Türkiye - Rusya Maç Kitabı
finalde karşılaştıkları Federal Almanya karşısında Gerd Müller’in iki, Herbert Wimmer’in de bir golüne engel olamayınca 3-0 yenilerek bir kez daha ikincilikle yetindiler. Sovyetlerin 1958’den bu yana büyük turnuvalara aralıksız katılımı 1974 Dünya Kupası’nda diskalifiye olmaları nedeniyle sekteye uğradı. Kurallar gereği SSCB’nin Şili ile play-off oynaması gerekiyordu. Evlerindeki ilk maçta golsüz berabere kaldılar. Agusto Pinochet’nin darbe yaptığı ve devlet başkanı Salvador Allende’nin öldürüldüğü Şili’ye gitmek istemediler ve maçın tarafsız sahada oynanmasını talep ettiler. Bu talepleri FIFA tarafından reddedilince de Şili’ye gitmeme kararı aldılar ve hükmen yenik sayıldıkları için de finallere katılamadılar. Sonrasında sıkıntılı bir döneme giren SSCB, Avrupa Şampiyo- nası’nın 1976, 1980 ve 1984 elemelerini geçemedi. 1978 Dünya Kupası’na da katılamadılar. Ancak bu süreçte 1982 Dünya Kupası’nda yer aldılar. Grupta İskoçya ve Yeni Zelanda’yı arkalarında bırakıp Brezilya’nın peşinden ikinci olarak turu geçtiler. İkinci turda ise Polonya ve Belçika ile eşleşmişlerdi. Belçika’yı 1-0 yendiler ama aynı takımı 3-0 mağlup eden Polonya ile golsüz berabere kalınca daha ileri gidemediler. 1986 Dünya Kupası’nda Fransa, Macaristan ve Kanada ile aynı grupta yer aldılar. Macaristan’ı 6-0, Kanada’yı 2-0 yendikleri gruptan Fransa ile 1-1 berabere kalıp ilk sırada çıktılar. Ancak ikinci turdaki unutulmaz maçta Belçika’ya uzatmalarda 4-3 yenilerek elendiler. O maçta Belanov’un 27 ve 70’te attığı gollerle iki kez öne geçmişler ancak Belçika 56’da Scifo ve 77’de Ceulemans’la 2-2’yi bulup maçı uzatmalara taşımıştı. 102’de Demol ve 110’da Claesen’le iki gol daha atan Belçika skoru 4-2’ye getiriyor, Sovyetlere Belanov’un 111’de penaltıdan kaydettiği gol yetmiyordu. Ancak Sovyet futbolu artık yeni bir can damarı bulmuş görünüyordu ve 1988 Avrupa Şampiyonası finallerinde bir kez daha şampiyonluğa çok yaklaşacaklardı. Federal Almanya’daki finallere Doğu Almanya, Fransa, İzlanda ve Norveç’in yer aldığı grubu beş galibiyet, üç beraberlikle ilk sırada tamamlayarak gittiler. Fransa grupta ancak üçüncü olabilmişti. Hollanda, İrlanda Cumhuriyeti ve İngiltere ile birlikte yer aldıkları çok zorlu grubu da birinci bitirmeyi başardılar. Hollanda’yı 1-0, İngiltere’yi 3-1 yenmiş, İrlanda ile de 1-1 berabere kalmışlardı. Yarı finalde karşılarında İtalya vardı. Zorlu rakiplerini Hennadiy Litovchenko ve Oleh Protasov’un golleriyle 2-0 yenerek finale yükseldiler. Dördüncü kez geldikleri finalde, 1960’tan bu yana süren 28 yıllık Avrupa şampiyonluğu hasretine son vermek istiyorlardı ve karşılarındaki rakip grup aşamasında mağlup ettikleri Hollanda’ydı. Ancak bu kez de işleri istedikleri gibi gitmeyecek ve Hollanda 32’de Ruud Gullit’in, 54’te ise yıllarca unutulmayacak bir gole imzasını atan Marco van Basten’in sayılarıyla 2-0 kazanıp Sovyetlere o hazzı tattırmayacaktı. Ve Sovyetler Birliği futbol tarihindeki son sahnesini de 1990 Dünya Kupası’nda alacaktı. Avusturya, Türkiye, Demokratik Almanya ve İzlanda’dan oluşan eleme grubunu 11 puanla ilk sırada tamamlayarak gittikleri İtalya’da sanki birliğin sonunun da geldiğini anlatan bir performans göstermişlerdi. Kamerun, Romanya ve Arjantin’le yer aldıkları grupta Romanya ve Arjantin’e 2-0 yenildikten sonra Kamerun’u 4-0’la geçmeleri bir işlerine yaramamış, sonuncu olarak elenmekten kurtulamamışlardı. 1992 Avrupa Şampiyonası’nın finallerinde onları Bağımsız Devletler Topluluğu adı altında izledik. İtalya, Norveç, Macaristan ve Kıbrıs Rum Kesimi’ni geride bırakıp ilk sırayı aldıkları elemeleri Sovyetler Birliği unvanıyla oynamış, İsveç’teki finallere ise BDT olarak gitmişlerdi. Lâkin Hollanda, Almanya ve İskoçya’nın yer aldığı grupta sadece iki beraberlikle iki puan toplayıp sonuncu oldular ve elendiler. Bundan sonrası için ise artık Rusya dönemi açılmış oldu. 1994 Dünya Kupası finallerine, İzlanda, Macaristan ve Lüksemburg’u geride bıraktıkları grubu Yunanistan’ın ardından ikinci sırada tamamlayarak katıldılar. Ancak ABD’deki finallerde sadece Kamerun’u yenebildiler ve Brezilya ile İsveç’e mağlup olup grup aşamasında turnuvaya veda ettiler. EURO 96 elemelerinde kolay bir gruba düşmüşlerdi. İskoçya, Yunanistan, Finlandiya, Faroe Adaları ve San Marino’nun önünde İngiltere’ye gitmeleri şaşırtıcı olmadı. Ama finallerde büyük bir hayal kırıklığı daha yaşadılar. Almanya, Çek Cumhuriyeti ve İtalya ile paylaştıkları grupta tek puanlarını 3-3’lük Çek maçında aldılar ve sonuncu sırada kalıp evlerine döndüler. 1998 Dünya Kupası ve EURO 2000 elemelerini geçemeyen Ruslar, 2002 Dünya Kupası’na elemeleri ilk sırada tamamlayarak geldikten sonra yeni bir şokla daha karşılaştı. Japonya, Belçika ve Tunus’un yer aldığı grupta sadece Tunus’u 2-0 yenerek puan alabildiler ve bir kez daha bavullarını erkenden toplamak durumunda kaldılar. Zaten sonrasında 2006 ve 2010 Dünya Kupaları için vize de alamayacaklardı. Ama bu arada 2004, 2008 ve 2012 Avrupa Şampiyonası finallerine katılarak büyük turnuva hasretlerini giderdiler. EURO 2004 elemelerinde kolay bir gruba düşmüşlerdi. İrlanda Cumhuriyeti, Arnavutluk ve Gürcistan’ı geride bırakıp İsviçre’nin peşinden Portekiz’in yolunu tuttular. Ama işte o kadar… Portekiz, Yunanistan ve İspanyalı grupta sadece Yunanistan’ı 2-1 yenince sonuncu olup elendiler. EURO 2008’de ise tıpkı bizim gibi son dönemdeki en büyük başarılarını yakaladılar. İngiltere, İsrail, Makedonya, Estonya ve Andorra’yı arkalarında bıraktıkları eleme grubundan, Hırvatistan’ın peşinden ikinci olarak çıktılar. İspanya, İsveç ve Yunanistan’la paylaştıkları gruba 4-1’lik İspanya yenilgisiyle başlasalar da Yunanistan’ı 1-0, İsveç’i de 2-0 yenerek ikinci sıradan çeyrek finale yükseldiler. Hollanda’dan EURO 88’in hesabını Pavlyuchenko, Torbinsky ve Arshavin’in golleriyle uzatmada 3-1 kazanarak sordular. Ama yarı finalde karşılarında bir kez daha İspanya vardı ve sonunda kupaya uzanacak rakiplerine bu defa da 3-0 kaybetmekten kurtulamadılar. Ruslar, EURO 2012’ye çok da zor olmayan bir grupta İrlanda, Ermenistan, Slovakya, Makedonya ve Andorra’yı arkasında bırakarak gitti. Ancak Polonya-Ukrayna ortaklığındaki turnuvada umduklarını bulamadılar. Çek Cumhuriyeti, Yunanistan ve Polonya ile paylaştıkları gruba 4-1’lik Çek galibiyetiyle sükseli başlasalar da 1-1’lik Polonya beraberliğinin ardından Yunanistan’a 1-0 kaybedip elendiler. İşin acı tarafı ise 4-1 yendikleri Çeklerin grubu lider bitirmesiydi. Ruslar, 12 yıllık bir aradan sonra Dünya Kupası’na da 2014’te katıldı. Üstelik eleme grubunda da oldukça başarılı bir performans gösterdiler ve Portekiz, İsrail, Azerbaycan, Kuzey İrlanda ve Lüksemburg’dan oluşan grubu 10 maçta yedi galibiyet, bir beraberlik, iki yenilgiyle 22 puan toplayarak ilk sırada tamamladılar. Ancak finallerde onları yeni bir hayal kırıklığı daha bekliyordu. Belçika, Cezayir, Güney Kore’den oluşan nispeten kolay bir grupta sadece Güney Kore ve Cezayir’le berabere kalarak iki puan toplayabildiler ve yine erkenden evlerine döndüler. Ruslar, EURO 2016 finallerinde de boy göstermeyi başardı ama sadece o kadar… Avusturya, İsveç, Karadağ, Liechtenstein ve Moldova’dan oluşan gruba Fabio Capello yönetiminde Liechteinstein’ı 4-0 yenerek başladılar ama arkası kötü geldi. Nihayet içerideki Avusturya yenilgisinin ardından takımın başına Leonid Slutski getirildi. Slutski yönetiminde dörtte dört yaparak İsveç’i geride bıraktılar ve Avusturya’nın ardından final biletini aldılar. Ancak Fransa’da onları yine kötü bir son bekliyordu. İngiltere ile son dakikada attıkları golle 1-1 berabere kaldıkları maçtan sonra Slovakya’ya 2-1, Galler’e de 3-0 yenilerek evlerine döndüler. Bu yenilginin ardından Leonid Slutski’nin yerine Stanislav Cherchesov getirildi. Cherchesov yönetimindeki Rusya, ev sahipliği yaptığı 2018 Dünya Kupası öncesindeki hazırlık maçlarında parlak bir görüntü çizmese de üç maçta iki galibiyet alarak gruptan çıktı. Ruslar, 2018 Dünya Kupası finallerinde Uruguay, Suudi Arabistan ve Mısır’la aynı grupta yer almıştı. Tahminler Uruguay’ın grubu domine edeceği, ikincilik için ise Rusya ile Muhammed Salah’lı Mısır’ın çekişeceği yönündeydi. Uruguay tahminleri boşa çıkarmadı ve üçte üç yaparak grubu ilk sırada tamamladı. Rusya ise açılış maçında zayıf halka Suudi Arabistan karşısında 5-0’lık görkemli bir galibiyetle gövde gösterisi yaptı. Bu maçtaki golleri 12’nci 29 28 Hollanda ile oynanan EURO 1988 final maçı 1996 Dünya Kupası’ndaki Belçika karşılaşması EURO 2008’deki Rusya-İspanya yarı final maçından bir enstantane Lev Yashin 1990 yılında hayata gözlerini yuman Rus futbolunun efsanevi ismi Lev Yashin, 1950-1970 yıllarında gösterdiği performansla kalecilik tarihinde çığır açtı. Kulüp kariyerinde sadece Dinamo Moskova forması giydi. Atletik vücudu ve refleksleriyle bilinen Rus kaleci, kariyeri boyunca 150 penaltı kurtardı. Sovyetler Birliği formasını 78 kez giydi ve 1956 Olimpiyatları ile 1960 Avrupa Şampiyonluğunun kazanılmasında önemli rol oynadı.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==