Page 116-117 - gri-sablaon1

Basic HTML Version

rahats›z olmufla benzemiyorlard›. Bir
yandan ezeli rakipleri Manchester
United’›n Premier Lig kuruldu¤undan
beri Ada’da adeta tek tabanca haline
gelmesi, bir yandan da City’nin son
kupas›n› 1976 senesinde alm›fl olma-
s›, taraftarlar›n sabr›n› çoktan tafl›rm›fl-
t› ve böyle bir durumda da ço¤u kifli,
“fiu tak›m yeniden kupalar kazanma-
ya bafllas›n da, nas›l olursa olsun” de-
me raddesine gelmiflti. Bundan sade-
ce birkaç sene öncesinde Manchester
United taraftarlar›n›n kulübü sat›n
alan Amerikal› ifladam› Malcolm Gla-
zer’› yo¤un bir flekilde protesto etme-
leri, hatta içlerinden bir grubun h›zla-
r›n› alamay›p Football Club United of
Manchester ad› alt›nda tamamen ta-
raftarlara ait yeni bir kulüp kurmalar›
göz önüne al›nd›¤›nda, Manchester
City taraftarlar›n›n Shinawatra’ya karfl›
tepkisiz kalmalar› hayli manidard›.
Tayland’›n devrik baflbakan› önderli-
¤inde o sezon Manchester City trans-
fer piyasas›na da beklendi¤i üzere et-
kileyici bir girifl yapm›fl ve ilk olarak
ünlü teknik adam Sven-Göran Eriks-
son ile anlafl›lm›fl, ‹sveçli çal›flt›r›c›-
y›ysa Rolando Bianchi, Elano Blu-
mer, Martin Petrov, Gelson Fernan-
des ve Vedran Corluka gibi isimler
takip etmiflti. Asl›nda kurulan kadro-
nun, Premier Lig’de zirveye oynaya-
cak bir kadro oldu¤unu söylemek
fazlas›yla iyimserlik gösteriyordu fa-
kat tak›m sezona seri galibiyetlerle
girip üstüne üstlük bir de United’›
ma¤lup ederek liderlik koltu¤una
oturunca taraftarlar bir anda flampi-
yonluk flark›lar› söylemeye bafllam›fl-
t›. Lâkin yaflananlar Lale Devri’nden
farkl› olmad› ve tak›m çok geçmeden
orta s›ralara do¤ru geriledi. Sezonu
da dokuzuncu olarak tamamlad› ve
Eriksson ile de yollar ayr›ld›. Onun
yerine futbolculu¤u döneminde ezeli
rakibin sembol isimlerinden biri ol-
mufl Mark Hughes getirildi.
‹pler Araplar›n elinde
Öte yandan hevesi kaçan Shinawat-
ra da kulübü satman›n peflindeydi ve
yaz sonuna do¤ru Abu Dhabi Group
ile 200 milyon sterline anlaflan Tay-
landl›, bir y›ll›k Manchester macera-
s›n› yüzde 150 kâr elde etti¤i müthifl
bir sat›flla tamamlamay› baflard›. Ku-
lübün yeni sahipleriyse art›k Arap-
lard› ve bu grubun henüz sat›n alma
aflamas›nda ortaya koydu¤u müthifl
para, Manchester City ad›na da ne
denli bonkör davranacaklar›n›n ade-
ta bir göstergesiydi.
Her ne kadar Abu Dhabi Group
Manchester City’yi sat›n ald›¤›nda
transfer döneminin bitmesine çok az
bir süre kald›ysa da son gün içerisin-
de Robinho’nun Real Madrid’den 32
milyon sterline transfer edilmesi ve
‹ngiltere transfer rekorunun k›r›lma-
s›, Araplar›n iddias›n› ortaya koyan
cinstendi. Yine de grubun elinde ye-
ni bir tak›m yaratmak için yeterli bir
süre yoktu, zaten ligde de bir önceki
sezonun befl puan ve bir basamak
gerisinde kal›nd›.
2009 yaz› geldi¤indeyse bu kay›p se-
zonun ac›s›n› fazlas›yla ç›karacak
transfer hamleleri geldi. Arsenal’a Ko-
lo Toure-Emmanuel Adebayor ikilisi
için 40 milyon sterlin ödenir-
ken, transfer haklar› MSI adl›
flirkette bulunan ve Manches-
ter United’da oynayan Carlos
Tevez de 25 milyon sterlin kar-
fl›l›¤›nda flehrin mavi yakas›na
geçirildi. Joleon Lescott, Ga-
reth Barry ve Roque Santa
Cruz gibi isimlere ödenen pa-
ralarla da toplam transfer har-
camas› 100 milyon sterlin ba-
raj›n› aflm›flt›.
Yenilenen çehresiyle Manc-
hester City beklenen patlama-
y› yapamay›nca sezon ortas›-
na do¤ru Mark Hughes’un ye-
rine menajerli¤e Roberto
Mancini getirildi. Daha sonra-
s›nda da tak›m›n yavafl yavafl
toparlanmaya bafllamas›yla
birlikte City neredeyse 20 y›l
sonra ilk kez ligde zirvenin
eteklerinde dolafl›r hale geldi
ve sezonu da beflinci s›rada ta-
mamlad›. fiampiyonlar Ligi
k›smetiyse sadece üç puanl›k
bir farkla tepilmiflti.
Tak›m›n istikrarl› bir flekilde aflama
kaydediyor olmas›, yat›r›mc›lar›n› da
yeni yat›r›mlarda bulunmaya teflvik
ediyordu. Zaten 2010-11 sezonuna
girilirken Mario Balotelli, David Sil-
va, Yaya Toure ve James Milner’›n
transferleri için yine 100 milyon ster-
linlik bir mebla¤ gözden ç›kar›lm›flt›.
Tak›m bu kez önceki sezondan dört
puan daha fazla toplay›p ligi üçüncü
s›rada bitiriyor ve fiampiyonlar Li-
gi’ne direkt kat›l›m hakk›n› elde edi-
yor, ayr›ca Federasyon Kupas›’n› da
kazanarak, 1976’daki Lig Kupas› za-
ferinden sonra ilk kez bir kupay› mü-
zesine götürüyordu.
Baflar›da hiç flüphesiz en önemli et-
kenlerden biri, Abu Dhabi Group’un
kulübe k›sa süreli bir heves gözüyle
bakmamas› ve uzun vadeli planlar
yapmas›yd›. Buna göre tak›mda so-
runlu gözüken bölgeler her transfer
döneminde kademe kademe takviye
ediliyor ve bu takviyelerde bulunulur-
ken de emeklilik ça¤›na gelmifl starlar
getirip sansasyon yaratma kolayc›l›¤›-
na kaçmaktan ziyade, o mevkide en
az 6-7 y›l yararlan›labilecek durumda
olan üst düzey oyuncular seçiliyordu.
1968’den beri hasret kal›nan flampi-
yonlu¤a nihayet kavuflulan 2011-12
sezonu öncesinde de söz konusu
do¤rultuda Sergio Agüero, Gael
Clichy ve Samir Nasri transfer edildi.
Elbette bu imzalar›n at›labilmesi için
yine hiçbir maddi fedakârl›ktan ka-
ç›n›lmam›flt›. Agüero için harcanan
40 milyon sterlin ise yeni bir rekor-
du.
Mucizevi flampiyonluk
Son takviyelerle birlikte City Avru-
pa’n›n en görkemli kadrolar›ndan biri-
ne sahip olmufltu. Üstelik Mancini de
uyum sürecini geride b›rakm›fl ve tak›-
ma atak ve tempolu bir oyun anlay›fl›
yerlefltirmeyi baflarm›flt›. Tabii bu
olumlu geliflmeler, sonuçlara da aç›k-
ça yans›yordu. City lige ilk sekiz ma-
ç›nda 22 puan kazanarak bafllarken
bu maçlarda rakip filelere tam 27 gol
göndermiflti. As›l gösteriyse dokuzun-
cu maçlar›nda, ezeli rakipleri United
karfl›s›nda, Unitedl›lar›n “düfller tiyat-
rosu” olarak adland›rd›¤› Old Traf-
ford’da sergilendi. ‹lk yar›y› Balotel-
li’nin golüyle 1-0 önde kapayan City,
ikinci yar›n›n hemen bafl›nda Jonny
Evans’›n k›rm›z› kart görmesiyle rahat-
l›yor, devrenin ortalar›nda da Balotel-
li ve Agüero’dan gelen gollerle maç›
kopar›yordu. Son 10 dakikaya girilir-
ken Fletcher, United ad›na ufak bir
umut ›fl›¤› yaksa da son dakikalarda
Dzeko (2) ve Silva ile City adeta gemi
az›ya al›yor ve düfller tiyatrosu Uni-
tedl›lar için bir kâbuslar arenas›na dö-
nüflüyordu. 6-1’lik sonuç, City’nin
ezeli rakibi karfl›s›nda tam 85 y›l son-
ra tekrarlad›¤› bir zaferdi.
Bu büyük hezimete ra¤men, y›llard›r
Ada futbolunun zirvesine kurulmufl
durumda olan Sir Alex Ferguson ve
ö¤rencilerinin de kolay kolay pes et-
meye niyetleri yoktu ve sezonun
ilerleyen bölümlerinde iki tak›m ara-
s›nda müthifl bir kovalamaca yaflan-
d›. Genellikle yar›fl› önde götüren
City, birkaç puan geriden gelense
United’d›. Fakat 11 Mart ile 8 Nisan
aras›nda City’nin oynad›¤› befl
maçtan sadece birini kazanmas›
ve bu karfl›laflmalarda tam 10
puan yitirmesi, ayn› periyotta da
United’›n hiç puan kayb› yap-
mamas›yla birlikte bir anda Uni-
ted kendisini yar›flta sekiz puan
önde bulmufltu.
Ço¤u kifliye göre, ki Mancini de
birkaç demecinde bu gruba kat›l-
m›flt›, United ifli bitirmifl say›l›rd›.
Fakat futbol cilveler oyunuydu
ve bu cilvelerin ma¤duru olma
s›ras› United’a da gelecekti. K›r-
m›z› fieytanlar önce küme düfl-
memeye oynayan Wigan’a dep-
lasmanda tek golle boyun e¤ip
sonra da kendi sahalar›nda Ever-
ton ile karfl›l›kl› dörder golün
at›ld›¤› maçta yeniflemeyince se-
kiz puanl›k fark bir anda üçe in-
miflti, üstelik bir sonraki maçta
City, United’› konuk edecekti. Li-
gin finali niteli¤ine dönüflen bu
maç› Kompany’nin golüyle 1-0
kazanan City, adeta olmaz deni-
leni baflarmak üzereydi. Sekiz
puan geriden gelip averajla yeniden
liderli¤e yükselmifllerdi ve önlerinde
de sadece iki maç kalm›flt›.
City, söz konusu maçlardan ilkini
zorlu Newcastle deplasman›nda ka-
zand›ktan sonra art›k tak›m›n flampi-
yonlu¤una dair kimsede flüphe kal-
mam›flt›. Fakat az kals›n futbol son bir
cilve daha yapacakt›. Ligin son hafta-
s›nda City, kendi sahas›nda QPR ile
karfl›lafl›yordu ve küme düflmemeye
oynayan rakibi karfl›s›nda mutlaka
kazanmas› gerekiyordu. Maviler ma-
ça da iyi bafllam›fllar ve ilk yar›y› Za-
baleta’n›n golüyle 1-0 önde tamam-
lam›fllard›. ‹kinci yar›n›n bafl›nda
Djibril Cisse’nin skoru 1-1’e getiren
golü tribünlerde k›sa süreli bir so¤uk
dufl etkisi yaratt›ysa da QPR’dan Joey
Barton’›n at›lmas› avantaj›n hâlâ
City’de oldu¤una iflaretti. Fakat daki-
kalar 66’y› gösterirken konuk ekip
maçtaki ikinci ciddi ata¤›nda ikinci
golünü at›p üstünlü¤ü ele al›nca koca
stadyum adeta bir mezarl›¤› and›ra-
cak sessizli¤e ve kasvete bürünmüfltü.
fiampiyonluk için art›k iki gol gereki-
yordu, City bunun için 40’›n üzerin-
de gol girifliminde bulunduysa da son
dakikaya girilirken skor tabelas› halen
QPR lehineydi.
Ancak ne olduysa o son birkaç daki-
kada oldu. Sezonun son bölümünde
City nas›l United karfl›s›nda sekiz pu-
anl›k fark› bir anda eritip liderli¤e yük-
seldiyse, bu son maç›n son k›sm›nda
da benzer bir senaryo yafland›. Önce
Dzeko ç›kt› sahneye, skoru dengeledi,
ard›ndan da hakemin son düdü¤ü üf-
lemesine saniyeler kala s›ra Agüero’ya
geldi ve Arjantinli y›ld›z, Marado-
na’n›n damatl›¤›na bofluna lây›k ol-
mad›¤›n› gösteren bir slalomla QPR
ceza sahas›na girip topu kaleci
Kenny’nin sa¤›ndan filelerle bulufltu-
rarak perdeyi indirdi. Mucizevi bir fle-
kilde gelen üç puan, destans› bir flam-
piyonlu¤u da böylece resmiyete dö-
küyordu. Manchester flehri, dile ko-
lay, 34 y›ll›k bir aran›n ard›ndan yeni-
den maviye boyanm›flt› ve City taraf-
tarlar› da ezeli rakiplerine art›k yaz›-
n›n bafll›¤›ndaki malûm göndermeyi
yapabileceklerdi.
116
TamSaha
TamSaha
117