma yükselen altyapı oyuncusunun 1 yıl antren- man yaptı ğ ı hâlde kondisyonunun A takım seviye- sine gelmemesini nasıl de ğ erlendiriyorsun? Antrenman temposu ile maç kondisyonu kazanmak zor. Altyapıdan A takıma yükselen futbolcuların A ta- kımda forma giymesinin zor oldu ğ u dönemlerde maç yapmasını, rekabetçi oyunlarda mücadele etmesini sa ğ ladı ğ ımız zaman bu dedi ğ in sıkıntı daha kolay ortadan kalkacaktır. Bu oyunculara muhakkak bireysel programlar da yapılmalı. Teknik adamlık yolculu ğ unda ne gibi zorluklar ya ş adın, “Nereden girdimbu i ş e” dedi ğ in zamanlar oldumu? Ben İ stanbulspor altyapısında teknik direktör olarak toprak sahada dört yamalı topla bu göreve ba ş ladım. Hiç ama hiçbir zaman “Nereden girdimbu i ş e” deme- dim. Çok çalı ş tım. Bir-iki istisna hâriç do ğ ru ba ş kan ve yöneticilerle, do ğ ru futbolcularla, do ğ ru kulüplerde çalı ş tı ğ ım için ş anslıyım. Üzüldü ğ üm, daha iyisini nasıl yapabilirdimdiye dü ş ündü ğ üm, çokmaç, çok sezon oldu ama vazgeçmek yerine hep üstüne koymaya çalı ş tım. Türk futbolunun geli ş mesi için sence en önemli adımlar neler olmalı? Türk futbolunun temel sorunu nedir. Neden Avrupa kupalarındamart ayını istikrarlı bir ş ekilde göremiyoruz. Türk futbolunun en önemli sorunu saygıdır! Büyük kulüplerde ş ampiyonluk dı ş ında her sonucun ba ş arı- sızlık sayılmasıdır. Kaybedenlerinmazereti hep dı ş a- rıda araması, yerel ba ş arıların her ş eyin üstünde tutulmasıdır, kaybedenlerin kazananları kutlamama- sıdır. Avrupa’da mart ve ötesini göremiyoruz çünkü kadrolar her sene a ş a ğ ı yukarı de ğ i ş iyor. Kulüp kültü- rünü, oyun kültürünü bilen oyuncular takımlarında uzun süre görev yapamıyor. Ligimizin temposu çok dü ş ük, top oyunda az kalıyor. Lig daha ön planda tu- tuldu ğ u içinmart ayını gören ba ş arılı sayılıyor. Altya- pıdan üstyapıya geçi ş için de bir planlama yok! Harcanan bunca para, yapılan onca transfere ra ğ men Edirne’den öteye gitti ğ imizde kayda de ğ er ba ş arı elde edemeyen takımlarımızın hedefi ligimizde ş ampiyon olmaksa o zaman bu transferleri yapmaya, kulüpleri bu kadar borca sokmaya ne gerek var diye dü ş ünü- yorum. Dört büyükler zaten sezona ş ampiyonlu ğ un do ğ al adayı olarak giriyorlar. Sen bu konuda ne dü ş ü- nüyorsun? Seninle aynısını dü ş ünüyorum. Ş ampiyonluk çok önemli ve de ğ erli elbette… Ancak hemen ş ampiyon olabilmek için çılgınca transfer yapmaktansa sürdü- rülebilir ba ş arı için do ğ ru kadro planlaması ve denk bütçe yapmak ş art. Bu kısır döngüden çıkmak için kulüp ba ş kanları uzun vadeli planlar yapmalı ve ta- raftarlarını iknâ etmeli. Taraftarlar da sadece galibiyet izlemek için de ğ il, futbolu bütün kalbiyle sevdi ğ i için stada gelmeli. Bu kadar para harcamaya gerçekten gerek yok. Ayrıca i ş para harcamaya kalırsa senden fazla para harcayabilecek en az 30 takımvar. İş organizasyonda… Sence iyi takımkurmak için çok paraya ihtiyaç var mı? Elbette belli bir bütçeye sahip olmak gerekir. Ş ampi- yonlar Ligi hâriç, UEFA ve Konferans Ligi’nde çeyrek finalden finale kadar kalan takımlara bakarsanız do ğ ru bir kadro planlaması ve oyun ezberi ile oralarda olmakmucize de ğ il. Bir Türk takımı Konferans Ligi’ni kazanabilir, UEFA’da çeyrek, yarı final ya ş ayabilir… Sence kulüplerimizinmevcut borçlarından kurtulması için neler yapılması gerekiyor? Önce kulüp denk bütçe yapmalı. Altyapıdan üstyapıya oyuncuların hazır gelmesi sa ğ lanmalı. Taraftar bu ço- cuklara ho ş görü ile bakmalı. Bankalar Birli ğ i borçları kapatılıp faiz yüklerinden kurtulmalı. TFF altyapılarda nitelikli antrenörlerle do ğ ru antrenman yapılıp yapıl- madı ğ ını denetlemeli ve çocuklar çokmaç oynayarak gelmeli. Yapacak çok i ş var. Trabzonspor’u 37 yıl sonra ş ampiyon yapan teknik direktör olarak neler hissettin. Sezon boyunca ya ş adı ğ ın zorlukların üstesinden nasıl geldin? Bu benimhayatımdaki en büyük gurur kaynaklarım- dan biri olarak kalacak. Kendi öz kaynaklarından çıkan futbolcularıyla üç büyüklerin saltanatına son veren, tutkunun en üst düzeyde ya ş andı ğ ı ve uzun bir süre ş ampiyonluktan uzak kalmı ş bir kulüp. İ yi ba ş la- dık, arayı açtık ama finalde yava ş ladık. Nisanda ş am- piyonlu ğ u garantiledik, “Geç oldu” diye ele ş tirildi. Ertu ğ rul Ba ş kan ba ş ta yöneticilerimizle, futbolcuları- mızla, teknik heyetimizle, stadyumları tıklım tıklım dolduran taraftarlarımızla... Ş ükürler olsun, kaske- timle, kazandı ğ ımız kupalarla, foto ğ raflarımızla ben de Trabzonspor tarihinde ve müzesindeyim. Yıllar sonra Galatasaray-Fenerbahçe derbini yabancı hakemlerin yönetmesini nasıl de ğ erlendiriyorsun? Hakemlerimize duyulan güvensizli ğ in sebepleri nelerdir? Bir derbi maçının yabancı bir hakem tarafından yöne- tilmesi üzücü, ancak hakemlik organizasyonunda çok radikal de ğ i ş iklikler yapıldı. Yeni hakemler çok dene- yimsizler, teknik olarak geli ş meleri ve kriz yönetebil- meyi ba ş arabilmeleri için zamana ihtiyaçları var. Son 20 yılda futbol seyircisinin her geçen sene stad- yumları bo ş bırakmasının sebepleri neler? Seyircileri tekrar tribünlere çekmek için neler yapılmalı? Çok sayıda sebebi var. Birincisi futbolsever kitle dün- yanın her yerindeki maçları seyretme ş ansına sahip. Bizimkısır çeki ş memizde futbola dair do ğ ruları da çok görmüyorlar. Top oyunda Avrupa’nın üst liglerine göre 8-9 dakika daha az kalıyor. Bilet almaya bütçe yaratmakta zorlanıyorlar. Anadolu’da özellikle genç- leri stadyumlara çekmek için e ğ itici programlarla kampanyalar düzenlemeliyiz. Futbolu seven, rakibe saygılı, kuralları bilen genç bir jenerasyona bu alı ş - kanlı ğ ı kazandırabilsek, o takımların futbol kalitesi de yükselecektir. Geçmi ş teki futbolla bugünkü futbolu kar ş ıla ş tırdı- ğ ında ne gibi farklılıklar görüyorsun? Dayanıklılık, devamlılık, sürat, alan kullanımı, taktik yakla ş ımlar, kadrodaki futbolcu sayısı, stadyumların güzelli ğ i, bilimsel yakla ş ımlar, beslenme, analiz, top- lammaç sayısı, topların kalitesi her ş ey farklı. Kıyas kabul etmez ama geçmi ş teki maçların güzelli ğ i, tek- nik futbolcuların çoklu ğ u da bugünle kıyaslanamaz. De ğ i ş meyen tek ş ey, futbol dünyanın en güzel oyun- larından biri. Bu röportajı sen kendinle yapsaydın ne sorardın kendine? Çalı ş mayı, üretmeyi özledinmi? Evet do ğ ru zamanda, do ğ ru yerde, iyi bir projeyle çalı ş mayı özledim. Sevgili dostumAbdullah Avcı geldi ğ i noktaya büyük emek sarf ederek ula ş mı ş , oynattı ğ ı futbolla takımla- rına “teknik direktör takımı” dedirtmi ş tir. Bana göre jenerasyonumuzun en iyi üç teknik direktöründen biri olmayı ba ş armı ş tır. Ya ş am sevinciniz hiç bitmesin. Sa ğ lıkla kalın… 61 60 Ele ş tiri hakaret içermiyor ve haklılık barındırıyorsa üzerinde dü ş ünürüz. Yapıcı olan her ele ş tiri, önerme içeren her ele ş tiri etkileyicidir. Ama öm- rünün 50 yılını futbolda geçirmi ş , 25 yıldır teknik direktör olarak takım yöneten ki ş ilere “bilgisiz oldu ğ un bir konuda” futbol ö ğ retir gibi konu ş ul- ması çok rahatsız edici oluyor. “ Avrupa’da mart ve ötesini göremiy- oruz çünkü kadrolar her sene a ş a ğ ı yukarı de ğ i ş iyor. Kulüp kültürünü, oyun kültürünü bilen oyuncular takımlarında uzun süre görev ya- pamıyor. Ligimizin temposu çok dü ş ük, top oyunda az kalıyor. Lig daha ön planda tutuldu ğ u içinmart ayını gören ba ş arılı sayılıyor. Altyapıdan üstyapıya geçi ş için de bir planlama yok! “ Hemen ş ampiyon olabilmek için çılgınca transfer yapmaktansa sürdürülebilir ba ş arı için do ğ ru kadro planlaması ve denk bütçe yapmak ş art. Bu kısır döngü- den çıkmak için kulüp ba ş kanları uzun vadeli planlar yapmalı ve taraftarlarını iknâ etmeli. Taraftarlar da sadece gali- biyet izlemek için de ğ il, futbolu bütün kalbiyle sevdi ğ i için stada gelmeli. “
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTc5NTM3Mg==