ir maestro, orkestras›n› ne kadar
iyi yönetirse yönetsin, baflar›n›n
önceli¤i onda olsa bile bunu tek
kifliye mâledemeyiz. Cruyff, Bec-
kenbauer, Platini ve Zidane gibi-
leri her ne kadar mükemmel birer
flef olsalar da ço¤u zaman iflleri
tek bafl›na halletme lüksüne gir-
mediler. Öte yandan Pele, Mara-
dona ve Eusebio örnekleri tam an-
lam›yla maestro say›lmasa bile
baflar›l› birer orkestra içinde mü-
kemmel sanatç›lar olarak sivrildi.
Puflkafl, Di Stefano ve Hidegkuti
bugün herkesin bildi¤i ancak o
zamanlar kimsenin haberdar ol-
mad›¤› müzik aletlerine sahipken,
içinde bulunduklar› orkestra her-
kese de¤iflik bir tat sundu. Roger
Milla, Cantona ve Gascoigne ise
her daim bulunduklar› koronun
en renkli ismi olmay› baflard›.
Yalanc› dokuz, pivot santrfor, hü-
cumcu bek, çok yönlü orta sa-
ha… Bu terimler y›llar önce lügat-
ta yer alm›yordu ancak futbolda
taktikler ve anlay›fllar oldu¤u ka-
dar oyuncular›n pozisyonlar› da
zaman içinde derin evrimler ge-
çirdi. Özellikle 20. yüzy›l›n ilk
yar›s›nda bu de¤iflim süreci ikinci
yar›ya nazaran o denli yavaflt› ki,
icat edilen her hamleye sahada
bir mucize gözüyle bak›l›yordu.
Bu yeniliklerin panzehiri buluna-
na kadar da onu uygulayanlar sa-
hada adeta futbolun kurallar›n›
bafltan yaz›yormuflças›na bol gol-
lü ziyafetler sunuyordu.
Bugün Messi, Rooney ve s›kl›kla
Fabregas için kullan›lan “yalanc›
dokuz” tâbirinin kökeni asl›nda
1950’li y›llara kadar uzan›yor. O
günlerde sahadaki hangi oyuncu-
nun nereye pas verece¤i, defans-
taki bir oyuncunun rakipten kimi
tutaca¤›, hangi forvetin nereye
koflu yapaca¤› afla¤› yukar› belliy-
di. Dolay›s›yla taktik yönü az ge-
liflmifl olan futbolda galibi belirle-
yen, a¤›rl›kl› olarak oyuncu kali-
tesiydi. Ne var ki bu gidiflat,
Gusztav Sebes yönetimindeki Bü-
yülü Macarlar taraf›ndan tersine
çevrildi. Sebes, as›l pozisyonu
forvet olan Nandor Hidegkuti’yi
maç içerisinde s›kl›kla do¤al böl-
gesinden geriye çekmeye bafllad›.
Bu flekilde markajc›s›n› da orta sa-
ha civar›na sürükleyen Hidegkuti,
rakibin defans dengesini bozup
rahatl›kla önündeki tak›m arka-
dafllar›na top da¤›tabiliyordu.
Hidegkuti belki de birçok örnekte
oldu¤u üzere eflsiz bir kariyeri sa-
y›s›z kupayla birlefltiremedi. An-
cak kendine o dönem verilen gö-
revi baflar›yla uygulayarak her oy-
nad›¤› tak›mda rakip için çözüm
üretilemez bir tarz gelifltirdi. Ta-
mam›n› Macaristan kulüplerinde
oynad›¤› 381 maça 265 gol s›¤-
d›rmas› ise bu görülmemifl oyun
tarz›n›n yan›nda hiç fena durma-
d›. Ayr›ca 69 kez formas›n› giydi-
¤i Büyülü Macarlara 39 gol hedi-
ye etmesi az›msanacak bir baflar›
de¤ildi, ki bunlar›n 3 tanesini
1953’teki yüzy›l›n maç›nda
Wembley’de ‹ngiltere’ye karfl› at-
m›flt›.
Macar Millî Tak›m›’nda Hidegku-
ti’nin asistlerinden beslenen iki
forvetten biri özellikle dikkat çe-
kiyordu. Ferenc Puflkafl, arkas›nda
Hidegkuti olmadan 12 y›l boyun-
ca 341 maçta formas›n› terletti¤i
74
TamSaha
TamSaha
75
Cristiano Ronaldo ve Messi sahne almadan önce
de futbol, yetene¤iyle koca bir tak›m› ve hatta
ülkeyi s›rtlayan, bir süre sonra müritleri
taraf›ndan yar› tanr› mertebesine ç›kar›lan
oyuncular gördü. Öyle ki, onlar›n sahip oldu¤u
istatistikleri ve görkemi bir daha hiçbir
futbolcunun elde edemeyece¤i kabul edilirdi.
B
Solo performanslar
Mustafa Akkaya
Hidegkuti
Kispest ve Hon-
ved kulüplerin-
de toplam 352
gol atmay› ba-
flarm›flt›. Bu sü-
reçte
Büyülü
Macarlar dünya
futboluna dam-
ga vururken o da
85 millî maçta
buldu¤u 84 gol-
le baflroldeydi.
31 yafl›nda kap›-
s›ndan girdi¤i
Real Madrid’de
ise bu istatistik-
leri bile gölgede
b›rakan bir per-
formans yakala-
d›. ‹lk y›l›nda
tam dört “hat-trick” yaparken, 6 se-
zon boyunca 20 gol baraj›n› aflmay›
bilecekti Puflkafl. 1960 y›l›ndaki
7-3’lük Avrupa Kupas› finalinde Ein-
tracht Frankfurt filelerine dört gol b›-
rakan Macar oyuncu, iki sezon son-
raki finalde Benfica’ya da “hat-trick”
yaparak iki finalde bunu baflaran ilk
ve tek futbolcu unvan›n› kazand›.
Puflkafl’a Real Madrid hücum hatt›n-
da efllik eden partneri, Cruyff, Pele
ve Eusebio gibilerine göre tarihin
gördü¤ü en komple futbolcu olan Di
Stefano’dan baflkas› de¤ildi. Ülkesi
Arjantin’de Huracan, River Plate ve
Millonarios ile 198 maçta 164 gole
imza atan Di Stefano, Real Madrid’e
geldi¤i anda tak›-
m›n gol yükünü tek
bafl›na çekti. Yan›na
Puflkafl eklenene
dek ligde 27 gol or-
talamas›yla oyna-
yan Di Stefano, Ma-
car partneriyle ya-
kalad›¤› enfes uyum
sayesinde bu yükü
onunla paylaflarak
rakipler ad›na eflsiz
bir korku unsuru ya-
ratt›. ‹kilinin yan ya-
na oynad›¤› 6 se-
zonda tüm kupalar-
da rakip a¤lara b›-
rakt›¤› toplam gol say›s› 358’i, sezon
ortalamas›nda ise neredeyse 60’› bu-
luyor.
‹yinin iyileri...
Yar›m yüzy›l önce futbol oynam›fl ve
sahaya ç›kt›¤› müsabaka say›s›ndan
fazla gole sahip efsane oyuncular›
bugünün koflullar›nda de¤erlendir-
mek hiç de kolay de¤il. Dönemin
flartlar› oldukça fark-
l›l›k gösterdi¤inden
ötürü o günün kahra-
manlar›n› bugünkü-
lerle karfl›laflt›rmak,
klasik bir Ford Mus-
tang ile son model
Ferrari’yi yar›flt›rma-
ya benziyor. Dolay›-
s›yla bu efsaneleri da-
ha iyi anlayabilmek
için onlarla ayn› dö-
nemde top koflturmufl
oyunculara
kulak
vermek gerek. T›pk›
kendisinden sonraki
birçok futbol ustas›-
n›n zirveye ç›kard›¤›
Di Stefano’nun, Portekizli Eusebi-
o’yu her daim gelmifl geçmifl en iyi
futbolcu olarak görmesi gibi.
Mozambik kökenli Eusebio, henüz
18 yafl›nda transfer oldu¤u Benfi-
ca’da kendini kan›tlamak için çok
beklemez. Bunun için güvenebilece-
¤i tek unsur üstün yetene¤idir zira
as›l ülkesinden
uzaktaki Porte-
kiz’de var olabil-
mesi için de tek
bafl›na ayakta du-
rabilmesi gerekir.
Dönemin ünlü
pragmatik teknik
direktörü Bela
Guttmann, Siyah
‹nci’yi rakiplerin
kaç › rmas › ndan
korkarak onu 12
gün
boyunca
kimsenin bilme-
di¤i bir yerde
saklat›r. ‹nci ka-
bu¤undan ç›kt›¤› ilk sezonda lig
flampiyonlu¤u göremez belki ama
henüz 19 yafl›ndayken 17 maçta at-
t›¤› 12 gol umut vericidir. Üstelik
Avrupa kupas›nda att›¤› 5 gol, Benfi-
ca’n›n ikinci kez üst üste Avrupa’n›n
zirvesine ç›kmas›na yard›m eder. 15
y›l formas›n› giydi¤i Benfica’da 437
maçta yakalad›¤› 473 gollü istatistik,
onu ebedî bir Portekiz efsanesi hali-
ne getirir. Bu süreçte kulübüne 11
lig flampiyonlu¤u, 5
lig kupas› ve 1 Avru-
pa Kupas› kazand›-
r›rken baflta Ballon
d’Or olmak üzere
birçok bireysel ödü-
lü hak eder. Portekiz
formas›yla 64 maçta
att›¤› 41 gol ve nere-
deyse kendi t›rnak-
lar›yla kazarak getir-
di¤i 1966 Dünya
Kupas› üçüncülü¤ü,
Eusebio’yu bir dün-
ya miras› haline dö-
nüfltürür.
Bugün dünya futbo-
lunun neredeyse ru-
hanî lideri olarak davran›lan Pele,
17 yafl›ndayken zirveye ç›kt›ktan
sonra solo performans›n ilk uygula-
y›c›lar›ndan oldu. Brezilya formas›
alt›nda kat›ld›¤› dört Dünya Kupa-
s›ndan üçünü kazanan Pele, ikisinde
özellikle baflrol oynad›. Yine de tüm
bunlar› baflar›rken etraf›nda onun
kalitesine oldukça yaklaflan Garrinc-
ha, Didi, Vava, Carlos Alberto, Rive-
lino, Jairzinho, Gerson, Tostao gibi
yetenekleri bul-
du. Di¤er bir de-
yiflle orkestran›n
sundu¤u etkileyi-
ci müzi¤in tek vir-
tüözü o de¤ildi.
Santos formas› al-
t›nda 605 maçta
buldu¤u 589 gol
onu anlatmaya
yetse de, kendisi-
ni ülkesi d›fl›nda
hiçbir kulüpte test
etmemifl olmas›
Puflkafl
Pele
Di Stefano
Eusebio