A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, Avrupa ile dünya şampiyonalarında yer almak için mücadele edeceklerini ve bunu birlikte başarmak istediklerini söyledi.
A Milli Takım teknik direktörlük görevi resmi olarak 1 Haziran'da başlayacak fakat 2020 UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri'nde Arnavutluk ve Moldova ile yapılacak karşılaşmada millilerin başında yer alacak Güneş, bu iki mücadele öncesi TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde basın toplantısı düzenledi.
Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda yeni döneme yönelik hedeflerini anlatan Güneş, birlik beraberlik mesajı verdi.
İlk hedeflerinin 2020 Avrupa Şampiyonası'na katılmak olacağını vurgulayan deneyimli çalıştırıcı, "Yaptıklarımızın daha iyisini hayal edelim, daha büyük başarıları hayata geçirelim. Birlikte hayal edelim, birlikte çalışalım. Gerçekleştirilmesi muhtemel düşler kuralım ama hayal satmayalım. Avrupa ve dünya şampiyonası hedefleri için buradayım" diye konuştu.
Milli takımda yeniden yer almanın mutluluğunu ve gururunu yaşadığını belirten Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa ve dünya şampiyonalarının içinde mi olacağız yoksa uzaktan mı bakacağız? İçinde olmak 'neden şampiyon olamadık' düşüncesinden daha iyidir. Birbirimize kızalım, küselim ama şampiyonaların içinde olalım, en iyisini yapalım. Beraber paylaştığımız ortak gururumuz olsun. Birlikte öğrenip, birlikte yarışalım. Futbol dünyasının neresindeyiz, nereye gidiyoruz; yerimizi tespit edip yolumuzu çizelim."
Yeni bir heyecan ve vizyon ile yola çıktıklarını kaydeden Güneş, "Herkesin gurur duyacağı milli takım olması için elimden geleni yapacağım, söz veriyorum. Herkesle çalışacağım. Biz kültürünü oluşturacağız, ayrımcılığı kesinlikle istemiyorum. Kriz için değil, başarı için buradayız. Halkın takımı olacağız. Hem iyi oynayacağız hem iyi sonuçlar alacağız. Karakterli, yetenekli, zeki oyunculara sahibiz. Çalışkanız, dürüstüz; en iyisini yapacağımıza inanıyorum. Çalışmalarımızda net ve açık olacağız. Fark oluşturacağımızı düşünüyorum. Fikirlerimizi paylaşacağız. Cesaretimiz başarının anahtarı olacak" ifadelerini kullandı.
"Sıfırdan başlıyoruz"
2002 Dünya Kupası'ndaki Türk futbolunun yapısıyla günümüzdeki durumu değerlendiren Güneş, "Bugün o döneme göre çok daha iyi durumdayız. Tesisimiz, ekonomimiz var. Var olan değerlerimizi iyi kullanmada sıkıntımız var. Kulüplerin ekonomisi, tesisler, hocalar daha iyi. 2002 sonuçtu. Bu sonuçların üzerinde çocuklara baskı yapmak doğru değil. Sıfırdan başlıyoruz. Adımımızı Arnavutluk ile atacağız. Arnavutluk ve Moldova'nın kağıt üstünde kolay maç gibi gözüktüğünü anlatan Güneş, "Fransa ile başlamak benim işime gelirdi. Takımın durumunu görmek alacağımız sonuca rağmen bir deneme yapma şansımız olurdu. Yeni geldiğim için oynayacağımız ilk maç psikolojik olarak da sonuç olarak da etkileyecek. Çünkü bunları kağıt üzerinde geçebileceğimizi düşünüyoruz. Şu anda Arnavutluk maçına çıkıp üstün olmaya çalışacağız" diye konuştu.
Geçmişte elde edilen başarılarda kalmamaları gerektiğine dikkati çeken deneyimli çalıştırıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yeni bir döneme başlayacağız. 2002 ile 2020'nin 2'lerin yer değiştirmesi var. Futbolumuzu geliştirip inşallah daha sonuçlar alırız. Daha önce geldiğimde sıralamada 30. sıradaydık, 7'ye geldik. Hedefimiz Türkiye'nin ilk 10 içinde olması. Yeni heyecan ve duyguyla yeni yarışa, mücadeleye gireceğimizi düşünüyoruz."
"İki maçı kazanmak istiyoruz"
H Grubu'nda Arnavutluk ve Moldova ile yapacakları maçlara değinen Güneş, şunları söyledi:
"Fransa, İzlanda, Arnavutluk, Moldova ve Andorra; ilk maçlar Arnavutluk ve Moldova ile olacak. İki maçlık süreci bir milli hafta olarak görüyorum. Her iki maçı da kazanmak istiyoruz. Herkes milli takımın başarısı için burada. Sinmişliği, bezginliği yeniden heyecana, coşkuya dönüştürüp başarıya çevirmeliyiz. Hem genç hem tecrübeli oyuncularımız var. Bugünüyle geleceği düşünen takımı oluşturmaya çalıştık. Kadro tabii ki değişebilir. Milli takımda hazır olan bütün oyunculara şans gelecektir. Aramızda olmayan oyuncular da var. Yeteneklerimizi, karakterlerimizi, isteklerimizi net olarak ortaya koyacağız. Bizde hepsi var. Yılgınlığı atabilirsek, sinerji yapabilirsek oynadığımız oyunun üstüne biraz daha çıkacağımıza inanıyorum. Arnavutluk ve Moldova maçlarını kazanırsak Fransa ve İzlanda karşılaşmalarının önemi artar. Bugünden Avrupa Şampiyonası'nı görmek durumundayız. Oyuncularla bunu paylaşacağız; gizli, saklı yok. Biz olgusuyla gidiyoruz."
Kendisine verilen görevi en iyi şekilde yerine getireceğini kaydeden Güneş, "Hepimiz burada ülkemizin askeri olacağız. Ait olma duygusu olmadığında profesyonelce yapılacak iş bizi bir yere götürmüyor. Geçmişte de yaşadık. Hem oyuncunun hem takımın geliştiğini birlikte göreceğiz" diye konuştu.
Takımın yapısı hakkında da bilgi veren Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Takımda uyumu ve verimi artıracağız. Eksiklerimizi tespit edip iyi takım olacağız. 28 oyuncu çağırdık. Mehmet Topal'ın da kadroda kalmasını istedim. Tedavi olması için ayrılmasının onun yararına olduğunu düşündüğümüz için kampta olmayacak. Oynamasa da takımın parçası olduğunu göstermek açısından beğendiğim bir oyuncu. Cenk Tosun, Sinan Bolat ve Hakan Çalhanoğlu bugün takıma katılacak. Tam kadro antrenmanda olacağız."
Takımda Emre Belözoğlu, Burak Yılmaz, Gökhan Gönül, Mahmut Tekdemir ve Hasan Ali Kaldırım gibi tecrübeli isimlerin olduğunu anlatan Güneş, "Bunların dışında Selçuk İnan, Arda, Caner; hepsi milli takım için heyecan duymalı. İçindeyse katılmalı, sorumluluk almalı. Oynarsa görevi yerine getirmeli" diye konuştu.
Kadroda yer almayan Çaykur Rizespor kalecisi Gökhan Akkan ve Atiker Konyaspor file bekçisi Serkan Kırıntılı'nın çağrılmamasıyla ilgili eleştirilere yanıt veren Güneş, "Gökhan ve Serkan, onların olmamaları olmayacakları anlamı taşımaz. Milli takım geniş havuzdur. Her oyuncudan faydalanabiliriz. Oyuncuların istemesini normal kabul ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Gökhan Akkan'ın ümit milli takımdan çıktığına dikkati çeken Güneş, şunları söyledi: "Altay var, beğeniyorum; onu aşağıya aldık. Bir sırat köprüsü var. Elimizde oynayan Sinan Bolat var, onu bir defa kenara alamazsınız. Onun yerine koyacak oyuncu kim olabilir? Serkan belki alternatif, şu anda ligde başarılı. Mert Günok da şu an ligde başarılı. Onun ödüllendirilmesini sağlayacağız. Serkan lig maçında iyi oynadı. Mert de olsa öteki de olsa tartışacağız. Görüşlere saygı duyuyorum. Niye söyledikleri konusuna da girmem, kulüplere saygı duyuyorum. Sinan ve Mert'e ek olarak iki de genç kalecim var. Uğurcan ve Muhammet. Uğurcan'ı çok tanımıyorum. Muhammet ile daha önce çalıştım. Uzun vadede iyi olacaklarını düşünüyorum. Bunların bir tık üstünde yaş olarak Gökhan bulunuyor. Belki iki yıl içinde başka biri çıkacak."
Antalyasporlu Nazım Sangare ile ilgili görüşlerini aktaran Güneş, "Sangare'nin Türk mü yabancı mı olduğunu milli takım teknik direktörlüğü için görevlendirilmeden önce bilmiyordum. Bülent hocamdan öğrendim. Eksiklerini, artılarını söyledi. Elimizde Zeki var. Bursaspor'dan tanıdığım oyuncu. Gökhan var, Kaan var. Sangare de tabii olabilir" ifadelerini kullandı.
Emre Belözoğlu temennisi
Kadronun en tecrübeli oyuncularından Emre Belözoğlu'nun 20 yaşından beri milli takımın içinde yer aldığına dikkati çeken Güneş, "Bugün yine aramızda. İnşallah dünya şampiyonasında da olur ama zorlamak istemiyoruz. Dünya Kupası'nı da geçirirse büyük iş yapar. O gün başlayan Emre ile bugün başlayan Emre arasında fark görmüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Milli takıma gelmeyen oyuncunun kendisini dışarıda kalmış gibi görmemesi gerektiğini vurgulayan Güneş, kadroda yer almayan Emre Akbaba'yı fiziksel sıkıntısının geçmesinin ardından düşünebileceğini dile getirdi.
Oğuzhan Özyakup'un milli takımda olması
Beşiktaş'ta görev vermediği Oğuzhan Özyakup'u milli takıma davet etmesiyle ilgili eleştirilere yanıt veren Güneş, şunları söyledi:
"Medya için güzel bir malzeme çıkarmış oldum. Oğuzhan beğendiğim ama Beşiktaş'ta oynatamadığım bir oyuncu. Onu milli takımın doğal bir parçası olarak görüyorum. Selçuk İnan da buna dahil. Yaş itibarıyla Oğuzhan kayıp bir yıl geçirdi. Beşiktaş'ta oynamasa bile aramızda olmasını istedim. Selçuk ve Mehmet Topal'ın da burada olmasını isterdim. Bir kısım oyuncuyu takım adına dinamikliği açısından istiyorum. Ben de geçici görevdeyim, bana yardımcı antrenörden çok daha fazla, oyuncunun yardımcı olacağını düşündüm. Yardımcıyı alıp da izah etmeye çalıştığınızda o zaman işi yine ben yapmış olacağım. Oyuncu o dünyayı yaşamalı. Emre Belözoğlu'yu da aldım, o da bu katkıyı yapacaktır, sorumluluk alacaktır. Görevler verilirse yapılacaktır."
Yabancı futbolcu sayısı
Değiştirilmesi gündemde olan yabancı oyuncu sayısıyla ilgili soruya Güneş, şu yanıtı verdi:
"Yabancı konusundan daha önemli sorunlarımız var. Kulüplerin ekonomik ve idari yapısı gibi. Bunlar olmadan alacağımız her karar yeniden revize edilecek. Sayı azalıyor, çoğalıyor. Hocaların bile bazen kafası karışıyor. Futbolcular ve antrenörler önümüzdeki sene itibarıyla vergi vermeli. Kanun hükmünde uygulanan kararname kaldırılmalı. Yabancı, yerli ayrımı yaparak; birine dövizle birine lira ile ödeme yaptırarak huzuru bozarsınız. Parayla başlayan olay güvenden çıkar. Yabancı konusunu tekrar gözden geçirmek lazım. Bugün kulüplerin en büyük sorunu yabancı sayısı değil, ekonomik sorundur. Ekonomik sorun nedir, yabancı transferiyle rakamların yükselmesidir. Zaten bir haftalık geldim, hem maçı oynayacağım hem rakipleri tanıyacağım. Bu konulardan şimdi söz etmeyelim."
Teknik kadro konusu
Teknik direktörlüğü sırasında yardımcılarının kim olacağı sorusu üzerine Güneş, "Şimdilik geçici görevle geldim. Resmen görevim yok. Tek başıma geldim. Analize ihtiyacım vardı. Beni anlayıp, işimi çabuklaştırmak için onun desteğini aldım. Herkes bana yardımcı oluyor. Birine ihtiyacım yok. Bir haftalık süreç var, milli takımda mevcut arkadaşlar var. Tayfur (Havutcu) ile yardımcı olarak çalışacağız. Eksiklik görmüyorum. İdari konuda da aynı şekilde. İşgal etmeye değil birlikte iş yapacağım birileri varsa onlarla iş yapmaya geldim. Önümüzdeki 4 sene için benim de hayalim var. Dünya şampiyonu olamadık, inşallah yine 'niye üçüncü oldunuz' diye söyletiriz" diye konuştu.
Sıkıntıyı çözmek için hızlı düşünmeye çalıştıklarını anlatan Güneş, "Sonuç almadığınız zaman ne puan ne moral ne güven geliyor. Benim dönemimdeki milli takımda çok hazırlık maçlarında kaybettik. Ama bu sayede kazandığımız çok şey oldu. Şimdi öyle bir imkan yok, resmi maç var. Kısa zamanda sonuç alırsak işimiz kolaylaşır. Bu iki maçta kullanacağımız oyuncu kadrosu bana işaret verirse Fransa ve İzlanda maçına da bu kadroyla gidebilirim" değerlendirmesinde bulundu.
Takımda mevcut isimlerin yanına alternatif oyuncular düşüneceklerini kaydeden Güneş, "Hücumda Burak, Cenk var. Kim üçüncü, dördüncü olur onu arayacağız. Daha fazla oyuncu üretmek, geliştirmek durumundayız" dedi.
"Peşin hükümle gelmiyorum"
Arda Turan'ın yeni dönemde milli takımda olup olmayacağı yönündeki soruyu yanıtlayan Güneş, her oyuncu gibi bu futbolcunun da şansının olabileceğini söyledi.
Oyuncunun hatası olabileceği gibi yönetimlerin ve kendilerinin de hata yapabileceğini vurgulayan Güneş, "İş hayatında yeni sektörler oluşuyor. Futbol da bunlardan biri. Arda, Emre, Caner veya Burak... Sayıları fazla olması lehimize. Oyuncuları, kulüpleri biz bozuyoruz. Davranışları bozarsanız oyuncu da bunun etkisinde kalırsa bir süre sonra başka bir şey olur. Davranışı kötü ise o zaman zaten almazsınız. Peşin hükümle gelmiyorum. Yaptığında hukuki olarak suç unsuru var mı? Yok. Etik olarak yıpranmalar var. Düzeltebilirse, ihtiyaç da varsa yaşına bakmam oynatırım. Burası hiçbir oyuncunun tek başına karar verip oynayacağı yer değil. Arda'yı alayım, memnun edeyim böyle bir şey olmaz. Arda ile ilgili spekülasyonlar yapıldı. Arda konumuzun içinde değil şu anda, olmasını istemiyorum. Arda da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Herhangi bir olumsuzluğu yoktur, takımında oynuyor. Hataları var mı? O ayrı, konuşulur. Önceden beri beğendiğim oyuncudur. Takım üzerinde hiçbir oyuncu yoktur. Emre şu anda var, 3 ay sonra konuşacağız. Belki kendisi bırakacak, teknik görev yapacak. Dünya ve Avrupa şampiyonalarına bu oyuncularla gideceğim diye almadım" diye konuştu.
"Milli takımda sinerji olacak. Bu çağırmayla gelmiyor. Sinerji ile heyecan karşılıklı birbirine girecek. Emre ya da Burak milli takımı ayağa kaldırmak için heyecan duyarken, genç oyuncu bundan başka bir heyecan duyacak" sözlerini kullanan deneyimli teknik adam, şöyle konuştu:
"Çok kısa bir zaman önce göreve geldim. O zamana kadar heyecan olarak işin içine girmemiştim. Ama şu an yeni bir heyecanım olduğunu düşünüyorum. Her saniyem, her dakikam önemli. Eskiye göre daha güçlü hissediyorum. Eskiden de eleştiriler alıyordum, hatta altında ezildiğim dönemler de oldu. Ona rağmen güç kazandığım dönemler de oldu ama bugün kendimi daha güçlü hissediyorum. Bir görev adamı olarak burada olacağımı düşünüyorum. Daha güçlüyüz. Kadro olarak söylersek oyuncularla ilk defa idmana bugün çıkacağım. Göreceğiz."
"Türkiye'nin her sahası bizim sahamızdır"
Şenol Güneş, "Milli Takım, İstanbul'a dönecek mi?" sorusuna ise, "Türkiye'nin her sahası bizim sahamızdır. 'Bazı futbolcular, bazı hocalar bazı sahalara gidemez' diyorlar. O sözü kullanmak bile doğru değil. O şehre, o sahaya hakarettir. Neden Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor sahasına gitmiyoruz? 'Sen gidersen görürsün orada', tehdittir, suçtur. Nasıl gidemeyeceğiz? Hangi ülkede yaşıyoruz? Mardin'e, Hakkari'ye gidiyoruz, oradaki sıkıntıları gidermek için. İstanbul'un göbeğinde bir semte, bir sahaya mı gidemeyeceğiz? Bunu çok büyük yanlış olarak görüyorum. Kulüplerin üzerinde bir milli takım var. Her camia önemlidir. Sizin bir camia ya da kişiye ilgili görüşünüz olabilir. Benim saldırım olmadı, bana olduysa hoşgörüyü yapan benim" cevabını verdi.
Güneş, yabancı hakem tartışmalarıyla ilgili olarak ise, "Tartışmaların olması normal ama sadece olumsuzluklarla bir yere gidemezsiniz. Hakemleri beğenmiyoruz, medyayı beğenmiyoruz. Ben bunlarla yaşamayı öğrenmek zorundayım, oyuncu da öğrenmek zorunda. Evet, bir tepkimiz olabilir. Bana göre yüzde yüz faul, o an kızabilirim. Hakem konusu sığ konular. Yabancı hakem, yabancı yönetici… Dünyaya açılalım, hepsi gelsin o zaman. Bunlar, buz dağının üstündeki küçük bir görüntüdür. Hakem hata yapıyor, hakem güvensiz şu an. Yanlış kararlar veriyor. Uzun zamandır hakemleri konuşmuyoruz, geride kaldığımız için daha rahatız. VAR sistemi gündeme geldiğinde söylediklerim bugün yine gerçeği yansıttı. 'VAR'ı tartışmayı durdurmak için getiriyorsanız tartışma durmaz artar' demiştim. VAR'ın bunu yenmesi için önce özgür olması, rahat olması lazım. Karar verirken 'vermeyeyim, bekleyeyim' diyor. Bu duyguları yenmemiz gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Deneyimli teknik adam, sözleşme şartlarının sorulması üzerine ise, "Şu an geçici olarak milli takım teknik direktörüyüm. Haziran'da göreve başlayacağım, o zaman geniş bir şekilde açıklarız. İki maçlık dönemde ücret almayacağımı söyleyebilirim" şeklinde konuştu.
Milli takımdan istenen oyun tarzını da bildiğinin altını çizen Şenol Güneş, "Sizin ne istediğinizi biliyorum. Oyunculara da sorduğum zaman hücum eden, rakibi baskı altına alan çok pozisyona giren bir takım olmak istiyoruz yanıtı geliyor. Ya atacaksın ya yemeyeceksin, ikisini birden yapacaksın da bari birisini iyi yap. Bize ait bir takım değerler var. O coşkuyla oynuyoruz. Rakipler bunlar ne yapıyor dedikleri şey o ruhtur. Ben bu kadro ile olacağını düşünüyorum. Takımdan istediğim de bu. Rakibe üstünlük kurmak için kendini hazırlayacaksın. Kadroya almadım, darıldım yok öyle bir şey. Herkesin beğendiği halkın takımı dediğimiz şey o. Şu kısa dönemde de ihtiyacımız o. İlk iki maçı kazanırsak 6 puanla beraber çok mesafe alırız. Anlattıklarımızı daha iyi işleme şansımız olur" sözlerine yer verdi.
Futbolun daha fazla konuşulduğu dönemi vadeden Güneş, "Hepimizin fikirlerini ortaya koyduğu, yeni bir fikir oluşturduğu ortamı istiyorum. Şu an bırakacak oyunculara söylüyorum, oyuncu gelsin milli takımda çalışsın. Ya da kulüplere hazırlayalım. Bunların önünü açmamız lazım" şeklinde konuştu.
Milli takımın eski teknik direktörü Mircea Lucescu ile görüştüğünü aktaran Güneş, "Sağ olsun hem takımla ilgili hem de genel durumla ilgili görüştük. Görüşmeden çok da memnun kaldım. Hatta kendisi takımla da konuşacaktı, yanlış anlaşılır diye yapmadı. O da katkı yapmaya çalıştı. Faydalı bir görüşme oldu" değerlendirmesinde bulundu.