Millî Takımımız, eskinin Sovyetler Birliği, günümüzün Rusya'sı ile 17 kez karşı karşıya geldi. Hiç de iç açıcı olmayan karnemizde 14 yenilgi, 3 galibiyet bulunuyor. 11 maçta gol atamadığımız Rusya'nın ağlarını 17 maçta 8 kez havalandırırken kalemizde 32 gol gördük. Son dört maçımızı gol atamadan kaybettiğimiz Rusya ile 22 Nisan 1998'in ardından geçen 18 yıl sonra ilk kez karşı karşıya geliyoruz.
Türkiye-Rusya Maç Kitabı
1. Maç
SSCB 3-0 Türkiye
16 Kasım 1924 - Özel Maç
Stat
Moskova, Kızılyıldız
Hakem
Hamdi Emin Çap
Sovyetler Birliği
Nikolay Sokolov - Mikhail Rushchinsky, Peter Yezhov - Fyodr Celine, Ivan Privalov, Pyotr Filippov - Pyotr Grigoriev, Mikhail Butusov, Pyotr Isakov, Alexander Shpakovsky, Aleksey Shaposhnikov
Türkiye
Nedim Kaleci (Altınordu) - Refik Osman Top (Beşiktaş), Ali Gençay (Galatasaray) - Nihat Bekdik (Galatasaray), Hayri Ragıp Candemir (Galatasaray) - Mehmet Leblebi (Galatasaray), Mehmet Nazif Gergin (Galatasaray), Sadi Çoban (Hilal), Mithat Ertuğ (Galatasaray), Muhlis Peykoğlu (Galatasaray), Kadri Göktulga (Fenerbahçe)
Goller
Butusov (dk. 14 ve 25), Shpakovsky (dk. 70)
Diplomatik buluşma
Paris 1924 Olimpiyat Turnuvası'nda Çekoslovakya ile tokuşup, ilk turda yarış dışı kalmamızdan sonra çıktığımız Şimal Turnesi'nde, yörünge dışı Polonya maçı hariç Finlandiya, Estonya ve Letonya sınavlarından alnımızın akıyla pekiyi derecelerle ayrılmıştık. Futbolumuzla baştanbaşa Kuzey Avrupa kalplerini fethetmiş, velhasıl altın güneşe hasret insan ırklarının topraklarında ışıltılar saçmıştık. Ancak iş elimizde olmayan bir zaruretten abartılınca da fuzuli bir Polonya uzatmasıyla köpükler taşmış, keyiflerimiz kaçmıştı. Üç şanlı galibiyetin damaklarımızdaki tadı, yüzlerimizdeki tebessümü 2-0'lık Polska darbesiyle bir anda uçup gidiverince, Olimpiyat kafilemize kavuşma yolunda trenle dönüş seyahatimiz de ne yalan söylemeli keyifsiz olmuştu. Sadece onunla kalsa iyi; Polonya ile zorlama maçla siyasi coğrafyamızın diplomasi koordinasyonunda nazik dengeleri de sarsmıştık. Eylül ayında Polonya şampiyonu ekibin ülkemizi ziyaret edip kulüplerimizle bir dizi maç yapması da bazı çevrelerce çok manidar bulundu. Türkiye'nin, o günlerde Sovyetler Birliği'nin sürtüşme halinde olduğu Polonya ile yakınlaşıp, dostluk boyutlu özel sportif münasebete girişmesi, kuzey komşumuzu gücendirmişti. Öyleyse gereken yapılacaktı. Hariciyemizin uyarı ve yönlendirmesi ile Kasım ayında spor elçilerimizi Rusya topraklarına uğurladık. Polonya maçından yaklaşık dört buçuk ay sonra ay-yıldızlı ekibimiz Sovyet Rusya ile bir dostluk sahnesinde buluştu. Ruslarla, FIFA'ca da onaylanan bu ilk millî münasebetimizi 3-0 kaybettik ama skorun ne önemi var? Moskova Kızılyıldız Stadı'nda 15 bin seyircinin şehadeti altında oynanan bu kordiplomatik müsabaka ile meseleyi sevgi, dostluk ve barış kazanmıştı son noktada. Sovyetler Birliği ile siyasi dengeyi sağlamak amacıyla ilk hazırlık maçımızı 16 Kasım 1924'te oynadık. Rakibimiz henüz FIFA'ya üye bulunmadığından, bu müsabaka FIFA'nın özel izniyle ve ancak bir Türk hakemi tarafından yönetilmesi kaydıyla oynanabiliyordu. Maçta Hamdi Emin Çap düdük çalmıştı.
2. Maç
Türkiye 1-2 SSCB
15 Mayıs 1925 - Özel Maç
Stat
Ankara, İstiklâl Sahası
Hakem
Hamdi Emin Çap
Türkiye
Hamit Akbay (Muhafızgücü) - Kadri Göktulga (Fenerbahçe), Ali Gençay (Galatasaray) - Kemal Rıfat Kalpakçıoğlu (Galatasaray), Nihat Bekdik (Galatasaray), İsmet Uluğ (Fenerbahçe) - Mehmet Leblebi (Galatasaray) "Mehmet Nazif Gerçin (Galatasaray dk. 46)" "Mithat Ertuğ (Galatasaray dk. 75)", Alaeddin Baydar (Fenerbahçe), Zeki Rıza Sporel (Fenerbahçe, Kaptan), Sabih Arca (Fenerbahçe), Bedri Gürsoy (Fenerbahçe)
Sovyetler Birliği
Nikolay Sokolov - Nikolay Krotov, Mikhail Rushchinskiy - Pyotr Filippov, Fyodor Celine, Ivan Privalov - Pyotr Grigoriev, Aleksey Shaposhnikov, Mikhail Butusov, Pavel Kanunnikov, Pyotr Isakov
Goller
Sabih Arca (dk. 3), Pyotr Isakov (dk. 85), Mikhail Butosov (dk. 88)
Nefesimiz yetmedi
Maç Rusların sıkı bir hücumu ile başladı. Fakat muavin hattımız bunu derhal önlemişti. Bu hat topu düzgün vuruşlarla hücum hattımıza geçiriyor ve muhacimlerimiz canlı bir oyunla halka ümit veriyordu. İşte bu ümidin boş olmadığı daha 3. dakikada görüldü. Sol içimiz Sabih, soğukkanlılıkla ilerleyip sol alt köşeden topu Rus Millî Takımı ağlarına taktı. İstiklal spor meydanını çevreleyen binlerce Ankara halkı sevinçten çılgına dönmüştü. Nasıl dönmesin ki? Altı ay evvelki mağlûbiyeti hiç kimse unutamamıştı. Bu gol halk kadar takım üzerinde de büyük bir emniyet sağlamıştı. Şimdi daha sakin ve güzel oynuyorduk. O kadar ki Rus müdafaası şaşkına dönmüş, hele Alaeddin'in pek zarif ve o nispette de mahirane driplingleri karşısında asabileşmişti bile. Bunun neticesi bir tekme ile Leblebi Mehmet'i sakatladılar. Yerine o devrin meşhur sert müdafiî Mehmet Nazif geçti. Bu baskılı oyunumuz 15 dakika sürdü. Bu arada bir-iki gol daha kazanamadıysak bunu talihin Rus Millî Takımı'na karşı pek lütufkâr oluşuna hamletmek lâzımdır. Filhakika Alaeddin ve Zeki'nin kale köşelerini bulan çok ânî ve kuvvetli iki şutu umulmadık şanssızlıklarla gol olamamıştı. İşte Rus Millî Takımı oyuncuları talihin kendilerini bu derece kuvvetle korumasından cesaret alarak evvelâ muvazeneyi temin etti, sonra da ileri atılmaya başladı. 6 ay evvelki Milli Takımları ile ölçülemeyecek derecede iyi oynuyorlardı. Mağlûbiyetten kurtulmak için muavin hattının da pek iyi desteklediği Rus hücum hattının fevkalade enerji sarfı ile yaptığı her atağı müdafaamız ve bilhassa Kadri pek cesurane karşı koymalarla defediyordu. Ruslar mütemadiyen hücum ettiler fakat bu hücumların hepsi de kayalara çarpan dalgalar gibi söndü ve devre 1-0 lehimize bitti. İkinci devreye takımımızın canlı oyunu ile başlandı. Rus hücum hattı artık ilk devredeki gibi rahat ilerleyemiyordu. Muavin hattımız beklenen ve birinci devrede ancak 15 dakika gösterebildiği güzel oyununu bu devrede devamlı olarak göstermeye başlamıştı. Fakat Ruslar pek açık bir şekilde faullü oynuyordu. Hatta Leblebi Mehmet yetişmiyormuş gibi Alaeddin'i de şedit bir tekme ile oyun dışı ettiler ve bu kıymetli muhacimimiz saha kenarında 10 dakika kıvrandıktan sonra yine girdi. Sağ açık Mehmet Nazif de sakatlandığından yerine Galatasaray sol haf ve sol içi Mithat kondu. Alaeddin'in mütemadiyen kanayan ayağına rağmen oyuna girişi takımımızın azmini yükseltmişti. Hücum hattımız ve bilhassa Zeki artık pek atılgan bir oyun çıkarıyordu. 70. dakikada Zeki Rıza'nın pası ve Aleaddin'in şutu ile bir gol daha bulduk. Ardından, Ruslar itiraz etti ve hakem Hamdi Emin ofsayt kararı vererek golü iptal etti. İşte tam bu sırada şiddetli bir yağmurla karışık dolu başladı. Kalemiz rüzgâra karşı olduğundan bu dolu zaten asabileşmiş müdafaamızı çok müşkül duruma sokmuştu. 85 ve 88. dakikalarda top iki defa kalemize girdi ve bu maç 1-0 galibiyetten, meşum bir şekilde 2-1 mağlûbiyete çevrilmiş olarak neticelendi.
3. Maç
SSCB 1-0 Türkiye
18 Haziran 1961 - Dünya Kupası Eleme Maçı
Stat
Moskova, Lenin
Hakem
Martti Hirviniemi (Finlandiya)
Sovyetler Birliği
Vladimir Maslachenko - Aleksandr Medakin, Anatoliy Maslyonkin - Givi Chokheli, Valeriy Voronin, Nikolay Manoshin - Slava Metreveli, Boris Batanov, Victor Ponedelnik, Valentin Bubukin, Mikhail Meskhi
Türkiye
Turgay Şeren (Galatasaray) - Ahmet Berman (Galatasaray), Basri Dirimlili (Fenerbahçe) - Osman Göktan (Fenerbahçe), Şeref Has (Fenerbahçe), Mustafa Yürür (Galatasaray) - Lefter Küçükandonyadis (Fenerbahçe), Naci Erdem (Fenerbahçe), Metin Oktay (Galatasaray), Can Bartu (Fenerbahçe), İsmet Yurtsü (Feriköy)
Gol: Valeriy Voronin (dk. 20)
Moskova'da tek golle yıkıldık
Sovyetler Birliği ile üçüncü maçımızı resmi çerçevede oynadık. Moskova'daki Lenin Stadı'nda oynanan maç, 1962 Dünya Kupası elemesiydi. Ay-yıldızlılar 17 gün önce Norveç'i deplasmanda Metin Oktay'ın golüyle 1-0 yenip Sovyetlerin karşısına çıkmıştı. Finlandiyalı hakemin düdüğü ile beraber Rus forvetleri kalemize yüklenmeye başladı. Müdafaamız hücumları rahat kesmekle beraber oyunu kuramıyor, dolayısıyla karşı hücumları gerçekleştirme hususunda zorluk yaşıyordu. İlk beş dakika tamamen bizim sahamızda geçmişti. Herkesin gözü saatteydi ve "İlk 20 dakikayı kazasız atlatsak" düşüncesi ağır basıyordu. Ancak Sovyetler o dakika içinde golü bulacaktı. Basri'nin bir faulünden doğan frikiği Metreveli kullanıyor, top kalemizin önünü karıştırıyor, Basri kendine has cansiperane bir hamleyle uçarak yere paralel bir kafa müdahalesi yapıyor ancak orada bitiveren Voronin bir anda topa vurarak ağlarımızı havalandırıyordu. Artık "Bu golün arkası gelir mi?" endişeleri başlamıştı. Çünkü Sovyetler akın üstüne akın tazeliyor, üst üste kornerler kazanıyor ve kalemizde sürekli tehlikeli pozisyonlar üretiyordu. Devreyi 1-0 mağlup kapayan takımımız, ikinci yarıya hızlı girdi. İlk yarıya nispetle daha çok hücum etmeye başlamıştık. Ancak etkili pozisyonlar bulan taraf yine Sovyetlerdi. 69'uncu dakikada Valentin Bubukin'in klas şutunu kalecimiz Turgay Şeren mükemmel kurtarıyor ve alkış alıyordu. Lâkin tehlikeler bitmiyordu. Üç dakika sonra santrfor Victor Ponedelnik kaptığı topla inip şutunu çekiyor, Turgay Şeren üst üste müdahalelerle tehlikeyi savuşturuyordu. Turgay'ın bir ustalığından sonra, Batanov'un yakın mesafeden topu ıskalayan acemiliği kalemizi bir golden kurtarıyordu. Son dakikalarda beraberlik için geliştirdiğimiz ataklar net gol fırsatlarına dönüşmeden sona erince maç da Sovyetler Birliği'nin 1-0'lık üstünlüğüyle neticeleniyordu.
4. Maç
Türkiye 1-2 SSCB
12 Kasım 1961, Dünya Kupası Eleme Maçı
Stat
İstanbul, İnönü
Hakemler
Aaron Werner, Otto Fried, Abraham Dudai (İsrail)
Türkiye
Necmi Mutlu (Beşiktaş) - Candemir Berkman (Galatasaray), Şeref Has (Fenerbahçe), Sebahattin Kuruoğlu (Beşiktaş), İsmail Kurt (Fenerbahçe) - Suat Mamat (Galatasaray), Ahmet Berman (Galatasaray) - Ogün Altıparmak (Karşıyaka), Metin Oktay (Palermo), Can Bartu (Fenerbahçe), Lefter Küçükandonyadis (Fenerbahçe)
Sovyetler Birliği
Lev Yashin - Eduard Dubinski, Givi Chokeli - Valeriy Voronin, Anatoliy Maslyonkin, Igor Netto - Vyacheslav Ambartsumyan, Slava Metreveli, Gennadi Gusarov, Aleksei Mamykin, Mikhail Meskhi
Goller
Gennadi Gusarov (dk. 12), Aleksei Mamykin (dk. 18), Metin Oktay (dk. 45)
Elveda Şili
Moskova'daki Sovyetler Birliği yenilgisinin ardından Norveç'i Aydın Yelken ve Metin Oktay'ın golleriyle yenip Şili'de düzenlenecek 1962 Dünya Kupası için bir kez daha ümitlenmiştik. Eğer İstanbul'da Sovyetleri mağlup edebilirsek puanlarımız eşitlenecek, Şili biletini alacak takımı belirlemek için tarafsız sahada bir maç daha oynanacaktı. Ancak bu ümitlerimiz sadece 18 dakika taze kalabilecekti.
Oysa oyuna çok iyi başlamış, henüz 6'ncı dakikada Lefter'le de gole çok yaklaşmıştık. Ancak Lefter o pozisyonda voleyi yapıştırmak yerine düzeltip de vurmayı tercih edince yetişen Sovyet savunması tehlikeyi önlemişti. Sonra yavaş yavaş baskımız hafifledi. Hele 12'nci dakikada Voronin'den Mamykin'e, ondan da Gusarov'a gelen topu Sebahattin ve Candemir kesemeyip, Necmi de çıkış yapsa alabilecekken kalede bekleyince golü yedik ve birdenbire duruverdik. Bu şaşkınlıktan faydalanan Sovyetler, 18'inci dakikada Sebahattin ve Necmi'nin ortak hatasında Mamykin'in kafa vuruşuyla ikinci golü de bulunca hayallerimiz tamamen çöktü. Şimdi skorun alabildiğine büyümesi ihtimali bir kâbus gibi çökmüştü içimize… Ama Rusya takımının da hızı işte bu yirmi dakikadan ibaret kaldı. Bundan sonra iki gol farkın verdiği rahatlık içinde daha temkinli ve daha az girgin oynamaya başladılar. Boş sahada ileri pasları ile dörtlü müdafaamızı allak bullak eden Netto bile top kesmeyi kâfi bulur olmuştu. Eğer forvetimiz biraz daha dikkatli oynasa kaybettiğimiz ümitleri yeniden bulacaktık. 25'inci dakikada Lefter'in tam kale ağzında düşüşü, 29'uncu dakikada Can'ın sol açık yerinden verdiği pası Lefter'in, Suat'ın, Ogün'ün hep beraber ıskalayışları dikkati çekecek hâdiselerdi. Yine de devrenin son dakikası içinde Şeref'in atağını Metin golle neticelendirince 2-1'lik skor ikinci yarı için ümitlerimizi biraz da olsa geri getirdi. İkinci devreye çıkan Rusya takımı sanki bir evvelkinden bambaşka bir kadroydu. İlk devrenin o sağlam, hareketli, isabetli pas yapan, o telaşsız Sovyetlerinin yerinde şimdi mütemadiyen taç ve kornerle top kesen bir takım vardı. Önde olmanın verdiği rahatlık ve ne yaptığını bilir bir takım olmanın hüviyeti içinde defans yapıyorlardı. Takımımız rakip yarı sahaya yerleşecek, beş-on dakika içinde belki yirmiye yakın korner atacak, Yaşin'in kalesi önünde oldukça heyecanlı hareketler olacak ama sonuç değişmeyecek ve 2-1 kazanan Sovyetler Birliği, Şili biletini alırken bize evimizde oturmak düşecekti.
5. Maç
SSCB 0-2 Türkiye
16 Ekim 1966 - Özel Maç
Stat
Moskova, Lenin
Hakemler
Pavlik, Manban, Droyetsk (Polonya)
Sovyetler Birliği
Yuriy Pshenichnikov (Anzor Kavazashvili dk. 46) - Valentin Afonin, Albert Shesternev (Murtaz Khurtsilava dk. 46), Vasily Danilov, Vadim Sosnikhin - Jozsef Szabo, Alexandre Lenev, Valeriy Porkuyan - Gennadiy Matveev (Anatoliy Byshovets dk. 46), Anatoliy Banishevskiy, Eduard Streltzov
Türkiye
Turgay Şeren (Galatasaray) "Ali Artuner (Göztepe dk. 17)" - Talat Özkarslı (Galatasaray), Yılmaz Şen (Fenerbahçe), Ercan Aktuna (Fenerbahçe), Fehmi Sağınoğlu (Beşiktaş) - Ayhan Elmastaşoğlu (Galatasaray), Şeref Has (Fenerbahçe), Nevzat Güzelırmak (Göztepe) - Ogün Altıparmak (Fenerbahçe), "Turan Doğangün (Galatasaray dk. 77)", Fevzi Zemzem (Göztepe), Faruk Karadoğan (Beşiktaş)
Goller
Fevzi Zemzem (dk. 14), Ayhan Elmastaşoğlu (dk. 55)
Tarihî Moskova zaferi
Millî Takımımız, Sovyetler Birliği karşısında ilk galibiyetini, 1966'nın Ekim ayında Moskova'da oynanan özel maçta 2-0'lık skorla elde etti. Karşımızdaki takım dünya dördüncüsü Rusya'ydı ve Millî Takımımız o gün son 10 yılın en iyi futbolunu oynayarak bir devi dize getirmeyi başarmıştı. Evet, Sovyetlerin dünya dördüncüsü olan kadrosuna göre yeni oyuncuları fazlaydı ama yine de karşımızda bir dünya markası vardı. O gün Adnan Süvari'nin yönetimindeki ay-yıldızlı takımımız güçlü rakibi karşısında müthiş bir savunma oyunu oynamış, o bilinen 1-9-1 biçimindeki "Çanakkale geçilmez" müdafaasının yerine takım halinde şuurlu bir savunma yapan ve fırsat buldukça da yine kolektif bir anlayışla hücum geliştiren bir takım hüviyetine bürünmüştü. Oyuna korkunç bir süratle başlayan taraf Sovyetlerdi. Millî Takımımız ise rakibinin bu süratini kırma ve oyunu rölantiye alma yolunu tutmuştu. 14'üncü dakikaya kadar soğuk terler döktük aslında. Ama Talat, Yılmaz, Ercan, Fehmi dörtlüsü ve kalecimiz Turgay Şeren müthiş oynuyordu. Orta alandaki Ayhan, Şeref, Nevzat üçlüsü de savunmayla bütünleşmiş, Sovyetlere geçebilecekleri alan bırakmıyordu. Öndeki üçlümüzü oluşturan Faruk, Ogün ve Fevzi de rakibi yarı sahamızda karşılıyor ve kazandıkları topları da küçük üçgenlerle çok başarılı bir biçimde rakip alana taşıyarak savunmaya rahat nefes aldırıyor, Sovyetlerin de baskısını başarıyla kırıyordu. Yardımlaşma ve kolektif anlayışın bu kadar üst düzeye tırmandığı takımımız, 14'üncü dakikada golü de bulmayı bildi. Ogün Altıparmak'tan aldığı pasla ceza sahası içinde buluşan Fevzi Zemzem, çok sert bir şut çıkartıyor ve kaleci Yuriy Pshenichnikov'u avlayarak Millî Takımımızı 1-0 öne geçiriyordu. Golden üç dakika sonra kalecimiz Turgay Şeren, yerini genç arkadaşı Ali Artuner'e devretti. Kaledeki yerini alıp Sovyet akınlarına karşı koymaya çalışan Ali Artuner, 90 dakikanın neticesinde kazanılan zaferin büyük hissedarlarından biri oldu. Bu baskıyı anlaşılacağı gibi Ali'nin ve müdafaamızın gayreti ile atlattıktan sonra, 43'üncü dakikada bu defa da Matveev'in kalemize salladığı bir bazukayı heyecanla takip ettik. Ancak Ali havada uzanacak ve bu korkunç şutu bir yumrukla defedecekti. Devre böylece 1-0 galibiyetimizle sona eriyordu. İkinci yarıda ise daha güvenli oynadı millîlerimiz. 55'inci dakikada galibiyetimizi perçinleyen gol de geldi. Faruk daldı, genç, süratli ve atak oyunuyla Afonin'den sıyrılıp ortaladı, Ayhan fırladı, topa yetişti ve şutunu attı. Top ikinci defa Rus kalesindeydi. Kalan bölümde müdafaaya çekilmedik. Rusların baskılı anlarında bütün takımımız defansa yardım etti ve ataklarda forvetimiz hiç bir zaman yalnız kalmadı. Evet, Sovyetlerin son bölümde iki şutları direkten dönmüştü ama biz de son dakikalarda kontrataklarla rakip kaleyi oldukça zorlamıştık. 90 dakika bittiğinde ise skor tabelasında 2-0'lık zaferimiz asılı duruyordu.
6. Maç
SSCB 3-0 Türkiye
15 Ekim 1969 - Dünya Kupası Eleme Maçı
Stat
Kiev, Santral Park
Hakemler
Berti Löhr, Johnson, Lundukholh (İsveç)
Sovyetler Birliği
Evgeniy Rudakov (Anzor Kavazashvili dk. 79) - Revaz Dzodzvashvili, Albert Shesternev, Evgeniy Lovchev, Vladimir Kaplichniy (Murtaz Khurtsilava dk. 77) - Vladimir Muntian, Kakhi Asatiani, Viktor Serebryanikov, Mikhail Gershkovich - Anatoliy Byshovets, Givili Nodia
Türkiye
Sabri Dino (Beşiktaş) - Mehmet Işıkal (Göztepe), Ercan Aktuna (Fenerbahçe), Yılmaz Şen (Fenerbahçe), Ergün Acuner (Galatasaray) - Kamuran Yavuz (Eskişehirspor), Ayhan Aşut (Eskişehirspor), Sanlı Sarıalioğlu (Beşiktaş) "Turan Doğangün (Galatasaray dk. 79)" - Metin Kurt (PTT), Can Bartu (Fenerbahçe) "Mesut Şen (Bursaspor dk. 68)", Ender Konca (Eskişehirspor)
Goller
Vladimir Muntian (dk. 43 ve 78), Givili Nodia (dk. 64)
Hesabı ağır ödedik
Millî Takımımız, 1970 Dünya Kupası elemelerinde Sovyetler Birliği'yle eşleşmişti. Gruptaki diğer rakip ise Kuzey İrlanda'ydı. Millîlerimiz Kuzey İrlanda ile 1968'in Ekim ve Aralık aylarında oynadığı iki maçı da 4-1 ve 3-0'lık skorlarla kaybederek umutlarını büyük ölçüde yitirmişti. Şimdi sırada Sovyetler Birliği maçları vardı. Bu maçların ilki 15 Ekim 1969'da Kiev'de oynandı. Sovyetleri üç yıl önce Moskova'da 2-0 yenmiş olmanın moraliyle gittiğimiz Kiev'den ne yazık ki ağır bir yenilgiyle döndük. Maçın başında Metin Kurt'un nefis şutunu kaleci Rudakov doksandan çıkartırken "Acaba yeni bir zafer gelir mi?" diye düşünüyorduk oysa. Ama sonrasında Sovyetler ağır bir baskı kurdu kalemizde. Üst üste ataklarla geliyorlar, ancak Sabri Dino duvarına çarpıp geri dönüyorlardı. Lâkin bu direniş 43 dakika sürebildi. O dakikada Sovyetlerin sağ açığı Muntian boş sahada topu aldı ve çok sert bir şutla kalecimiz Sabri Dino'ya kıpırdama fırsatı bile tanımadan ağları havalandırdı: 1-0. Devreyi bu golle yenik kapattık. İkinci yarıya da gol fırsatıyla başladık. Metin Kurt sağdan sıyrıldı ve yerden ortaladı ama Can Bartu topu ıskalayınca beraberlik fırsatı da heba oldu. 64'üncü dakikada ise umutlarımız tamamen tükendi. Orta sahada top oyalayan Sovyetler, birden bire açılarak atağa geçti. Muntian, Asatiani'ye nefis bir pas verdi. Bu futbolcu da uzaktan attı şutunu. Üst direk, yer, sonra Nodia kafayla girdi içeriye ve gol: 2-0.
78'inci dakikada aleyhimize verilen frikikte soldan kalenin önüne doğru kaldırılan topa Muntian fırladı, bekletmeden yerden bir vuruşla maçın skorunu belirledi. Evet, 2-0'lık Moskova galibiyetinin rövanşı, bir farkla yani 3-0 aleyhimize kapanmıştı. Millî Takım Teknik Direktörü Abdullah Gegiç, maçtan sonra yaptığı açıklamada, "Kondisyon ve moral bakımından takım randıman verdi. Başa baş mücadele ettik, yediğimiz pis gollerden sonra moralimiz bozuldu" diyordu. Sovyet Millî Takımı'nı teknik, taktik ve kondisyon bakımından üstün bulan Gegiç, ayrıca şu değerlendirmede bulunacaktı: "Korkunç bir tempo ile pres yaptılar. Ben bizim futbolculara kitle defansı yapmamalarını söyledim. Fakat bizi mahkûm ettiler. Defansımız bana göre başarılı idi. İkinci ve üçüncü gollerde kalecimizin refleks hatası vardı. İlk golde ise önü kapalı idi ve şut çok güzeldi." Teknik patron Gegiç, "Can neden çıkarıldı?" şeklinde bir soruya da "Kondisyon bakımından" diye karşılık verip "Mesut'u da bir büyük maçta görmek istiyordum. Onun için bu değişikliği uygun buldum" ifadelerini de kullanacaktı.
7. Maç
Türkiye 1-3 SSCB
16 Kasım 1969 - Dünya Kupası Eleme Maçı
Stat
İstanbul, Ali Sami Yen
Hakem
Ferdinand Marschall (Avusturya)
Türkiye
Ali Artuner (Göztepe) - Ayhan Aşut (Eskişehirspor), Yılmaz Şen (Fenerbahçe) "İsmail Arca (Eskişehirspor)", Ercan Aktuna (Fenerbahçe), Ergün Acuner (Galatasaray) - Kamuran Yavuz (Eskişehirspor), Can Bartu (Fenerbahçe), Ayhan Elmastaşoğlu (Galatasaray) - Metin Kurt (PTT), Nihat Yayöz (Beşiktaş) "Cemil Turan (İstanbulspor dk. 46)", Ender Konca (Eskişehirspor)
Sovyetler Birliği
Anzor Kavazashvili - Revaz Dzodzvashvili, Albert Shesternev, Murtaz Khurtsilava, Evgeniy Lovchev - Vladimir Muntian, Kakhi Asatiani, Viktor Serebryanikov - Anatoliy Byshovets (Mikhail Gershkovich dk. 63), Vitaliy Khmelnitskiy (Anatoli Puzach dk. 82), Givili Nodia
Goller
Kakhi Asatiani (dk. 3 ve 60), Ender Konca (dk. 22), Khmelnitskiy (dk. 34)
Sovyetleri Meksika'ya uğurladık
Sovyetler Birliği, Meksika vizesini bizden alacaktı ya… İşte o vizeyi çok kolay verdik Kuzey komşularımıza. Aslında yenmemiz güçtü bu takımı. Bunu biliyorduk. Futbol bilgimiz de fizik imkânlarımız da onlardan daha yetersizdi. Bunu da biliyorduk. Bu maçın sonucu üzerinde söz sahibi olabilmemiz bazı güç şartlara bağlıydı. Bunu da biliyorduk. Ama hesapta böyle yanlış bir oyun oynayacağımız, takım olarak ve futbolcular olarak böyle hatalar yapacağımız yazılı değildi. Oyunu en fazla etkileyen hatamız galiba ikinci devrede misafirlerin oyunu yavaşlatıp hem de kendi inisiyatifleriyle değil, her şeyi bize bırakarak yavaşlatıp bizi uyutmalarına aldanmamızdı. Sert, hızlı, güzel, seyre değer bir futbolla başladık. Başladık dedikse yalnız ay-yıldızlılar değil, hep beraber başladık o futbola… Gerçek şu ki, bu başarıda onlar bizden daha pay sahibiydi. Sahaya yayılış, tek tek futbol ustalığı, modern futbolun anladığı ve istediği her şey vardı. İlk on dakika geçtikten sonra bu güzel futbolda bizim payımız hemen hemen hiç kalmadı. Aslında daha iyice ısınmadan üçüncü dakikada yediğimiz gol işimizi erkenden bitirmişti. Evet, Sovyetler, henüz üçüncü dakikada Kakhi Asatiani'nin golüyle şevkimizi kırıverdi. Yine de 22'nci dakikada Ender Konca'dan gelen golle "Acaba bu elemeleri puan alarak noktalayabilir miyiz?" ümidine kapıldık ama Sovyetlerin bize böyle bir fırsat tanımaya hiç de niyeti yoktu. Nitekim 34'üncü dakikada santrforları Vitaliy Khmelnitskiy vasıtasıyla buldukları gol sayesinde devre arasında soyunma odasına 2-1'lik üstünlükle inmesini bildiler. İkinci yarıda da oyun Sovyetlerin istediği tempoda ve atmosferde oynandı. Dakikalar 60'ı gösterirken ilk golün sahibi Kakhi Asatiani ağlarımızı bir kez daha havalandırarak maçın skorunu 3-1 olarak ilân etti. Bu galibiyetle Meksika Dünya Kupası'na katılma hakkını elde eden Rus Millî Takımı'nın Başantrenörü Kaçalin, maçtan sonra yaptığı değerlendirmede "İstediğimizi elde ettik" diyordu. Türk Millî Takımı'nın, Kiev'deki maça nazaran daha derli toplu oynadığının altını çizen Sovyet teknik adam, ayrıca şu yorumda bulunacaktı: "Çok enteresan bir maç oldu. Türk Millî Takımı her geçen gün iyiye doğru gidiyor. Bizimkiler rakip sahada oynamalarına rağmen maçı kontrol etmesini bildi. Metin ve Ender'i çok beğendim. Seyirciniz futboldan hakikaten anlıyor. Ancak şunu da söylemeden geçmeyeyim; 1961 yılında seyrettiğim Türk Millî Takımı bu takımdan daha kuvvetliydi."
8. Maç
SSCB 3-0 Türkiye
2 Nisan 1975 - Avrupa Şampiyonası Eleme Maçı
Stat
Kiev, Central
Hakemler
Bobby Davidson, Douglas, Alian (İskoçya)
Sovyetler Birliği
Evgeniy Rudakov - Anatoliy Konkov, Viktor Matviyenko, Mykhaylo Fomenko, Stefan Reshko - Vladimir Troshkin, Vladimir Onischenko (Vladimir Fedorov dk. 79), Vladimir Veremeev - Vladimir Muntian, Viktor Kolotov, Oleg Blokhin
Türkiye
Sabri Dino (Beşiktaş) - Kemal Batmaz (Bursaspor), İsmail Arca (Eskişehirspor), Ziya Şengül (Fenerbahçe), Alpaslan Eratlı (Fenerbahçe) - Raşit Karasu (Adana Demirspor), Zafer Göncüler (Fenerbahçe), Engin Verel (Galatasaray) - Ali Kemal Denizci (Trabzonspor), Cemil Turan (Fenerbahçe), Metin Kurt (Galatasaray) "Tuncay Temeller (Galatasaray dk. 51)"
Goller
Viktor Kolotov (dk. 25 ve 56 penaltılardan), Oleg Blokhin (dk. 75)
Kiev'de hüsran
1976 Avrupa Şampiyonası elemelerinde İrlanda Cumhuriyeti, İsviçre ve Sovyetler Birliği ile eşleşen Millî Takımımız, 20 Kasım 1974'te evinde İrlanda Cumhuriyeti ile 1-1 berabere kalmış, 1 Aralık 1974'te ise İsviçre'yi İsmail Arca ve Mehmet Oğuz'un golleriyle 2-1 yenmişti. Üçüncü maçtaki rakibimiz ise Sovyetler Birliği'ydi. 2 Nisan 1975 günü oynanan zorlu maçta, Kiev çimlerine en azından bir beraberlik ümidiyle çıktık. Oyuna Cemil Turan'ın üç kişi arasından topla kurtulup, Sovyet kalesine sarkışıyla girdik. Ama Sovyet takımının gerisindeki boş adam Matviyenko, kolayca Cemil'in ayağından açılan topu kontrolü altına aldı. Üçüncü dakikada Engin Verel sağdan boşalmış Sovyet defansının gerisine sarktı, ortasına yükselen olmadı. Beşinci dakikada kalemizde ilk Sovyet tehlikesi patladı. Ziya Şengül kafayla karambolün içine girip tehlikeyi kornere çeldi. 9'uncu dakikada Kolotov'un defansımızda derinlik bulup, Sabri'yi aştığı topu Alpaslan çizgiden çeldi. 17'nci dakikada Muntian'ın falsolu aşırtması Sabri'nin üzerinden kaçtı ama direkler imdadımıza yetişti. Ve 25'inci dakikada yine bir defans derinliğinden kaçan topu Veremeev kovaladı, Alpaslan rakibinin topuğuna bastı. Bu açık penaltıyı Kolotov kolayca gol yaptı. 33'üncü dakikada Kemal mutlak bir golü kale içinden çeldi ve ilk yarı bu sonuçla kapandı. İkinci yarıya daha cesur girdik. Ancak hemen tükenen enerjimiz Rus takımına hücum üstünlüğü bıraktı. 56'ncı dakikada defansımızın sol kanadında meydana gelen topuğa basma hareketini hakem Davidson penaltıyla cezalandırdı. Kolotov bu defa Sabri'nin sağına sert bir plase vurdu: 2-0. 75'inci dakikada sağdan gelişen bir akında, defansımız kontrayı kontrol edemedi ve Blokhin sert bir solla üçüncü golü yaptı. Bundan sonra Sabri, Rus takımının tüm ataklarına Ziya ile birlikte karşı koydu ve karşılaşmayı 3-0 mağlup bitirdik. Büyük bir üzüntünün hâkim olduğu soyunma odamızda kimseden ses çıkmıyordu. Teknik Direktör Coşkun Özarı, ikinci penaltı kararının ağırlığına işaretle, "Ülkemizdeki mevcut şartlarla bundan daha fazlasını yapmamız mümkün değildi. Rakiplerimiz daha zinde ve daha güçlüydü. Her şeye rağmen üç farklı yenilgiye uğrayacak kadar kötü değildik. Çocuklarımız, ellerinden geleni yaptılar" diyordu.
9. Maç
Türkiye 1-0 SSCB
23 Kasım 1975 - Avrupa Şampiyonası Eleme Maçı
Stat
İzmir, Atatürk
Hakem
Hristo Nikolov (Bulgaristan)
Türkiye
Rasim Kara (Bursaspor) - Turgay Semercioğlu (Trabzonspor), Kadir Özcan (Trabzonspor), İsmail Arca (Eskişehirspor), Sebahattin Erboğa (Fenerbahçe) - Ali Çoban (Galatasaray), Mehmet Türkkan (Göztepe) "Orhan Özselek (Bursaspor dk. 88)", Fatih Terim (Galatasaray) - Ali Kemal Denizci (Trabzonspor), Gökmen Özdenak (Galatasaray) "Hüseyin Tok (Trabzonspor dk. 88)", Cemil Turan (Fenerbahçe)
Sovyetler Birliği
Evgeniy Rudakov - Anatoly Konkov, Mykhaylo Fomenko, Stefan Reshko, Valeriy Zuev - Victor Zvyagintsev, Vladimir Veremeev, Vladimir Onischenko - Vladimir Muntian (Leonid Burkay dk. 61), Viktor Kolotov, Oleg Blokhin
Gol
Reshko (dk. 21 kendi kalesine)
İzmir marşıyla…
1976 Avrupa Şampiyonası elemelerinin sonuna gelinmiş, Sovyetler Birliği gruptan çıkıp finallere katılmayı garantilemişti. Biz ise bu maçtan puan çıkardığımız takdirde grubu İsviçre'nin üstünde üçüncü sırada bitirecektik. Yani İzmir Atatürk Stadı'nda 21 bin 325 biletli seyircinin izlediği bu karşılaşma bir prestij mücadelesi anlamını taşıyordu. Şimdi bu maçın hikâyesini dönemin usta yazarlarından Ünal Tümin'in kaleminden okuyalım: "Çıktık ve oynadık. O sel gibi yağmur gitmiş ve sonunda kumu, yani galibiyet bize kalmıştı. Velhasıl, uğurlu stat, en güzel galibiyetini, futbola elverişli olmayan bir havada ve de dünyanın en popüler ekibi karşısında yazmıştı… Havanın yağışlı ve stadın suyla doluşu sebebiyle maç yarım saatlik gecikmeyle başladı… Süngerler ve kovalarla suyu boşaltılmak istenen ve seyircilere bol gülme fırsatı veren göl gibi bir zeminde, Millî Takımımız maça alkış toplayan top gezdirmelerle başladı. 10'uncu dakikada Kolotov'un şutunun az farkla auta gidişi, bizim için bir alarmdı. Ancak 12'nci dakikada Ali Kemal'in sağdan inip çektiği ve 16'ncı dakikada Gökmen'in Rudakov'u sarsan sert şutları içimize rahatlık getirdi. 18'inci dakikada Blokhin'in akınında Onischenko'nun hırsla girerek ceza sahamız içindeki su birikintisinde sırt üstü korner çizgisine kadar kayması hem kalbimizi hoplattı hem de stadı kahkahaya boğdu. Maçın ve 40 milyon Türkün beklediği gol 21'inci dakikada geldi. Ali Kemal'in sağdan ortasına, Cemil ve Reshko beraber kafa uzattı. Ancak Cemil'den önce hamle yapan Reshko, topu kafayla kendi kalesine gönderdi. Gol onlardandı ve tribünlerde "İşte stadın uğuru" dedirtti; ama zafer bizimdi… 23'üncü dakikada Kolotov'un şutunu Fatih kale içinden çevirdi. 29'uncu dakikada Cemil'in şutu rakip kalecide kaldı. 43'üncü dakikada Kolotov'un pasıyla Onischenko topu kalemize sokacakken, Rasim ayaklarına kapanıp, sakatlanma pahasına tehlikeyi önledi. İkinci yarıda yine yağmur ve karşılıklı akınlar vardı. 49'uncu dakikada Sabahattin, 60'ıncı dakikada Mehmet'in yarattığı tehlikelerden sonra Ruslar bütün hatlarıyla kalemize yüklenip beraberlik aradı. Ancak Rasim 60'ıncı dakikadan sonra bir kale gibi karşılarına dikilip, 64, 69 ve 79'uncu dakikalarda yüzde yüz gollük üç Rus füzesini kesti ve alkışlandı. 83'üncü dakikada son olarak Onischenko'nun gol yolunu tıkayan Rasim, 90 dakikanın adını koydu: 1-0."
10. Maç
Türkiye 0-2 SSCB
5 Ekim 1978 - Özel Maç
Stat
Ankara, 19 Mayıs
Hakemler
Alberto Michelotti, Paulo Bergamo, Arnoldo Prati (İtalya)
Türkiye
Şenol Güneş (Trabzonspor) - Turgay Semercioğlu (Trabzonspor), Necati Özçağlayan (Trabzonspor), Fatih Terim (Galatasaray), Erdoğan Arıca (Galatasaray) - Savaş Erol (Adanaspor) "Bilal Arular (Eskişehirspor dk. 80)", Engin Verel (Fenerbahçe) "Raşit Çetiner (Fenerbahçe dk. 40)", Önder Mustafaoğlu (Fenerbahçe) - Ali Kemal Denizci (Trabzonspor) "Şevki Şenlen (Galatasaray dk. 46)", Sedat Özden (Bursaspor) Cemil Turan (Fenerbahçe) "Serdar Bali (Trabzonspor dk. 46)"
Sovyetler Birliği
Nikolay Gontar - Aleksandr Bubnov, Vagiz Khidiyatullin (Georgiy Yartsev dk. 73), Vasiliy Zhupikov, Anatoliy Konkov - Vladimir Bezsonov, Aleksandr Makhovikov, Vladimir Gutsaev - Aleksandr Berezhnoy, Leonid Buryak, Oleg Blokhin (Yuriy Chesnokov dk. 83)
Goller
Vladimir Gutsaev (dk. 35), Oleg Blokhin (dk. 40)
Başkent'te hüzün
Sovyetler Birliği ile 10'uncu maçımızı 5 Ekim 1978'de Başkent Ankara'nın 19 Mayıs Stadı'nda oynadık ve sahadan 2-0'lık skorla yenik ayrıldık. Oysa maça hırslı başlamıştık. Ama duygusal bir hırslanmaydı bu. İkinci dakikada Cemil, Berezhnoy'u çalımladı, topu içeri kesti, Sovyet defansı topu kornere çeldi… Beşinci dakikada bu kez Sovyetler Birliği'nin bir atağını gördük… Gutsaev soldan ceza sahasına girdi, içeriye doldurduğu topu Fatih ters bir ayak darbesiyle kalemize gönderdi, top içeri girerken Necati çizgi üzerinden son anda çıkardı. Sekizinci dakikada bu kez Blokhin, Şenol'la karşı karşıya kaldı ama şutu kalecimize çarpıp kornere gitti. Top bir o kalede, bir bu kalede görünürken, Sovyetler oyuna yavaş yavaş ağırlıklarını koymaya başladı. İşte 35'inci dakikada Blokhin'in sağa doğru uzattığı topu Erdoğan, Bezsonov'a kaptırdı… Bezsonov sağdan girdi, kafasını kaldırdı baktı, ortaladı… Defansın arkasına düşen meşin yuvarlağı geriden gelen Gutsaev akıllı bir kafa darbesiyle ağlarımıza yolladı: 1-0. "Şu yarıyı şöyle bitirsek razıyız" derken, Ruslar bir gol daha attı. 40'ıncı dakikada Makhovikov soldan Khidiyatullin ile verkaça girdi. Khidiyatullin aniden kaçan Blokhin'i gördü… Blokhin, Şenol'u üzerine çekti, nefis bir plase ve tribünlerde sessizlik: 2-0… İkinci yarıda da hâkim oynayan taraf konuk ekipti. Sovyetler Birliği, Buryak, Blokhin ve Gutsaev'le çok net gol fırsatlarını değerlendiremeyince 90 dakika 2-0'lık yenilgimizle sona erdi. Millî Takım Teknik Direktörü Metin Türel maçtan sonra hayli üzgün ve kırgın bir şekilde yaptığı açıklamada, "Seyircinin lâfı ile istifa edecek değilim. Görevimin başındayım. Langa takımı ile oynamıyoruz. Bizim kapasitemiz bu" diyordu. Seyirciler tarafından maç boyunca protesto edilen Millî Takımı Teknik Direktörü konuşmasına şöyle devam ediyordu: "Avrupa Uluslar Kupası'na hazırlanıyoruz. Ve bu hazırlık maçlarında oyuncu deniyoruz. Burada denemeyeceğiz de nerede deneyeceğiz. Gerçi Sovyetler Birliği maçı futbolcuların tam yorgun olduğu devreye rastladı. Cemil'in sakatlığı da bir handikap oldu. Basit hatalardan dolayı talihsiz iki gol yiyerek mağlup olduk. 29 Kasım'a kadar iyi bir stoper ve iyi bir orta saha elemanı bulmamız gerekiyor. Savaş'tan umduğumu bulamadım. Yorgun olmamıza rağmen fizik gücü bakımından son derece güçlü rakibimiz önünde iyi bir mücadele verdik."
11. Maç
SSCB 4-0 Türkiye
23 Eylül 1981 - Dünya Kupası Eleme Maçı
Stat
Moskova, Lenin
Hakemler
Todoroviç, Cebac, Clazar (Yugoslavya)
Sovyetler Birliği
Rinat Dasayev - Vladimir Lozinskiy, Sergey Baltacha, Aleksandr Chivadze, Anatoliy Demyanenko - Vladimir Bezsonov, Vitaliy Daraseliya, Leonid Buryak (Khoren Oganesyan dk. 46) - Ramaz Shengelia, Yuriy Gavrilov, Oleg Blokhin (Sergey Andreev dk. 63)
Türkiye
Şenol Güneş (Trabzonspor) - Turgay Semercioğlu (Trabzonspor), Hüsnü Özkara (Trabzonspor), Fatih Terim (Galatasaray), Turgay Poyraz (Orduspor) "Sadık İşcan (Zonguldakspor dk. 46)" - Necati Özçağlayan (Trabzonspor), Sedat Özden (Bursaspor), Ceyhun Güraş (Kocaelispor) - Mustafa Gedik (Trabzonspor), Bahtiyar Yorulmaz (Bursaspor), Şenol Çorlu (Sakaryaspor)
Goller
Aleksandr Chivadze (dk. 4), Anatoly Damyanenko (dk. 20), Oleg Blokhin (dk. 28), Ramaz Shengelia (dk. 50)
En ağır darbe
Türk futbolunun en zor dönemlerinden birine rastladı Sovyetler Birliği ile 11'inci buluşmamız. 1982 Dünya Kupası elemelerinde Sovyetler Birliği'nin yanı sıra İzlanda, Galler ve Çekoslovakya ile eşleşmiştik. Son iki maçımızı Sovyetlerle oynayacaktık. Ancak Sovyet maçlarına gelene kadar darmadağın olmuştuk. Sabri Kiraz'la başladığımız elemelerde içerideki 3-1'lik İzlanda yenilgisinin ardından deplasmanda da Galler'e 4-0 mağlup olunca Kiraz'ın yerine Özkan Sümer göreve getirilmiş, ancak Sümer dönemi de deplasmandaki 2-0'lık Çekoslovakya ve içerideki 1-0'lık Galler yenilgileriyle sona ermişti. Fethi Demircan dönemi de içerideki 3-0'lık Çekoslovakya yenilgisiyle başlamış, onu deplasmandaki 2-0'lık İzlanda mağlubiyeti izlemişti. Sovyetlerin karşısına çıkmadan oynadığımız altı maçı da kaybetmiş, 15 gol yerken sadece 1 gol atabilmiştik. İşte Lenin Stadı'nda 40 bin seyircinin önüne böyle bir moral bozukluğuyla çıkan Millî Takımımız, daha dördüncü dakikada Chivadze'den yediği golle de adeta müsabakaya 1-0 yenik başlamıştı. 14'te Gavrilov'un şutu yan direkten dönerken şanslıydık ancak 20'nci dakikada sol bek Damyanenko verkaç sonucu yakından bir plase ile farkı ikiye çıkardı. 28'inci dakika ise Shengelia'nın çaprazdan attığı sert şutu kalecimiz Şenol çeldi ama Hüsnü'nün uzaklaştıramadığı top Blokhin'in önünde kalınca usta forvetin golü bulması zor olmadı. Bu gol aynı zamanda ilk yarının da skorunu 3-0 olarak belirlemişti. İkinci devrede Turgay Poyraz'ın yerini Sadık İşcan aldı. Sovyetler Birliği ise ikinci yarıda iki yıldızı Buryak'ın yerine Oganesyan'ı, Blokhin'in yerine de Andreev'i sahaya sürdü. Bu, karşılaşmayı rölantiye aldıklarının bir işaretiydi. Rakibimizin ilk yarıdaki temposu düştü. 50'nci dakikada sağdan gelen ortada Shengelia şık bir kafa vuruşu ile topu dördüncü kez ağlarımızla buluşturdu. Takımımız bu yarıda defansın ortasında ve ileri uçta yaptığı değişikliklerle biraz toparlanmış gibi göründü. Ama iş işten geçmiş, maç çoktan kopmuştu. Bu yarıdaki en tehlikeli atağımızı 88'inci dakikada geliştirdik. Hüsnü başarılı bir verkaça girmişti ama son anda topa vuramayınca şeref sayımızı da heba ettik. Bu kaçan golle maçın skoru da ortaya çıktı: 4-0.
12. Maç
Türkiye 0-3 SSCB
7 Ekim 1981 - Dünya Kupası Eleme Maçı
Stat
İzmir, Atatürk
Hakem
Walter Eschweiler (Federal Almanya)
Türkiye
Şenol Güneş (Trabzonspor) "Yaşar Duran (Gaziantepspor dk. 60)" - Erhan Altın (Göztepe), Necati Özçağlayan (Trabzonspor), Hüsnü Özkara (Trabzonspor), Süleyman Oktay (Beşiktaş) - Cüneyt Tanman (Galatasaray), Fatih Terim (Galatasaray), Sedat Özden (Bursaspor) - Selçuk Yula (Fenerbahçe), Bora Öztürk (Beşiktaş), Sadık Aksöz (Ankaragücü) "İsa Ertürk (Fenerbahçe dk. 38)"
Sovyetler Birliği
Rinat Dasayev - Vladimir Lozinskiy, Aleksandr Chivadze, Sergey Baltacha (Yuri Susloparov dk. 75), Anatoliy Demyanenko - Leonid Buryak, Vladimir Bezsonov, Vitaliy Daraseliya - Ramaz Shengelia (Sergey Andreev dk. 46), Yuriy Gavrilov, Oleg Blokhin
Goller
Ramaz Shengelia (dk. 17), Oleg Blokhin (dk. 38 ve 54)
İzmir'de kötü kapanış
1982 Dünya Kupası elemelerinde oynadığı yedi maçı da kaybeden Millî Takımımız, İzmir'deki kapanışı da mağlubiyetle yaptı. İzmir'in sıcak bir güz gününde Sovyetler Birliği devi ile boy ölçüşen millîlerimiz, sahadan 3-0'lık yenilgiyle ayrıldı. Alınan kötü sonuçlar tribünlere de yansımıştı. Koca stadın tribünlerinde topu topu 6 bin küsur İzmirli taraftarımız vardı ancak onlar da 90 dakikanın sonunda sahadan boyunları bükük ayrılacaktı. Maçın ilk etkili atağını biz geliştirdik. Beşinci dakikada Selçuk, soldan verkaçla ceza sahasının üstüne inip şutunu çıkardı, top az farkla dışarı çıktı. 10'uncu dakikada Bezsonov'un etkili bir hücumunu Erhan ve Hüsnü birlikte durdurabildi. 13'üncü dakikada Sadık soldan Lozinskiy'yi geçip kaleye sert bir orta yaptı. Bu topa Bora'dan önce kaleci Dasayev çıkarak tehlikeyi kornerle önledi Ancak bundan sonra Sovyet takımının golleri başladı. 17'nci dakikada soldan Erhan'ın sebep olduğu faulde Buryak'ın ortasını bütün defans seyretti. Shengelia, altı pasın köşesinde kafayla topu Şenol'un solundan ağlarla buluşturdu: 1-0. Umut kırıntılarımız da kalemizde gördüğümüz bu golle adeta yeşil çimlere saçıldı. 38'inci dakikada soldan dalan Blokhin; Erhan, Hüsnü ve Necati'yi çalımlayıp ilk yarının sonucunu rahat bir vuruşla belirledi: 2-0. Golden sonra seyircinin Sadık aleyhindeki tezahüratı üzerine teknik direktör Fethi Demircan, bu futbolcumuzu daha fazla yıpratmamak için İsa ile değiştirdi. İkinci yarıda da tablo değişmedi. Shengelia'nın yerine Andreev'i alarak oyuna başlayan Ruslar, bu oyuncunun ayağında bir gol kaçırdı. Şenol'la karşı karşıya kalan Andreev, aşırtma bir vuruşla topu auta gönderdi. 54'üncü dakikada Burjak'ın sağdan frikiğinde Blokhin, savunmamızın içinde kafayla Şenol'un üstünden topu ağlarımızla buluşturdu. Bu golden sonra tribünlerden kahır sloganları yükselmeye başladı. Tribünlerdeki seyircimiz kalecimiz aleyhine tezahüratlarını sıklaştırınca teknik direktörümüz Fethi Demircan 60'ıncı dakikada Yaşar'ı Şenol'un yerine oyuna aldı. 3-0'dan sonra Sovyetler Birliği de maça asılmayı bıraktı ve böylece son karşılaşmamızı da puansız kapatıp elemeleri futbol tarihimizin kasvetli tablosuyla tamamlamış olduk.
13. Maç
Türkiye 2-1 SSCB (U21)
6 Eylül 1984 - Özel Maç
Stat
Antalya, Atatürk
Hakemler
İlyas Ayan, Ergül Yücedağ, Ünal Ünal (Türkiye)
Türkiye
Arif Peçenek (Ankaragücü) - İsmail Demiriz (Galatasaray), Muharrem Gürbüz (Karşıyaka), Müjdat Yetkiner (Fenerbahçe), Kemal Serdar (Trabzonspor), Cem Pamiroğlu (Fenerbahçe) - Hasan Şengün (Trabzonspor), Fikret Demirer (Beşiktaş) "Alper Timur (Ankaragücü dk. 46)", İlyas Tüfekçi (Fenerbahçe) - Metin Tekin (Beşiktaş) "Hüseyin Çakıroğlu (Fenerbahçe dk. 46), Rıdvan Dilmen (Sarıyer) "Erol Dinler (Antalyaspor dk. 46)"
Sovyetler Birliği (U21)
Aleksandr Zhidkov - Gela Ketashvili, Malkhaz Arziani (Vladimiras Buzmakovas dk. 46), Sergiy Puchkov, Sasha Metlitskiy - Valdas Ivanauskas (Dmitri Barannik dk. 70), Igoris Pankratjevas, Mikhail Rusiaev - Medvid Vyacheslav, Igor Petrov, Sergey Dmitriev
Goller
Valdas Ivanauskas (dk. 23), Hasan Şengün (dk. 40), İlyas Tüfekçi (dk. 75 penaltıdan)
Hasreti ümitlerle dindirdik
En son 1975 yılının 23 Kasım'ında 1976 Avrupa Şampiyonası elemelerinde 1-0 yendiğimiz, daha sonra oynadığımız üç maçta ise gol bile atamadan mağlup olduğumuz, bu üç maçta da kalemize toplam 9 gol gönderen Sovyetler Birliği'ni nihayet 6 Eylül 1984'te Antalya Atatürk Stadı'nda oynanan maçta mağlup etmeyi başardık. Ancak bu defa karşımızda Sovyetler Birliği'nin A değil, Ümit Millî Takımı vardı. 1984 Avrupa Şampiyonası elemelerini de hüsranla kapatan Millî Takımımız, 1986 Dünya Kupası elemelerinde oynayacağı Finlandiya maçı öncesinde bir dizi hazırlık maçına çıkıyordu ve 26 Eylül'deki rakibimiz de Sovyetler Birliği'nin Ümit Millî Takımı'ydı. Millî kurmaylarımız bu hazırlık maçının öncesinde seçilen rakiple ilgili eleştirilere, Sovyetler Birliği Ümit Millî Takımı'nın Avrupa'da pek çok ülkenin A takımından daha güçlü olduğunu söyleyerek cevap veriyordu. Aslında bu maçın ilk adresi İstanbul'du. Maç son anda Antalya'ya alınmış, Dünya Kupası elemeleri grubundaki rakiplerimizden İngiltere'nin teknik direktörü Boby Robson da programını İstanbul'a göre yaptığı için bu son dakika değişikliğine ayak uyduramamış ve müsabakayı izlemeye gelememişti. İngiliz Daily Mail gazetesi bu olayı, "Robson aptal yerine konuldu" başlığıyla duyurarak, "Robson, Türkiye'yi kendi sahasında kuvvetli bir rakibe karşı izleme şansını kaybetti" ifadesini kullanmıştı ama daha sonra oynanacak İngiltere maçını 8-0 kaybettiğimizi düşünürsek İngiliz teknik adamın çok fazla şey kaçırdığı da söylenemezdi. Candan Tarhan yönetimindeki Millî Takımımız, Sovyetlerin ümitleri karşısında 23'üncü dakikada Valdas Ivanauskas'tan yediği golle 1-0 geriye düşse de ilk yarıyı Hasan Şengün'ün golüyle 1-1 beraberlikle kapatacak, ikinci yarıda ise kazandığı penaltıyı İlyas Tüfekçi ile gole çevirip sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrılacaktı. Teknik direktör Candan Tarhan maçın ardından şu değerlendirmeyi yapıyordu: "İlk maçımızdan yüzümüzün akıyla çıktık. İyi oynadık. İyi mücadele ettik. Derwall ile çalışmak büyük mutluluk. Kendisinin deneyimlerinden yararlanıyoruz. Sovyetleri çok iyi tanıyor. Gecenin geç saatlerine kadar oyun düzenimizi konuştuk. Çift stoper düzeninin yararlı olacağından söz etti. Taktiğimiz tuttu. Umutsuz olmak hatadır. Umutluyuz."
14. Maç
Türkiye 0-1 SSCB
10 Mayıs 1989 - Dünya Kupası Eleme Grubu Maçı
Stat
İstanbul, İnönü
Hakem
Michel Vautrot (Fransa)
Türkiye
Engin İpekoğlu (Sakaryaspor) - Recep Çetin (Beşiktaş), Gökhan Keskin (Beşiktaş), Cüneyt Tanman (Galatasaray), Semih Yuvakuran (Galatasaray) - Uğur Tütüneker (Galatasaray) "Feyyaz Uçar (Beşiktaş dk 58)", Yusuf Altıntaş (Galatasaray), Ünal Karaman (Malatyaspor), Mustafa Yücedağ (Sarıyer) - Rıdvan Dilmen (Fenerbahçe), Tanju Çolak (Galatasaray)
Sovyetler Birliği
Rinat Dasayev - Oleg Luzhny, Oleg Kuznetsov, Sergei Gorlukovich, Vasiliy Rats - Gennadiy Litovchenko, Aleksey Mikhaylichenko, Sergey Aleinikov (Gela Ketashvili dk. 89), Igor Dobrovolskiy - Alexsandr Zavarov, Oleg Protasov (Aleksandr Borodyuk dk. 88)
Gol
Aleksey Mikhaylichenko (dk. 41)
Roma yoluna Sovyet taşı
Birlik dağılmadan önce Sovyetlerle son eşleşmemiz 1990 Dünya Kupası elemelerinde gerçekleşti. Teknik direktörlüğünü Tınaz Tırpan'ın üstlendiği Millî Takımımız, elemelerde İzlanda, Avusturya, Doğu Almanya ve Sovyetler Birliği'yle eşleşmiş, içeride İzlanda ile berabere kalıp deplasmanda Avusturya'ya yenildikten sonra Doğu Almanya'yı her iki maçta da mağlup ederek ilk iki sırada yer alıp İtalya'daki finallere katılabilmek için oldukça ümitlenmişti. Beşinci maçtaki rakibimiz, Dasayev'i, Kuznetsov'u, Rats'ı, Mikhaylichenko'su, Aleinikov'u, Zavarov'u ve Protasov'uyla yıldızlar topluluğu görünümündeki Sovyetler Birliği'ydi. Dedik ya, iki Doğu Almanya galibiyetiyle, Roma için çıktığımız yolda sanki milletçe tatlı uykuya dalmıştık. Rüyalar renkliydi. Ancak İstanbul'daki İnönü Stadı'nda oynanan maçta "İtalya 90 yoluna" taş koyan Sovyetler Birliği, bizi tatlı uykumuzdan, renkli rüyamızdan uyandırdı. İki takım da maça çok dikkatli, çok temkinli başladı. 25'inci dakikada Tanju-Rıdvan ikilisinden nefis bir verkaç izledik. Rıdvan falsolu topla sağda ceza alanı içinde buluştu, ancak Gorlukovich son anda ayak koyarak bu tehlikeyi önledi. 27'nci dakikada Litovchenko'nun ceza alanına yakın sağ çaprazdan sert şutunda kalecimiz Engin başarılıydı. 36'ncı dakikada savunmamızın bunaldığı anlar yaşadık. Sovyetlerin etkili sol beki Rats, çalımlarla indi, ceza alanına doldurdu, Aleksey Mikhaylichenko'nun indirip vurmak istediği topa son anda Gökhan Keskin ayak koydu ve bu tehlikeyi kornerle önledi. 41'inci dakikada konuk takımın golü geldi… Günün başarılı isimlerinden Protasov soldan aktı, topu ceza alanı yayı üzerinde bekleyen Mikhaylichenko'ya yerden aktardı. Bu futbolcu, savunmamızın bakışları arasında sağ ayağının içiyle topu kaleci Engin'in solundan filelere gönderdi ve ilk yarı 1-0'lık yenilgimizle sona erdi. Karşılaşmanın ikinci yarısında millîlerimizin arzulu ama etkisiz çırpınışları vardı. Tüm hatlarımızla yüklendiğimiz anlarda, rakibimiz uzun toplarla kalemizde tehlikeler oluşturdu. Kaleci Engin, 58'inci dakikada Litovhenko'nun, 61'inci dakikada da Mikhaylichenko'nun tehlikeli iki pozisyonunu kornerle keserek farkın büyümesini önledi. 66'ncı dakikada Aleinikov'un hatalı geri pasını iyi izleyen Feyyaz Uçar sağdan indi… İşte bu dakikada ay-yıldızlı tecrübeli oyuncu, kale yerine altı pas içine topu ortalasaydı, göbekte bekleyen forvetlerimiz belki de bir gol atacak ve önemli bir avantaj sağlamış olacaktık. Feyyaz şutu tercih etti, top savunmadan döndü. 74'üncü dakikada Engin yine başarılıydı. Bu dakikada Zavarov'un sert şutunda top kalecimizden döndü. 76'ncı dakikada Zavarov soldan indi, topu ceza alanı içine kesti. Dobrovolski'nin sert şutunda kaleci Engin topu kornere çeldi. 80'inci dakikada Sovyet savunmasından dönen topla bu kez Protasov süratle yarı alanımıza indi. Hemen ardında Semih ve Ünal… Engin kalesini terk ederek bir kez daha gollük pozisyona engel oldu ve 90 dakika Sovyetlerin 1-0'lık üstünlüğüyle sona erdi.
15. Maç
SSCB 2-0 Türkiye
15 Kasım 1989 - Dünya Kupası Eleme Grubu Maçı
Stat
Simferopol, Santral
Hakemler
Dieter Pauly, Neuer, Dellwing (Almanya)
Sovyetler Birliği
Rinat Dasayev - Oleg Luzhny (Fedor Cherenkov dk. 84), Vagiz Khidiyatullin, Sergei Gorlukovich, Andrey Zygmantovich - Gennadiy Litovchenko, Aleksey Mikhaylichenko, Ivan Yaremchuk, Igor Dobrovolskiy (Vasiliy Rats dk. 84) - Alexsandr Zavarov, Oleg Protasov
Türkiye
Engin İpekoğlu (Beşiktaş) - Recep Çetin (Beşiktaş), Gökhan Keskin (Beşiktaş), Kemal Serdar (Trabzonspor), Semih Yuvakuran (Galatasaray) - Rıza Çalımbay (Beşiktaş), Mustafa Yücedağ (Sarıyer) "Metin Tekin (Beşiktaş dk. 46)", Oğuz Çetin (Fenerbahçe), Hakan Tecimer (Fenerbahçe) "Tanju Çolak (Galatasaray dk. 77)" - Rıdvan Dilmen (Fenerbahçe) Feyyaz Uçar (Beşiktaş)
Goller
Oleg Protasov (dk. 68), Gökhan Keskin (dk. 79 kendi kalesine)
Hayallerin son durağı Simferepol
İtalya 90 yolunda 26 Nisan'da evimizde uğradığımız Sovyetler Birliği yenilgisinin ardından 20 Eylül'de İzlanda'dan ağır bir darbe yedik. Reykjavik'teki maçta Pétursson'dan 56 ve 72'nci dakikalarda yediğimiz gollere 85'te Feyyaz Uçar'la bir kez karşılık verebilmiş ve 2-1 yenilmiştik. Önümüzde Avusturya ve Sovyetler Birliği ile oynayacağımız iki maç vardı ve Sovyetler 9, Avusturya 7, bizse 5 puandaydık. 15 Kasım'daki Sovyetler Birliği maçına bir iddia taşıyabilmek için önce 25 Ekim'deki Avusturya maçını kazanmak zorundaydık. Bunu başardık da… 25 Ekim günü Ali Sami Yen'deki maçta Avusturya'ya sahayı dar edip Rıdvan Dilmen'in iki, Feyyaz Uçar'ın da bir golüyle 3-0 kazandık. Artık sıra son maçlardaydı. 9 puanlı Sovyetler Birliği artı beş averaja sahipti. Bizim 7 puanımız ve artı dört averajımız vardı. Simferepol'de Sovyetleri yendiğimiz takdirde grup birincisi olarak Roma'nın yolunu tutacaktık. 7 puanlı ve eksi üç averajlı Avusturya ise evinde aynı puana sahip eksi bir averajlı Doğu Almanlarla oynayacaktı. Bu iki takımın da iddiasının bulunması bizim açımızdan önemliydi. Bu maç berabere biterse bize Rusya'dan alınacak 1 puan da yetecekti. Lâkin öyle olmadı. Avusturya, Doğu Almanya'yı 3-0 yenerek puanını 9'a yükseltirken, biz de Sovyetlere 2-0 yenildik ve grubu 7 puanla üçüncü sırada bitirerek İtalya 90 Dünya Kupası finallerine katılma hakkını kaybettik. Son maçta Simferepol'de Sovyetler Birliği önünde ilk yarıda çok dikkatli, çok dengeli oynadık. İkinci yarıda ister istemez riske girip gol kovaladık. Ama golleri bulan biz değil, ev sahibi Sovyetler Birliği oldu. Karşılaşmanın önemli pozisyonları ve gol dakikaları şöyleydi: 10'uncu dakikada Gorlukovich'in ceza alanı dışından attığı sert şut az farkla dışarı çıktı. Millî Takımımız ikinci yarıya daha atak ve cesur başladı. 57'nci dakikada Oğuz'un pası ile sıyrılan Rıdvan yine faulle önlendi. Ceza alanına yakın yerden atışı kullanan Rıdvan köşeye vurdu ama Dasayev bu topu çeldi. 68'inci dakikada ise Roma hayallerimiz ilk darbeyi yedi. Protasov, altı pasa yakın yerde yakaladığı topu ağlarımıza gönderdi: 1-0. 69'uncu dakikada Mikhaylichenko vurdu, Engin çeldi, Recep savuşturdu. 79'uncu dakikada ise yine Protasov'un uzaktan attığı şutla oluşturduğu tehlikede, Engin'in çeldiği top Gökhan'ın göğsünden ağlarımıza gidince Roma umudumuz tükendi: 2-0.
16. Maç
Türkiye 0-1 Rusya
20 Nisan 1994 - Özel Maç
Stat
Bursa, Atatürk
Hakemler
Adrian Porumboiu, Valeriu Argaseala, Silviu İoan (Romanya)
Türkiye
Engin İpekoğlu (Fenerbahçe) - Ali Günçar (Beşiktaş), Gökhan Keskin (Beşiktaş), Bülent Korkmaz (Galatasaray) "Feti Okuroğlu (Bursaspor dk. 84)" - Recep Çetin (Beşiktaş), Ogün Temizkanoğlu (Trabzonspor) "Halil İbrahim Kara (Kocaelispor dk. 70)", Osman Akyol (Samsunspor) "Bülent Uygun (Fenerbahçe dk. 62)", Ergün Penbe (Gençlerbirliği), Abdullah Ercan (Trabzonspor) "Hasan Çelik (Gaziantepspor dk. 80)" - Ertuğrul Sağlam (Samsunspor), Orhan Çıkırıkçı (Trabzonspor)
Rusya
Dmitriy Kharin - Dimitri Galiamin, Yuriy Nikiforov (Vladimir Tatarchuk dk. 81), Sergei Gorlukovich, Ilya Tsymbalar - Vladislav Ternavsky, Dmitriy Kuznetsov, Dmitri Popov, Aleksandr Borodyuk (Vladimir Beschastnikh dk. 58) - Sergey Yuran (Viktor Onopko dk. 46), Dmitri Radchenko (Igor Lediakhov dk. 86)
Gol
Dmitri Radchenko (dk. 10)
Direkleri geçemedik
Sovyetlerin dağılmasından sonra Rusya ile ilk maçımızı 20 Nisan 1994'te oynadık. Millî Takımımız, 1994 Dünya Kupası elemelerinde Sepp Piontek'le kötü bir dönem geçirmiş, oynadığı 8 maçın 6'sını kaybederken sadece San Marino'yu yenebilmiş, zayıf rakibiyle oynadığı ikinci maçtan da beraberlikle ayrılmış, bunun üzerine Alman teknik adamın görevine son verilerek yerine yardımcısı Fatih Terim getirilmişti. Fatih Terim yönetiminde çıktığı eleme grubundaki son iki maçta Polonya ve Norveç'i mağlup ederek kendine gelen ay-yıldızlıların yeni hedefi 1996 Avrupa Şampiyonası finallerine katılmaktı. Elemeler öncesi ilk hazırlık maçını Çek Cumhuriyeti ile oynayıp 4-1 kaybeden millîlerimizin ikinci rakibi ise Rusya olmuştu. İki takım arasındaki maç Bursa'da oynandı. Yeni oyunculardan kurulu ay-yıldızlı ekibimiz özellikle ikinci yarıda çok yapıcı ve yürekli futbol sergilemiş ve bu hazırlık maçından azami faydayı elde etmişti. Karşılaşmanın 10'uncu dakikasında Gökhan'ın ayağının altından kaçırdığı topu önünde bulan Radchenko süratle hareketlendi. Ceza alanına girerken oldukça sert vurdu ve topu filelerimizle buluşturdu: 1-0. 16'ncı dakikada Rusya'nın kazandığı serbest atışı Yuran kullandı. Bu futbolcunun yaklaşık 35 metreden çektiği sert şut önce savunmaya, ardından da üst direğe çarparak kornere çıktı. 36'ncı dakikada Millî Takımımız oldukça talihsiz bir pozisyon yaşadı. Orhan'ın pasına Ertuğrul bekletmeden yerden sert vurdu, top yan direkten geri geldi ve ilk 45 dakikayı 1-0 yenik tamamladık. İkinci yarıda daha tempolu bir futbol sergileyen ay-yıldızlı ekibimiz Rusya'ya gerçek anlamda kafa tuttu. 53'üncü dakikada Ertuğrul'un uzaktan çektiği nefis şutun yine direkte patlaması gerçekten büyük talihsizlikti. 83'üncü dakikada Kuznetsov'un şutunu kalecimiz Engin iyi bir zamanlamayla bertaraf etti ve gole izin vermedi. 85'inci dakikada Ertuğrul'un pasında Halil İbrahim topa hareketlendi, ancak kaleci Kharin tehlikeyi önleyince bu gol girişiminden de sonuç alamadık. Tüm çabalarımıza rağmen Ruslar karşısında aradığımız golü bulamayınca sahadan 1-0 mağlup ayrıldık. Ancak doğru yolda olduğumuzun işaretlerini bu maçta fazlasıyla almıştık ve bir süre sonra başlayacak elemeleri başarıyla tamamlayıp tarihimizde ilk defa Avrupa Şampiyonası'na katılma hakkını kazanacaktık.
17. Maç
Rusya 1-0 Türkiye
22 Nisan 1998 - Özel Maç
Stat
Moskova, Lokomotiv
Hakemler
Sergei Shmolik, Nikolai Metelsky, Alenxandre Chebykin (Belarus Federasyonu)
Rusya
Aleksandr Filimonov - Dmitriy Khlestov, Yuriy Nikiforov (Alexey Arifullin dk. 75), Igor Chugainov - Sergey Yuran (Denis Zubko dk. 61), Viktor Onopko (Yuri Kovtun dk. 78), Dmitri Alenichev, Igor Yanovskiy (Aleksei Gerasimenko dk. 46), Ilya Tsymbalar (Sergei Semak dk. 46) - Andrey Tikhonov (Dmitriy Khokhlov dk. 46), Vladimir Beschastnikh
Türkiye
Engin İpekoğlu (Dardanelspor) - Mert Korkmaz (Kocaelispor), Fatih Akyel (Galatasaray), Saffet Akbaş (Fenerbahçe) - Okan Buruk (Galatasaray) "Yasin Çelik (Sakaryaspor dk. 80)", Tayfun Korkut (Fenerbahçe), Tayfur Havutçu (Beşiktaş), Ayhan Akman (Gaziantepspor), Hakan Ünsal (Galatasaray) - Saffet Akyüz (İstanbulspor) "Uğur Dağdelen (Kayserispor dk. 76)", Hasan Şaş (Ankaragücü) "Tarık Daşgün (Kocaelispor dk.75)"
Gol
Vladimir Beschastnikh (dk. 80)
Tek golle vurulduk
Mustafa Denizli yönetiminde EURO 2000 grup elemelerine hazırlanan Millî Takımımız, bir dizi hazırlık maçının sonuncusunu Rusya ile oynadı. 21 Ocak'ta içeride Arnavutluk'a 4-1, 18 Şubat'ta deplasmanda İsrail'e 4-0 yenilen ay-yıldızlılar, 22 Nisan'da Moskova'da Rusya karşısında moral arıyordu. Dünya Kupası'nın ev sahibi Fransa'yı bir hafta önce evinde 1-0 deviren Rusların karşısına oldukça genç bir kadroyla çıkan millîlerimiz, özellikle ilk yarıda akıllı bir tempo tutturmuş ve rakibinden daha fazla sayıda gol pozisyonuna girmişti. İkinci yarıda da sahada pozisyon üstünlüğümüz vardı ama maçı kazanan taraf, 81'inci dakikada Beschastnykh'le bir gol bulan Rusya oldu. Millî Takım Teknik Direktörümüz Mustafa Denizli maçın ardından, "Pisi pisine mağlup olduk. Ancak genç futbolcularım yüzümü kara çıkarmadı" diyordu. Denizli, kadronun yeni isimlerden oluştuğunu ifade ederek, "Bu isimler ilk kez bir arada oynadı. Ama doğrusu çok iyi mücadele ettiler. Karşılaşma öncesi verdiğim taktiği de aynen uyguladılar ve özellikle ilk 45 dakikada sahaya yansıttılar" ifadesini kullanıyordu. Mustafa Denizli, Rusya gibi güçlü bir ekibin, ay-yıldızlı oyuncuların olumlu futbol anlayışı nedeniyle pozisyon bulamadığına da değinerek, "Kalemizde yenmeyecek bir gol gördük. Maçın skoru bu olmamalıydı. Mücadele beni çok umutlandırdı. Fransa gibi bir takıma kök söktüren Rusya karşısında disiplinden hiç kopmayan oyuncuları tebrik ediyorum. Hedefimiz Avrupa Şampiyonası'dır" yorumunda bulunuyordu. Gerçekten de Denizli yanılmayacak, Millî Takımımız, EURO 1996'dan sonra EURO 2000 finallerinde de yer alarak çeyrek final oynayacaktı.